I'm a garbage man. And you might find it interesting that I became a garbage man, because I absolutely hate waste. I hope, within the next 10 minutes, to change the way you think about a lot of the stuff in your life. And I'd like to start at the very beginning. Think back when you were just a kid. How did look at the stuff in your life? Perhaps it was like these toddler rules: It's my stuff if I saw it first. The entire pile is my stuff if I'm building something. The more stuff that's mine, the better. And of course, it's your stuff if it's broken.
Ben bir çöp toplayıcısıyım. Çöp toplayıcılığına başlamamın, atıklardan kesinlikle nefret ediyor olmamdan kaynaklanması size ilginç gelebilir. Önümüzdeki 10 dakika içinde hayatınızdaki birçok şey ile ilgili fikrinizi değiştirmeyi umuyorum. Ta en baştan başlamak istiyorum. Küçük bir çocuk olduğunuz günleri düşünün. Hayatınızdaki eşyalar sizin için ne ifade ediyordu? Belki de her bebekte olduğu gibi "Önce ben gördüm, o benim!" "Eğer bir şeyi ben yapıyorsam o benimdir." "Ne kadar çok şeyim olursa, o kadar iyi." "Ve eğer bir şey bozulmuşsa, tabi ki o senindir." biçiminde kurallarınız vardı.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Well after spending about 20 years in the recycling industry, it's become pretty clear to me that we don't necessarily leave these toddler rules behind as we develop into adults. And let me tell you why I have that perspective. Because each and every day at our recycling plants around the world we handle about one million pounds of people's discarded stuff. Now a million pounds a day sounds like a lot of stuff, but it's a tiny drop of the durable goods that are disposed each and every year around the world -- well less than one percent. In fact, the United Nations estimates that there's about 85 billion pounds a year of electronics waste that gets discarded around the world each and every year -- and that's one of the most rapidly growing parts of our waste stream. And if you throw in other durable goods like automobiles and so forth, that number well more than doubles. And of course, the more developed the country, the bigger these mountains.
Geri dönüşüm sektöründe 20 yıl geçirdikten sonra, yetişkinliğe geçerken aslında bu bebek kurallarını bir türlü terkedemediğimizi çok açık olarak anladım. Müsaadenizle size neden böyle düşündüğümü anlatayım. Şöyle ki, her gün tüm dünyadaki geri dönüşüm tesislerimizde insanların ürettiği yaklaşık 450.000 tonluk atığı elden geçiriyoruz. Şimdi, günde 450.000 ton size çok fazla gibi gelebilir, ancak bu miktar, tüm dünyada her yıl çöpe atılan dayanıklı tüketim mallarının çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Yani toplamın yüzde birinden çok daha az bir miktar. Esasen, Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 38,5 milyon ton hurda elektronik cihaz çöpe atılmaktadır. Elektronik atıklar, atık kolları içinde en hızlı artış gösterenlerden biridir. Ve eğer otomobil ve benzeri dayanıklı malları da dahil edecek olursanız bu sayı rahatlıkla iki katını aşacaktır. Ve tabii ki bir ülke ne kadar çok gelişmiş ise bu atık yığınları da o kadar büyük oluyor.
Now when you see these mountains, most people think of garbage. We see above-ground mines. And the reason we see mines is because there's a lot of valuable raw materials that went into making all of this stuff in the first place. And it's becoming increasingly important that we figure out how to extract these raw materials from these extremely complicated waste streams. Because as we've heard all week at TED, the world's getting to be a smaller place with more people in it who want more and more stuff. And of course, they want the toys and the tools that many of us take for granted.
