A few years ago, a student came up to me after the second day of my class on parenting and child development. She hesitated for a second and then she confessed, "I'm really interested in this material, but I was hoping your class would help me to become a better parent if I have kids someday." She was disappointed. We were going to talk about how parents do not have control in shaping who their children become. She jumped to the conclusion that my class wouldn't help her. I was caught off guard. Would confronting the science of parenting and child development, not be relevant to being a good parent? I hope that my class changed her mind.
Yıllar önce, bir öğrenci 2. ders günümde yanıma geldi. Ebeveynlik ve çocuk gelişimi dersiydi. Bir an tereddüt etti ve sonrasında şöyle itiraf etti: “Bu konuya çok ilgi duyuyorum ama bir gün çocuklarım olduğunda dersinizin işime yarayacağını umuyordum.” Hayal kırıklığına uğramıştı. Konu, çocukların geleceği üzerinde ebeveynlerin kontrolünün olmamasıydı. Dersimin işine yaramayacağı sonucuna varmıştı. Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Ebeveynlik ve çocuk gelişimi biliminin iyi bir ebeveyn olmakla ilgisi yok muydu? Umarım dersin sonunda fikri değişmiştir.
Parents want what's best for their children, young and old parents, rich and poor, married and divorced. And parenting books promise to show how to achieve the best outcomes, to address the difficult decisions that parents face every day and in the process, to reveal why each of us turned out the way we did. The problem is that parenting books send conflicting messages. Tiger parenting or free-range parenting? Parent like the Dutch to raise the happiest kids in the world or like the Germans, to raise self-reliant children? The one consistent message is that if your child isn't succeeding, you're doing something wrong. There's good news, though. The science supports a totally different message that is ultimately empowering.
Ebeveynler çocukları için en iyisini ister. Genç veya yaşlı ebeveynler, zengin veya fakir, evli veya boşanmış. Ebeveynlik kitapları en iyi sonuçların nasıl elde edileceğini gösterdiklerini, ebeveynlerin her gün karşılaştıkları zor kararları nasıl vereceklerini ve nasıl yetiştirilip böyle olduğumuzu açıklayabileceklerini iddia ediyorlar. Sıkıntı olan şu ki ebeveynlik kitapları çelişkili mesajlar veriyorlar. Kaplan ebeveynliği mi yoksa serbest ebeveynlik mi? Hollanda ebeveynleri gibi dünyanın en mutlu çocuklarını yetiştirmek mi, yoksa Almanlar gibi özgüvenli çocuklar yetiştirmek mi? Sürekli verilen bir mesaj ise, eğer çocuğun başarılı değilse, bir şeyleri yanlış yaptığın. Ama iyi bir haberim var. Bilim tamamen bambaşka bir mesajı destekliyor, nihayetinde güçlendiren bir mesajı.
Trying to predict how a child will turn out based on choices made by the parents is like trying to predict a hurricane from the flap of a butterfly's wings. Do you know the butterfly, the proverbial one, that flaps its wings in China, perturbing the atmosphere just enough to shift wind currents that make their way to the skies over tropical white beaches intensifying the water evaporating from the ocean in a spiral of wind and fueling a hurricane in the Caribbean six weeks after that flutter of wings. If you are a parent, you are the butterfly flapping your wings. Your child is the hurricane, a breathtaking force of nature. You will shape the person your child becomes like the butterfly shapes the hurricane in complex, seemingly unpredictable but powerful ways. The hurricane wouldn't exist without the butterfly.
