(Music: "Interpassion")
(Müzik:"Interpassion")
Hi, my name is I am the one that tangles up consonants and vowels.
Merhaba, benim adım benim adım ünlü ve ünsüz harfleri karıştıran.
I am international.
Ben uluslararasıyım.
Hello, how are you?
Selam, nasılsın?
Hello, how are you?
Selam, nasılsın?
Hello, how are you?
Selam, nasılsın?
Hello, how --
Selam, nasıl --
Hey! I speak a little bit -- you don't understand, but I speak a little bit and I'm sure you are my friend.
Selam! Ben biraz konuşuyorum -- sen anlamıyorsun ama ben biraz konuşuyorum ve eminim sen benim arkadaşımsın.
You are my friend, You are my friend, You are my friend, You are my --
Arkadaşımsın, arkadaşımsın, arkadaşımsın, sen benim --
I love people.
İnsanları severim.
I think it's great we're all hugging here, as we mix our vowels, and we make the saddle.
Bence bu harika, birbirimizi kucakladığımızda, ünlü harfleri karıştırdığımızda ve birbirimize yardım ettiğimizde.
I appreciate less the consonants of those we haven't sounded.
Sesi olmayan ünsüzleri daha az severim.
I'm pressing the buzzer; I am interpassionate.
Dahili telefonu çeviriyorum. ben tutkular arasıyım.
Interpassion, Interpassion, Interpassion.
Tutkular arası, tutkular arası, tutkular arası.
I am interpassionate.
Ben tutkular arasıyım.
Interpassion, Interpassion, Interpassion.
Tutkular arası, tutkular arası, tutkular arası.
I am interpassionate.
Ben tutkular arasıyım.
(Music)
(Müzik)
Good morning.
Merhaba.
What's your name?
Senin adın ne?
Do you know Mafalda?
Mafalda'yı tanıyor musun?
Do you speak Portuguese?
Portekizce konuşuyor musun?
Are you from California?
Kaliforniya'dan mısın?
Made in China, Made in China, Made in China, Made in China,
Çin yapımı, Çin yapımı, Çin yapımı, Çin yapımı.
I love people.
İnsanları seviyorum.
I think it's great we're all hugging here, as we mix our vowels, that are making the saddle.
Bence bu harika, birbirimizi kucakladığımızda ünlü harfleri karıştırdığımızda ve birbirimize yardım ettiğimizde.
I appreciate less the consonants of those we haven't sounded.
Sesi olmayan ünsüzleri daha az severim.
I'm pressing the buzzer; I am interpassionate.
Dahili telefonu çeviriyorum; ben tutkular arasıyım.
Interpassion, Interpassion, Interpassion,
Tutkular arası, tutkular arası, tutkular arası.
I am interpassionate.
Ben tutkular arasıyım.
Interpassion, Interpassion, Interpassion,
Tutkular arası, tutkular arası, tutku.
I am interpassionate.
Ben tutkular arasıyım.
Interpassion, Interpassion, Interpassion,
Tutkular arası, tutkular arası, tutkular arası.
I am interpassionate.
Ben tutkular arasıyım.
Interpassion, Interpassion, Interpassion,
Tutkular arası tutkular arası, tutkular arası.
I am interpassionate.
Ben tutkular arasıyım.
(Music)
(Müzik)
Interpassion,
Tutkular arası.
(Music)
(Müzik)
(Music ends)
(Müzik biter)
(Applause)
(Alkış)
Thank you. Thank you very much.
Teşekkürler. Çok teşekkür ederim.
OK. Before leaving you guys with more talks with better English than mine --
Tamam şimdi... sizden ayrılmadan, İngilizcesi benden daha iyi olan konuşmacılardan önce...
(Laughter)
(Kahkaha)
I would like to see you dance.
Sizi dans ederken görmek istiyorum.
(Laughter)
(Kahkaha)
And especially a section of your body ... your hips.
Ve özellikle de vücudunuzun bir parçasını, kalçalarınızı.