Aslında birçok insan bu yığınlara baktığında çöp görür. Biz ise yer-üstü madenleri görüyoruz. Bizim bunları maden olarak görmemizin sebebi bunların yapımında bir sürü değerli hammadde kullanılmış olmasındandır. Bu hammaddeleri, karmakarışık atık yığınlarının içinden nasıl ayıracağımız her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Zira bütün hafta TED'de de duyduğumuz üzere dünyamız, insanların artan nüfusu ve ihtiyaçlarıyla birlikte gittikçe daha da küçülüyor. Ve insanlar zaten doğal ihtiyaç olarak görülen yeni araç ve gereç beklentileri içine giriyor.
And what goes into making those toys and tools that we use every single day? It's mostly many types of plastics and many types of metals. And the metals, we typically get from ore that we mine in ever widening mines and ever deepening mines around the world. And the plastics, we get from oil, which we go to more remote locations and drill ever deeper wells to extract. And these practices have significant economic and environmental implications that we're already starting to see today.
Peki bizim her gün kullandığımız bu araç ve gereçlerin yapımında ne kullanılıyor? Çoğunlukla farklı türlerde plastik ve metal malzemeler kullanılıyor. Ve bu metalleri genellikle dünyanın çeşitli yerlerinde kazdığımız ve gittikçe daha fazla genişleyen ve derinleşen madenlerden elde ediyoruz. Plastiği de daha ücra yerlere gidip daha derin kuyular kazarak çıkardığımız petrolden elde ediyoruz. Ve bu yöntemlerin daha bugünden görmeye başladığımız önemli ekonomik ve çevresel sonuçları vardır.
The good news is we are starting to recover materials from our end-of-life stuff and starting to recycle our end-of-life stuff, particularly in regions of the world like here in Europe that have recycling policies in place that require that this stuff be recycled in a responsible manner. Most of what's extracted from our end-of-life stuff, if it makes it to a recycler, are the metals. To put that in perspective -- and I'm using steel as a proxy here for metals, because it's the most common metal -- if your stuff makes it to a recycler, probably over 90 percent of the metals are going to be recovered and reused for another purpose. Plastics are a whole other story: well less than 10 percent are recovered. In fact, it's more like five percent. Most of it's incinerated or landfilled.
Buradaki iyi haber şu ki, ömrünü doldurmuş maddeleri artık geri kazanmaya ve yeniden değerlendirmeye başlıyoruz. Ve bunu da özellikle Avrupa gibi, sorumlu bir şekilde geri dönüşümü zorunlu kılan politikaların bulunduğu bölgelerde yapıyoruz. Geri dönüşüm tesislerinde, ömrünü tamamlamış şeyler arasından ayırabildiklerimizin çoğu metaldir. Daha açık ifade etmek gerekirse-- bu arada ben metallerden bahsederken çeliği kastediyorum çünkü çelik en yaygın metal türüdür-- eğer atık malzemeler geri dönüşüme gidiyorsa muhtemelen metal olanların %90'ı kurtarılacaktır ve başka bir amaç için tekrar kullanılacaktır. Plastiklerde ise durum tamamen farklıdır. Bunların %10'dan çok daha azı geri kazanılmaktadır. Aslında, bu rakam daha çok %5 civarındadır. Büyük bir kısmı yakılıyor veya gömülüyor.
Now most people think that's because plastics are a throw-away material, have very little value. But actually, plastics are several times more valuable than steel. And there's more plastics produced and consumed around the world on a volume basis every year than steel. So why is such a plentiful and valuable material not recovered at anywhere near the rate of the less valuable material? Well it's predominantly because metals are very easy to recycle from other materials and from one another. They have very different densities. They have different electrical and magnetic properties. And they even have different colors. So it's very easy for either humans or machines to separate these metals from one another and from other materials. Plastics have overlapping densities over a very narrow range. They have either identical or very similar electrical and magnetic properties. And any plastic can be any color, as you probably well know. So the traditional ways of separating materials just simply don't work for plastics.
Şimdi insanların çoğu bunun sebebinin plastiğin tek kullanımlık ve ve nispeten daha ucuz olmasından kaynaklandığını düşünmektedir. Ama aslında plastikler çelikten birkaç kat daha değerlidirler. Ve tüm dünyada her yıl, çelikten daha fazla hacimde plastik üretilip tüketilmektedir. Peki bu kadar bol ve değerli bir madde, daha az değerli maddelere kıyasla neden çok daha az bir oranda geri dönüştürülmektedir? Bunun başlıca sebebi metalleri diğer maddelerden ve birbirlerinden ayırmanın çok kolay olmasıdır denilebilir. Metallerin yoğunlukları birbirinden çok farklıdır. Farklı elektriksel ve manyetik özellikleri vardır. Ve hatta farklı renkleri vardır. Bu sebeple, insanlar veya makineler için metalleri birbirlerinden ve diğer maddelerden ayırmak çok kolaydır. Plastiklerin ise birbiriyle örtüşen ve çok dar bir aralıkta değişen yoğunlukları vardır. Aynı veya çok benzer elektriksel ve manyetik özellik taşırlar. Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi plastikler farklı renklerde olabilirler. Dolayısıyla malzemeleri ayırmak için kullanılan geleneksel yöntemler plastikler için işe yaramamaktadır.
Another consequence of metals being so easy to recycle by humans is that a lot of our stuff from the developed world -- and sadly to say, particularly from the United States, where we don't have any recycling policies in place like here in Europe -- finds its way to developing countries for low-cost recycling. People, for as little as a dollar a day, pick through our stuff. They extract what they can, which is mostly the metals -- circuit boards and so forth -- and they leave behind mostly what they can't recover, which is, again, mostly the plastics. Or they burn the plastics to get to the metals in burn houses like you see here. And they extract the metals by hand. Now while this may be the low-economic-cost solution, this is certainly not the low-environmental or human health-and-safety solution. I call this environmental arbitrage. And it's not fair, it's not safe and it's not sustainable.
Metallerin insanlar tarafından geri dönüştürülmesinin çok kolay oluşunun bir başka nedeni de gelişmiş ülkelerin atıklarının -- ki üzülerek söylüyorum, özellikle Avrupa'daki gibi geri dönüşüm politikalarının olmadığı A.B.D'den gelen bir çok atığın -- düşük maliyetli geri dönüşüm için gelişmekte olan ülkelere gönderilmesidir. İnsanlar, günde bir dolar gibi bir ücrete, bizim atıklarımızı ayırmaktadırlar. Bu kişiler çıkarabildiklerini çıkarıyorlar, ki bunların çoğunluğu devre kartları ve benzeri şeylerdir, ve kurtaramadıklarını da, ki bunların da çoğu plastiklerdir, bırakıyorlar. Veya burada gördüğünüz yakım evlerinde plastiği yakarak metalleri ayırıyorlar. Bu metalleri elleriyle ayırıyorlar. Şimdi bu yöntem düşük maliyetli bir çözümken, çevresel açıdan veya insan sağlığı ve güvenliği açısından kesinlikle uygun bir çözüm değildir. Ben buna çevresel arbitraj diyorum. Ve bu adil ve güvenilir birşey değil. Makul de değil.
Now because the plastics are so plentiful -- and by the way, those other methods don't lead to the recovery of plastics, obviously -- but people do try to recover the plastics. This is just one example. This is a photo I took standing on the rooftops of one of the largest slums in the world in Mumbai, India. They store the plastics on the roofs. They bring them below those roofs into small workshops like these, and people try very hard to separate the plastics, by color, by shape, by feel, by any technique they can. And sometimes they'll resort to what's known as the "burn and sniff" technique where they'll burn the plastic and smell the fumes to try to determine the type of plastic. None of these techniques result in any amount of recycling in any significant way. And by the way, please don't try this technique at home.
