The number one source of carbon emissions in the United States is coming from transportation. Globally, it's number two. And the majority of that comes from our personal use, our cars and trucks.
Birleşik Devletler’de karbon emisyonlarının bir numaralı sebebi ulaşımdır. Dünya genelinde iki numara. Bunun çoğu araçlarımızın kişisel kullanımından kaynaklanıyor.
How do we consume less energy while meeting the needs that people have of transportation?
İnsanların ulaşım ihtiyaçlarını karşılarken nasıl daha az enerji harcarız?
[In the Green: The Business of Climate Action]
[Yeşilin İçinde: İklim Hareketi İşi]
[Presented by TED Countdown and The Climate Pledge]
[TED Countdown ve The Climate Pledge tarafından sunuluyor]
[Wayne Ting, Company: Lime]
[Wayne Ting, Şirket: Lime]
[Sector: Micro-mobility Location: USA]
[Sektör: Mikro-mobilite Konum: ABD]
The majority of car trips in the world today are less than five miles. It’s a simple question: Can we get more people to drive less and bike more and scooter more to where they go? The average trip on an e-bike or e-scooter produces less than seven percent carbon emissions of an equivalent car trip. Micro-mobility is dramatically more green than alternatives, and we're working every single day to reduce our own carbon emissions even further.
Bugün dünyada araba yolculuklarının çoğu 8 kilometreden daha kısa sürmektedir. Bu basit bir soru: Çok sayıda insanın bir yerlere giderken daha az araba ve daha çok bisiklet ve skuter kullanmasını nasıl sağlarız? E-bisiklet veya e-skuter ile yapılan ortalama bir yolculuk bir araba yolculuğunun ürettiğinin yüzde yedisinden az karbon emisyonu üretiyor. Mikro-mobilite, alternatiflerine göre çok daha çevre dostudur ve biz karbon emisyonlarımızı daha da azaltmak için her gün çabalıyoruz.
So what sometimes happens is that a company would say, "What is the dirtiest part of our business? Let's just outsource it. And if we outsource it, we've solved our problems."
Yani bazen bir şirket şöyle diyebilir: “İşimizin en pis tarafı nedir? Hadi bunu başkası çözsün. Çünkü başkası çözerse, sorunumuz yok demektir.”
But that doesn't actually solve your problem because somebody else is polluting and emitting. If we're going to live up to our own ideals then we need to do the core of what folks have always done: reduce, reuse and recycle.
Ancak bu gerçekten sorunu çözmez, çünkü başkaları hala çevreyi kirletiyordur. Kendi ideallerimize uygun yaşayacaksak, insanların her zaman yaptığı temel şeyleri yapmalıyız: azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür.
The early days of micro-mobility, we took a consumer scooter or a consumer e-bike and we put it into a commercial space. And what that meant was that our average scooter lasted a month. Imagine that, every month we need to buy an entire fleet for the world. And that was not green. And it created an enormous amount of shipping cost, manufacturing cost, upstream and ultimately it created problems in terms of end of life of our scooters and e-bikes. And so we found manufacturing partners that can build scooters and e-bikes that last four years, five years, rather than a month.
Mikro-mobilitenin ilk günlerinde, bir elektrikli skuter veya elektrikli bisikletimizi aldık ve ticari bir ortama koyduk. Ve ortalama bir e-scooter yalnızca bir ay dayanabildi. Her ay tüm dünya için koca bir filo almamız gerektiğini bir düşünün. Hiç de çevre dostu değildi. Ve bu muazzam miktarda bir ulaştırma maliyeti, üretim maliyeti ve nihayetinde skuterler ve e-bisikletlerde kullanım ömrü açısından sorunlar yarattı. Biz de bir ay yerine 4-5 yıl dayanabilen e-skuterler ve e-bisikletler üretebilecek üretim ortakları bulduk.
We also then said, OK, it's not just how long it lasts, it also depends on how many of the parts we can reuse. And so we started to say, let's redesign our entire e-bikes and e-scooters so that if a scooter does break, we can take it apart and reuse many parts of that scooter. We started to use a swappable battery technology. Not only does it increase the life, it also reduces the number of trips we have to take back and forth to actually support our fleet. And we're constantly working to reduce the amount of waste that we actually send to landfill.
Sonra da, tamam, yalnızca ne kadar dayanabildiği değil, ayrıca kaç parçayı yeniden kullanabileceğimiz de önemli dedik. Tüm e-bisikletlerimizi ve e-skuterlerimizi baştan tasarlayalım, böylece bir skuter bozulursa, parçalarına ayırabilir ve birçok parçasını tekrar kullanabiliriz dedik. Değiştirilebilir batarya teknolojisini kullanmaya başladık. Bu yalnızca ömrü uzatmakla kalmıyor, aynı zamanda filomuzu fiilen desteklemek için gidip gelmemiz gereken sefer sayısını da azaltıyor. Atık sahalarına gönderdiğimiz atık miktarını azaltmak için de çabalıyoruz.
As our batteries get to the end of life, they may not have sufficient charge to power an e-bike, but that battery can still power many, many things. We started partnering with a portable speaker maker, and we take that battery that today doesn't have enough juice to power somebody on a scooter and we turn it into the battery for the portable speaker, and it extends and it recycles into that life. A lot of these things wouldn't be part of our direct carbon emissions, but we care about it because the thing that we have to count is the true end to end life cycle of our products.
Bataryalarımızın ömrü azalınca, bir e-bisiklete güç sağlamak için yeterli sarja sahip olamayabilir, ancak o batarya hala pek çok şeye güç sağlayabilir. Bir portatif hoparlör üreticisiyle ortaklık kurduk ve bugün skuter kullanan birine yetecek kadar gücü olmayan bir bataryayı alıp portatif bir hoparlör bataryasına dönüştürüyoruz ve böylece batarya, ömrünü uzatıp geri dönüştürüyor. Bunların birçoğu doğrudan karbon salınımımızın bir parçası olmayacaktır, ancak bunu önemsiyoruz çünkü dikkate almamız gereken şey ürünlerimizin nihai bir yaşam döngüsü içerisinde olmasıdır.
When I look across all these things, it's not one thing, it's not two things, it's 100 little actions we do. And it starts with understanding and measuring our own environmental impact and challenging ourselves to do better. We have to work at building a future of transportation that is shared, affordable, but most importantly, carbon-free.
Tüm bunlara baktığımda, sadece bir ya da iki şey değil, yapılan yüz küçük çaplı eylem görüyorum. Bu, kendi çevresel etkimizi anlamak, ölçmek ve daha iyisini yapmak için kendimize meydan okumakla başlar. Paylaşımlı, ekonomik ve en önemlisi karbonsuz bir ulaşım geleceği kurmak için çabalamamız lazım.