(Laughter)
(Kahkaha)
Alright? OK, you know your pelvis is the center of your body and this is the intersection that makes you really strong, alright?
Tamam mıyız? Şimdi, biliyorsunuz ki pelvis vücudunuzun merkezi ve bu kesişim sizi gerçekten güçlü yapar, tamam mıyız?
(Laughter)
(Kahkaha)
OK, so it's super easy. We're going to roll our hips together, OK? So please stand up.
Şimdi, bu çok kolay. Hep birlikte kalçalarımızı döndüreceğiz, tamam mı? Bu yüzden lütfen ayağa kalkın.
(Laughter)
(Kahkaha)
It's really easy. You're just going to have to roll your hips like that.
Gerçekten çok kolay. Sadece kalçalarınızı bu şekilde döndüreceksiniz.
(Music: "Ba$$in")
(Müzik: "Ba$$in")
Ready?
Hazır mıyız?
(Music)
(Müzik)
I'd like to kiss that boy but I don't know how to tell him.
Ben bu çocuğu öpmek istiyorum, ama ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Teach me, teach me, teach me, teach me,
Bana öğret, bana öğret, bana öğret...
I'd like to hit on that boy last time I chased him away.
Bu çocukla flört etmek istiyorum, geçen sefer ondan kaçmıştım.
Show me, show me, show me, show me.
Bana göster, bana göster, bana göster...
OK!
Tamam!
Start with making eyes at him.
Gözlerine bakmaya başla.
Start with saying he is cute.
Tatlı olduğunu söylemeye başla.
Then you to have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hips.
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
I'd like to dance with him, like I were his partner.
Sanki ona aitmişim gibi dans etmek istiyorum.
Teach me, teach me, teach me, teach me.
Bana öğret, bana öğret, bana öğret...
I'd like to make him fall in love with me, as he's looking at my back.
Arkamdan baktığında kalbi deli gibi atsın istiyorum.
Show me, show me, show me.
Bana göster, bana göster, bana göster--
Start with making eyes at him.
Gözlerine bakmaya başla.
Start with saying he is cute.
Tatlı olduğunu söylemeye başla.
Then you have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hip.
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
You have to roll your hips. roll your hips, roll your hips, roll your hips,
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür. Kalçalarını daire şeklinde döndür,
You have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hips,
kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
You have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hips,
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
You have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hips,
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
You have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hips,
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
You have to roll your hips, roll your hips, roll your hips, roll your hips,
Kalçalarını daire şeklinde döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür, kalçalarını döndür.
You've to roll, roll, roll, roll, roll roll, roll, roll, roll, roll, roll, roll roll, roll, roll, roll, roll, roll, roll roll, roll, roll, roll, roll, roll, roll roll, roll, roll, roll, roll, roll, roll roll, roll, roll, roll, roll, roll, roll
Daireler çizin, daireler, daireler... daireler, daireler, daireler, daireler... daireler, daireler, daireler, daireler... daireler, daireler, daireler, daireler... daireler, daireler, daireler, daireler... daireler, daireler, daireler, daireler...
OK!
Tamam!
(Music)
(Müzik)
The weekend in Rome, I have to roll my hips.
Roma'da bir hafta sonu, kalçalarımı daire şeklinde döndürüyorum.
While I'm eating an apple, I have to roll my hips.
Elmamı yerken kalçalarımı daire şeklinde döndürüyorum.
Whenever I see a man, I have to roll my hips. roll my hips, roll my hips. roll my hips, roll my hips.
Erkekleri görünce kalçalarımı daire şeklinde döndürüyorum, kalçalarımı döndürüyorum, kalçalarımı döndürüyorum.
(Music)
(Müzik)
(Clapping)
(Alkış)
(Music)
(Müzik)
(Music ends)
(Müzik biter)
(Applause)
(Alkış)
(Cheering)
(Alkış)
Thank you so much.
Çok teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkış)
Thank you.
Teşekkürler.