Çocuğun nasıl biri olacağını tahmin etmek, ebeveynlerinin seçimlerinin etkisini öngörmek, adeta bir kelebeğin kanat çırpışından oluşan bir fırtınayı tahmin etmek gibidir. Kelebeği biliyor musunuz? O meşhur olan, Çin’de kanatlarını çırpmasıyla rüzgar akımlarının yönünü değiştirecek kadar atmosferi etkileyen, o rüzgarların tropik beyaz kumsallar üzerinden yükselerek bir rüzgar sarmalı içerisine karışıp okyanusta su buharlaşmasını şiddetlendiren ve kanat çırpışının altı hafta sonrasında Karayipler’de bir fırtına çıkaran kelebek. Eğer bir ebeveyn isen, sen kanatlarını çırpan bir kelebeksin. Çocuğun ise fırtına, nefes kesici bir doğal afet. Çocuğunun nasıl olacağını etkileyeceksin, tıpkı kelebeğin fırtınayı etkilediği gibi, karmaşık, öngörülemez gibi gelen ama etkili olan yollarla. Fırtına kelebek olmasaydı oluşmayacaktı.
"Wait," you might ask, what about all the successful parents with successful children or the struggling parents with struggling children?" They might seem to show the simple power of parenting. But children can be shaped by many forces that are often intertwined, like successful parents, successful genes, successful peers and a culture of success that they grow up in. This can make it hard to know which forces influence who children become. "OK," you might think, "yes, it's hard to pull apart all these possible forces, but we can make pretty good guesses about the importance of parents." Perhaps.
Şunu soruyor olabilirsin, “Peki ya bunca başarılı aile ve başarılı çocuklara veya onca sıkıntılı aile ve sıkıntılı çocuklara ne diyorsun?” Onlar ebeveynliğin basit etkisini gösteriyor gibi görünebilir. Lakin çocuklar çoğunlukla iç içe geçen birçok etki ile şekillenebilirler. Başarılı ebeveynler, başarılı genler, başarılı çiftler ve içinde büyüdükleri başarı kültürü gibi… Bu, hangi etkilerin çocuğun kişiliğine şekil verdiğini bilmeyi zorlaştırıyor. Şöyle düşünüyor olabilirsiniz: “Evet bunca muhtemel etkiyi birbirinden çekip ayırmak zor ama ebeveynliğin önemi hakkında çok iyi tahminlerde bulunabiliriz.” Belki.
Well, how many of you know how a bicycle works? Right, you've seen people riding bikes, maybe you've ridden one yourself or even tried to teach someone else how to do it. Just like parenting -- you've seen people doing it, maybe you've done it yourself or even tried to teach someone else how to do it. We can feel confident about what we know. When we say we know how a bicycle works, we think we have something in our heads like this. Something that relates the pedals to the chain and to the wheels. But when you ask people to explain how a bicycle works, they produce drawings like this. And like this.
Aranızda kaç kişi bisikletin nasıl çalıştığını biliyor? Ya bisiklet süren insanlar gördünüz, belki kendiniz kullandınız veya başkasına nasıl sürüleceğini bile öğrettiniz. Aynı ebeveynlikteki gibi… Ebeveynlik yapanları gördünüz, belki kendiniz yaptınız veya başkasına nasıl yapılacağını öğretmeyi bile denediniz. Bildiğimiz şeyler hakkında özgüvenli hissedebiliriz. Bisikletin nasıl çalıştığını biliyorum dediğimizde, kafamızda şöyle bir şey canlandığını sanıyoruz. Pedalları zincirlere ve zinciri tekerlere bağlayan bir şey. Ama insanlara bisikletin nasıl çalıştığını açıkla dediğin zaman, şöyle resimler çiziyorlar. Böyle.
(Laughter)
[gülme]
People have no idea how bicycles work. Or zippers or rainbows, or even topics they argue passionately about. When you push people to explain how these things work, they usually can't. Just caring about something, like parenting, or feeling confident about it, doesn't guarantee that we understand it. And everyone can't possibly be right about how parenting works, given how wildly beliefs have varied.
Bisikletin nasıl çalıştığı hakkında insanların hiçbir fikri yok. Fermuar veya gökkuşağı, hatta hararetle tartıştıkları konular hakkında bile bir şey bilmiyorlar. Bunların nasıl çalıştığını açıklamalarını istediğin zaman, çoğu açıklayamıyor. Bir şeyle sadece ilgilenmek, ebeveynlik gibi, veya bu konuda özgüvenli olmak onu kesinlikle anladığımız anlamına gelmiyor. Ebeveynlik hakkındaki düşüncelerin hepsinin doğru olması imkansız çünkü bu konudaki düşünceler o kadar çeşitli ki…
Mothers in a hunter-gatherer society regretted when their children cut themselves themselves while playing with knives, but they thought the cuts were worth the freedom to explore. Even within one society like ours, parenting wasn't a common term until the 1970s. Before then, parents weren't viewed as active shapers of children's futures. Years from now, people may look back on today's views and feel just as amazed as we feel when hearing about other times and places.
