I'm an exhausted dad. Currently owned and dominated by two mini dictators, who rule my life with an iron fist while wearing their Huggies diapers.
Yorgun bir babayım. Şu anda Huggies bebek bezlerini giyerken bana ve hayatıma sahip olan 2 mini diktatör tarafından katı bir biçimde yönetiliyorum.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Now probably because I've been drowning in small people lately, I've been paying close attention to a particular headline. It seems around the world, in developed countries, people are having fewer babies. From North America to Europe to China to Japan, there's actually been a consistent decline in birth rates. In fact, over the past 50 years, the global fertility rate has halved.
Sanırım son zamanlarda miniklerin arasında boğulduğum için özellikle bir başlık dikkatimi çekiyor. Dünyanın her yerindeki gelişmiş ülkelerde insanların az bebek yaptığı görünüyor. Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya, Çin'den Japonya'ya doğum oranlarında aslında sürekli bir azalma var. Açıkçası, son 50 yılda dünya çapında doğurganlık yarıya düştü.
What the heck is going on? Now, my friends who don't want kids, all point to climate change as a reason for never having babies. And many of you are sitting there right now, saying, "Waj, there's also overpopulation, there's also high birth rates, which still exist in many African and Middle Eastern countries, there's also orphan kids who still need parents, there's also a lack of resources to go around for everyone, and oh, by the way, we have a ginormous carbon footprint that is destroying this planet.
Neler oluyor? Şimdi de çocuk istemeyen arkadaşlarım bebek yapmama nedenlerinin iklim değişikliği olduğunu söylüyorlar. Hatta birçoğunuz da orada oturup diyorsunuzdur ki, ''Waj, bir de aşırı nüfus var ve hâlâ çoğu Afrika ve Orta Doğu ülkesinde var olan fazlasıyla yüksek doğum oranları var. Anne babaya ihtiyacı olan yetimler de var. Bir de ayrıca herkese yetecek kadar kaynak yok. Bu arada bu gezegeni mahveden büyük karbon ayak izimiz var.
I hear you, I hear you. And yet, despite all this chaos, I still think we should have babies. I believe we can and should fight for the earth and humanity, side by side.
Anlıyorum, anlıyorum. Bütün bu kaosa rağmen hâlâ bebek sahibi olmamız gerektiğini düşünüyorum. Dünya ve insanlık için savaşabileceğimize ve savaşmamız gerektiğine inanıyorum. Birlikte.
Now, if I could take it personal for a second, I get it, I get why some of you might be skeptical about having babies. Here's a photo of my wife and me before we had kids. Young, happy, fresh.
Eğer bir saniyeliğine kişisel olarak algılarsam neden bebek sahibi olmak konusunda şüphe duyduğunuzu anlıyorum. Karımın ve benim bebek sahibi olmadan önceki hâlimiz. Genç, mutlu, dinç.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Here's a photo of me after having kids. A broken, defeated husk of a man.
Bu da bebek sahibi olduktan sonraki. Parçalanmış, yenilmiş bir adamın kabuğu.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Here's the photo of the car I thought I'd be driving as an adult. A Porsche. Here's what I actually drive. A Honda Odyssey minivan.
İşte sürecek olduğumun hayalini kurduğum arabanın resmi. Porsche. Bu da gerçekten sürdüğüm araba. Honda Odyssey minivan.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
(Applause)
(Alkış)
For the minivan. Where there was once hope, now there is convenient space, and good mileage, good mileage.
Minivan için. Bir zamanlar umutların olduğu yerde, şimdi uygun bir alan ve yakıt tasarrufu da var.
Now, I just want to stress that I'm completely aware of the very dire threats of global warming and climate change. I just want to acknowledge that choosing to have babies is a deeply, profoundly personal choice. And that many who want to are unable. But just for today, let's examine the flip side of the coin. At how not having enough new people is going to be a major problem moving forward.
Şimdi şunu vurgulamak istiyorum. Gerçekten iklim değişikliği ve küresel ısınmanın getirdiği korkunç tehditlerin farkındayım. Kabul ediyorum ki bebek sahibi olmayı seçmek dipten ve içten gelen bir kişisel tercih ve olmak istemeyip de olamayanlar var. Ama bugün madalyonun diğer yüzünü inceleyelim. Yeteri kadar insan olmaması ilerde büyük bir problem yaratacak.
