Hi everyone. I'm an artist and a dad -- second time around. Thank you. And I want to share with you my latest art project. It's a children's book for the iPad. It's a little quirky and silly. It's called "Pop-It," And it's about the things little kids do with their parents.
Herkese merhaba! Ben bir ressamım ve aynı zamanda iki çocuk babasıyım. Teşekkürler. Size son sanat projemden bahsetmek istiyorum. Bir iPad çocuk kitabı. Biraz sıradışı ve komik. İsmi "Pop-It". Küçük çocukların evdekilerle yaptıkları şeylerle alakalı.
(Music)
(Müzik)
So this is about potty training -- as most of you, I hope, know. You can tickle the rug. You can make the baby poop. You can do all those fun things. You can burst bubbles. You can draw, as everyone should.
Evet örneğin bu, birçoğunuzun bildiği gibi tuvalet eğitimi ile ilgili bir bölümü. İçeride halı üzerinde birşeyler gezdirebilirsiniz. Çocuğa tuvaletini yaptırabilirsiniz. Tüm bu eğlenceli şeyleri yapabilirsiniz. Balonları patlatabilirsiniz. Resim çizebilirsiniz ki bence herkes yapmalı.
But you know, I have a problem with children's books: I think they're full of propaganda. At least an Indian trying to get one of these American books in Park Slope, forget it. It's not the way I was brought up. So I said, "I'm going to counter this with my own propaganda." If you notice carefully, it's a homosexual couple bringing up a child. You don't like it? Shake it, and you have a lesbian couple. (Laughter) Shake it, and you have a heterosexual couple. You know, I don't even believe in the concept of an ideal family.
Ancak benim çocuk kitaplarında gördüğüm bir problem var. Bence hepsi propaganda dolu. Hele bir de Park Slope'da, bir Amerikan kitabı almaya calışan bir Hintli düşünün. Ben bu şekilde yetiştirilmedim. O yüzden ben de buna kendi propaganda tarzımla karşılık vermeye karar verdim. Eğer dikkatlice bakacak olursanız burada çocukları yetiştirenlerin homoseksüel bir çift olduğunu görürsünüz. Hoşunuza gitmedi mi? O zaman cihazı sallayın ve işte şimdi karşınızda lezbiyen bir çift var. (Gülüşmeler) Tekrar sallarsanız bu sefer heteroseksüel bir çift göreceksiniz. Aslında ben ideal aile kavramına inanan biri değilim.
I have to tell you about my childhood. I went to this very proper Christian school taught by nuns, fathers, brothers, sisters. Basically, I was brought up to be a good Samaritan, and I am. And I'd go at the end of the day to a traditional Hindu house, which was probably the only Hindu house in a predominantly Islamic neighborhood. Basically, I celebrated every religious function. In fact, when there was a wedding in our neighborhood, all of us would paint our houses for the wedding. I remember we cried profusely when the little goats we played with in the summer became biriani. (Laughter) We all had to fast during Ramadan. It was a very beautiful time.
Size biraz çocukluğumdan bahsetmem lazım. Ben bayağı rahibelerin, papazların ders verdiği gerçek bir Hıristiyan okulunda eğitim gördüm. İyi bir Samaritan olmak üzere yetiştirildim ve öyleyim de. Akşamları da Hintli cemaatin toplandığı bir eve giderdim. Burası büyük bir çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bir mahalledeki belki de tek Hindu eviydi. Esasen her türlü dini törene katılırdım. Hatta mahallemizde bir düğün olduğunda hepimiz evlerimizi boyardık. Yazın oynadığımız keçi yavrularından büryan yaptıklarını görünce ne kadar çok ağladığımızı hatırlıyorum. (Gülüşmeler) Hepimiz Ramazan ayında oruç tutmak durumundaydık. Çok güzel günlerdi.
But I must say, I'll never forget, when I was 13 years old, this happened. Babri Masjid -- one of the most beautiful mosques in India, built by King Babur, I think, in the 16th century -- was demolished by Hindu activists. This caused major riots in my city. And for the first time, I was affected by this communal unrest. My little five-year-old kid neighbor comes running in, and he says, "Rags, Rags. You know the Hindus are killing us Muslims. Be careful." I'm like, "Dude, I'm Hindu." (Laughter) He's like, "Huh!"