Avcı-toplayıcı toplumlardaki anneler çocuklarının kendilerini bıçakla oynarken kestikleri için üzülüyorlardı ama keşfetme özgürlüğünün o kesiklerden önemli olduğunu düşündüler. Bizim toplumumuzda bile 1970′lere kadar ebeveynlik kavramı yaygın değildi. Ebeveynler çocukların geleceğini şekillendiren kişiler olarak görülmüyordu. Gelecek yıllarda da insanlar bugünkü düşünce tarzlarına bakıp bizim önceki zamanlara şaşırdığımız gibi bize şaşırabilirler.
The science could help parents, and potential parents like my student, to understand how they actually shape who their children become. Millions of children have been studied to disentangle all those shaping forces that are usually intertwined. These studies follow identical twins and fraternal twins and plain old siblings growing up together or adopted and raised apart. And it turns out that growing up in the same home does not make children noticeably more alike in how successful they are, or how happy or self-reliant and so on. Imagine if you had been taken from birth and raised next door by the family to the left and your brother or sister had been raised next door by the family to the right, by and large, that would have made you no more similar or different than growing up together under the same roof.
Bilim, ebeveynlere veya öğrencim gibi potansiyel ebeveynlere çocuklarını nasıl şekillendireceklerini anlama konusunda yardımcı olabilir. Çocukları etkileyen iç içe geçmiş bunca etkiyi birbirinden ayırmak için milyonlarca çocuk incelendi. Bu incelemeler aynı ve ayrı yumurta ikizlerini, bildiğimiz sıradan kardeşleri, birlikte büyüyen veya evlatlık alınıp ayrı büyütülen kardeşleri kapsıyor. Ve şu anlaşılıyor ki aynı evde büyümek çocukların başarılarında, mutluluklarında, özgüvenlerinde veya herhangi bir şeyde dikkate değer bir benzerlik sağlamıyor. Hayal edin, doğduğunuz gün alınıp evinizin hemen bitişiğinde yaşayan bir aile tarafından büyütülseydiniz ve kız veya erkek kardeşiniz de diğer ailede büyüseydi, bu sizi aynı evde büyüdüğünüz halinizden hiçbir şekilde daha benzer veya daha farklı hale getirmeyecekti.
On the one hand, these findings seem unbelievable. Think about all the ways that parents differ from home to home and how often they argue and whether they helicopter and how much they shower their children with love. You would think that would matter enough to make children growing up in the same home more alike than if they had been raised apart. But it doesn't.
Bir taraftan bu veriler inanılamaz gözüküyor. Evden eve ebeveynlerin ne kadar değişebildiklerini düşünün. Ne kadar tartıştıklarını, ne kadar korumacı olduklarını veya çocuklarını ne kadar sevgiyle beslediklerini düşünün. Bunca şeyin fark teşkil edeceğini, aynı evde büyüyen çocukların farklı evde büyüyenlere göre daha çok benzeyeceğini düşünüyorsunuz. Fakat benzemiyorlar.
In 2015, a meta analysis, a study of studies, found this pattern across thousands of studies following over 14 million twin pairs across 39 countries. They measured over 17,000 outcomes. And the researchers concluded that every single one of those outcomes is heritable. So genes influence who children become. But genes didn't explain everything. The environment mattered too, just something in the environment that didn't shape children growing up in the same home to be more alike. Some people have looked at these findings and concluded that parenting doesn't matter. That you would have become the same person you are today, regardless of who raised you.
