As archaeologists pored over ancient tombs in Turfan in western China, they discovered some surprisingly well-preserved and familiar relics. Though hardened from over 1,000 years, there sat little crescent-shaped dumplings.
Arkeologlar Batı Çin’in Turfan ilinde antik mezarları inceledikleri sırada, şaşırtıcı bir şekilde iyi korunmuş bazı tanıdık kalıntılar keşfettiler. 1.000 yılı aşkın bir süredir katılaşmalarına rağmen, minik hilal şeklindeki Çin mantıları biçimlerini koruyabilmişti.
Exactly who invented dumplings remains a mystery. But some scholars suspect they were first spread around parts the ancient world by nomadic Turkic peoples living in western China and Central Asia. This is thought to be the case because “manti,” meaning “dumpling” or “steamed bun” in many Turkic languages, appears to be the root word for dumpling in several other languages. Ancient Turkic people probably stuffed their dumplings with meat. But it’s unclear when this practice began, or whether they learned the art of dumpling-making from others. However this happened, dumplings certainly gathered steam in ancient China.
Mantıyı tam olarak kimin icat ettiği ise gizemini koruyor. Fakat bazı alimler, mantıların ilk olarak Batı Çin ve Orta Asya’da yaşayan göçmen Türkler tarafından antik dünyanın bir yanına yayıldığını düşünüyorlar. Böyle düşünülmesinin nedeni de çoğu Türk dilinde “etli hamur” veya “buharda pişmiş çörek” anlamına gelen “mantı” kelimesinin birçok dilde mantı sözcüğünün kelime kökü olmasından kaynaklanıyor. Eski Türkler mantılarını muhtemelen etle dolduruyorlardı. Fakat bu uygulamanın ne zaman başladığı veya mantı sanatını başkalarından öğrenip öğrenmedikleri net değil. Nasıl olmuş olursa olsun mantıların antik Çin’de buharda pişirildiği kesin
That’s where they first appear in the written record: more than 1,700 years ago, in a mouthwatering rhapsody by scholar Shu Xi. In his poem, Shu alludes to certain cooking methods coming from alien lands. He describes a steamed wheat product as “mantou.” And he reverentially chronicles the preparation of kneaded dough balls called “lao wan.” They’re packed with pork, mutton and aromatics, dipped in black meat sauce, then quickly gobbled up, leaving people downwind to drool and fantasy-feast.
ve mantılar işte tam burada, 1.700 yıldan fazla bir süre önce, alim Shu Xi’nin iştah açıcı rapsodisiyle yazılı tarihe ilk kez geçirildiler. Şiirinde Shu bazı pişirme yöntemlerinin yabancı topraklardan geldiğini ima ediyor. Buharda pişmiş buğdayı ”mantou” olarak tanımlıyor ve “Iao wan” denen yoğurulmuş hamur toplarının hazırlığını hürmetle tarihe geçiriyor. Bu mantılar domuz eti, koyun eti ve aromalarla doludur, et sosuna batırılıp sonra hemen mideye indirilir, insanın ağzını sulandırıp bir ziyafet yaşattırır.
Dumplings continued to take off and diversify in China over the next thousand years. Instead of the traditional meat filling, some communities opted for vegetarian dumplings. People developed new cooking methods. And because wheat was harder to cultivate outside of northern China, those in other regions began making dumplings using rice, tapioca, and sweet potato. The relationship between Chinese dumplings and those in other areas is tricky to trace, but food historians have made their best guesses based on available clues.
Sonraki bin yıl boyunca, mantılar Çin’de popülerleşmeye ve çeşitlenmeye devam etti. Geleneksel etli dolgular yerine, bazı toplumlar vejetaryen mantıları tercih ediyordu. İnsanlar yeni pişirme yöntemleri de geliştirdi ve buğdayı Kuzey Çin’in dışında yetiştirmek daha zor olduğundan başka bölgedekiler pirinç, tapiyoka ve tatlı patates kullanarak mantı yapmaya başladılar. Çin mantıları ile diğer bölgedekiler arasındaki ilişkiyi çıkarmak biraz karmaşık ama gıda tarihçileri eldeki ipuçlarına dayanarak en iyi tahminlerini yaptılar.
Turkic tribes spread and eventually established the Ottoman Empire around 1300 CE, bringing wrapped morsels west with them. In what’s now Turkey, most people wouldn’t have stuffed dumplings with pork due to Islamic restrictions. Instead, manti would come to be filled with ingredients like lamb, drizzled with garlic, yogurt, and melted butter, then topped with herbs and spices.
Türk boyları yayıldı ve en sonunda MS 1300 civarlarında Osmanlı İmparatorluğu’nu kurdular, batıya yanlarında lezzetli yemekler de getirdiler. Bugünün Türkiye’sinde çoğu kişi İslami kısıtlamalardan dolayı mantıyı domuz etiyle doldurmuyor. Bunun yerine mantıyı kuzu eti gibi malzemelerle dolduruyorlar, üzerine sarımsak, yoğurt ve eritilmiş tereyağı döküp ot ve baharatlarla donatıyorlar.