According to the World Health Organization, we need to average about 2.1 children per woman today just so we have enough people to replace the previous generation. A lot of you thought overpopulation was going to be a problem in 100 years -- yeah, it might be underpopulation. So a question: what happens if that number dips below 2.1? There's going to be a domino effect. As all of us get older, and live longer, there's going to be a shrinking younger population, which is going to lead to rising labor shortages in the world's biggest economies. I'm talking about United States, China, Japan, Germany. Fewer younger working people means less tax revenue. Less tax revenue means less money and resources to go to safety net programs that all of us are going to depend upon. I'm talking about pensions and health care. It seems every generation is indeed connected.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre ortalama olarak her kadın başına 2,1 çocuk düşüyor. Sadece bir önceki jenerasyonun yerine geçebilmek için. Çoğunuz 100 yıl içerisinde aşırı nüfusun problem olacağını düşündünüz. Evet, az nüfus da problem olabilir. Bu yüzden bir soru: Bu sayı 2,1'in altına inerse ne olur? Domino etkisi olacak. Hepimiz yaşlanıyorken ve uzunca yaşıyorken daha genç nüfuslar azalmış olacak. Bu da dünyanın en büyük ekonomisinde yükselen iş yetersizliğine sebep olacak. Birleşik Devletler, Çin, Japonya, Almanya'dan bahsediyorum. Çok az genç çalışan insan demek daha az vergi geliri demek. Daha az vergi geliri demek daha az para ve kaynak demek. Şu hepimizin bağlı olacağı sosyal güvenlik programlarına gitmek için. Emeklilik ve sağlık hizmetlerinden bahsediyorum. Görünüşe göre her jenerasyon kesinlikle birbirine bağlı.
But how the heck did we get here in the first place? Well, in some cases, it was intentional. Let's take the DeLorean to simpler times. Let's stop in China. Somewhere between the death of disco and "Empire Strikes Back" -- 1980. In 1980, China decided to implement the one-child policy, largely limiting most parents to having just one kid to combat overpopulation. Check out some good old-fashioned Chinese propaganda, lovely.
Ama, biz bu duruma daha en başında nasıl geldik? Bazı durumlarda, kasıtlı olaraktı. DeLorean'ı daha kolay zamanlara götürelim. Çin'de duralım. Disko ölümü ve "Empire Strikes Back" arasında bir yerde. 1980. 1980'de Çin tek çocuk politikasını yürürlüğe koymaya karar verdi. Aşırı nüfusun önüne geçmek için anne babaları sadece bir çocukla kısıtladı. Birkaç iyi eski trend Çin propagandasını bir inceleyelim, sevimli.
Now, fast-forward to 2019. Even after ending its one-child policy in 2015, China's birth rates have largely declined. In fact, the falling population in China is removing one of its biggest drivers of growth -- people. If trends continue, China's population is actually going to peak in 2029, before entering "unstoppable decline." China's government is so freaked out right now that it's actually doing new propaganda -- it's begging couples to have children for the country.
Şimdi 2019'a ileri saralım. 2015'de bir çocuk politikasını bitirdikten sonra bile Çin'in doğum oranları azaldı. Daha doğrusu, Çin'in düşen doğum oranı en büyük büyüme etkenlerinden birini kaldırıyor: İnsanları. Trend devam ederse Çin'in nüfusu önlenilemeyen azalışa geçmeden önce 2029'da yerlerde olacak. Çin hükûmeti öyle paniklemiş durumda ki şu anda yeni propaganda yapıyorlar. Çiftlere bebek sahibi olmaları için yalvarıyorlar.
Let's take the DeLorean and hop over to Japan, home of my beloved Honda Odyssey minivan.
DeLorean'ı alalım ve Japonya'ya atlayalım. Canım Honda Odyssey minivanimin evine.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Japan is now producing more adult diapers than infant ones. The number of kids in Japan has fallen for the 37th straight year. And unlike other countries, it has not been able to replace its population numbers through immigrant workers. There will be labor shortages and not enough money to fund the safety-net programs. Now, Japan has introduced two solutions. First, a financial incentive. Some local governments in Japan have offered couples money to have babies, with the money increasing with each additional child being born. This actually worked for one year in 2014 in this town called Ama. It actually raised the birth rate from about 1.66 kids per woman to 1.8. But it did not gain traction across Japan.