2015′te, incelemeleri inceleyen bir meta analizi binlerce incelemelere bakarak 39 ülkedeki 14 milyon ikizden yola çıkarak bu kanıya varmışlar. 17 bin sonucu değerlendirmişler ve bu sonuçların her birinin kalıtsal olabileceği sonucuna varmışlar. Yani genler çocukların kişiliklerine etki ediyordu. Ama tek etken genler değildi. Çevre de önemli bir etkendi ama çevredeki o etken aynı evde büyüyen çocukların birbirine daha çok benzemesini sağlamıyordu. Kimileri bu bulgulara baktılar ve ebeveynliğin önemsiz olduğu sonucuna vardılar. Yani seni kim yetiştirirse yetiştirsin yine bugünkü insan olurdun. Diğer taraftan,
On the other hand, and really, I should say on the other hands, because there are many caveats to that story, but I'll focus on one. On the other hand, these findings are not all that shocking. If you think about how the same parent could shape different children in different ways. One child might find it helpful when her mother provides structure. Her sister might find it's stifling. One child might think his parents are caring when they ask questions about his friends. His brother might think they're being nosy. One child might view a divorce as a tragedy, while his sister sees it as a relief. Same event, different experience.
aslında diğer taraflardan demeliyim çünkü buna karşı olan çok görüş var ama ben birine odaklanacağım. Diğer taraftan, bu bulguların o kadar şaşırılacak yanı yok. Sonuçta aynı ebeveyn bile farklı çocukları farklı şekilde etkileyebiliyor. Beklenti ve sınırlar üzere yetiştirilmeyi bir çocuk faydalı bulabiliyorken kız kardeşi bunu boğucu bulabilir. Biri ebeveynleri arkadaşlarını sorduğunda ailesinin onunla ilgilendiğini düşünürken kardeşi burun soktuklarını düşünebilir. Bir çocuk boşanmayı bir felaket olarak görürken kız kardeşi bir kurtuluş olarak görebilir. Aynı olay, farklı deneyimler.
My husband and I experienced this concept 20 years ago when we were 30,000 feet over the Atlantic, flying from Chicago to Stockholm to work on a research project. The flight attendants were clearing the dinner trays, people were getting ready to sleep. We hit a patch of bumpy air and a bunch of teenagers whooped in excitement. Then all of a sudden, the plane was plummeting, children and food carts hit the ceiling. The plane seemed to stabilize, but then plummeted again. The ceiling panels flew up into their compartments from the force, revealing wiring inside. Debris came crumbling down on us. People were screaming and sobbing. The plane plummeted again. After an eternity, the pilot came on and announced, "We don't know what that was. We don't know what's coming. Stay in your seats." My husband came away from that experience feeling like planes are incredibly safe.
Eşim ve ben 20 yıl önce bunu yaşadık. Atlantik’in 30 bin fit üzerinde araştırma yapmak için uçakla Şikago’dan Stockholm’e gidiyorduk. Uçuş personelleri yemek tablalarını temizliyorlardı. İnsanlar uyumaya hazırlanıyordu. Türbülansa girip sarsıldık ve bir grup genç telaşla çığlık attılar. Sonra bir anda uçak dimdik düşmeye başladı. Çocuklar ve yemek arabaları tavana vurdu. Tam uçak düzelir gibi oldu, sonra bir daha düşmeye başladı. O gücün etkisiyle tavan levhaları kompartımanlarına doğru göçtüler. Kablolar görünür hale geldi. Molozlar üzerimize döküldü. İnsanlar çığlık atıyor, hıçkırarak ağlıyorlardı ve uçak yeniden düşmeye başladı. Yüzyıllar gibi geçen o anların ardından pilot anons yaptı, “Neler olduğunu bilmiyoruz. Neler olacak bilmiyoruz. Koltuklarınızdan kalkmayın.” Eşimin bu tecrübeden çıkardığı sonuç uçakların müthiş güvenli olduğuydu.
