It’s 5 p.m. and you’ve just realized that report you’ve been putting off is due tomorrow. It’s time to buckle down, open your computer... and check your phone. Maybe catch up on your favorite YouTube channel? Actually, you should probably make dinner first. You usually like cooking, though it’s hard to enjoy with this work hanging over your head, and oh— it’s actually pretty late! Maybe you should just try again in the morning? This is the cycle of procrastination, and I promise you, we have all been there. But why do we keep procrastinating even when we know it’s bad for us?
Saat 5 ve sen ertelediğin raporun son gününün yarın olduğunu daha yeni fark ettin. Artık bilgisayarı açıp sıkı çalışmanın vakti geldi... ve telefonunuza baktınız. Belki en sevdiğiniz YouTube kanalına kapıldınız? Aslında önce akşam yemeği hazırlasanız daha iyi olur. Genellikle yemek yapmayı seviyorsunuz ama aklınızda bu iş varken keyif almak oldukça güç. Ah, olamaz — saat ne kadar da geç olmuş! Belki sabah bir daha denemelisiniz? İşte erteleme döngüsü böyledir ve sizi temin ederim ki hepimiz bu yollardan geçtik. Ama bizim için kötü olduğunu bilmemize rağmen neden erteleyip duruyoruz?
To be clear, putting something off isn’t always procrastinating. Responsible time management requires deciding which tasks are important and which ones can wait. Procrastination is when we avoid a task we said we would do, for no good reason, despite expecting our behavior to bring negative consequences. Obviously, it’s irrational to do something you expect to harm you. But ironically, procrastination is the result of our bodies trying to protect us, specifically by avoiding a task we see as threatening.
Açıkçası oyalanmak her zaman ertelemek anlamına gelmez. Sorumlu zaman yönetiminde hangi işlerin önemli hangisinin bekleyebileceğine karar vermeniz gerekir. Erteleme, yapacağımızı söylediğimiz bir görevden, davranışımızın olumsuz sonuçlar doğurmasını beklememize rağmen, iyi bir neden olmaksızın kaçınmamızdır. Şüphesiz ki size zarar vereceğini düşündüğünüz şeyi yapmak mantıklı değil. Ama gariptir ki erteleme, vücudumuzun özellikle tehdit olarak gördüğümüz bir işten kaçınarak bizi korumaya çalışması sonucunda ortaya çıkıyor.
When you realize you need to write that report, your brain responds like it would to any incoming threat. Your amygdala, a set of neurons involved in emotional processing and threat identification, releases hormones including adrenaline that kick off a fear response. This stress-induced panic can overpower the impulses from your prefrontal cortex, which typically help you think long term and regulate your emotions. And it’s in the midst of this fight, flight, or freeze response that you decide to handle the threat by avoiding it in favor of some less stressful task.
Raporu yazmanız gerektiğinin farkına vardığınızda beyniniz buna, meydana gelmekte olan bir tehditmişcesine cevap verir. Duygusal işleme ve tehdit tespitiyle görevli olan nöronlardan oluşan amigdalanız, o korku cevabından kurtulmak için adrenalin gibi hormonlar salgılar. Stresin tetiklediği panik, uzun vadeli düşünmenize ve duygularınızı kontrol etmenize yardımcı olan prefrontal korteksten gelen impulsları baskılayabilir. Böyle bir savaşta, dövüş veya kaç tepkisinin ortasında Tehditle başa çıkmak için daha az stresli bir görevden kaçınmaya karar verirsiniz.
This response might seem extreme— after all, it’s just a deadline, not a bear attack. But we’re most likely to procrastinate tasks that evoke negative feelings, such as dread, incompetence, and insecurity. Studies of procrastinating university students have found participants were more likely to put off tasks they perceived as stressful or challenging. And the perception of how difficult the task is increases while you’re putting it off. In one experiment, students were given reminders to study throughout the day. While they were studying, most reported that it wasn’t so bad. But when they were procrastinating, they consistently rated the idea of studying as very stressful, making it difficult to get started.
Bu tepki aşırıymış gibi görünebilir sonuçta bu sadece bir teslim tarihi, ayı saldırmadı ya! Ama çoğunlukla bizde olumsuz duygular uyandıran işleri erteleriz. Mesela korku, yetersizlik ve güvensizlik duyguları gibi. Erteleme meyilli üniversite öğrencilerini anlatan çalışmalar gösteriyor ki katılımcılar genelde stresli veya zorlu gördükleri işleri erteliyorlar. Bir işin ne kadar zor olduğu düşüncesi sizler onu erteledikçe artıyor. Bir deneyde öğrencilere gün boyunca çalışmaları gerektiği hatırlatıldı. Çalışırken, çoğu o kadar da kötü olmadığını bildirdi. Fakat işi ertelerken ders çalışma düşüncesini sürekli stresli bir iş olarak saydılar ki bu başlamayı zorlaştırıyordu.