Plastikler çok çeşitli olduğundan geleneksel yöntemler plastiğin geri kazanımını sağlayamamaktadır. Buna rağmen insanlar yine de plastiği geri kazanmaya çalışmaktadır. Bu gördüğünüz sadece örneklerden bir tanesi. Bu benim, dünyanın en büyük varoşlarından birinin olduğu Hindistan'ın Bombay şehrindeki bir binanın çatısından çektiğim bir fotoğraf. Plastikleri çatılarda depoluyorlar. Daha sonra aşağıya buna benzer atölyelere indiriyorlar, ve insanlar bu plastikleri rengine, şekline, niteliğine veya bildikleri herhangi başka bir tekniğe göre ayırmaya çalışıyorlar. Ve bazen plastiği yakıp dumanını koklayarak plastiğin çeşidini tespit etmeye çalıştıkları "yak ve kokla" tekniği diye bilinen bir yola başvuruyorlar. Bu tekniklerin hiçbirisi önemli diyebilecegimiz bir miktarda geri dönüşüm sağlayamamaktadır. Ve bu arada lütfen bu yöntemi evde denemeyin.
So what are we to do about this space-age material, at least what we used to call a space-aged material, these plastics? Well I certainly believe that it's far too valuable and far too abundant to keep putting back in the ground or certainly send up in smoke. So about 20 years ago, I literally started in my garage tinkering around, trying to figure out how to separate these very similar materials from each other, and eventually enlisted a lot of my friends, in the mining world actually, and in the plastics world, and we started going around to mining laboratories around the world. Because after all, we're doing above-ground mining. And we eventually broke the code. This is the last frontier of recycling. It's the last major material to be recovered in any significant amount on the Earth. And we finally figured out how to do it. And in the process, we started recreating how the plastics industry makes plastics.
Peki, bu uzay çağı maddesini, en azından önceleri uzay çağı maddesi diye adlandırdığımız bu maddeleri yani plastikleri ne yapacağız? Aslında, ben plastiğin toprağa gömülemeyecek ve yakarak israf edilemeyecek kadar değerli olduğunu düşünüyorum. Takriben bundan 20 sene önce, bu birbirine çok benzeyen maddeleri birbirinden nasıl ayıracağımı bulmak için, garajımda denemeler yapmaya başladım ve en sonunda maden ve plastik dünyasından bir çok arkadaşımla beraber dünyanın çesitli yerlerindeki madencilik laboratuvarlarını gezmeye başladık. Ne de olsa neticede yer üstü madenciliği yapıyoruz. Ve sonunda şifreyi çözdük. Bu geri dönüşümün en ileri safhası. Plastikler, dünya üzerinde büyük miktarlarda geri kazanılan önemli malzemelerin en sonuncusudur. Ve biz nihayet bunun nasıl yapılacağını bulduk. Ve bu süreçte, plastik endüstrisinin plastik malzemeleri üretme yöntemini yeniden yapılandırdık.
The traditional way to make plastics is with oil or petrochemicals. You breakdown the molecules, you recombine them in very specific ways, to make all the wonderful plastics that we enjoy each and every day. We said, there's got to be a more sustainable way to make plastics. And not just sustainable from an environmental standpoint, sustainable from an economic standpoint as well. Well a good place to start is with waste. It certainly doesn't cost as much as oil, and it's plentiful, as I hope that you've been able to see from the photographs. And because we're not breaking down the plastic into molecules and recombining them, we're using a mining approach to extract the materials.
Plastik üretmenin en yaygın yöntemi petrol veya petrokimyasallar kullanmaktır. Hergün yararlandığımız bütün bu harika plastikler önce plastiği moleküllerine ayırıp daha sonra da özel yöntemlerle geri birleştirilerek yapılıyor. Biz plastikleri üretmenin daha sürdürülebilir bir yöntemi olmalı diye düşündük. Bu yöntem sadece çevresel açıdan değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da sürdürülebilir olmalıydı. Atıklar bunun için iyi bir başlangıç noktası olabilir mesela. Bu kaynak kesinlikle petrol kadar pahalı değil, ve fotoğraftan da gördüğünüz üzere bol miktarda mevcut. Bu yöntemde, plastikleri moleküllerine ayırmadığımız ve tekrar birleştirmediğimiz için, tamamen madencilik yaklaşımını kullanmış oluyoruz.