(Laughter)
[gülme]
The airline sent a letter informing us that we hadn't simply been falling across those thousands of feet of clear air turbulence. The plane had been subjected to forces greater than 2G. We learned that planes can withstand forces many times larger. So my husband feels safe flying. He seems genuinely baffled by how anyone could feel otherwise. I get that concept, but only in the abstract. I've never been able to fly the same way since. Same event, different experience.
Hava yolu şirketi bize bilgilendirici bir yazı gönderdi. Uçağın açık hava türbülansı yüzünden binlerce fit düşmekle kalmayıp aynı zamanda 2G’den daha büyük bir güce maruz kaldığı yazıyordu. O gün uçakların çok büyük güçlere karşı dayanıklı olduğunu öğrendik. Eşim bu yüzden uçağın güvenli olduğunu düşünüyor. Başkasının diğer türlü düşünmesine ise gerçekten hayret ediyor. Neden böyle düşündüğünü anlayabiliyorum ama bir daha uçağa asla aynı gözle bakamadım. Aynı olay, farklı deneyimler.
Just because an event doesn't shape people in the same way, that doesn't mean it had no effect. Your parenting could be shaping your children, just not in ways that lead them to become more alike. Your parenting could be leading your first child to become more serious, your second child to become more relaxed. Your first child to want to be like you, your second child to want to be nothing like you. You are flapping your butterfly wings to your hurricane children.
Bir olayın insanlarda aynı etkiyi bırakmaması hiç etki etmediği anlamına gelmez. Ebeveynliğin çocuğunu etkiliyor olabilir ama onları birbirine daha benzer kılacak şekilde değil. Ebeveynliğin, ilk çocuğunun ciddi biri olmasına sebep olmuş olabilir, ikinci çocuğununsa daha rahat olmasına. İlk çocuğun senin gibi olmak isteyebilir, ikinci çocuğunsa asla sana benzememek. Fırtına olan çocuklarınıza doğru o kelebek kanatlarınızı çırpıyorsunuz.
This isn't how we typically think about parenting. It doesn't make for simple advice. How could parenting books tell people how to raise successful, happy, self-reliant children, if the same parenting can lead to different outcomes for children in the same home? At this point, you might be thinking, like students in my class sometimes say, "OK, we get it. development is complicated. And maybe it's not worth studying because it's too complicated." But meaning can be made from chaos. Scientists now understand how babies go from these apparent lumps to become walking, talking, thinking, social independent beings. They understand this process well enough to intervene, to test newborns, for example, and treat them for a genetic condition that used to lead to mental retardation. Scientists are developing ever more sophisticated understanding of how parents could shape their children's futures.
Ebeveynlik hakkında genelde bu şekilde düşünmüyoruz. Basit tavsiyelerle olacak bir iş değil. Ebeveynlik kitapları nasıl olur da başarılı, mutlu, özgüvenli çocukların nasıl yetişeceğini söyler? Aynı ebeveynlik aynı evdeki çocukları farklı etkilerken bu nasıl mümkün olur? Bu noktada sınıfımdaki öğrencilerim gibi şöyle düşünüyor olabilirsiniz, “Tamam, anladık. Gelişim karmaşık bir şeymiş. Ve belki de bu yüzden üzerine araştırma yapmaya değmez.” Ama karmaşadan da anlam çıkarılabilir. Bilim insanları artık bebeklerin nasıl şöyle bir yumrudan yürüyen, konuşan ve düşünen bağımsız sosyal varlıklara dönüştüklerini biliyor. Öyle iyi biliyorlar ki bu sürece müdahale edebiliyorlar. Yeni doğanları test etmek için mesela. Önceden zeka geriliğine sebep olabilecek bir genetik bozukluğu tedavi etmek için. Çocuklarının geleceğini ebeveynlerin nasıl şekillendirebileceğine dair bilim insanları çok yönlü bir anlayış geliştiriyorlar.
Science can tell us a lot. But it will never tell us everything. So what can we do with this? First, know that parents matter. That might seem obvious, but smart people are arguing otherwise, and what seems obvious is not always true, as we've seen. Second, know that how parents matter is complex and difficult to predict. For anyone who has ever been a parent, stop blaming yourself, as if you are in control of your child's path. You have influence, but you don't have control. For anyone who has ever been a child, stop blaming your parents.