Ama ben 13 yaşındayken olan bir şeyi asla unutabileceğimi sanmıyorum. Hindistandaki en güzel mescitlerden biri olan Babür Mescidi --galiba 16. yüzyılda Babür kralı tarafindan yaptırılmıştı-- Hintli eylemciler tarafından yıkılıp yok edildi. Bu benim yaşadığım şehirde bir çok ayaklanmaya yol açtı. Ve ilk kez halk arasında vuku bulan böyle bir huzursuzluktan etkilendim. Komşumuzun beş yaşındaki küçük çocuğu koşarak geldi ve bana "Rags, Rags, Hintliler biz Müslümanları öldürüyor. Dikkatli ol." dedi. Ben de "Dostum, ben Hintliyim" diye karşılık verdim. (Gülüşmeler) O da birden çok şaşırdı tabii.
You know, my work is inspired by events such as this. Even in my gallery shows, I try and revisit historic events like Babri Masjid, distill only its emotional residue and image my own life. Imagine history being taught differently.
Ben çalışmalarımda bunun gibi olaylardan esinleniyorum. Galeri sergilerimde dahi Babür Mescidi gibi tarihi olayları tekrar sorgulayıp duygusal bölümlerini alıp kendi hayatımı resme dökmeye çalışırım. Tarihin daha farklı bir şekilde öğretildiğini hayal etsenize.
Remember that children's book where you shake and the sexuality of the parents change? I have another idea. It's a children's book about Indian independence -- very patriotic. But when you shake it, you get Pakistan's perspective. Shake it again, and you get the British perspective.
Hani o hareket ettirdiğinizde ebeveynlerin cinsiyetlerinin değiştiği çocuk kitabı mevzuunu hatırlayın. Başka bir projem daha var. Hindistan'ın bağımsızlığı hakkında bir çocuk kitabı-- çok milliyetçi bir düşünce. Lakin hareket ettirdiğinizde olaya Pakistanlıların tarafından bakıyor. Bir kez daha hareket ettirirseniz İngilizlerin bakış açısını görüyorsunuz.
(Applause)
(Alkış)
You have to separate fact from bias, right. Even my books on children have cute, fuzzy animals. But they're playing geopolitics. They're playing out Israel-Palestine, India-Pakistan. You know, I'm making a very important argument. And my argument [is] that the only way for us to teach creativity is by teaching children perspectives at the earliest stage. After all, children's books are manuals on parenting, so you better give them children's books that teach them perspectives. And conversely, only when you teach perspectives will a child be able to imagine and put themselves in the shoes of someone who is different from them.
Gerçekleri ve önyargıları birbirinden ayırt etmek zorundayız, değil mi? Çocuklarla ilgili kitaplarımda sevimli yumuşak tüylü hayvanlar var. Ama jeopolitik oyunlar oynuyorlar. İsrail-Filistin oynuyorlar. Ya da Hindistan-Pakistan. Ben burada önemli bir tezi savunuyorum. O da, yaratıcılığı geliştirmenin tek yolunun çok erken yaşlardan itibaren çocuklara olaylara farklı açılardan bakmayı öğretmekten geçtiğidir. Neticede çocuk kitapları ebeveynlere de dersler verir. Dolayısıyla onlara, farklı bakış açılarını öğretecek çocuk kitapları sunmak lazım. Diğer taraftan çocukların bakış açılarını genişletebilirsek ancak o zaman kendilerini başkalarının yerine koymayı öğrenebilirler.
I'm making an argument that art and creativity are very essential tools in empathy. You know, I can't promise my child a life without bias -- we're all biased -- but I promise to bias my child with multiple perspectives.
Ben sanat ve yaratıcılığın empati kurmak için çok gerekli araçlar olduğu tezini savunuyorum. Çocuğuma önyargılardan uzak bir hayat vaad edemem belki --çünkü hepimiz önyargılıyız-- ancak onu geniş bir bakış açısına sahip olacak şekilde yönlendireceğime söz veriyorum.
Thank you very much.
Çok teşekkürler.
(Applause)
(Alkış)