It is almost the end of the winter, and you've woken up to a cold house, which is weird, because you left the heater on all night. You turn on the light. It's not working. Actually, the coffee maker, the TV -- none of them are working. Life outside also seems to have stopped. There are no schools, most of the businesses are shut, and there are no working trains. This is not the opening scene of a zombie apocalypse movie.
Hemen hemen kış sonuydu, soğuk bir evde uyanmıştın, bu tuhaftı, çünkü kombi bütün gece açıktı. Işığı açtın, yanmıyor. Aynı şekilde, kahve makinesi, televizyon - hiçbiri çalışmıyor. Dışarıdaki hayat da durmuş gibi. Okullar yok. İşyerlerinin neredeyse hepsi kapalı, trenler çalışmıyor. Bu, bir zombinin ortaya çıkışı filminin açılış sahnesi değil.
This is what happened in March 1989 in the Canadian province of Quebec, when the power grid lost power. The culprit? A solar storm.
Bu, 1989'da Kanada'nın Quebec eyaletinde meydana gelen olay, elektrik şebekesinin çökmesiydi. Suçlu? Güneş fırtınası.
Solar storms are giant clouds of particles escaping from the Sun from time to time, and a constant reminder that we live in the neighborhood of an active star. And I, as a solar physicist, I have a tremendous chance to study these solar storms. But you see, "solar storm chaser" is not just a cool title. My research helps to understand where they come from, how they behave and, in the long run, aims to mitigate their effects on human societies, which I'll get to in a second.
Güneş fırtınaları, zaman zaman güneşten kopan ve bize aktif bir yıldıza yakın yaşadığımızı sürekli olarak hatırlatan dev bulut parçacıklarıdır. Bir güneş fizikçisi olarak güneş fırtınaları üzerinde çalışmak için büyük bir şans elde ettim. Ama gördüğün üzere, "güneş fırtınası avcısı" pek de havalı bir lakap değil. Araştırmam, onların nereden geldiğini, nasıl hareket ettiklerini anlamaya yardım etmekte ve uzun vadede, insan üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır, ki biraz sonra bunları ele alacağım.
At the beginning of the space exploration age 50 years ago only, the probes we sent in space revealed that the planets in our Solar System constantly bathe in a stream of particles that are coming from the Sun and that we call the solar wind. And in the same way that global wind patterns here on Earth can be affected by hurricanes, the solar wind is sometimes affected by solar storms that I like to call "space hurricanes." When they arrive at planets, they can perturb the space environment, which in turn creates the northern or southern lights, for example, here on Earth, but also Saturn and also Jupiter.
Uzay araştırmalarının başlangıcında yani sadece 50 yıl öncesinde, uzaya gönderdiğimiz sondalar, güneş sistemimizdeki gezegenlerin güneşten gelen ve güneş rüzgarı olarak adlandırdığımız parçacıklar tarafından sürekli olarak yıkandığını ortaya çıkardı. Aynı şekilde dünyadaki rüzgar modelleri, kasırgalar tarafından etkilenebilirken, güneş rüzgarları da bazen “uzay kasırgaları” dediğimiz güneş fırtınalarından etkilenirler. Bunlar gezegenlere ulaştıklarında uzay ortamını bozabilirler, bir de kuzey ve güney ışıklarını, örneğin sadece dünyada değil, Satürn ve Jüpiter’de de oluştururlar.
Luckily, here on Earth, we are protected by our planet's natural shield, a magnetic bubble that we call the magnetosphere and that you can see here on the right side. Nonetheless, solar storms can still be responsible for disrupting satellite telecommunications and operations, for disrupting navigation systems, such as GPS, as well as electric power transmission. All of these are technologies on which us humans rely more and more. I mean, imagine if you woke up tomorrow without a working cell phone -- no internet on it, which means no social media. I mean, to me that would be worse than the zombie apocalypse.
