Today, more than half of the world's population lives in cities. The urbanization process started in the late 1700s and has been increasing since then. The prediction is that by 2050, 66 percent of the population will live in cities and the United Nations, the World Health Organization, the World Economic Forum, are warning us, if we don't plan for the increased density, current problems in our cities, like inequality, congestion, crime can only get worse. As a result, urban planners and city developers are putting a lot of effort and creativity in designing our future, denser, bigger cities.
Bugün, dünya nüfusunun yarıdan fazlası şehirlerde yaşamakta. Şehirleşme süreci 1700'lü yılların sonlarında başladı ve o zamandan beri artmakta. 2050 yılı itibarıyla nüfusun %66'sı şehirlerde yaşayacak. Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ekonomik Forumu bizi ikaz etmekte, eğer artan yoğunluk için plan yapmazsak eşitsizlik, suç, trafik sıkışıklığı gibi şehirlerimizin güncel sorunları daha da kötüleşebilir. Sonuç olarak, şehir planlayıcılar ve geliştiriciler geleceğimizi, yani daha yoğun ve daha büyük şehirleri tasarlamak için büyük gayret ve yaratıcılık göstermekteler.
But I have a different opinion. I think urbanization is actually reaching the end of its cycle, and now people are going to start moving back to the countryside. And you may think, "But what about the trend?" Well, let me tell you, socioeconomic trends don't last forever. You know, 12,000 years ago everybody was perfectly happy roaming the land, hunting and gathering. And then, the trend changes, and the new thing is to live in a farm and have cattle, until it changes again. When we get to the industrial revolution. Actually, that is what started the urbanization process. And you know what triggered it? Steam power, machines, new chemical processes -- in two words, technological innovation. And I believe technology can also bring the end of this cycle.
Ama benim başka bir fikrim var. Ben, şehirleşmenin, ömrünün son zamanlarını yaşadığını ve insanların bundan sonra taşraya geri dönmeye başlayacağını düşünüyorum. Ve siz şöyle düşünebilirsiniz: "Şu anki eğilimden ne haber" Bakın size bir şey söyleyeyim, sosyo-ekonomik trendler sonsuza dek sürmez. Bildiğiniz gibi, bundan 12.000 yıl önce, herkes aylak aylak dolaşmaktan, avlamaktan ve toplamaktan kusursuz bir biçimde mutluydu. Ve sonra eğilimler değişir, yeni olay çiftlikte yaşamak ve sığır yetiştirmek olur, tekrar değişene kadar. Sanayi devrimine ulaştığımız zaman. Aslında, şehirleşme sürecini başlatan da işte bu. Ve bunu neyin tetiklediğini biliyor musunuz? Buhar gücü, makineler yeni kimyasal işlemler -- iki kelimeyle ifade etmek gerekirse, teknolojik gelişme. Ve inanıyorum ki teknoloji, bu devrin de sonunu getirecek.
I've been working on innovation for most of my career. I love it. I love my job. It allows me to work with drones, with 3D printers and smart glasses, and not just those you can buy in the shop but also prototypes. It's a lot of fun sometimes. Now, some of these technologies are opening new possibilities that will radically change the way we did things before and in a few years, they may allow us to enjoy the benefits of city life from anywhere. Think about it. If you could live in a place with a lower crime rate and more space and a lower cost of living and less traffic, of course many people would want that, but they feel they don't have a choice. You have to live in the city.
Ben kariyerim boyunca çoğunlukla inovasyon üzerinde çalıştım. İnovasyonu severim. İşimi severim. Benim dronlarla, üç boyutlu yazıcılarla ve akıllı gözlüklerle çalışmamı sağlıyor ve sadece mağazalardan alabildikleriniz değil, aynı zamanda prototiplerle de. Bazen çok eğlenceli oluyor. Şimdi, bu teknolojilerin bazıları daha önce yaptığımız şeyleri radikal bir şekilde değiştirecek yeni imkanlar sağlamakta. Ve bir kaç yıl içinde, şehir hayatının imkanlarından herhangi bir yerde faydalanmamızı sağlayabilirler. Bunu bir düşünün. Eğer daha düşük suç oranı, daha geniş, daha düşük yaşama maliyeti, daha az trafik olan bir yerde yaşayabilseydiniz, tabii ki pek çok insan bunu ister, ancak böyle bir şansları olmadığını hissediyorlar. Şehirde yaşamak zorundasınız.
Well, in the past, people moved to the cities not because they loved the city itself but for the things you could have in a city, more job opportunities, easier access to services and goods and a rich social life. So let's dive deeper.
