When I was young, I prided myself as a nonconformist in the conservative U.S. state I live in, Kansas. I didn't follow along with the crowd. I wasn't afraid to try weird clothing trends or hairstyles. I was outspoken and extremely social. Even these pictures and postcards of my London semester abroad 16 years ago show that I obviously didn't care if I was perceived as weird or different. (Laughter)
Ben gençken, Amerika'nın muhafazakar yeri Kansas'ta topluma uymayan biri olarak kendimle övünürdüm. Sürüyü takip etmedim. Garip kıyafetleri ya da saç modellerini denemekten korkmuyordum. Açık sözlü ve çok sosyal biriydim. 16 sene önceki Londra seyahatimden kalma bu fotoğraflar ve kartpostallar garip ya da farklı olarak algılanmaktan korkmadığımın göstergesi. (Kahkahalar)
But that same year I was in London, 16 years ago, I realized something about myself that actually was somewhat unique, and that changed everything. I became the opposite of who I thought I once was. I stayed in my room instead of socializing. I stopped engaging in clubs and leadership activities. I didn't want to stand out in the crowd anymore. I told myself it was because I was growing up and maturing, not that I was suddenly looking for acceptance. I had always assumed I was immune to needing acceptance. After all, I was a bit unconventional. But I realize now that the moment I realized something was different about me was the exact same moment that I began conforming and hiding.
Ama aynı sene Londra'daydım, 16 sene önce, kendimle ilgili bir şey farkettim. Açıkçası bu biraz benzersizdi ve her şeyi değiştirdi. Önceden olduğumu sandığım kişinin tam tersine dönüverdim. Sosyalleşmek yerine odamda durdum. Kulüp ve liderlik faaliyetleriyle uğraşmayı bıraktım. Artık kalabalık içinde kendimi göstermek istemiyordum. Kendime, hemen kabullenilmeyi beklemediğimi büyüdüğüm ve olgunlaştığım için böyle olduğunu söyledim. Daima kabullenmeye ihtiyaç duymadığımı sanıyordum. Sonuçta göreneklere uymayan biriydim. Ama şimdi anlıyorum ki Benimle ilgili bir şeylerin farklı olduğunu anladığım an uyumlu olup gizlenmeye başladığım andı.
Hiding is a progressive habit, and once you start hiding, it becomes harder and harder to step forward and speak out. In fact, even now, when I was talking to people about what this talk was about, I made up a cover story and I even hid the truth about my TED Talk. So it is fitting and scary that I have returned to this city 16 years later and I have chosen this stage to finally stop hiding. What have I been hiding for 16 years? I am a lesbian.
Gizlenmek aşamalı bir alışkanlıktır, ve saklanmaya bir başladınız mı öne çıkıp konuşması gitgide zorlaşır. Hatta, şimdi bile, insanlara bu konuşmanın ne ile ilgili olduğunu anlatırken bile bir kapak konusu uydurdum ve hatta TED konuşmamla ilgili gerçeği gizledim. Yani 16 yıl sonra buraya dönüp saklanmaya son verdiğim yerin burası olması uygun ve korkunç. Ne için 16 senedir gizleniyordum? Ben lezbiyenim.
(Applause)
(Alkışlar)
Thank you.
Teşekkür ederim.
I've struggled to say those words, because I didn't want to be defined by them. Every time I would think about coming out in the past, I would think to myself, but I just want to be known as Morgana, uniquely Morgana, but not "my lesbian friend Morgana," or "my gay coworker Morgana." Just Morgana.
Bu sözleri söylemekte zorlandım, çünkü bu sözlerle tanımlanmak istemedim. Geçmişte açıklamayı her düşündüğümde, ama ben yalnızca Morgana olarak tanınmak istiyorum diye düşünürdüm. Eşsiz Morgana olarak, benim lezbiyen arkadaşım Morgana ya da eşcinsel iş arkadaşım Morgana olarak değil Yalnızca Morgana olarak.
For those of you from large metropolitan areas, this may not seem like a big deal to you. It may seem strange that I have suppressed the truth and hidden this for so long. But I was paralyzed by my fear of not being accepted. And I'm not alone, of course. A 2013 Deloitte study found that a surprisingly large number of people hide aspects of their identity. Of all the employees they surveyed, 61 percent reported changing an aspect of their behavior or their appearance in order to fit in at work. Of all the gay, lesbian and bisexual employees, 83 percent admitted to changing some aspects of themselves so they would not appear at work "too gay." The study found that even in companies with diversity policies and inclusion programs, employees struggle to be themselves at work because they believe conformity is critical to their long-term career advancement. And while I was surprised that so many people just like me waste so much energy trying to hide themselves, I was scared when I discovered that my silence has life-or-death consequences and long-term social repercussions.