Bilim birçok şeyi açıklayabilir. ama asla her şeyi açıklayamayacak. Peki bununla ne yapabiliriz? İlk olarak, ebeveynliğin önemli olduğunu bilin. Bu size çok aşikar gelebilir ama zeki insanlar bunun aksini savunuyorlar ve önceden de şahit olduğumuz üzere, aşikar olan hep doğru değildir. İkinci olarak, ebeveynliğin etkisini öngörmenin karmaşık ve zor olduğunu bilin. Ebeveynliği tecrübe etmiş kişiler, kendinizi suçlamayı bırakın. Çocuğun seçeceği yolun kontrolü sizde değil. Etki edebilirsiniz ama kontrol edemezsiniz. Çocukluğu tecrübe etmiş olanlar ise ebeveynlerinizi suçlamayı bırakın.
(Laughter)
[gülme]
At least for the idea that you are defined by them. Stop blaming other parents. A recent survey of thousands of parents revealed that 90 percent of mothers and 85 percent of fathers feel judged. Close to half feel judged all the time or nearly all the time by people they know and by complete strangers. These judgments probably don't reflect what's best for the kids. How could they, given how profoundly parenting has varied around the world and across time? And given how the same parents can shape children under the same roof in such different ways. Even when parents try their best, they can't satisfy everybody. There's only so much time.
En azından onların sizi sınırlaması konusunda… Diğer ebeveynleri suçlamayı bırakın. Binlerce ebeveynin dahil olduğu ankette annelerin yüzde 90′ı ve babaların yüzde 80′i kendini suçlu hissediyor. Yarısına yakını her zaman veya neredeyse her zaman tanıdıkları veya yabancılar tarafından eleştirildiklerini hissediyorlar. Bu eleştiriler muhtemelen çocuklar için en iyi olan şeyi sunmuyor. Zamandan zamana ve mekandan mekana ebeveynlik bu kadar değişebiliyorken nasıl sunsun zaten? Aynı ebeveynler aynı çatı altındaki çocukları bu kadar farklı şekillerde etkileyebiliyorken nasıl yapsın? Ebeveynler ellerinden geleni yapsalar bile herkesi memnun edemezler. Zaman ancak bu kadarına izin veriyor.
This is especially true for dragon parents. The author, Emily Rapp, came up with this term after her baby was diagnosed with Tay-Sachs disease. She knew then that Ronan would never walk or talk. He would likely die before turning four. I did not know that this could also be the fate of my firstborn son. He was born with a condition that prevents the intestine from absorbing nutrients or water for the body. It affects one in five million babies. One in five million. It is so rare that one doctor felt confident telling us that we would be screwed if that's what our baby had. He was the one who had to break the news to us later.
Özellikle ejderha ebeveynlerde durum bu şekilde. Yazar Emily Rapp bu terimi, bebeğine Tay-Sachs hastalığı teşhisi konulduğu zaman ortaya attı. Bebeği Ronan’ın bir daha yürüyüp konuşabileceği şüpheliydi. Muhtemelen dört yaşına giremeden ölecekti. Böyle bir şeyin… büyük oğlumun başına gelebileceğini tahmin etmezdim. Doğuştan yakalandığı bu hastalık bağırsaklarının su ve besin emmesini engelliyordu. Beş milyon bebekten birinde görülüyor. Beş milyonda bir. O kadar ender ki doktorun biri çocuğumuzun yakalandığı hastalık eğer bu hastalıksa mahvolduğumuzu söyledi. Sonrasında bize kötü haberi veren kişi de o oldu.
Dragon parents have a lot to say about parenting, even though they know their children will die young, or in my case, even if we have no idea whether our babies will live. Emily Rapp wrote, "We will not launch our children into a bright and promising future, but see them into early graves." This requires a new ferocity, a new way of thinking, a new animal. We are dragon parents, fierce and loyal and loving as hell. Our experiences have taught us how to parent for the here and now, for the sake of parenting, for the humanity implicit in the act itself. Parenting, I've come to understand, is about loving my child today, now. In fact, for any parent anywhere, that's all there is.