Pekala, geçmişte, insanlar şehre, şehrin kendisini sevdikleri için değil, şehirde sahip olabilecekleri için taşındılar, daha fazla iş imkanı, mal ve hizmetlere daha kolay erişim, zengin bir sosyal hayat. Öyleyse daha derinlere inelim.
More jobs and career opportunities. Is that still true today, because the office people are starting to realize that working in the office and being in the office may not be the same thing anymore. According to a study by Global Workplace Analytics, more than 80 percent of the US workforce would like to work from home. And do you know how much it costs for a company to even have an office? 11,000 dollars per employee per year. If only half of those workers would telework even 50 percent of the time, the savings in the states would exceed 500 billion dollars, and it could reduce greenhouse gases by 54 million tons. That is the equivalent of 10 million cars off the streets for a whole year. But even though most people would want to telework, current technology makes the experience isolating. It's not comfortable. It doesn't feel like being there. But that is going to change by the convergence of two technologies: augmented reality and telepresence robots.
Daha fazla iş ve kariyer fırsatları Bu bugün hala doğru mu? Zira ofis çalışanları artık farkına varmaktadırlar ki ofiste çalışmakla ofiste bulunmak artık aynı şey olmayabilir. Global Workplace Analytics tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ABD'nin işgücünün %80'i evden çalışmak istemektedir. Ve ofisi olmasının bir şirkete ne kadara mal olduğunu biliyor musunuz? Çalışan başına yıllık 11.000 dolar. Eğer bu işçilerin sadece yarısı bile, zamanlarının %50'sinde bile uzaktan çalışsa, ABD'deki tasarruflar 500 milyar doları geçer ve sera gazlarını 54 milyon ton kadar azaltabilir. Bu miktar tam bir yıl boyunca, 10 milyon arabanın trafiğe çıkmamasına eşdeğer. Ancak, çoğu insan uzaktan çalışmak istemesine rağmen, güncel teknoloji bu deneyimi mümkün kılmamakta. Bu konforlu değil. Orada değilmiş gibi duruyor. Ama bu değişecek, iki teknolojinin birleşmesi ile: Artırılmış gerçeklik ve uzaktan-varolma robotlar
Augmented reality already today allows you to take your office environment everywhere with you. All you need is a wearable computer, a pair of smart glasses, and you can take your emails and your spreadsheets with you wherever you go. And video conferences and video calls have become very common these days, but they still need improvement. I mean, all those little faces on a flat screen, sometimes you don't even know who is talking.
Artırılmış gerçeklik daha şimdiden ofis ortamınızı her yere taşımanıza imkan sağlamakta. Gerekenler sadece giyilebilir bir bilgisayar ile bir akıllı gözlük. E-postalarınızı ve elektronik tablolarınızı nereye giderseniz beraberinizde götürebilirsiniz. Video konferanslar ile görüntülü aramalar bugünlerde çok yaygınlar ama hala geliştirilmeye ihtiyaçları var. Demek istiyorum ki düz bir ekrandaki tüm o küçük yüzler bazen kimin konuştuğunu bile anlamıyorsunuz.
Now, we already have something way better than static videocalls: your average telepresence robot. I call it tablet on a stick.
Daha şimdiden, durağan görüntülü konuşmada çok daha iyi bir şeylerimiz var: Sizin uzaktan-varolma robotunuz. Ben buna çubuk üzerindeki tablet diyorum.
(Laughter)
(Kahkahalar)
You can control, you can move around, you can control what you're looking at. It's way better, but far from perfect. You know how they say that most human communication is nonverbal? Well, the robot doesn't give you any of that. It looks like an alien. But with advances in augmented reality, it will be easy to wrap the robot in a nice hologram that actually looks and moves like a person. That will do it. Or else, forget the robot. We go full VR, and everybody meets in cyberspace. Give it a couple of years and that will feel so real, you won't tell the difference.
Kontrol edebilirsiniz, gezineblirsiniz, neye baktığınızı kontrol edebilirsiniz. Çok daha iyi, ancak mükemmellikten uzak. Nasıl söylediklerini bilirsiniz çoğu insan iletişimi sözsüzdür. Tamam, robot size bunu hiç sunmaz. Uzaylı gibi görünüyor. Ancak, artırılmış gerçeklikteki gelişmelerle gerçekten insan gibi görünen ve hareket eden robotu hoş bir hologramın içine sarmak kolay olacak. Bu sorunu çözecek. Veyahut, robotu unutun. Tamamen sanal gerçekliğe girelim ve herkes siber uzayda buluşsun. Bir iki yıl verin ve o kadar gerçek hissettirecek ki farkı göremeyeceksiniz.
So what was the next reason why people move to cities? Access to services and goods. But today you can do all that online. According to a study made by comScore, online shoppers in the US last year did more than half of their retail purchases online, and the global market for e-commerce is estimated to be at two trillion dollars. And it's expected to reach 2.38 by the end of 2017, according to eMarketer.
Öyleyse insanların şehre taşınmalarının diğer nedeni neydi? Mal ve hizmetlere erişim Ama bugün hepsini çevrimiçi olarak yapabilirsiniz. comScore tarafından yapılan bir çalışmada geçen yıl ABD'deki çevrimiçi alışverişçiler perakende satın alımlarının yarıdan fazlasını çevrimiçi yaptılar ve küresel e-ticaret piyasasının iki trilyon dolar olduğu tahmin edilmekte. Ve 2017'nin sonu ile birlikte 2,38'e ulaşması beklenmekte, eMarketer'a göre.
Now, from a logistics standpoint, density is good for deliveries. Supplying goods to a shopping mall is easy. You can send big shipments to the shop, and people will go there, pick it up and take it home themselves. E-commerce means we need to ship onesies and have them home delivered. That's more expensive. It's like the difference between having a birthday party for 20 people or bringing a piece of the cake to each of your 20 friends at their place. But at least in the city, they live close to each other. Density helps. Now, e-commerce deliveries in the countryside, those take forever. The truck sometimes needs to drive miles between one address and the next one. Those are the most expensive deliveries of all.
Şimdi, lojistik bakış açısından yoğunluk dağıtım için iyidir. Bir AVM'ye ürün ikmali kolaydır. Mağazaya büyük sevkiyatlar gönderebilirsiniz ve insanlar oraya giderler, alırlar ve evlerine kendileri götürürler. E-ticaret bizim tulum sevketmemiz ve evlere teslim etmemiz demektir. Bu daha pahalı. Bu 20 kişilik bir doğumgününü partisi vermekle 20 arkadaşınızın her birinin kendi evine birer dilim pasta götürmek arasındaki fark gibidir. Ama şehirde en azından birbirlerine yakın yaşarlar. Yoğunluk yardım eder. Şimdi, kırsal kesimlerde e-ticaret dağıtımları sonsuza dek sürer. Kamyonun bir adresten diğerine ulaşması için millerce gitmesi gerekebilir. Bunlar dağıtımlar arasında en pahalısı.
But we already have a solution for that: drones. A vehicle carrying a squadron of drones. The driver does some of the deliveries while the drones are flying back and forth from the truck as it moves. That way, the average cost for delivery is reduced, and voila: affordable e-commerce services in the countryside. You will see: the new homes of our teleworkers will probably have a drone pod in the yard. So once the final mile delivery is not a problem, you don't need to be in the city to buy things anymore. So that's two.
Ama buna için şimdiden bir çözümümüz var: Dronlar. Dron filosu taşıyan bir araç. Kamyonun hareketi esnasında dronlar aşağı yukarı uçuyorken sürücü dağıtımların bir kısmını yapar. Bu şekilde,dağıtım için ortalama maliyet düşer ve karşınızda: taşrada makul fiyatlı e-ticaret hizmetleri Şunu göreceksiniz: Uzaktan-çalışanların yeni evlerinin bahçelerinde muhtemelen bir dron platformu olacak Son mil dağıtımı bundan böyle bir sorun olmadığına göre artık bir şeyler satın almak için şehirde olmanıza gerek yok. Bu iki etti.
Now, what was the third reason why people move to cities? A rich social life. They would need to be in the city for that these days. Because people these days, they make friends, they chat, gossip and flirt from the comfort of their sofa.
Şimdi, insanların şehre taşınması için üçüncü gerekçe neydi? Zengin bir sosyal yaşam. Böyle günler için şehirde bulunmaları gerekecek. Çünkü insanlar böyle günlerde arkadaşlık kurarlar, sohbet, dedikodu yaparlar ve flört ederler kanepelerinin verdiği rahatlıkla
(Laughter)
(Kahkahalar)
And while wearing their favorite pajamas.
En sevdikleri pijamayı giyerken
(Laughter)
(Kahkahalar)
There are over two billion active social media users in the world. In a way, that makes you think like we are connected no matter where we are. But OK, not completely. Sometimes you still need some real human contact. Ironically, the city, with its population density, is not always the best for that. Actually, as social groups become smaller, they grow stronger. A recent study made in the UK by the Office for National Statistics showed a higher life satisfaction rating among people living in rural areas. So as people settle in the countryside, well, they will buy local groceries, fresh groceries, foodstuff, maintenance services. So handymen, small workshops, service companies will thrive. Maybe some of the industrial workers from the cities displaced by the automation will find a nice alternative job here, and they will move too. And as people move to the countryside, how is that going to be? Think about autonomous, off-the-grid houses with solar panels, with wind turbines and waste recycling utilities, our new homes producing their own energy and using it to also power the family car. I mean, cities have always been regarded as being more energy-efficient, but let me tell you, repopulating the countryside can be eco too.
Dünyada iki milyardan fazla aktif sosyal medya kullanıcısı var. Bu, bir bakıma, nerede olursak olalım, bağlantılı olduğumuzu düşünmemizi sağlıyor. Pekala, tam olarak değil. Bazen gerçek insani temas kurmaya ihtiyacınız var. İronik olarak, yoğun nüfusu ile şehir bunun için her zaman en iyisi değildir. Gerçekte, sosyal gruplar küçüldükçe, daha güçlenirler. Son zamanlarda Birleşik Krallık'ta Ulusal İstatistik Ofisince yapılan yeni bir çalışma kırsal kesimlerde yaşayan insanlar arasında daha yüksek yaşam memnuniyet oranı göstermiştir. İnsanlar kırsal kesimlere yerleştikçe pekala, yerel bakkaliye, taze sebze meyve, yiyecek malzemeleri, bakım hizmeti alacaklar. Böylece, becerikli işçiler, küçük atölyeler, hizmet firmaları gelişecekler. Belki, otomasyon nedeniyle, şehirlerde yerlerinden edilen endüstriyel işçilerin bazıları burada hoş bir alternatif iş bulacaklar ve onlar da taşınacaklar. Ve insanlar kırsal kesimlere taşındıkça, bu nasıl olacak? Otonom, şebekeden bağımsız, güneş panelleri, rüzgar türbinleri ve atık dönüşüm tesisleri olan evler düşünün, evlerimizin kendi enerjilerini ürettiğini ve bunu aile arabamıza enerji sağlamak içinde kullandığını Demek istediğim, şehirlerin enerji verimliliğin her zaman daha fazla olduğu kabul edilir, ancak söylemeliyim ki, kırsal kesimlere yeniden yerleşme ekonomik olabilir
By now, you're probably thinking of all the advantages of country living.
Şu anda, muhtemelen taşrada yaşamın faydaları hakkında düşünüyorsunuz.
(Laughter)
(Kahkahalar)
I did it myself. Six years ago, my wife and I, we packed our stuff, we sold our little apartment in Spain, and for the same money we bought a house with a garden and little birds that come singing in the morning.
Ben, kendim bunu yaptım. Altı yıl önce, eşim ve ben, eşyalarımızı paketledik İspanya'daki küçük dairemizi sattık ve aynı paraya bahçeli bir ev satın aldık, sabahları ötmeye gelen küçük kuşları olan.
(Laughter)
(Kahkahalar)
It's so nice there. And we live in a small village, not really the countryside yet. That is going to be my next move: a refurbished farmhouse, not too far from a city, not too close. And now we'll make sure to have a good spot for drones to land.
Orası öylesine hoş ki. Ve henüz tamamen taşrada değil, küçük bir köyde yaşıyoruz. O benim bir sonraki hamlem olacak: yeniden döşenmiş bir çiftlik evi, şehire çok uzak ve çok yakın olmayan. Ve dronların inmesi için iyi bir yer olduğundan emin olacağız
(Laughter)
(Kahkahalar)
But hey, that's me. It doesn't have to be you, because it would seem like I'm trying to convince somebody to come join us in the country. I'm not.
Ama, hey, bu benim. Bu siz olmak zorunda değilsiniz, çünkü bu benim bazılarını, bizimle taşrada yaşamaya ikna etmeye çalışıyormuşum gibi görünür. Ben buna çalışmıyorum
(Laughter)
(Kahkahalar)
I don't need more people to come.
Daha fazla insanın gelmesine ihtiyacım yok.
(Laughter)
(Kahkahalar)
I just think they will once they realize they can have the same benefits the city has. But if you don't like the country, I have good news for you, too. Cities will not disappear. But as people move out, a lower density will help them recover a better flow and balance.
Düşünüyorum ki şehrin imkanlarına sahip olabileceklerinin farkına vardıklarında gelecekler. Taşradan hoşlanmıyorsanız, size de iyi haberlerim var. Şehirler kaybolmayacak. Ancak, insanlar dışarıya taşındıkça, daha az yoğunluk, daha iyi bir akış ve dengeye sahip olmalarına yardım edecek
Anyway, I guess now you have some thinking to do. Do you still think you need to live in the city? And more importantly, do you want to?
Her neyse, şimdi biraz düşünmek zorundasınız Hala şehirde yaşamak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz? Ve daha önemlisi, bunu istiyor musunuz?
Thank you very much.
Çok teşekkür ederim
(Applause)
(Alkışlar)