(Birds chirping)
(Kuşlar ötüyor)
What you're hearing is the sound of a native forest in Southern Europe. The calm, tranquil feeling we all get is not a coincidence. We all evolved in ecosystems like this, where the sounds of birds and insects indicated the possibility of food, medicines and all the resources we need for survival. Ecosystems and their biodiversity still hold the key to life on this planet.
Duyduğunuz ses, Güney Avrupa'daki yerel bir ormanın sesi. Hepimizin hissettiği bu sakinlik duygusu bir tesadüf değil. Hepimiz böyle ekosistemlerde geliştik, kuşlar ve böceklerin seslerinin yaşam için ihtiyacımız olan yiyecek, ilaç ve tüm kaynakların olasılığını gösterdiği bir yerde. Ekosistemler ve biyo çeşitlilik,
I'm obsessed with this biodiversity, the magic of the infinite network, where every species depends on others to survive. For most of my career, I focused on just one of those fascinating connections between insects and fungi in the soil. I longed to understand the scale of these networks and to understand how they might help us with one of the greatest challenges facing humanity: our rapidly warming planet.
bu gezegendeki yaşamın anahtarını elinde tutuyor. Bu biyo-çeşitliliğe hayranım, her türün hayatta kalmak için diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım. Kariyerimin çoğunda topraktaki böcekler ve mantarlar arasındaki o büyüleyici bağlantılardan sadece birine odaklandım. Bu ağların boyutunu ve insanlığın yüz yüze kaldığı en önemli mücadelelerden biriyle savaşmakta bize nasıl yardım edebileceğini anlamak istedim, bu mücadele de hızla ısınan gezegenimiz.
The problem is clear. We know we need to reduce our emissions and draw the existing carbon out of the atmosphere, stop the damage and start the repair. And this is where forests can help. Like all plants, trees capture carbon from the atmosphere, and they use it for growth. And some of that carbon enters the soil, where it can stay for hundreds or even thousands of years. If we could stop the losses of forests around the world, we could directly help to cut our annual emissions. And if we could start to tip the balance in the other direction, we might even help the repair process. But if people were really going to invest their valuable time and energy in a solution like this, we needed to comprehend the size of this opportunity and understand the impacts that we can have as individuals. But comprehending something of this scale was a completely new challenge for me and my colleagues.
Problem apaçık. Emisyonumuzu azaltmamız, atmosferi mevcut karbondan arındırmamız, hasarı durdurup onarıma başlamamız gerektiğini biliyoruz. Bu konuda ormanlar yardımcı olabilir. Her bitki gibi ağaçlar da atmosferden karbon toplar ve büyümek için kullanırlar. Bu karbonun bir kısmı toprağa girer ve yüzyıllarca hatta milyarlarca yıl orada kalabilir. Dünyadaki orman kaybını durdurabilirsek yıllık emisyonlarımızı azaltmaya doğrudan yardımcı olabiliriz. Dengeyi diğer yöne çevirmeye başlayabilirsek onarım sürecine bile yardımcı olabiliriz. Fakat gerçekten böyle bir çözüme zaman ve enerjimizi harcayacaksak bu fırsatın boyutunu ve bireyler olarak neden olacağımız etkileri anlamamız gerekiyordu. Ancak bu boyutta bir şeyi anlamak benim ve meslektaşlarım için tamamen yeni bir zorluk teşkil ediyordu.
For this, we needed the knowledge of experts all over the world. So we began building a new network. The more people we contacted, the more data we received, and the more clearly patterns began to emerge. With data from over 1.2 million forests, we were able to build new machine learning models to predict forest structure around the world. For the first time, we could see that our earth is home to just over three trillion trees, almost half of what existed before human civilization. We could see where the different species are distributed and how carbon is stored in this massive system. But this approach could also show us something more transformative. Using the same models, we could begin to see where trees might naturally grow under the existing climate. And this suggested that outside of urban and agricultural areas, there's 0.9 billion hectares where trees would naturally exist. And this is room for just over one trillion new trees.
Bunun için dünyanın her yerinden uzmanların bilgisine ihtiyacımız vardı. Bu yüzden yeni bir ağ kurmaya başladık. Ne kadar insanla iletişim kurduysak o kadar çok veriye ulaştık ve daha net modeller ortaya çıkmaya başladı. 1,2 milyondan fazla ormandan gelen veri ile dünyanın her yerinde orman yapılarını tahmin etmek için yeni makine öğrenme modelleri kurabildik. İlk kez dünyamızın sadece üç trilyondan fazla ağaca ev sahipliği yaptığını gördük. Yani insan uygarlığından önce var olanın neredeyse yarısı kadar. Farklı türlerin nerede barındığını ve karbonun bu devasa sistemde nerede depolandığını gördük. Ancak bu yaklaşım bize daha dönüştürücü bir şey de gösterebilirdi. Aynı modelleri kullanarak var olan iklimde ağaçların doğal olarak nerede büyüyebileceğini görmeye başladık. Bunun sayesinde anladık ki kentsel ve tarımsal alanlar dışında ağaçların doğal olarak büyüyebileceği 0,9 milyar hektar alan ve bir trilyondan fazla yeni ağaç sığacak kadar yer var.
We estimated that if we could protect these areas in the long term, then the soils and vegetation might capture up to 30 percent of the excess carbon in the atmosphere, capturing decades of human emissions. We now have a wealth of ongoing research to refine these initial estimates. But the scale of this potential suggests that along with all the other benefits these ecosystems provide, they might also represent a valuable role in our fight against climate change.
Tahminlerimize göre, uzun vadede bu alanları koruyabilirsek toprak ve bitki örtüsünün atmosferdeki onlarca yıllık insan emisyonunu, karbonun yüzde 30'unu toplayabileceğini gördük. Şu anda bu ilk tahminleri düzeltmek için devam eden çok sayıda araştırmaya sahibiz. Ancak bu potansiyelin ölçeği, bu ekosistemlerin sağladığı diğer tüm faydaların yanı sıra iklim değişikliğine karşı mücadelemizde de
When our research was accepted to be published in the journal Science,
değerli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
nothing could have prepared us for the media explosion that followed. Suddenly, it seemed like the whole world was talking about the potential of trees. Under the umbrella of the UN Decade on Ecosystem Restoration, the World Economic Forum launched their Trillion Trees Campaign to go alongside similar efforts from the WWF and United Nations. Suddenly, governments and companies all around the world were pledging their commitment to the restoration of earth's forests. And with the job creation that would result, the idea of a global restoration movement was becoming a reality.
Araştırmamız Science dergisinde yayımlanmak üzere kabul edildiğinde devamında gelen medya patlamasına hiçbir şey bizi hazırlayamazdı. Bir anda bütün dünya ağaçların potansiyelinden bahsediyordu. BM Ekosistem Restorasyonu şemsiyesi altında, Dünya Ekonomik Forumu, WWF ve Birleşmiş Milletler'in benzer çabalarıyla birlikte Trilyon Ağaç Kampanyasını başlattı. Birdenbire dünyanın dört bir yanındaki hükümetler ve şirketler, dünya ormanlarının restorasyonu için taahhüt ediyorlardı. Sonuçlanacak iş yaratımı ile küresel bir restorasyon hareketi fikri gerçek olacaktı.
But in the excitement of it all, and with the chance to make that positive impact I'd always dreamed of, I made some naive and stupid mistakes in communication that threatened the entire message. The simplicity of our message was its strength, but it came at the expense of nuance that is so important. And as the headlines began to emerge, I desperately just wanted to pull them back in. Because to some, it seemed like we were proposing restoration as the single solution to climate change. And this is the opposite of what this movement needs. When viewed through this lens, restoration just seems like an easy way out, a chance for us to "offset our emissions" by planting a few trees and ignore the very real and urgent challenges of cutting emissions and protecting the ecosystems that we currently have.
Ama hepsinin heyecanı ve her zaman hayalini kurduğum olumlu etkiyi yaratma şansı ile iletişimde tüm mesajı tehdit eden bazı saf ve aptalca hatalar yaptım. Mesajımızın sadeliği gücüydü ancak maalesef nüanstan yoksundu. manşetler çıkmaya başladığında mesajı çaresizce geri çekmek istedim. Çünkü bazılarına göre, restorasyonun iklim değişikliğine karşı tek çözüm olduğunu öneriyor gibiydik. Bu mesaj hareketin ihtiyacı olan son şey. Bu açıdan bakıldığında restorasyon basit bir çıkış yolu gibi gözüküyor. Birkaç ağaç dikerek "emisyonu sıfırlamak" ve emisyonu azaltmanın ve mevcut ekosistemleri korumanın son derece gerçek ve acil zorluklarını görmezden gelmek için bir şans.
Restoration is not a silver bullet. There is no silver bullet. It is just one of a huge portfolio of solutions that we so desperately need. And this view of trees as an easy way out is such a tempting perspective, but it is a real threat to the climate change movement and to the ecosystems that still remain.
Restorasyon sihirli bir çözüm değil. Sihirli bir çözüm yok. Acilen ihtiyacımız olan çözümlerden sadece birisi. Ağaçların basit çıkış yolu olduğu görüşü cazip edici bir bakış açısı ancak iklim değişikliği hareketine ve mevcut ekosistemlere karşı büyük bir tehlike.
(Faint sounds)
(Hafif sesler)
This is also the sound of trees. It's a eucalyptus plantation that exists just a couple of miles away from where we began. Notice how there were no sounds of birds or insects. The songs of biodiversity are gone. That's because what you're hearing is not an ecosystem. It's a monoculture of one single tree species planted for rapid tree growth. Along with the biodiversity that used to live here, this local community has now lost the benefits those ecosystems provided, like clean water, soil fertility, and most urgently, protection from the intense fires that now threaten the region every summer.
Bu da ağaçların sesi. Başladığımız yerden sadece birkaç metre uzakta bir okaliptüs tarlası. Dikkat ederseniz ne kuş sesi ne de böcek sesi var. Biyo-çeşitliliğin melodisinden yoksun. Çünkü duyduğunuz şey bir ekosistem değil. Ağaçların hızlı büyümesi için dikilmiş tek bir ağaç türünden oluşan bir monokültür. Geçmişte var olan biyo-çeşitliliğin yanı sıra bu yerel topluluk ekosistemlerin sağladığı faydalardan şimdi yoksun: Temiz su, toprak verimliliği ve en önemlisi her yaz o bölgeyi tehdit eden yangınlardan korumadan yoksun.
The UN suggests that almost half of reforested areas around the world are monocultures just like this, planted for rapid timber production or carbon capture. Just like a farm, these plantations may be valuable for timber, but they are not the restoration of nature. And monocultures are just one of the many ways we can damage ecosystems when we offset our emissions without considering the local ecology or the people that depend on it.
BM, dünyadaki yeniden ağaçlandırılmış alanların neredeyse yarısının tıpkı bunun gibi hızlı kereste üretimi veya karbon alımı için dikilmiş monokültürler olduğunu öne sürüyor. Bir çiftlik gibi bu tarlalar kereste üretimi için değerli olabilir ama doğanın restorasyonu için değiller. Yerel ekolojiyi ya da ona bağlı insanları düşünmeden emisyonlarımızı sıfırladığımızda monokültürler, ekosisteme hasar verecek yollardan biri haline gelir.
Following these mistakes, a second wave of articles flooded in, warning of the risks of restoration done wrong. And this criticism was so painful because it was entirely correct. But most of all, I was terrified that we would squander this incredible opportunity, because restoration has such enormous potential for positive impact. But just like every good idea, it only works if we get it right.
Bu hataların ardından ikinci makale dalgası başladı. Restorasyonun risklerine karşı uyarıyorlardı. Eleştiriler çok acı vericiydi çünkü çoğu tamamen doğruydu. Ama en önemlisi inanılmaz bir fırsatı kaçırmaktan korkuyordum çünkü restorasyonun pozitif etki için çok büyük bir potansiyeli var. Ama her iyi fikir gibi sadece doğru yaparsak işe yarar.
But as the dust settled, we realized that this was actually a time when the entire movement gained real momentum. More people than ever were interested in global restoration, and with messages flooding in about the successes and failures of restoration projects around the world, we had access to the lessons that can help us to get it right. Every new criticism offered incredible opportunities to learn and grow. Every failed restoration example was a lesson on how to improve future projects. These learnings were an entirely new source of data -- data from the real heroes of this movement, from the people on the ground who were conserving and managing ecosystems around the world. No one knows their ecosystems more, and no one is more aware of the risks of restoration done wrong and the need for accurate ecological information to show the best areas to focus on, which species can exist in those regions, and what benefits those species can provide to the community.
Ama her şey normale döndüğünde bunun aslında hareketin gerçek bir ivme kazandığı bir zaman olduğunun farkına vardık. Her zamankinden daha fazla insan küresel restorasyona ilgi duydu ve dünyanın dört bir yanındaki restorasyon projelerinin başarıları ve başarısızlıkları hakkında akın eden mesajlarla doğru yapmamıza yardımcı olabilecek derslere eriştik. Her yeni eleştiri, öğrenmek ve gelişmek için inanılmaz fırsatlar sundu. Her başarısız restorasyon örneği gelecek projelerini geliştirmek için bir ders oldu. Bu dersler tamamıyla yeni bir veri kaynağıydı, dünya çapında ekosistemleri koruyan ve yöneten bu hareketin gerçek kahramanlarından gelen veriler. Herkes kendi ekosistemini en iyi bilir, yanlış yapılan restorasyonların risklerini, odaklanacak en iyi alanları, hangi türlerin o alanlarda yaşayabileceği ve o türlerin topluma ne katkıda bulunabileceğine dair ekolojik bilgileri en iyi kendileri bilir.
Historically, these are questions that have been addressed through years of rigorous trial and error. But we started wondering: What if we fed this deep on-the-ground knowledge back into our machine-learning models to learn from the thousands of successes and failures? Could this help us to identify which strategies are working and failing around the world? And about a year ago, we started working with Google to help build and scale this idea into a functioning online ecosystem, where projects from around the world can learn and grow together. By pairing Google's technology and our models, this ever-growing network of scientists, restoration projects, and NGOs could now build the platform that could serve the restoration movement. And I am so excited to give you a first glimpse of what we've been working on.
Tarihsel olarak, bunlar yıllar süren titiz deneme ve yanılma sonucunda yanıtlanan sorulardı. Sonra merak etmeye başladık: Binlerce başarı ve başarısızlıktan bir şeyler öğrenmek için bu derin bilgi birikimini makine öğrenimi modellerimize aktarırsak ne olur? Bu, dünya çapında hangi stratejilerin başarılı ve başarısız olduğunu belirlememize yardımcı olabilir mi? Yaklaşık bir yıl önce, bu fikri dünya çapında projelerin birbirinden öğrenip gelişebileceği çevrimiçi bir ekosisteme dönüştürebilmek için Google ile çalışmaya başladık. Kendi modellerimiz ile Google teknolojisi birleştirerek bilim insanları, restorasyon projeleri ve sivil toplum örgütleri ile gittikçe büyüyen bu ağ, restorasyon hareketine yardım edecek bir platform oluşturabiliriz. Üzerinde çalıştığımız bu projeyi size ilk kez göstermekten çok heyecanlıyım.
This is Restor, an open data platform for the restoration movement, providing free ecological insights to show which species of trees, grasses, or shrubs might exist in that region, monitoring of projects so that we can all see the developments happening on the ground. And most importantly, for the sharing of ecological information so that restoration organizations can learn one another and so that funders can find and track projects to support. Restor is a digital ecosystem for restoration. The more data the community uploads, the stronger the predictions get and the more informed action we can all take. Putting the learnings of thousands of projects into the hands of people everywhere.
Bu Restor, restorasyon hareketi için açık veri platformu, o yörede hangi ağaç, çim veya çalı türünün büyüdüğünü gösteren ücretsiz ekolojik bilgiler sağlıyor, projeleri gözlüyor böylece yörede ne gibi gelişmeler olduğunu görebiliyoruz. En önemlisi, ekolojik bilgileri herkesle paylaşıyor böylece restorasyon kuruluşları birbirinden öğrenebilir ve yatırımcılar destek verecek projeleri bulup takip edebilir. Restor, restorasyon için dijital bir ekosistem. Topluluk ne kadar veri yüklerse tahminler o kadar güçlü olur ve hepimiz daha bilinçli eylemlerde bulunabiliriz. Binlerce projeden öğrenilenleri her yerde insanların eline ulaştırırız.
And this ecosystem is much bigger than just planting trees. Trees are just the symbol for entire ecosystem restoration. Restor is for the protection of land so trees can recover, for the amendment of soil so vegetation can return, and for the thousands of other approaches used to promote the health of grasslands, peatlands, and all other ecosystems that are equally important for life on earth. Whether you want to support a wetland conservation project with huge carbon potential or simply find which species of plant might exist in your garden and how much soil carbon they could accumulate, with this tool, we hope that everyone everywhere will have a chance to engage in the restoration movement.
Bu ekosistem yalnızca ağaç dikmekten çok daha büyük. Ağaçlar bütün ekosistem restorasyonu için sadece bir sembol. Restor, ağaçlar iyileşebilsin diye toprağın korunması ve bitki örtüsü geri gelsin diye toprağın değiştirilmesi için otlakların, turbalıkların ve dünyadaki yaşam için eşit derecede önemli olan tüm diğer ekosistemlerin sağlığını geliştirmek için kullanılan diğer binlerce yaklaşım için yaratıldı. İster büyük karbon potansiyeli olan bir sulak alan koruma projesi arayın isterseniz bahçenizde ne tür bitkiler olduğunu, ne kadar toprak karbonu biriktireceğine bakın, bu araç ile umuyoruz ki herkes her yerde restorasyon projesine katkıda bulunma şansına sahip olacak.
The word "restore" is defined as the act of returning something back to its original state, but it's also the act of returning it back to its original owners. The restoration of nature is for the local biodiversity and the communities that depend on it. And as that network grows, the collective action benefits everyone. And these benefits go far beyond the threat of climate change. Even if climate change stopped right now, the protection and rebuilding of earth's biodiversity would still be a top priority because it underpins all life on earth. It can help us with all other global threats, including extreme weather events, droughts, food shortages and global pandemics.
"Restorasyon yapmak" kelimesi bir şeyi asıl haline geri döndürmek olarak tanımlanıyor ama asıl sahiplerine geri vermek anlamına da geliyor. Doğanın restorasyonu, yerel biyo-çeşitliliği ve ona dayanan toplumlar için var. Ağ büyüdükçe ortak eylem herkese fayda sağlar. Bu faydalar iklim değişikliğinin ötesine gidiyor. Şu an iklim değişikliği dursa bile dünyanın biyo-çeşitliliğinin korunması ve yeniden inşası halen önceliğe sahip olur çünkü o, dünyadaki tüm yaşamın kaynağı. Diğer tüm tehlikelerde bize yardımcı olur, örneğin aşırı hava olayları, kuraklıklar, yiyecek kıtlığı ve küresel salgınlarda.
But global restoration won't be easy, and it will not be solved by tech solutions alone. These tools can inform us, but ultimately the challenge is one that can only be addressed by us, by all of us. Just like the interdependent species that make up natural ecosystems, we humans are deeply dependent on one another. We need the immense network of limitless connections, the farmers and project leaders on the ground who need local markets and industries to make use of sustainable products.
Ama küresel restorasyon kolay olmayacak ve yalnızca teknoloji ile çözümlenmeyecek. Bu araçlar bizi bilgilendirebilir ama nihayetinde sadece biz mücadele edebiliriz. Doğal ekosistemleri oluşturan birbirine bağımlı türler gibi biz insanlar birbirimize derinden bağımlıyız. Sürdürülebilir ürünlerden yararlanmak için yerel pazarlara ve endüstrilere ihtiyaç duyan çiftçiler ve proje liderlerine, sınırsız bağlantılardan oluşan muazzam bir ağa ihtiyacımız var.
The scientists, governments, NGOs, businesses, you, me, we are all needed to keep this movement going. We need the whole ecology of humanity.
Bilim adamları, hükümetler, STK'ler, işletmeler, siz, ben, bu hareketi devam ettirmek için hepimize ihtiyacımız var. İnsanlığın bütün ekolojisine ihtiyacımız var.
Thank you.
Teşekkürler.