We have significantly lower capital costs in our plant equipment. We have enormous energy savings. I don't know how many other projects on the planet right now can save 80 to 90 percent of the energy compared to making something the traditional way. And instead of plopping down several hundred million dollars to build a chemical plant that will only make one type of plastic for its entire life, our plants can make any type of plastic we feed them. And we make a drop-in replacement for that plastic that's made from petrochemicals. Our customers get to enjoy huge CO2 savings. They get to close the loop with their products. And they get to make more sustainable products.
Tesis ekipmanlarımızın yatırım maliyeti de oldukça düşük. Ciddi miktarda enerji tasarrufu söz konusu. Şu an dünya üzerinde geleneksel yöntemlere kıyasla yüzde 80-90 enerji tasarrufu sağlayabilecek bunun gibi daha kaç tane proje vardır bilmiyorum. Bir kaç yüz milyon dolar havaya atılarak kurulan bir kimyasal tesis, kurulduğu andan itibaren sadece tek bir tip plastik üretirken bizim tesiste ne tür atık plastiği kullanırsanız o çeşit plastik üretebilirsiniz. Ve biz atıkları kullanarak, petrokimyasallardan yapılan plastiklerle aynı özelliklere sahip plastikler üretiyoruz. Müşterilerimiz de, karbondioksit salınımındaki azalmaya katkımızdan dolayı gayet memnunlar. Bizim ürünlerimizi kullandıklarında bu katkıyı gerçekten hissediyorlar ve daha sürdürülebilir ürünler üretebiliyorlar.
In the short time period I have, I want to show you a little bit of a sense about how we do this. It starts with metal recyclers who shred our stuff into very small bits. They recover the metals and leave behind what's called shredder residue -- it's their waste -- a very complex mixture of materials, but predominantly plastics. We take out the things that aren't plastics, such as the metals they missed, carpeting, foam, rubber, wood, glass, paper, you name it. Even an occasional dead animal, unfortunately. And it goes in the first part of our process here, which is more like traditional recycling. We're sieving the material, we're using magnets, we're using air classification. It looks like the Willy Wonka factory at this point.
Geri kalan bu kısıtlı vakitte sizlere bunu nasıl yaptığımıza dair biraz bilgi vermek istiyorum. İşlem, metal geri dönüştürücülerin atıkları çok küçük parçalara bölmesiyle başlar. Bu dönüştürücüler, metalleri ayırırken çok çeşitli malzemenin karışımından oluşan ancak çoğunluğu plastik olan ve parçalayıcı atığı denen kısmı geçirirler. Bunlardan plastik olmayan yani dönüştürücülerin ayıramadığı metaller, döşeme malzemeleri, sünger, lastik, tahta, cam, kağıt gibi malzemeler ayırılır. Hatta arada bir maalesef bunların arasında ölü bir hayvan bile olabiliyor. Kalanlar ise, daha çok geleneksel geri dönüşümü andıran ve işlemin ilk aşamasının yapıldığı bölüme alınır. Burada mıknatıslar ve hava püskürtme kullanılarak malzemeler elenir. Bu görünümüyle Willy Wonka fabrikası gibidir.
At the end of this process, we have a mixed plastic composite: many different types of plastics and many different grades of plastics. This goes into the more sophisticated part of our process, and the really hard work, multi-step separation process begins. We grind the plastic down to about the size of your small fingernail. We use a very highly automated process to sort those plastics, not only by type, but by grade. And out the end of that part of the process come little flakes of plastic: one type, one grade. We then use optical sorting to color sort this material. We blend it in 50,000-lb. blending silos. We push that material to extruders where we melt it, push it through small die holes, make spaghetti-like plastic strands. And we chop those strands into what are called pellets. And this becomes the currency of the plastics industry. This is the same material that you would get from oil. And today, we're producing it from your old stuff, and it's going right back into your new stuff.