Some scholars believe that the Mongol Empire also helped disseminate dumplings, perhaps introducing them to parts of Eastern Europe. These dumplings could have come by way of China or directly from some of the Turkic peoples the Mongols hired to run their empire. One theory is that this gave rise to dumplings like Russian pelmeni, and the larger pierogi and vareniki, eaten in Poland and Ukraine, stuffed with things like potato, cabbage, cheese, and cherries. The Mongol Empire also controlled Korea and might have likewise introduced dumplings there, where “mandu” may be eaten with regional ingredients like kimchi.
Bazı alimler Moğol İmparatorluğu’nun da mantının yayılmasına yardım ettiğini düşünüyor, mantıyı Doğu Avrupa’ya tanıtan muhtemelen onlardı. Bu mantılar Çin yolundan veya direkt olarak Moğolların imparatorluklarını yürütmek için tuttuğu bazı Türklerden gelmiş olabilir. Bir teoriye göre bu, Rus pelmenisini ve Polonya ile Ukrayna’da yenen patates, lahana, peynir ve vişne gibi şeylerle dolu daha büyük pierogi ile vareniki gibi mantıları meydana getirdi. Moğol İmparatorluğu aynı zamanda Kore’yi de kontrol ediyordu ve mantıyı aynı şekilde buraya da tanıtmış olabilir çünkü “mandu” kimchi gibi geleneksel malzemeler ile birlikte yenebiliyor.
Later, after Chinese dumpling varieties were introduced to more countries, English speakers began calling them dumplings. The term means “little lumps” and is thought to have been first used in 16th century England to describe dough balls dropped in liquid. Like knödel and matzo balls, they would’ve had no filling. So, the word was actually confusingly imprecise, but it stuck, nonetheless. When Japan occupied China during the Second World War, Chinese “jiaozi” were brought to Japan, where they in turn became known as “gyoza” and were more typically pan-fried.
Çin mantısının çeşitleri daha fazla ülkeye tanıtıldıktan sonra İngilizce konuşan kişiler onlara mantı demeye başladı. Bu terim “minik yumrular” anlamına geliyor ve ilk kez 16. yüzyıl İngiltere’sinde sıvıya bırakılan hamur toplarını betimlemek için kullanıldığı düşünülüyor. Knödel ve matzo topları gibi içinde herhangi bir dolguları yoktu. Bu yüzden kelime aslında şaşırtıcı bir şekilde doğru değil ama yine de öyle kaldı. Japonya, İkinci Dünya Savaşı sırasında Çin’i işgal ettiğinde Çin mantısı “jiaozi” Japonya’ya getirildi ama Japonya’da “gyoza” olarak bilinir hale geldi ve genelde tavada kızartılıyordu.
So what about the fact that every region in Italy has its own variety of dumpling-like stuffed pasta? Some historians think that Arab conquerors brought dumplings when they reigned over Sicily between the 9th and 11th centuries. But the jury's still out.
Peki ya İtalya’da her bölgenin kendine ait mantıya benzer içi dolgulu makarna çeşidine ne demeli? Bazı tarihçiler ise Arap fatihlerin 9 ile 11. yüzyıl arasında Sicilya’yı hükmettiği sırada mantıyı getirdiklerini düşünüyor. Ama bu konu hala belirsizliğini koruyor.
It’s unlikely that all dumpling-esque dishes came from the same root tradition. In many cases, it may simply be that culinary visionaries from different cultures shared a similar revelation: that cooking fillings encased in dough would be delightful. Either way, we can appreciate these plump pockets of perfection— and the tangled, mysterious historical web that’s made dumplings so diverse and divine.
Tüm mantımsı yemeklerin aynı kökenden gelmesi pek mümkün değil. Birçok durumda, farklı kültürlerin basit bir şekilde benzer bir ilhamı paylaşmasından kaynaklanıyor: Hamurun içini doldurup pişirmek enfes olurdu. Her halükarda bu mükemmel hamurları— ve mantıları bu kadar çeşitli ve harika yapan karmaşık, gizemli tarihi dokusunu takdir edebiliriz.
This video was made possible with support from Marriott Hotels. With over 590 hotels and resorts across the globe, Marriott Hotels celebrates the curiosity that propels us to travel. Check out some of the exciting ways TED-Ed and Marriott are working together and book your next journey at Marriott Hotels.
Bu video, Marriott Otelleri’nin desteğiyle mümkün hale geldi. Tüm dünyadaki 590′ı aşkın otel ve tatil yeri ile Marriott Otelleri bizi seyahat etmeye teşvik eden merakı övüyor. TED-Ed ve Marriott’un birlikte çalıştığı bazı heyecan verici yolları inceleyin ve sıradaki yolculuğunuz için Marriott Otelleri’nde yer ayırtın.