Worldwide, online retail has been on the rise. In 2019 alone, shoppers spent nearly 3.8 trillion dollars online. And to keep those figures climbing, some companies are pulling out all of the stops to hold your attention and to keep you spending. To help you regain control of your shopping environment, I'll identify three of their tactics and share three tips to counteract them.
Dünya çapında, çevrimiçi perakende yükselişte. Sırf 2019′da, alışveriş yapanlar internette yaklaşık 3.8 trilyon dolar harcadı. Bu rakamların tırmanmasını sağlamak için bazı şirketler dikkatinizi çekmek ve harcamalarınızı sürdürmek için tüm durakları çekiyor. Alışveriş ortamınızda tekrardan kontrolü kazanmanızı sağlamak için taktiklerinden üçünü belirleyeceğim ve bunlara karşı koymak için üç ipucu paylaşacağım.
[Your Money and Your Mind with Wendy De La Rosa]
[Wendy De La Rosa ile Paranız ve Zihniniz]
One online gimmick that sites use is gamification, and this is where websites use game design elements to get you to spend more time and more money on their sites. Now, some sites have a virtual wheel for you to spin to get a chance at that day's discounts. Others, they let you accrue loyalty points based on how you interact with the site. And that kind of gamification, in my mind, is really dangerous.
Sitelerin kullandığı bir çevrimiçi hile oyunlaştırmadır ve bu, web sitelerinin daha fazla para ve vakit harcamanız için oyun tasarım öğelerini kullandığı yerdir. Bazı sitelerde, çevirip o günkü indirimlerden yararlanabileceğiniz sanal bir çark vardır. Diğerleri, siteyle etkileşiminize göre size sadakat puanları kazandırır. Bu tür bir oyunlaştırma bana göre gerçekten tehlikeli.
In one classic experiment, lab rats were more captivated by the random chance of pushing a lever and receiving a food pellet than by the certainty of a fixed food schedule. And we as humans are just the same.
Klasik bir deneyde, laboratuar fareleri, sabit bir yemek programından ziyade bir kolu itip yiyecek paletini almanın rastgele şansından daha fazla büyülendi. Biz insanlar da aynıyız.
We're enticed by the chance to win. Just like at a slot machine in Vegas, you increase your dopamine levels every time you try your luck. So my tip here is to avoid temptation altogether by unsubscribing from online shopping emails. You can't buy what you can't see, and these emails are constant reminders that are intended to lure us back to the site with its gamifications and its gimmick, when you'd otherwise not be thinking about them.
Kazanma şansı aklımızı çeliyor. Vegas’taki bir kumar makinesinde olduğu gibi, şansızını her denediğinizde dopamine değerlerinizi yükseltiyorsunuz. Bu yüzden benim burada cazibeyle başa koymak adına tavsiyem çevrimiçi alışveriş e-postalarının aboneliklerinden çıkmanız. Göremediğiniz şeyi alamazsınız ve bu e-postalar, oyunlaştırmaları ve hileleriyle başka türlü düşünmeyeceğimiz zaman bizi siteye çekmeyi amaçlayan sürekli hatırlatıcılardır.
A second tactic online retailers use is scarcity. Many sites now tell you how many other customers are also viewing the same item, making it seem like that item is very popular, and it's likely to go quickly. Similarly, websites will use a timer for your basket, pushing and pushing the message that these potential items won't be available for long. Research shows that the perceptions of a product's scarcity can increase its value in the eye of the shopper and increase a shopper's willingness to buy. Scarcity can also make people feel more competitive and selfish as well.
Çevrimiçi perakendecilerin kullandığı ikinci bir taktik kıtlık. Birçok site artık size ne kadar müşterinin aynı ürünü görüntülediğini söyleyerek bu ürünün çok popüler olduğunu ve muhtemelen hızlı tükeneceği izlenimini yaratıyor. Aynı şekilde, web siteler sepetinizde zamanlayıcı kullanarak bu olası ürünlerin uzun bir süre erişilebilir olmayacağı mesajını iletecektir. Araştırmalar, bir ürünün nadir olduğu algısının alıcının gözünde değerini yükseltebileceğini ve alıcının alma isteğini arttırabileceğini gösteriyor. Kıtlık aynı zamanda insanları daha rekabetçi ve bencil hissettirebilir de.