Şanslıyız ki dünyada, gezegenimizin doğal kalkanı olan manyetosfer olarak adlandırdığımız ve sağ tarafta görebileceğiniz manyetik kabarcık tarafından korunuyoruz. Bununla birlikte güneş fırtınaları, uydu haberleşmesi ve çalışmalarının, elektrik güç iletiminin yanısıra, GPS gibi navigasyon sistemlerinin bozulmasından sorumlu olabilir. Ki bunların hepsi bizlerin gitgide daha da bağımlı olduğu teknolojilerdir. Demek istediğim, yarına cep telefonun çalışmıyor bir şekilde uyandıysan - bu, internetin olmaması, yani sosyal medyanın olmaması demektir. Yani bana göre bu, zombi kıyametinden daha kötü olurdu.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
By constantly monitoring the Sun, though, we now know where the solar storms come from. They come from regions of the Sun where a tremendous amount of energy is being stored. You have an example here, as a complex structure hanging above the solar surface, just on the verge of erupting. Unfortunately, we cannot send probes in the scorching hot atmosphere of the Sun, where temperatures can rise up to around 10 million degrees Kelvin. So what I do is I use computer simulations in order to analyze but also to predict the behavior of these storms when they're just born at the Sun.
Güneşi sürekli gözlemleyerek güneş fırtınalarının nereden geldiğini artık biliyoruz. Onlar çok büyük miktarda enerjinin depolandığı güneş bölgelerinden gelirler. Bir örnek verecek olursak güneş yüzeyinin üzerinde asılı duran karmaşık yapı, şimdi patlamak üzere. Ne yazık ki sıcaklığın yaklaşık 10 milyon Kelvin derecesine kadar ulaşabileceği Güneş'in kavurucu derecede sıcak olan atmosferine sondalar gönderemiyoruz. Bu yüzden bu fırtınaların hareketlerini güneşte ilk oluştuklarında analiz etmek ve aynı zamanda tahmin etmek için bilgisayar simülasyonları kullanıyorum.
This is only one part of the story, though. When these solar storms are moving in space, some of them will inevitably encounter space probes that we humans have sent in order to explore other worlds. What I mean by other worlds is, for example, planets, such as Venus or Mercury, but also objects, such as comets. And while these space probes have been made for different scientific endeavors, they can also act like tiny cosmic meteorological stations and monitor the evolution of these space storms. So I, with a group of researchers, gather and analyze this data coming from different locations of the Solar System. And by doing so, my research shows that, actually, solar storms have a generic shape, and that this shape evolves as solar storms move away from the Sun. And you know what? This is key for building tools to predict space weather.
Gerçi bu, hikayenin sadece bir kısmı. Güneş fırtınaları uzayda hareket ederken bazıları, kaçınılmaz bir şekilde, biz insanların diğer dünyaları keşfetmek için gönderdikleri uzay sondaları ile karşılaşacaklardır. Diğer dünyalar ile kastettiğim şey, örneğin sadece Venüs veya Merkür gibi gezegenler değil, aynı zamanda kuyruklu yıldızlar gibi cisimlerdir. Bu uzay sondaları farklı bilimsel çalışmalar yaparken küçük kozmik meteoroloji istasyonları gibi de hareket edebilir ve bu uzay fırtınalarının gelişimini izleyebilirler. Bu yüzden biz de bir grup araştırmacı ile Güneş Sistemi'nin farklı yerlerinden gelen bu verileri toplar ve analiz ederiz. Bunu yaptığımda araştırmalarım, aslında güneş fırtınalarının kendine özgü bir şekle sahip olduğunu ve güneşten uzaklaştıkça bu şeklin değiştiğini gösteriyor. Bu ne demek biliyor musun? Bu, uzay iklimini tahmin etmek üzere oluşturulan programlar için anahtardır.
I would like to leave you with this beautiful image. This is us here on Earth, this pale blue dot. And while I study the Sun and its storms every day, I will always have a deep love for this beautiful planet -- a pale blue dot indeed, but a pale blue dot with an invisible magnetic shield that helps to protect us.
Sizlere bu güzel görüntü ile veda etmek istiyorum. Bu, bizim içinde bulunduğumuz dünya, yani bu soluk mavi nokta. Güneş ve güneş fırtınaları üzerine araştırma yaptığım her gün, bu güzel gezegen için her daim derin bir sevgiye sahip olacağım -- bu, aslında soluk mavi bir nokta, ama bizi korumaya yardımcı olan görünmez bir manyetik kalkanlı soluk mavi bir nokta.
Thank you.
Teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkışlar)