♫ Feminists don't have a sense of humor. ♫
♫ Feministlerin bir mizah anlayışı yok. ♫
♫ Feminists just want to be alone -- boo hoo, hoo, hoo. ♫
♫ Feministlr sadece yalnız olmak istiyor. Boo hoo, hoo, hoo. ♫
♫ Feminists spread vicious lies and rumors. ♫
♫ Feministler kirli yalanlar ve dedikodular yayıyor; ♫
♫ They have a tumor on their funny bone. ♫
♫ neşe iliklerinde tümörleri var. ♫
♫ They say child molestation isn't funny -- ha, ha, ha, ha. ♫
♫ Çocuk istismarının eğlenceli olmadığını söylüyorlar. Ha, ha, ha, ha. ♫
♫ Rape and degradation's just a crime -- lighten up, ladies. ♫
♫ Tecavüz ve aşağılama sadece bir suç -- rahatlayın bayanlar. ♫
♫ Rampant prostitution's sex for money -- what’s wrong with that? ♫
♫ Para için yaygın fahişelik -- bunun nesi yanlış? ♫
♫ Can't these chicks do anything but whine? ♫
♫ Bu piliçler mızmızlanmanın dışında birşey yapamazlar mı? ♫
♫ Dance break! Da, da, da, da, da, da, da, da, da. ♫
♫ Dans arası. Da, da, da, da, da, da, da, da, da. ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da, da. ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da, da. ♫
♫ Woo-hoo! ♫
♫ Woo-hoo! ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da -- ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da ♫
♫ yeah, take it off. ♫
♫ Evet, çıkar onu. ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da, da, dum. ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da, da, dum. ♫
♫ They say cheap objectification isn’t witty -- it’s hot! ♫
♫ Sıradan amaçlanan mesleğin akıllıca olmadığını söylüyorlar -- ateşli! ♫
♫ Equal work and wages worth the fight -- ♫
♫ Eşit çalışma ve ücretler kavgaya değer. ♫
♫ sing us a new one. ♫
♫ Bize yeni bir şey söyle. ♫
♫ On-demand abortion every city -- OK, but no gun control. ♫
♫ Her şehre isteğe bağlı kürtaj -- Tamam, fakat silah kontrolü yok. ♫
♫ Won’t these women ever get a life? ♫
♫ Bu kadınların bir hayatı olmayacak mı? ♫
♫ Feminists don’t have a sense of humor -- poor Hillary. ♫
♫ Feministlerin hiç mizah anlayşı yok -- zavallı Hillary. ♫
♫ Feminists and vegetarians -- make mine a Big Mac. ♫
♫ Feministler ve vejeteryanlar -- benimkisini Big Mac yapıyorlar. ♫
♫ Feminists spread vicious lies and rumors. ♫
♫ Feministler kirli yalanlar ve dedikodular yayıyorlar. ♫
♫ They're far too sensitive to ever be a ham, ♫
♫ Acemi olmak için aşırı hassaslığın uzağındalar, ♫
♫ that's why these feminists just need to find a man. ♫
♫ niçin feministlerin bir erkek bulması gerektiğidir bu. ♫
♫ Da, da, da, da, da, da, da, da, da, da. ♫
♫ Da, da, da da, da, da, da, da, da, da. ♫
I’m Dennis Kucinich and I approved this message. Thank you. (Applause) Thank you. (Applause) Thank you.
Ben Dennis Kucinich ve bu mesajı onayladım. Teşekkür ederim. (Alkış) Teşekkür ederim. (Alkış) Teşekkür ederim.
I asked my mother, you know, should I say anything in support of anyone? And she said, "Oh no! Just dis everybody, except Ralph Nader."
Anneme sordum, bilirsiniz, birini desteklemek için bir şey söylemeli miyim? Dedi ki, "Ah hayır!, Ralph Nader dışındaki herkesi adam yerine koyma."
(Laughter)
(Gülüşmeler)
♫ I could show the world how to smile, ♫
♫ Dünyaya nasıl gülümseneceğini gösterebilirim, ♫
♫ I could be glad all of the while. ♫
♫ olanlara rağmen minnettar olabilirim, ♫
♫ I could turn the gray skies to blue, if I had you. ♫
♫ Eğer sana sahip olsaydım, gri bulutları maviye döndürebilirdim. ♫
♫ I could leave the old days behind, ♫
♫ Eski günleri geride bırakabilirdim, ♫
♫ leave all my pals, I’d never mind. ♫
♫ bütün arkadaşlarımı, umrumda olmazdı. ♫
♫ I could start my life all anew, if I had you. ♫
♫ Hayatıma yeniden başlayabilirdim, sana sahip olsaydım. ♫
♫ I could climb the snow-capped mountains, ♫
♫ Karla kaplı dağlara tırmanabilirdim, ♫
♫ sail the mighty ocean wide. ♫
♫ okyanus genişliğinde yelken açabilirdim. ♫
♫ I could cross the burning desert, if I had you by my side. ♫
♫ Yanımda olsaydın, yakan çölü geçebilirdim. ♫
♫ I could be a king, dear, uncrowned, humble or poor, rich or renowned. ♫
♫ Bir kral, sevgili, taçsız, hoşgörülü veya fakir, zengin veya şanlı olabilirdim. ♫
♫ There is nothing I couldn’t do, if I had you. ♫
♫ Sana sahip olsaydım yapamayacağım hiç bir şey yoktu. ♫
Thank you. Well, thank you so much.
Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.