Because procrastination is motivated by our negative feelings, some individuals are more susceptible to it than others. People who have difficulty regulating their emotions and those who struggle with low self-esteem are much more likely to procrastinate, regardless of how good they are at time management. However, it's a common misconception that all procrastinators are lazy. In the body and brain, laziness is marked by no energy and general apathy. When you’re feeling lazy, you’re more likely to sit around doing nothing than distract yourself with unimportant tasks. In fact, many people procrastinate because they care too much. Procrastinators often report a high fear of failure, putting things off because they’re afraid their work won’t live up to their high standards.
Erteleme olumsuz duygularımızla harekete geçtiği için bazı insanlar bu durumla biraz daha çok karşılaşıyor. Duygularını düzenlemekte zorluk çeken ve öz-saygı yetersizliğiyle mücadele eden insanlar zaman yönetimi ne kadar iyi olursa olsun ertelemeye meyilli oluyorlar. Yine de, tüm erteleyenlerin tembel olduğu düşüncesi genel bir yanlış kanı. Vücutta ve beyinde tembellik, hiç enerjisi olmama ve genel bir yorgunluktur. Tembel hissederken, dikkatini önemsiz işlerle dağıtmaktansa genellikle oturup hiçbir şey yapmayız. Aslında, çoğu insan fazla önemsediği için erteliyor. Erteleyenler genellikle yüksek başarısızlık korkusu belirtirler, işleri ertelerler çünkü kendilerinin yarattığı yüksek standartlara ulaşamayacaklarından korkarlar.
Whatever the reason for procrastination, the results are often the same. Frequent procrastinators are likely to suffer from anxiety and depression, ongoing feelings of shame, higher stress levels and physical ailments associated with high stress. Worst of all, while procrastination hurts us in the long run, it does temporarily reduce our stress level, reinforcing it as a bodily response for coping with stressful tasks. So, how can we break the cycle of procrastination?
Erteleme nedeni ne olursa olsun, sonuç genelde aynıdır. Sık sık işleri erteleyenler anksiyete ve depresyondan devam eden utanç duyguları, daha yüksek stres seviyeleri ve ilişkili fiziksel rahatsızlıklardan mustariptirler. Her şeyden kötüsü, ertelemek uzun vadede bize zarar verir, stres seviyemizi geçici olarak düşürür ve stresli görevlerle başa çıkmak için bedensel bir tepki olarak pekiştirir. Peki erteleme döngüsünü nasıl kırabiliriz?
Traditionally, people thought procrastinators needed to cultivate discipline and practice strict time management. But today, many researchers feel the exact opposite. Being too hard on yourself can layer additional bad emotions onto a task, making the threat even more intense. To short-circuit this stress response, we need to address and reduce these negative emotions. Some simple strategies include breaking a task into smaller elements or journaling about why it's stressing you out and addressing those underlying concerns. Try removing nearby distractions that make it easy to impulsively procrastinate. And more than anything, it helps to cultivate an attitude of self-compassion, forgiving yourself, and making a plan to do better next time. Because a culture that perpetuates this cycle of stress and procrastination hurts all of us in the long term.
Bilindiği üzere, insanlar erteleyenlerin disiplin geliştirmesi ve sıkı bir zaman yönetimi uygulaması gerektiğini düşünürdü. Ama günümüzde, birçok araştırmacı bunun tam tersini düşünüyor. Kendinize karşı çok katı olmak, bir işin üstüne ek kötü duygular ekleyerek tehdidi daha da yoğun hale getirebilir. Bu stres tepkisine kısa devre yaptırmak için bu olumsuz duyguları ele alıp azaltmamız gerekir. Bazı insanların stratejisi işi küçük parçalara ayırmak ya da kendilerini streslendiren şeyle ilgili günlük tutup, altında yatan nedenleri bulmaktır. Yakındaki erteleme dürtüsünü kolaylaştırıp dikkat dağıtıcıları kaldırmayı deneyin. Ve her şeyden önemlisi, öz-şefkat, kendinizi affetme ve bir dahaki sefere daha iyisini yapmak için bir plan yapma tutumunu geliştirmeye yardımcı olur. Çünkü bu stres ve erteleme döngüsünü sürdüren şey uzun vadede hepimize zarar verir.