Bu sürecin sonunda, farklı plastikleri içeren bir karışım elde edilir. Bu karışımda farklı kalitelerde çok çeşitli plastik malzemeler vardır. Bu da daha karmaşık işlemlerin yapıldığı bölüme alınır ve işin zor kısmı yani çok-aşamalı ayırma süreci burada başlar. Plastik, serçe parmak tırnağı küçüklüğünde öğütülür. Buradaki plastikleri, sadece çeşit olarak değil aynı zamanda kalite bakımından da ayırmak için çok yüksek düzeyde otomasyona dayalı bir süreç kullanıyoruz. Ve bu sürecin sonunda tek çeşit ve aynı kalitede küçük plastik pullar elde edilir. Daha sonra optik ayırıcı kullanarak bunları rengine göre sınıflandırırız ve 22.680 tonluk harmanlama silolarında harmanlarız. Harmanlanan malzemeyi ekstruder'e gönderir ve orada eriterek spagetti benzeri plastik çubuklar oluşturmak için küçük delikli kalıplardan geçiririz. Sonra da bu çubukları pelet adını verdiğimiz şekle sokmak için keseriz. Bu gördükleriniz plastik endüstrisinde para demektir. Bu sizin petrolden üreteceğiniz malzemenin aynısıdır. Ve bugün, biz bunu sizin kullanıp attığınız nesnelerden elde ediyoruz ve yine sizin kullanacağınız yeni eşyaların üretiminde kullanıyoruz.
(Applause)
(Alkışlar)
So now, instead of your stuff ending up on a hillside in a developing country or literally going up in smoke, you can find your old stuff back on top of your desk in new products, in your office, or back at work in your home. And these are just a few examples of companies that are buying our plastic, replacing virgin plastic, to make their new products.
Dolayısıyla, artık atıklarınızı gelişmekte olan bir ülkedeki bir arazide veya duman olarak havada değil de masanızın üzerindeki yeni eşyalarda, ofisinizde, ya da evinizde bulabilirsiniz. Bu gördükleriniz, yeni ürünler yapmak için petrolden üretilen plastikten vazgeçip bizim ürettiğimiz plastiği kullanmaya başlayan firmalardan sadece birkaç örnektir.
So I hope I've changed the way you look at at least some of the stuff in your life. We took our clues from mother nature. Mother nature wastes very little, reuses practically everything. And I hope that you stop looking at yourself as a consumer -- that's a label I've always hated my entire life -- and think of yourself as just using resources in one form, until they can be transformed to another form for another use later in time. And finally, I hope you agree with me to change that last toddler rule just a little bit to: "If it's broken, it's my stuff."
Bütün bunlardan sonra, en azından hayatınızdaki bazı şeylere bakışınızı değiştirdiğimi umuyorum. Bizim ilham kaynağımız tabiatın kendisidir. Tabiata baktığımızda, kaynak sarfının çok az olduğunu ve hemen hemen herşeyin tekrar kullanıldığını görürüz. Umarım siz de kendinizi bir tüketici olarak değil de --ki bu bütün hayatım boyunca her zaman nefret ettiğim bir etiket oldu-- belirli bir biçime sokulmuş kaynakları ileride daha başka bir biçime dönüştürülene kadar kullanan kişiler olarak görürsünüz. Ve son olarak, umarım bebeklerle ilgili bahsettiğimiz son kuralı biraz değiştirip "Ve eğer bir şey bozulmuşsa, o benimdir." şekline getirme konusunda bana katılırsınız.
Thank you for your time.
Zamanınız için teşekkürler.
(Applause)
(Alkışlar)