Çocuklarının küçük yaşta öleceğini biliyor olsalar da ejderha ebeveynlerin ebeveynlik hakkında anlatacakları çoktur. Ya da benim durumumda olan, bebeklerinin ölüp ölmeyeceğini bilmeyen ebeveynlerin de. Emily Rapp şöyle yazıyor, “Çocuklarımıza iyi ve parlak bir gelecek sağlayamayacak, mezara gömülmelerini izleyeceğiz.” Bu durum yeni bir hayvan, yeni bir vahşet ve düşünce tarzı gerektiriyor. Bizler ejderha ebeveynleriz, vahşi, sadık ve delicesine seven. Yaşadıklarımız bize anı yaşayarak ebeveynlik yapmayı öğretti. Ebeveynliği ebeveynlik uğuruna, içerdiği merhamet uğuruna yapmayı… Anladım ki ebeveynlik, çocuğumu bugün sevmek, şimdi sevmekmiş. Dünyadaki tüm ebeveynler için bu böyle.
I had thought that my expertise in child development would help prepare me for becoming a parent. Instead, becoming a parent helped me to see the science in a whole new light. So third, appreciate how powerful the moments can be because of what they mean for you and your child right now, not because of what they mean for your child long term, which you do not know. The activist Andrew Solomon noted, "Though many of us take pride in how different we are from our parents, we are endlessly sad at how different our children are from us." Maybe we could be less sad if we were more realistic, if we let go of the notion that our children's futures are in our control. If we can embrace the complexity of our children's development that can transform how we approach those parenting decisions we face each day and empower us to realize how much more there is to having a child than trying to shape a specific outcome. So much more, which I appreciate every day in moments with my firstborn son, who is thriving and with his younger brother and the unique paths they are taking. We are not screwed.
Çocuk gelişimi üzerine olan uzmanlığımın ebeveyn olma konusunda bana yardımcı olacağını sanmıştım. Aksine, ebeveyn olmak bilime bambaşka bir gözle bakmamı sağladı. Üçüncü olarak da, çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanların o an içerisinde siz ve çocuğunuz için ne kadar değerli olduğunu bilin. O anların çocuğunuzu ileride nasıl etkileyeceğini düşünmeyi bırakın. Aktivist Andrew Solomon diyor ki, “Çoğumuz ebeveynlerimize benzememekten gurur duyuyoruz ama çocuğumuzun bizden farklı olmasına çok üzülüyoruz.” Biraz daha gerçekçi olsaydık daha az üzülebilirdik. Onların geleceğini kontrol edebileceğimiz yanılgısından kurtulabilseydik. Eğer çocuk gelişiminin karmaşıklığını kabul edersek, her gün vermek zorunda kaldığımız ebeveynlik kararlarımız değişecek ve ebeveynliğin sadece belli bir sonucu elde etmeye çalışmak değil de çok daha fazlası olduğunu anlayacağız. Çok çok daha fazlası. Bunu büyük oğlumla geçirdiğim her an ve her gün daha iyi anlıyorum. Şimdi büyüyüp gelişiyor, küçük kardeşiyle birlikte ve bambaşka bir yöne doğru ilerliyor. Evet, mahvolmadık.
(Laughter)
[gülme]
The science of parents and children, butterflies and their hurricanes, can free people to focus on what is most important and meaningful in our lives. This can make the experience of being a parent and the experience of having been a child more realistic and satisfying for everyone involved. And that, I think, is very relevant to being a good parent.
Ebeveynlerin ve çocukların, kelebeklerin ve fırtınaların bilimi insanların hayatta en önemli ve anlamlı olan şeylere odaklanmalarını sağlayabilir. Bu, ebeveyn olma tecrübesini ve çocuk olma tecrübesini herkes için daha gerçekçi ve tatmin edici hale getirebilir. Ki bu, bence, iyi bir ebeveyn olabilmenin anahtarı.