So here's my tip to help you combat scarcity: when scarcity is tempting you, back away from the website, back away from the car and sleep on it. That can help you decide whether or not you really need whatever it is that you were planning on buying. Leave the site for at least an entire day and see if you're still itching for the item. This approach works best if you use an incognito browser so you won't be haunted by the ads for the product everywhere you go.
İşte kıtlıkla savaşmanıza yardımcı olacak ipucum: kıtlık sizi cezbettiği zaman, web sitesinden geri adım atın, arabadan uzaklaşın ve uyuyun. Bu, almayı planladığınız şeye gerçekten ihtiyacınız olup olmadığına karar vermenize yardımcı olabilir. Siteyi en az bir gün boyunca bırakın ve hala o ürün için istekli misiniz bakın. Bu yaklaşım, gizli bir tarayıcı kullanıyorsanız en iyi sonucu verir böylece gittiğiniz her yerde ürünün reklamlarıyla rahatsız edilmezsiniz.
The third tactic that companies use is to allow you to pay in installments. A number of e-commerce sites have adopted payment schemes that will let you order an item and pay for it later. Now, installment plans are useful if you're replacing a large, expensive item, like a broken refrigerator. But I think these installment plans veer towards predatory when you're purchasing less urgent, less important items. Looking at small monthly payments psychologically decreases the cost of those new sneakers or new pair of jeans. And that mental trickery means that you're more likely to buy additional items. And while it may feel different from a credit card, you still owe these companies money. So at the end of the day, you're still taking on debt and potentially adding late fees and interest, and you may find yourself owing a lot more than the original sticker value for those jeans.
Şirketlerin kullandığı üçüncü bir taktik ise size taksitlendirme olanağı sunmaları. Bir dizi e-ticaret sitesi, bir ürünü sipariş vermenize ve daha sonra ödeme yapmanıza izin verecek ödeme planları benimsemiştir. Eğer bozuk bir buzdolabı gibi büyük ve pahalı bir ürünü değiştiriyorsanız taksit planları kullanışlıdır. Ama bence bu taksit planları daha az acil, daha az önemli ürünler satın alırken sizi yağmacılığa yöneltiyor. Küçük aylık ödemelere bakmak psikolojik olarak o yeni spor ayakkabının veya o yeni kot pantolonun fiyatını azaltıyor. Bu zihinsel kandırmaca, ek ürünler alma olasılığınızın daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Bir kredi kartından farklı görünse de yine de bu şirketlere para borcunuz var. Günün sonunda, hala borç alıyorsunuz ve potansiyel olarak gecikme ücretleri ve faiz ekliyorsunuz ve kendinizi o kot pantolonun orijinal etiket fiyatından çok daha fazlasıyla borçlu bulabilirsiniz.
So here's my third and final tip: above all else, do not use these payment installment plans. If you want an actual discount, there are browser plug-ins you can use that will help you find the best deals.
İşte üçüncü ve sonuncu ipucum: her şeyden önce, bu taksit planlarını kullanmayın. Gerçek bir indirim istiyorsanız kullanabileceğiniz en iyi fırsatları bulan tarayıcı eklentileri var. Çevrimiçi perakende, alışverişi oldukça kolaylaştırdı
Online retail has made shopping incredibly convenient, but not every day needs to feel as overwhelming as Black Friday. By putting these tips into practice, you can tune out some of the tricks and the gimmicks, and once again, regain control of your shopping environment.
fakat her gün Kara Cuma kadar bunaltıcı hissettirmek zorunda değil. Bu ipuçlarını uygulamaya geçirerek bazı hileleri ve oyunları algılayabilir ve bir kez daha alışveriş ortamınızın kontrolünü geri kazanabilirsiniz.