Çoğunuz metropol şehirlerden geldiğinizden size çok büyük bir olay gibi gelmiyor olabilir. Gerçeği gömüp bunca zaman gizlemiş olmam garip gözükebilir. Ama kabullenilmeme korkum tarafından durduruldum. Ve tabiki yalnız değilim. 2013 Deolitte araştırması, çok sayıda insanın bakış açılarını gizlediğini keşfetti. Araştırılan tüm işçilerin, %61'i işe uyum sağlamak için tavırlarını ya da görünüşlerini değiştirdiğini söyledi. Tüm gay, lezbiyen ve biseksüel çalışanların %83'ü kendiyle ilgili bazı şeyleri değiştirdiğini ve böylelikle işyerinde "çok eşcinsel" olarak görünmediğini kabullendi. Araştırma, farklılık ilkesini benimsemiş kaynaştırma programlarına sahip şirketlerin çalışanlarının bile işyerlerinde kendileri olamadıklarını çünkü uzun süreli kariyer gelişimleri için uyumun son derece önemli olduğuna inandıklarını ortaya çıkardı. Ve benim gibi birçok insanın kendilerini gizlemek için çok fazla enerji harcadıklarını öğrenmenin şokunu yaşarken sessizliğimin ölüm kalım sonuçlarının ve uzun süreli sosyal yansımasılarının farkına vardığımda çok korktum.
Twelve years: the length by which life expectancy is shortened for gay, lesbian and bisexual people in highly anti-gay communities compared to accepting communities. Twelve years reduced life expectancy. When I read that in The Advocate magazine this year, I realized I could no longer afford to keep silent. The effects of personal stress and social stigmas are a deadly combination. The study found that gays in anti-gay communities had higher rates of heart disease, violence and suicide. What I once thought was simply a personal matter I realized had a ripple effect that went into the workplace and out into the community for every story just like mine. My choice to hide and not share who I really am may have inadvertently contributed to this exact same environment and atmosphere of discrimination.
On iki yıl: gay lezbiyen ve biseksüellerin ortalama ömrü aşırı eşcinsellik karşıtı toplumlarda kabullenen toplumlarla karşılaştırılınca kısalan insan ömrü süresi. 12 yıl kısalan insan ömrü. Bu yıl The Advocate dergisini okuduğumda, sessizliğimi korumaya daha fazla tahammül edemeyeceğimi anladım. Kişisel stresin ve toplumsal damganın etkileri ölümcül bir kombinasyon. Araştırma sonucunda, eşcinsel karşıtı toplumlardaki eşcinsellerin kalp hastalıkları ve şiddet ve intihar oranlarının yüksek olduğunu ortaya koydu. Önceden basit kişisel bir mesele olduğunu düşündüğüm şeyin benim gibi herkes için işyerinden topluma kadar uzanan bir dalga etkisi yarattığını farkettim. Gerçekte kim olduğumu saklayıp kimseye söylememe kararım kazara aynı bu ortama ve ayrımcılığa katkıda bulunmuş olabilir.
I'd always told myself there's no reason to share that I was gay, but the idea that my silence has social consequences was really driven home this year when I missed an opportunity to change the atmosphere of discrimination in my own home state of Kansas.
Daima eşcinsel olduğumu söylemenin bir nedeni olmadığını söyledim kendi kendime. ama kendi memleketim olan Kansas'ta bu ayrımcılığı değiştirebilme şansımı çöpe attığımda bu sessizliğimin toplumsal sonuçları olduğu düşüncesi tamamiyle aklımı başıma getirdi.
In February, the Kansas House of Representatives brought up a bill for vote that would have essentially allowed businesses to use religious freedom as a reason to deny gays services. A former coworker and friend of mine has a father who serves in the Kansas House of Representatives. He voted in favor of the bill, in favor of a law that would allow businesses to not serve me.
Şubatta, Kansas Temsilciler Meclisi işletmelerin eşcinsellere hizmeti reddetmek için, dini özgürlüğü sebep olarak kullanım tasarısını oylamaya sundu. Eski iş arkadaşım ve yakın bir arkadaşımın babası Kansas Temsilciler Meclisinde çalışıyor. Evet oyu kullandı, işletmelerin bana hizmet etmemeleri için evet dedi.
How does my friend feel about lesbian, gay, bisexual, transgender, queer and questioning people? How does her father feel? I don't know, because I was never honest with them about who I am. And that shakes me to the core. What if I had told her my story years ago? Could she have told her father my experience? Could I have ultimately helped change his vote? I will never know, and that made me realize I had done nothing to try to make a difference.
Arkadaşım, lezbiyen gay, biseksüel, travesti, kuir ve sorgulayan insanlarla ilgili ne düşünüyor? Babası ne düşünüyor? Bilmiyorum çünkü onlara kim olduğuma dair hiç dürüst olmadım. Ve bu tüylerimi diken diken ediyor. Ya ona yıllar önce kendi hikayemi anlatsaydım? Babasına benim deneyimimi söyler miydi? Dolaylı olarak onun oyunu değiştirebilir miydim? Asla bilemeyeceğim, ve bu, bir şeyleri değiştirmek için hiçbir şey yapmadığımı anlamamı sağladı.
How ironic that I work in human resources, a profession that works to welcome, connect and encourage the development of employees, a profession that advocates that the diversity of society should be reflected in the workplace, and yet I have done nothing to advocate for diversity. When I came to this company one year ago, I thought to myself, this company has anti-discrimination policies that protect gay, lesbian, bisexual and transgender people. Their commitment to diversity is evident through their global inclusion programs. When I walk through the doors of this company, I will finally come out. But I didn't. Instead of taking advantage of the opportunity, I did nothing.
Nasıl bir ironi ki, insan kaynaklarında çalışıp işçileri karşılayan onlarla iletişim kurup onları yüreklendiren bir mesleğin toplum çeşitliliğini savunan bir mesleğin iş yerine yansıtılması gerekir, ama yine de çeşitliliği savunmak adına hiçbir şey yapmadım. Bir yıl önce bu şirkete geldiğimde, bu şirketin gay lezbiyen biseksüel ve transları korumak adına ayrımcılığa karşı politikaları olduğunu düşündüm. Çeşitliliğe olan bağlılıkları uluslararası katılım programlarından belli. Bu şirketin kapısından içeri adım attığımda, kimliğimi açıklayacağım diye düşündüm. Ama açıklamadım. Fırsatın avantajlarından yararlanmak yerine, hiçbir şey yapmadım.
(Applause)
(Alkışlar)
When I was looking through my London journal and scrapbook from my London semester abroad 16 years ago, I came across this modified quote from Toni Morrison's book, "Paradise." "There are more scary things inside than outside." And then I wrote a note to myself at the bottom: "Remember this." I'm sure I was trying to encourage myself to get out and explore London, but the message I missed was the need to start exploring and embracing myself. What I didn't realize until all these years later is that the biggest obstacles I will ever have to overcome are my own fears and insecurities. I believe that by facing my fears inside, I will be able to change reality outside. I made a choice today to reveal a part of myself that I have hidden for too long. I hope that this means I will never hide again, and I hope that by coming out today, I can do something to change the data and also to help others who feel different be more themselves and more fulfilled in both their professional and personal lives. Thank you. (Applause)
Londra günlüğüme ve 16 yıl önceki Londra tatilimden kalma fotoğraf albümüme göz gezdirdiğimde Toni Morrison'un Paradise adlı romanından şu alıntıya denk geldim. "İçeride dışarıda olduğundan daha fazla korkunç şey var." Ve sonra altına kendim için bir not düştüm. "Bunu hatırla." Eminim ki çıkıp Londra'yı keşfetmek için kendimi yüreklendirmeye çalışıyordum. ama kaçırdığım mesaj kendimi tanıyıp keşfetmeye başlamam gerektiğiydi. Bunca yıldır farkına varamadığım şey, kendi korkularım ve güvensizliğimin en büyük engelim olduğuydu. İçerideki korkularımla yüzleşip dışarıdaki gerçeği değiştirebileceğime inanıyorum. Bugün karar verdim: UJzun zamandır sakladığım parçamı açığa çıkarmaya... Umarım bu tekrar saklanmayacağım anlamına geliyordur. Ve umarım bugün kimliğimi açıklayarak, esasları değiştirmek için bir şey yapabilirim ve farklı hissedenlerin gerek iş gerek kişisel yaşamlarında bir şeyleri değiştirmelerine yardımcı olabilirim. Teşekkür ederim. (Alkışlar)