Japonya şu an bebek bezlerinden daha çok yetişkin bezleri üretiyor. Japonya'daki çocuk sayısı 37 yıl art arda düştü. Diğer ülkelerin aksine nüfusunun yerini göçmen işçilerle de geri getiremedi. İş kıtlığı başlayacak ve sosyal güvenlik programına yatıracak para kalmayacak. Şimdi Japonya iki çözüm ileri sürdü. Birincisi, mali teşvik. Bazı Japon yerel hükûmetler çiftlere bebek sahibi olmaları için para teklif ediyor ve doğan her ek çocuk için teklif edilen para artıyor. Bu taktik aslında 2014'te Ama adındaki bir şehirde bir seneliğine tutmuştu. Gerçekten de her kadın başına 1,66 çocuktan 1,8'e yükselmişti. Ama Japonya'da bu ilgi çekmedi.
In 2018, a leader of Japan's ruling party tried a new tack. He told young people, "You're selfish for not having babies." Shockingly, shaming was not a rousing aphrodisiac. Surprise, I know, surprise. Who would have thought?
2018'de Japonya'daki iktidar partisi yeni bir taktik denedi. Gençlere dedi ki ''Bebek sahibi olmadığınız için bencilsiniz.'' Şok edici bir şekilde, utandırmak pek de cinsel istek uyandırmadı. Hayret verici, biliyorum. Kimin aklına gelirdi?
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Let's take the DeLorean to Europe, the continent of delicious cheeses I love to eat but cannot pronounce. The UK and much of Western Europe has a birth rate of about 1.7 kids per woman, which at least is better than Hungary, where it hovers around 1.45. Now, Hungary's prime minister Viktor Orbán has proposed a new solution to try to incentivize people to have kids. He said families where the women have four or more kids will no longer pay income tax. Pretty good, right, pretty good. At least it's better than Russia's 2007 proposal, which once offered women in a particular region the opportunity of winning a fridge if they had more kids.
DeLorean'ı Avrupa'ya götürelim. Yemeği sevdiğim lezzetli fakat telaffuz edemediğim peynirlerin kıtası. Birleşik Krallık ve Batı Avrupa'nın çoğu kadın başına 1,7 doğum oranına sahip. Yani en azından 1,45'lerde sürünen Macaristan'dan daha iyidir. Macaristan'nın başbakanı Viktor Orban çocuk sahibi olmak için yeni teşvik edici çözümünü sundu. Dört ve ya daha fazla çocuğu olan aileler gelir vergisi ödemeyecek dedi. Çok iyi, değil mi? Çok iyi. En azından Rusya'nın 2007 senesindeki teklifinden daha iyi. Bir zamanlar belli bölgelerdeki kadınlara eğer fazla çocuk yaparlarsa buzdolabı kazanma fırsatı veriyorlardı.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Yeah, it didn't work, it didn't work. But hold on, pump the brakes. Orbán is primarily proposing this because he wants to limit the population of Muslims and people of color. He says he doesn't think Hungary's traditions and culture and color has to be "mixed with those of others." Subtle. Unfortunately for Orbán, and much of the EU, the birth rates are not high enough right now to be replenished without immigration. Among EU countries, there is a demographic decline. So it seems, in Europe, karma is going to be brown and Muslim.
Evet, işe yaramadı, işe yaramadı. Ama durun, frene basalım. Orban'ın bunu yapmak istemesindeki tek şey Müslüman ve beyaz olmayan nüfusu azaltmak istemesiydi. Macaristan'ın geleneği, kültürü ve ten renginin diğerleriyle karışmaması gerektiğini savunurdu. Sinsice. Orban ve çoğu Avrupa Birliği'nin maalesef doğum oranı şu an yeteri kadar değil. Göçmensiz bu iş halledilemez. AB ülkeleri arasında, demografik bir düşüş var. Bu yüzden, görünüşe göre, kader siyahi ve Müslüman olanlardan yana olacak.
(Laughter) (Applause)
(Gülüşmeler) (Alkış)
Just saying.
Sadece söylüyorum.
The question remains: Why aren't people having enough kids? Why is the birth rate declining in these countries? In some cases, it's because women are more literate, more educated. They have more economic opportunities -- applaud. All good things, all good things, yes.
Soru hâlâ kaldı: Neden insanlar yeterince bebek yapmıyor? Neden bütün bu ülkelelerde doğum oranı düşüyor? Bazı durumlarda, kadınlar okumuş ve fazla bilgi sahibi oldukları için. Daha fazla ekonomik fırsatları var, alkış. Hepsi iyi şeyler, hepsi evet.
(Applause)
(Alkış)
In India, this has been fantastic, it has actually reduced the birth rate but kept it above that magic 2.1 number. Women also have more access to birth control, more control over their reproductive lives, all good things. But in the United States, in particular, a lot of young people are opting out of having kids, largely cite the same reason: financial concerns.
Hindistan ise fantastik ilerliyor. Doğum oranları düştü fakat şu sihirli 2,1 sayısının altına inmediler. Kadınlar ayrıca doğum kontrol uygulayabiliyorlar, üreme hayatlarını daha fazla kontrol altına aldılar. Hepsi iyi şeyler. Ama Birleşik Devletler'de çoğu genç çocuk sahibi olmaktan vazgeçti. Çoğu da aynı sebepten dolayı. Finansal endişeler.
Let's take the DeLorean to my motherland, the United States of America, where the birth rate hit its historic low in 2017. The United States is the most expensive country in the world to give birth. If you do not have insurance, it will cost you 32,000 dollars to have a baby, if everything goes perfectly. That's like buying a brand new Honda Odyssey minivan, OK? So, congratulations, you just had a baby, but the baby's economic productivity is zero, and guess what? The United States is the only industrialized country in the world that does not require employers to offer paid parental leave. "Mom, you just had a baby, congratulations, that's lovely. Get back to work or you're fired, young mom!" My wife and I, both working parents, pay about 3,500 dollars a month -- a month -- in Virginia for childcare. If you do the math, that's 40,000 dollars a year. That's like buying a brand new, souped-up, Honda Odyssey minivan, OK. I have one, I do not need 10.
Şimdi de DeLorean'ı toprağıma götürelim: Amerika Birleşik Devletleri. Doğum oranlarının 2017'de tarihsel olarak dibe girdiği yer. Amerika Birleşik Devletleri çocuk doğurmak için en pahalı ülke. Eğer sigortan yoksa bebek sahibi olmak sana 32.000 dolara patlayacak. Eğer tabii her şey mükemmel giderse. Bu yeni bir Honda Odyssey minivan almak gibi, tamam mı? Yani, tebrikler, bir bebek sahibi oldun ama bebeğin ekonomik açıdan geliri sıfır ve bilin bakalım ne? Amerika Birleşik Devletleri dünyada çalışanlara doğum izni vermeyen tek sanayileşmiş ülkedir. ''Anne, bebeğin oldu, tebrikler, bu çok tatlı. İşe geri dön yoksa kovuldun, genç anne!'' Karım ve ben, çalışan ebeveynleriz. Bir ayda ortalama 3.500 dolar çocuk bakımına harcıyoruz Virginia'da. Eğer bir hesap yaparsak yılda 40.000 dolar eder. Bu yeni, güçlü Honda Odyssey minivan almak gibi bir şey. Ondan bir tane var, on tanesine gerek yok.
So here's my bold suggestion. Let's make it easier for people to have babies. It seems in order to invest in our future, we actually have to invest in the present and help those people who want to become parents. Give them affordable health care, give them affordable childcare, give them paid parental leave. Among the EU states in 2017, France reported the highest birth rates. Why? Largely due to its pronatal policies that actually kept women in the workforce. I'm talking about subsidized daycare and paid maternal leave. China and Japan, thank God, are finally wisening up and proposing such policies. This is great.
Yürekli önerim şu. İnsanların bebek sahibi olmalarını daha kolay yapalım. Görünüşe göre geleceğimize yatırım yapmak için şimdiki zamana yatırım yapmalıyız ve çocuk sahibi olmak isteyen ebeveynlere yardım etmeliyiz. Onlara fiyatı uygun sağlık hizmeti verip fiyatı uygun çocuk bakımı sağlamalı, ücret ve doğum izni vermeliyiz. AB ülkeleri arasında 2017'de Fransa doğum oranı en fazla olan ülke oldu. Neden? Daha çok, doğumu teşvik eden kadınları iş gücünde tutan politikadan dolayı. Finansal destekli bakımdan ve anneye doğum izninden bahsediyorum. Çin ve Japonya, şükürler olsun, akıllanıp aynısını düzenliyorlar. Bu harika.
That being said, I know some of you have listened to me and you still think the best investment we can make in the future is not having babies. I respect that. I get where you're coming from. And I know many of you in this audience want to have babies but you are terrified about the future. And as a parent, I feel you. I'm scared about the future.
Bununla beraber, biliyorum bazılarınız beni dinlediniz ve hâlâ geleceğe yatırım yapmanın en iyi yolunun bebek sahibi olmaktan geçmediğini düşünüyorsunuz. Buna saygı duyarım. Düşüncelerinizi anlıyorum. Çoğunuzun bebek sahibi olmak istediğinizi biliyorum. Fakat gelecekten korkuyorsunuz. Bir ebeveyn olarak sizi anlıyorum. Gelecekten korkuyorum.
I wrote that last line a month ago. But it really hit home three days ago for me, while I was at TED. Three days ago, my wife calls me, crying. I pick it up in my hotel room. And she said, "I'm calling from the hospital." We had to take my baby daughter Nusayba, who was named after a warrior princess, to the hospital, because she found a bump on the stomach. We got back the results, and there were bumps all around her liver. Today, this morning, we found out that she has stage IV liver cancer.
Bu son satırı bir ay önce yazmıştım ama üç gün önce tam can alıcı yerimden vurdu TED'deyken. Üç gün önce karım aradı, ağlıyordu. Otel odamdayken telefonu açtım. Dedi ki, ''Hastaneden arıyorum.'' Adını savaşçı bir prensesten alan bebeğim Nusayba'yı hastaneye götürmüştük çünkü annesi karnında bir şişlik görmüştü. Sonuçları aldık ve karaciğerinin her yerinde tümör olduğu görüldü. Bugün, bu sabah, onun dördüncü evrede karaciğer kanseri olduğunu öğrendik.
(Audience gasps)
(Seyirci şaşırır)
It has been a challenging week. It has been a challenging week. And if I may, I just want to take a moment to acknowledge the TED staff, everyone, top-down, everyone in the back, in the green room, some of the speakers, word has spread. On behalf of my family, my wife, and my parents -- my Pakistani parents said I had to say this -- thank you for just being decent and kind this week. So thank you.
Çok zor bir haftaydı. Çok zor bir haftaydı. Eğer müsaade ederseniz, bir dakikamı TED çalışanlarına, herkese, baştan aşağı, arkada olanlara, yeşil odada olanlara, konuşmacılara şunu beyan etmek istiyorum. Ailem, karım ve ebeveynlerim adına, ebeveynlerim bunu söylememi istediler, bu hafta bana iyi, kibar olduğunuz için teşekkür ederim. Teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkış)
These are my beloveds, my Ibrahim and Nusayba, my babies. I talked to my wife, and despite the terrible news and the fight ahead, we both concluded that we regret nothing. Deciding to have babies was the best decision we ever made. Our babies have brought us so much joy and they've brought the world so much joy, and having kids is a risk, but life is a risk. And yes, I hope you've been paying attention, we need to invest in babies in developed countries if we want to help save our economy and pensions. But that's not the reason you have babies. That's not the main reason. Babies have always represented humanity's best, boldest, most beautiful infinite possibilities.
Bunlar benim kıymetlilerim, İbrahim ve Nusayba'm, yavrularım. Karımla konuştum ve bütün bu kötü haberlere rağmen hiçbir şeyden pişman olmadığımız sonucuna vardık. Bebek sahibi olmaya karar vermek verdiğimiz en iyi karardı. Bebeklerimiz bize çok neşe kattı ve dünyamıza neşe getirdi ve çocuk sahibi olmak bir risk fakat hayatın kendisi bir risktir. Umarım gelişmiş ülkelerde ekonomiyi ve maaşı kurtarmak istiyorsak bebeklere yatırım yapmamız gerektiğini anlamışsındır. Ama bu bebek sahibi olmanın nedeni değil. Bu asıl sebep değil. Bebekler hep insanlığın en güzel, cesur, güzel sonsuz olanaklarını temsil ederler.
And if we in developed countries, as a whole, opt out, and don't invest in present and future generations, then what the hell's the point? What's the point of being on this absurd journey together? And so, for those who can and who choose to, for those who can and who choose to have kids, may you pass on this beautiful thing called life, with kindness, generosity, decency and love.
Biz gelişmiş ülkelerde hepten vazgeçersek ve şimdiye ve gelecek jenerasyona yatırım yapmazsak o zaman amacımız ne ya? Bu absürt yolculukta olmanın amacı ne? İmkânı olanlar ve bebek sahibi olmayı tercih edenler için bu güzel hayatı iyilik, cömert, edep ve sevgiyle aktarmanız dileğiyle.
Thank you.
Teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkış)