[This talk is delivered in Spanish with consecutive English translation]
[Bu konuşma ardıl İngilizce çevirisiyle İspanyolca olarak yapıldı]
(Rayma Suprani: Speaks Spanish)
(Rayma Suprani: İspanyolca konuşuyor)
Cloe Shasha: When I was a little girl, I used to draw on all the walls of my house.
Cloe Shasha: Ben küçük bir çocukken evimin tüm duvarlarına çizerdim.
(RS: Speaks Spanish)
(RS: İspanyolca konuşuyor)
CS: Until one day, my mother got angry and told me, "You can only draw on one wall. Don't draw on any others."
CS: Ta ki bir gün annem sinirlenip bana, "Sadece bir duvara çizebilirsin. Diğerlerine çizme" diyene kadar.
(Laughter)
(Kahkaha)
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
That was the first time I experienced an act of totalitarian censorship.
Bu deneyimlediğim ilk totaliter sansür eylemiydi.
(Laughter)
(Kahkaha)
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
But a lack of freedom stimulates creativity and empowers it.
Fakat özgürlüğün kısıtlanması yaratıcılığı teşvik eder ve güçlendirir.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Many years have passed since my childhood, but throughout my formal studies, I found myself drawing in the margins of my notebooks instead of paying attention to my professors. I studied journalism in college with the intention of expanding my communication and writing skills, but the only thing that I felt connected to in life was drawing.
Çocukluğumun üzerinden uzun yıllar geçti ancak okul derslerim boyunca, dikkatimi profesörlerime vermek yerine kendimi defterlerimin kenarlarına çizerken buluyordum. İletişim ve yazma becerilerimi geliştirmek adına üniversitede gazetecilik okudum ama hayatta kendimi bağlı hissettiğim tek şey çizmekti.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
I was born in a democracy, in a country called Venezuela, which is now a dictatorship.
Ben şimdilerde bir diktatörlük olan Venezuela adında bir ülkede, bir demokraside doğdum.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
For 19 years, I was the daily cartoonist for "El Universal," one of the biggest newspapers in Venezuela. I really enjoyed translating political and cultural current events into drawings.
19 yıl boyunca Venezuela'nın en büyük gazatelerinden biri olan "El Universal"ın günlük karikatüristiydim. Siyasi ve kültürel güncel olayları çizime dönüştürmekten gerçekten keyif aldım.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
In the year 2014, I got fired from my job at the newspaper over a cartoon that I drew alluding to the health care system in Venezuela. I drew a flat line of a heartbeat monitor, but I intentionally drew the heartbeat line in a way that resembled the signature of Hugo Chavez, the former president of Venezuela.
2014 yılında, Venezuela'daki sağlık sistemi ile ilgili çizdiğim bir karikatür yüzünden gazetedeki işimden kovuldum. Düz bir kalp mönitörü çizgisi çizdim. Ancak bu çizgiyi, kasıtlı olarak Venezuela'nın eski başkanı, Hugo Chavez'in imzasına benzeterek çizdim.
(Laughter)
(Kahkaha)
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
All of this happened after the newspaper was bought by an unknown company, and some of us suspect that it was the Venezuelan government who was behind that deal.
Bütün bunlar, gazete bilinmeyen bir şirket tarafından satın alındıktan sonra oldu ve bazılarımız bu anlaşmanın arkasında Venezuela hükûmetinin olduğundan şüphelendik.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
My work as a cartoonist became more and more of a nuisance for the dictatorship. They have no tolerance for any freedom of expression or free thinking.
Bir karikatürist olarak çalışmam, diktatörlük için giderek daha fazla baş belası oldu. Onların herhangi bir ifade özgürlüğüne ya da özgür düşünmeye hoşgörüsü yoktur.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
After I got fired, I started to feel unsafe in my own country. I received anonymous calls and death threats. I was mocked publicly on national television. I was eventually forced out of Venezuela, and I now live in Miami, Florida, where I am free to be my own editor for my work.
Kovulduktan sonra kendi ülkemde güvensiz hissetmeye başladım. İsimsiz çağrılar ve ölüm tehditleri aldım. Ulusal televizyonda alenen dalga geçildim. Sonunda Venezuela'dan ayrılmak zorunda kaldım ve şimdi özgürce, kendi çalışmalarımın editörü olduğum Miami, Florida'da yaşıyorum.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A political cartoon is a barometer of freedom in a country. That's why dictators hate cartoonists and try to eradicate everything that involves humor as a mirror for social and political issues.
Siyasi bir karikatür, bir ülkede özgürlüğün barometresidir. Diktatörlerin karikatüristlerden nefret etmesinin ve mizahı sosyal ve politik meselelerin aynası olarak içeren her şeyi yok etmeye çalışmalarının sebebi budur.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A cartoon involves a delicate balance of ideas and drawings that reveal a hidden truth.
Bir karikatür, gizli bir gerçeği ortaya çıkaran fikirlerin ve çizimlerin hassas bir dengesini içerir.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
And a good cartoon is one that conveys a plot of a full-length movie in a single frame.
İyi bir karikatür, uzun metrajlı bir filmin tek bir karede tasvir edilmesidir.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A cartoon needs to communicate the core of a story with its precision. And when it succeeds, its message can have the effect of inoculating people with a dose of skepticism.
Bir karikatür, hikâyenin özünü hassasiyetiyle iletmeli. Başarılı olduğunda mesajı insanlarda "bir doz şüphecilik aşılama" etkisi yaratabilir.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Cartoons are drawn from observation and analysis. They are inspired by muses of mythology, as well as classical, modern and paleolithic tales.
Karikatürler gözlem ve analizden çıkarılır. Klasik, modern ve paleolitik masalların yanı sıra mitolojinin esinlerinden ilham alırlar.
(Laughter)
(Kahkaha)
When we are told that a modern-day emperor is wearing new clothes, cartoons reveal that the emperor just might still be naked.
Modern bir imparatorun yeni kıyafetler giydiği söylendiğinde karikatürler imparatorun hâlâ çıplak olabileceğini ortaya koyar.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
At one point in my career, I drew pigs and compared them with politicians and national guards who were responsible for stopping peaceful student demonstrations. One day, when I got back to my office, I had a letter on my desk.
Kariyerimin bir noktasında domuzlar çizdim ve onları barışçıl öğrenci gösterilerini durdurmaktan sorumlu politikacılar ve ulusal muhafızlarla mukayese ettim. Bir gün ofisime döndüğümde masamda bir mektup vardı.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
The letter was from the Venezuelan Swine Federation.
Mektup Venezuela Domuz Federasyonu'ndan geliyordu.
(Laughter)
(Kahkaha)
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
The letter said, "Please do not compare an animal as wonderful as a pig with politicians.
Mektupta, "Lütfen domuz kadar harika bir hayvanı politikacılarla karşılaştırmayın" diyordu.
(Laughter)
(Kahkaha)
Pigs are very friendly and noble, they can be a great mascot, they make good pets and they provide sustenance to us in the form of pork."
"Domuzlar çok cana yakın ve asil, harika bir maskot olabilirler, iyi evcil hayvanlardır ve etleriyle bize besin sağlarlar."
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
I think they were absolutely right. I didn't draw any more pigs, but I did keep drawing politicians.
Bence kesinlikle haklıydılar. Daha fazla domuz çizmedim ama politikacıları çizmeye devam ettim.
(Laughter)
(Kahkaha)
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A cartoon travels on an information highway, which seems like it has multiple lanes, but in reality, all of these lanes lead to a binary response of either positivity or rage. "I like it" or "I don't like it." Those are the only responses that govern democratic thinking on the internet.
Bir karikatür birden fazla şeridi varmış gibi görünen bir bilgi otoyolunda seyahat eder. Ancak gerçekte, bu şeritlerin tümü ya pozitif ya da öfke gibi ikili bir yanıta yol açar. "Beğendim" veya "Beğenmedim." İnternette demokratik düşünceyi yöneten yanıt bunlardır.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
We have lost the space for nuanced debate, we have no time, so we simply respond with approval or disdain, and we let algorithms take over.
Bizler detaylı tartışmalar için alanları kaybettik ve zamanımız yok. Bu yüzden sadece onaylayarak veya küçümseyerek cevap veriyoruz ve algoritmaların devralmasına izin veriyoruz.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
But a cartoon is born from a space of deep, nuanced thinking. Creating a good cartoon involves repeated failures, draft after draft. And a cartoonist must shed their own taboos to spark a conversation, rather than a confrontation, through their work.
Ancak bir karikatür derin bir alandan, detaylı bir düşünceden doğar. İyi bir karikatür oluşturmak, bir taslak ve sonra bir taslak daha, tekrarlanan başarısızlıkları içerir ve bir karikatürist, çalışmalarıyla bir çatışmadan ziyade bir konuşmayı başlatmak için kendi tabularını yıkmak zorunda.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
In the year 2013, President Chavez died, and I had to think about what to draw as the cartoon of the day at "El Universal." I was personally happy that he had passed away, because I thought that the end of his power would potentially bring our country closer to freedom and better times.
2013 yılında Başkan Chavez öldü ve "El Universal"da günün karikatürü olarak ne çizeceğimi düşünüyordum. Şahsen vefat ettiği için mutluydum çünkü gücünün sona ermesinin ülkemizi özgürlüğe ve daha iyi zamanlara yaklaştıracağını düşünüyordum.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
But there were many other people who were mourning the death of Chavez, so there was a divided sentiment in Venezuela. Some were celebrating, and others were crying at the loss of their leader.
Ancak Chavez'in ölümü için yas tutan birçok insan vardı. Venezuela'da bölünmüş bir düşünce vardı. Bazıları kutlama yapıyor, diğerleri ise liderlerini kaybettiklerine ağlıyordu.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
I felt stuck, I really didn't know what to draw in this historic moment. And I knew that I couldn't allow my happiness to seep into my work, that I should take the higher road and respect people's grief. So what could I draw?
Kendimi hapsedilmiş hissettim. Bu tarihi anda ne çizeceğimi gerçekten bilmiyordum. Mutluluğumun işime karışmasına izin vermemem ve olgun bir şekilde insanların üzüntüsüne saygı duymam gerektiğini biliyordum. Peki ne çizebilirdim?
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
I spent many hours drafting and throwing out papers. My editor called me and said everything was late for that day's newspaper and asked me when I'd be done. It was in the middle of the night that the idea came to me. And we then published a cartoon that represented a historical moment in time.
Taslaklar çizerek ve onları atarak uzun saatler harcadım. Editörüm beni arayıp "o günün gazetesi için her şeyin geciktiğini" söyledi ve "benim ne zaman bitireceğimi" sordu. Gecenin ortasında aklıma bir fikir geldi ve sonra tarihsel bir anı gösteren bir karikatür yayınladık.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A fallen king chess piece in red.
"Kırmızı renkli düşmüş bir şah satranç taşı."
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A good cartoon has a lot of power. It can generate action and reaction. That's why a cartoonist must exercise their power responsibly, showcasing the truth and drawing without the fear of consequences.
İyi bir karikatür çok fazla güce sahiptir. Eylem ve reaksiyon üretebilir. Bu yüzden bir karikatürist güçlerini sorumlu bir şekilde kullanmalı, gerçeği göstermeli ve sonuçlardan korkmadan çizebilmeli.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Having an opinion has a cost, and in some countries, that cost is high.
Bir görüşe sahip olmanın bedeli var ve bazı ülkelerde bu bedel ağır.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
In Venezuela, many young people have been killed for protesting peacefully. There are men and women who are stuck behind bars as political prisoners. So over the years, I've drawn the faces of imprisoned women, because I don't want them to be forgotten by the community.
Venezuela'da barışçıl protesto gösterileri nedeniyle birçok genç öldürüldü. Demir parmaklıklar ardında "politik mahkumlar" olarak kalan kadın ve erkekler var. Bu nedenle yıllar boyunca hapsedilmiş kadınların yüzlerini çizdim çünkü onların toplum tarafından unutulmasını istemiyorum.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
This year at an event called El Foro Penal, which is a criminal forum where a group of lawyers do pro bono work for Venezuelan political prisoners, a young woman approached me and she said, "I was imprisoned, and then you drew my face and my story. It's because of that drawing that people knew who I was. Your cartoon helped me survive my days in prison. Thank you."
Bu yıl, bir grup avukatın Venezuela siyasi mahkumları için pro bono çalışması yaptığı, bir suç forumu olan El Foro Penal adlı etkinlikte genç bir kadın bana yaklaştı ve "Hapse atıldım ve sonra sen yüzümü ve hikâyemi çizdin. Bu çizim sayesinde insanlar kim olduğumu biliyordu. Karikatürün hapisteki günlerime katlanmama yardım etti. Teşekkür ederim" dedi.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
This was a moment that meant a lot to me, because I had found a way to collaborate with the memories of my country and its people.
Bu benim için çok önemli bir andı çünkü ülkemin anılarıyla ve insanlarıyla iş birliği yapmanın bir yolunu bulmuştum.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Last year, I started making drawings about immigration. I drew my own world, my fears, my suitcase, my roots and everything that I had to leave behind in Venezuela. I also drew my joy in the face of this new opportunity as an immigrant in the United States.
Geçen yıl göçmenlikle ilgili çizimler yapmaya başladım. Kendi dünyamı, korkularımı, valizim, köklerimi ve Venezuela'da geride bırakmak zorunda olduğum her şeyi çizdim. ABD'de bir göçmen olarak karşıma çıkan yeni fırsatlara olan sevincimi de çizdim.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
From there, I worked on a series of drawings that represented the experience and psychology of immigration.
Sonrasında göçmenlik deneyimini ve psikolojisini temsil eden bir dizi çizim üzerinde çalıştım.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Being an immigrant is like moving to another planet. At first, you don't understand anything about your new world. There are new codes, a new language and unfamiliar tools you need to learn how to use in order to adapt to your new life.
Göçmen olmak başka bir gezegene taşınmak gibidir. İlk başta yeni dünyanla ilgili hiçbir şey anlamazsın. Yeni hayatınıza uyum sağlamanız için nasıl kullanıldığını öğrenmeniz gereken yabancı araçlar, yeni kurallar ve yeni bir dil vardır.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Being an immigrant is the closest thing to being an astronaut who landed on the moon.
Bir göçmen olmak Ay'a inen bir astronot olmaya en yakın şey.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
Over time, that series of drawings became a traveling exhibition, called "I, Immigrant." And the exhibition traveled to multiple cities, including Miami, Houston, Madrid, Barcelona, and we're hoping for more places.
Zamanla, bu çizimler serisi "Ben, Göçmen" adlı gezici bir sergi hâline geldi. Sergi Miami, Houston, Madrid, Barcelona da dâhil olmak üzere birçok şehre gitti ve daha fazla yere ulaşacağını da umuyoruz.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
The show has become a meeting space for the diaspora, for people to gather and recognize their shared experiences of suffering that come with immigration.
Sergi, diasporanın, insanların toplandıkları ve "göçmenliğin getirdiği ortak acı deneyimlerini" paylaştıkları bir buluşma alanı hâline geldi.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
What I want these drawings to convey is that an immigrant is not a criminal. An immigrant is a person whose life has been broken. A person who has very likely been separated from their family under inhumane conditions. Who has been forced to leave their country in search of a better life.
Bu çizimlerle anlatmak istediğim, bir göçmenin suçlu olmadığı. Bir göçmen, hayatı parçalanmış bir insandır. Muhtemelen insancıl olmayan koşullarla ailesinden koparılmış bir insandır. Daha iyi bir yaşam için ülkelerini terk etmek zorunda kalanlardır.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A drawing can be a synthesis of a place, a universe, a country or a society. It can also represent the inner workings of someone's mind. For me, drawing cartoons is a form of resistance.
Bir çizim bir yerin, bir evrenin, bir ülkenin ya da bir toplumun birleşimi olabilir. Aynı zamanda birinin zihninin işleyişini de temsil edebilir. Benim için karikatür çizmek bir direniş şekli.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
A cartoon is like a Rosetta stone. If we throw it into outer space, a future alien would be able to know with certainty that in the past, we once had a civilized world with free thinking.
Bir karikatür Rosetta taşı gibidir. Eğer onu uzaya fırlatırsak gelecekteki bir uzaylı geçmişte bir zamanlar özgür düşüncesi olan uygar bir dünyaya sahip olduğumuzu kesinlikle bilecektir.
(Speaks Spanish)
(İspanyolca konuşuyor)
That one wall that my mother gave me the freedom to draw on feels infinite. And it's for that reason that I am still drawing.
Annemin bana çizme özgürlüğünü verdiği bu tek duvar bana sonsuz gibi geliyor. Bu yüzden de hâlâ çiziyorum.
Thank you very much.
Çok teşekkür ederim.
(Cheers and applause)
(Tezahürat ve alkışlar)