I started juggling a long time ago, but long before that, I was a golfer, and that's what I was, a golfer. And as a golfer and as a kid, one of the things that really sort of seeped into my pores, that I sort of lived my whole life, is process. And it's the process of learning things. One of the great things was that my father was an avid golfer, but he was lefty. And he had a real passion for golf, and he also created this whole mythology about Ben Hogan and various things. Well, I learned a lot about interesting things that I knew nothing about at the time, but grew to know stuff about. And that was the mythology of skill.
Jonglörlüğe uzun zaman önce başladım, ancak bundan da önce, bir golf oyuncusu idim, yani işte bir golfcü idim. Ve bir golfcü ve bir çocukken, hücrelerime kadar işleyen şeylerden biri, süreç oldu - ki hayatım boyunca yaşadım. Ve bu birşeyleri öğrenme sürecidir. Harika olan şeylerden biri babamın tutkulu bir golfcü olmasıydı, ancak solaktı. Ve golfe gerçekten tutkundu, ve Ben Hogan hakkındaki bu bütün mitolojiyi ve çeşitli şeyleri yarattı. Evet, birçok ilginç şey öğrendim birçoğu hakkında hiçbir fikrim yoktu, ancak zaman içinde öğrendim. Bunlar arasında biri de hüner efsanesiydi.
So, one of the things that I love to do is to explore skill. And since Richard put me on this whole thing with music -- I'm supposed to actually be doing a project with Tod Machover with the MIT Media Lab -- it relates a lot to music. But Tod couldn't come and the project is sort of somewhere, I'm not sure whether it's happening the way we thought, or not. But I'm going to explore skill, and juggling, and basically visual music, I guess. OK, you can start the music, thanks.
Yapmaktan hoşlandığım şeylerden biri de budur:hüneri keşfetmek Richard beni müzikle yapılan bu şeye başlattığından beri - MIT Media Lab'la, Tod Machover ile birlikte bir proje yapıyor olmam gerekiyor. Müzikle çok ilgili. Ancak Tod gelemedi ve proje bir yerlerde kaldı, Düşündüğümüz gibi gibi olacak mı bilemiyorum. Ancak ben hüner ve jonglörlüğü keşfedeceğim. ve de görsel müziği de. Evet, müziği başlatabilirsiniz, teşekkürler.
(Music)
(Müzik)
(Applause)
(Alkış)
Thanks. Thank you. Now, juggling can be a lot of fun; play with skill and play with space, play with rhythm. And you can turn the mike on now. I'm going to do a couple of pieces. I do a big piece in a triangle and these are three sections from it. Part of the challenge was to try to understand rhythm and space using not just my hands -- because a lot of juggling is hand-oriented -- but using the rhythm of my body and feet, and controlling the balls with my feet.
Teşekkürler. Teşekkür ederim. Jonglörlük çok keyifli olabilr. hünerle oynamak ve alanla oynamak, ritimle oynamak. Ve şimdi mikrofonu açabilirsiniz. Birkaç numara yapacağım. Bir üçgen içinde bir numaram var, ve bunlar ondan üç parça Zorluğun büyük bölümü ritim ve alanı anlamakla ilgili idi. sadece ellerimi değil - çünkü jonglörlüklüğün büyük kısmı ellerle ilgilidir - vücudumun ve ayaklarımın ritmini de kullanarak. ve topları ayaklarımla kontrol ederek.
(Applause)
(Alkış)
Thanks. Now, this next section was an attempt to explore space. You see, I think Richard said something about people that are against something. Well, a lot of people think jugglers defy gravity or do stuff. Well, I kind of, from my childhood and golf and all that, it's a process of joining with forces. And so what I'd like to do is try to figure out how to join with the space through the technique. So juggling gravity -- up, down. If you figure out what up and down really are, it's a complex physical set of skills to be able to throw a ball down and up and everything, but then you add in sideways.
Teşekkürler. şimdiki bölüm alanı keşfetmeye yeltenmek. Sanırım Richard birşeylere karşı olan insanlarla ilgili birşeyler demişti. Pekçok insan jonglörlerin yer çekimini hiçe saydığını sanır. Çocukluğum, golf, ve tüm bunlar, güçlerle bir olma sürecidir. Yapmak istediğim, tekniği kullanarak alanla bir olmayı bulmak. Yer çekimini atıp tutmak - aşağı yukarı. Yukarı ve aşağının gerçekten ne olduklarını düşünürseniz, bir dizi zorlu fiziksel hünerler bir topu aşağı ve yukarı atabilmek, ve buna yanları eklemek.
(Applause)
(Alkış)
Now, I look at it somewhat as a way -- when you learn juggling what you learn is how to feel with your eyes, and see with your hands because you're not looking at your hands, you're looking at where the balls are or you're looking at the audience. So this next part is really a way of understanding space and rhythm, with the obvious reference to the feet, but it's also time -- where the feet were, where the balls were.
Şimdi, buna bir yol olarak bakıyorum - jonglörlüğü öğrenirken öğrendiğiniz şey gözlerinizle hissetmek ve ellerinizle görmektir çünkü ellerinize bakmıyorsunuz, topların nerde olduğuna bakıyorsunuz veya izleyiciye bakıyorsunuz. Şimdiki bölüm alan ve ritmi anlamanın gerçekten bir yolunu gösterecek, ayaklara gönderme yaparak tabi, ancak aynı zamanda -- ayaklar nerdeydi, toplar nerdeydi.
(Applause)
(Alkış)
Thanks. So, visual music: rhythm and complexity. I'm going to build towards complexity now. Juggling three balls is simple and normal.
Teşekkürler. Evet, görsel müzik: ritim ve karmaşıklık. Şimdi işi daha da karmaşıklaştıracağım. Üç topla jonglörlük kolay ve normal
(Laughter)
(gülüşmeler)
Excuse me.
Özür dilerim.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
We're jugglers, OK. And remember, you're transposing, you're getting into a subculture here.
Biz jonglörüz. Tamam. ve unutmayın ki farklı bir alana geçiyorsunuz, burada bir alt kültüre giriyoruz.
(Laughter)
(gülüşmeler)
And juggling -- the balls cross and all that. OK, if you keep them in their assigned paths you get parallel lines of different heights, but then hopefully even rhythm. And you can change the rhythm -- good, Michael. You can change the rhythm, if you get out of the lights. OK? Change the rhythm, so it's even. Or you can go back and change the height. Now, skill. But you're boxed in, if you can only do it up and down that way. So, you've got to go after the space down there. OK, then you've got to combine them, because then you have the whole spatial palette in front of you. And then you get crazy.
Jonglörlük -- toplar çapraz geçer falan Tamam, onları belli bir yolda tutarsanız farklı yükekliklerde paralel çizgiler elde edersiniz fakat buna ek olarak ritim de elde edersiniz. İsterseniz ritmi değiştirebilirsiniz -- aferin, Michael. Gözünüze giren ışıktan kaçınabilirseniz, ritmi değiştirebilirsiniz. Tamam? ritmi değiştirelim, ki düzenli olsun. Veya geri gidebilir ve yükseklikliği değiştirebilirsiniz. Şimdi, hüner. Eğer bunu sadece yukarı ve aşağı yaparsanız, sınırlı kalırsınız. Yani, aşağıdan alan yaratmanız gerek. Sonra bunları birleştirmeniz gerek, çünkü önünüzde tam bir alan dokusu var. ve sonra çıldırırsınız.
(Applause)
(Alkış)
Now, I'm actually going to ask you to try something, so you've got to pay attention. Complexity: if you spend enough time doing something, time slows down or your skill increases, so your perceptions change. It's learning skills -- like being in a high-speed car crash. Things slow down as you learn, as you learn, as you learn. You may not be able to affect it, it almost drifts on you. It goes. But that's the closest approximation I can have to it.
Şimdi sizden birşey denemenizi isteyeceğim, lütfen bana dikkatinizi verin. Karmaşıklık: birşey yapmaya yeterince zaman harcarsanız, zaman yavaşlar veya yeteneğiniz artar, veya algılarınız değişir. işte öğrenme yeteneği -- yüksek hızda bir arabada kaza yapmak gibi. Öğrendikçe, herşey yavaşlar. Öğrendikçe daha da yavaşlar. Ona etki edemeyebilirsiniz, adeta sizi sürükler. Öylece gider. Yapabileceğim en yakın benzetme bu.
So, complexity. Now, how many here are jugglers? OK, so most of you are going to have a similar reaction to this. OK? And whoever laughed there -- you understood it completely, right?
Karmaşıklık. Burada kaçınız jonglör? Tamam, öyleyse çoğunuz buna benzer bir tepki verecek. Tamam mı? Burada gülen her kimse -- tam olarak anladınız değil mi?
(Laughter)
(Gülüşmeler)
No, it looks like a mess. It looks like a mess with a guy there, who's got his hands around that mess, OK. Well, that's what juggling is about, right? It's being able to do something that other people can't do or can't understand. All right. So, that's one way of doing it, which is five balls down. OK? Another way is the outside. And you could play with the rhythm. Same pattern. Make it faster and smaller. Make it wider. Make it narrower. Bring it back up. OK. It's done. Thanks.
bir karmaşa gibi görünüyor. Bir karmaşa ve bu karmaşanın etrafında elleri olan bir adam, değil mi? İşte, jonglörlük tam da budur, değil mi? Diğer insanların yapamadıklarını ve anlamadıklarını yapabilmek. Tamam. Bunu yapmanın bir yolu var: beş top aşağı. Tamam mı? Diğer yolu da dışa doğrudur. Ve ritimle oynayabilirsiniz. Aynı doku. Daha hızlı yapın ve daha küçük. Daha geniş. Daraltın. Tekrar yukarı çıkarın. Tamam. Olmuştur. Teşekkürler.
(Applause)
(Alkış)
Now, what I wanted to get to is that you're all very bright, very tactile. I have no idea how computer-oriented or three-dimensionally-oriented you are, but let's try something. OK, so since you all don't understand what the five-ball pattern is, I'm going to give you a little clue. Enough of a clue? So, you get the pattern, right? OK.
Şimdi, varmak istediğim nokta hepinizin çok harika ve yetenekli olduğunuz. Ne kadar bilgisayara veya üç boyuta yönelik olduğunuzu bilmiyorum, ancak birşey deneyelim. Tamam, hiçbiriniz beş toplu dokuyu bilmediğinize göre, Size bir küçük ipucu vereceğim. Yeterince ipucu oldu mu? Şimdi dokuyu anladınız, değil mi? Tamam.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
You're not getting off that easy. All right? Now, do me a favor: follow the ball that I ask you to follow. Green. Yellow. Pink. White. OK, you can do that? Yeah? OK.
Bu kadar çabuk kurtulamazsınız. Tamam mı? Şimdi bana bir iyilik yapın. Söylediğim topu izleyin. Yeşil Sarı Pembe Beyaz Tamam, bunu yapabiliyorsunuz. Güzel.
Now, let's actually learn something. Actually, let me put you in that area of learning, which is very insecure. You want to do it? Yeah? OK. Hands out in front of you. Palms up, together. What you're going to learn is this.
Şimdi, gerçekten birşey öğrenelim. Şimdi sizi bu öğrenme alanına çekeyim, burası çok güvensizdir. Bunu yapmak ister misiniz? Evet? Tamam. Elleriniz önde, avuçlar yukarı, bitişik. Öğreneceğiniz şey bu.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
OK? So what I want you to do is just listen to me and do it. Index finger, middle finger, ring, little. Little, ring, middle, index. And then open. Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. A little bit faster. Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger.
Tamam mı? Istediğim beni dinlemeniz ve yapmanız. İşaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı, küçük parmak küçük, yüzük, orta, işaret. Ve sonra açın. parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Biraz daha hızlı. Parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
All right. A lot of different learning processes going on in here.
Tamam. Burada birçok öğrenme süreci işliyor.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
One learning process that I see is this --
Gördüğüm bir öğrenme süreci bu -
(Laughter)
(Gülüşmeler)
OK. Another learning process that I see is this --
Tamam. Gördüğüm diğer öğrenme süreci de bu -
(Laughter)
(Gülüşmeler)
OK. So, everybody take a deep breath in, breath out. OK. Now, one more time, and -- finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Open. Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. OK. Shake your hands out.
Tamam, herkes derin bir nefes alsın, versin. Tamam. Şimdi, bir kez daha, ve - parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Açın. parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Tamam. Ellerinizi sallayın.
Now, I assume a lot of you spend a lot of time at a computer. OK? So, what you're doing is, you're going la, la, la, and you're getting this. OK? So that's exactly what I'm going to ask you to do, but in a slightly different way. You're going to combine it. So what I want you to do is -- fingers. I'll tell you what to do with your fingers, same thing. But I want you to do is also, with your eyes, is follow the colored ball that I ask you to follow.
Birçoğunuzun bilgisayar başında çok zaman geçirdiğinizi tahmin ediyorum. Tamam? evet, yaptığınız şey şu, la la la, ve gördüğünüz bu. Tamam? Yapmanızı istediğim şey de tam olarak bu, ama biraz değişik olarak. Birleştireceksiniz. Yapmanızı istediğim şu - parmaklar. Parmaklarınızla ne yapmanızı söyleyeceğim, aynı şey. Ancak aynı zamanda yapmanızı isteyeceğim birşey daha var, gözlerinizle, izlemenizi istediğim renkli topu takip edin.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
OK? Here we go. So, we're going to start off looking at the white ball -- and I'm going to tell you which color, and I'm also going to tell you to go with your fingers. OK? So white ball and -- finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Pink. Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Green. Finger, finger, finger, finger. Yellow. Finger, finger, finger, pink or finger. Pink, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. All right.
Tamam? Başlayalım. Evet, beyaz topa bakarak başlayacaksınız -- ve size rengi söyleyeceğim, ve parmaklarınızla ne yapacağınızı da söyleyeceğim. Tamam? evet beyaz top ve -- parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Pembe. Parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Yeşil. Parmak, parmak, parmak, parmak. Sarı. Parmak, parmak, parmak, pembe ve parmak. Pembe, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Tamam.
(Applause)
(Gülüşmeler)
How did you do? Well? OK. The reason I wanted you to do this is because that's actually what most people face throughout their lives, a moment of learning, a moment of challenge. It's a moment that you can't make sense of. Why the hell should I learn this? OK? Does it really have anything to do with anything in my life? You know, I can't decipher -- is it fun? Is it challenging? Am I supposed to cheat?
Nasıldı? İyi mi? Tamam. Bunu yapmanızı istememin sebebi bunun çoğu insanın yaşamları boyunca karşılaştıkları şey olması, bir öğrenme anı, bir zorlanma anı. anlam veremediğiniz bir an. Neden bunu öğrenmem gereksin ki? Bunun hayatımla herhangi bir şekilde bir ilgisi olabilir mi gerçekten? Çözemiyorum -- eğlenceli mi? Zor mu? Hile yapabilir miyim?
(Laughter)
(Gülüşmeler)
You know, what are you supposed to do? You've got somebody up here who is the operative principle of doing that for his whole life. OK? Trying to figure that stuff out. But is it going to get you anywhere? It's just a moment. That's all it is, a moment. OK? I'm going to change the script for one second. Just let me do this. I don't need music for it. Talking about time in a moment. There's a piece that I recently developed which was all about that, a moment. And what I do as a creative artist is I develop vocabularies or languages of moving objects.
Ne yapmanız gerekiyor? Burada, bunu yapmak hayatı boyunca işletim ilkesi olmuş biri duruyor. Tamam mı? Bunu anlamaya çalışın. Ancak sizi bir yere götürür mü? Sadece bir an. Tüm olan, bir andır. Anlıyor musunuz? Bir saniye için düzeni değiştireceğim. hadi bakalım. Bunun için müziğe ihtiyacım yok. Bir anın içinde zamandan bahsetmek. Yakın zamanda geliştirdiğim bir numara var, tamamen bununla ilgili, bir an. Ve bir yaratıcı sanatçı olarak yaptığım şey hareket eden nesnelerin sözcüklerini veya dillerini geliştiririm.
What I've done for you here, I developed a lot of those tricks and I put the choreography together, but they're not original techniques. Now, I'm going to start showing you some original techniques that come from the work that I've developed. OK? So, a moment, how would you define a moment? Well, as a juggler, what I wanted to do was create something that was representational of a moment.
Burada sizin için yaptığım şey, bu numaralardan çokça geliştirdim ve koreografiyi bir araya getirdim, ancak bunlar orijinal teknikler değil. Şimdi, size orijinal tekniklerden bazılarını göstereceğim. Bunlar kendi geliştirdiğim çalışmalardan geliyor. Tamam? Evet, bir an. Bir anı nasıl tanımlarsınız? Bir jonglör olarak yapmak istediğim şey bir anı temsil edici birşeyler yaratmaktı.
Ahhh. All right, I'm going to get on my knees and do it. So, a moment.
Ahhh. Evet, dizlerimin üzerinde yaparım. Evet, bir an.
(Rattling)
(Şıkırtı)
OK? And then, what I did as a juggler was say, OK, what can I do to make that something that is dependent on something else, another dynamic.
Tamam? Bir jonglör olarak yaptığım şey, Bu birşeyi yapmak için ne yapabilirim - ki bu şey başka birşeye, bir başka dinamiğe bağımlı -
(Rattling)
(Şıkırtı)
So, a moment.
evet, bir an.
(Rattling)
(Şıkırtı)
Another moment.
Bir başka an.
(Rattling)
(Şıkırtı)
Excuse me, still getting there. A moment that travels.
Özür dilerim, şimdi olacak. Yer değiştiren bir an.
(Rattling)
(Şıkırtı)
A moment -- no, we'll try that again. It separates, and comes back together. Time. How can you look at time? And what do you dedicate it to, in exploring a particular thing? Well, obviously, there's something in here, and you can all have a guess as to what it is. There's a mystery. There's a mystery in the moment. And it has to settle. And then it's dependent on something else. And then it comes to rest. Just a little thing about time.
Bir an -- hayır, tekrar deneyeceğiz. Ayrılıyor, ve tekrar bir araya geliyor. Zaman. Zamana nasıl bakabilirsiniz? Belli bir şeyi araştırırken, zamana ne atfedersiniz? açıkça, bunun içinde birşey var, ve bunun üzerine bir tahminde bulunabilirsiniz. Bir gizem var. Anın içinde bir gizem var. önce yerleşmesi gerek. Sonra başka birşeye bağlı olur. ve sonra dinlenir. Zaman üzerine sadece bir küçük şey.
Now, this has expanded into a much bigger piece, because I use ramps of different parabolas that I roll the balls on while I'm keeping time with this. But I just thought I'd talk about a moment.
Şimdi, bu daha büyük bir numaraya dönüşür, çünkü bununla zamanı tutarken, topları yuvarladığım değişik parabollerde rampalar kullanıyorum. Ancak zaman hakkında konuşmuş olduğumu düşündüm.
(Applause)
(Alkış)
All right. OK. Can we show the video of the triangle? Are we ready to do that? Yes? This is the piece that I told you about. It's a much bigger piece that I do exploring the space of a geometric triangle.
Tamam. Üçgenin videosunu gösterebilir miyiz? Bunu yapmaya hazır mıyız? Evet mi? Size bahsettiğim numara bu. Geometrik bir üçgenin alanını araştırdığım çok daha büyük bir numara bu.
(Applause)
(Alkış)
Thanks. The only thing I'll say about the last session is, you ever try juggling and driving the car with your knees at 120 miles an hour?
Teşekkürler. Biraz önceki bölümle ilgili söyleyeceğim tek şey, hiç bir yandan jonglörlük yaparken, dizleriniz üzerinde saatte 190 km hızla araba kullandınız mı?
(Laughter)
(Gülüşmeler)
The only other thing is, it was a real shock. I always drove motorcycles. And when I bought my first car, it shocked me that it cost three times more than my parents' house. Interesting.
diğer şey de, gerçek bir şoktu. Her zaman motorsiklet kullandım. İlk arabamı aldığımda, anne-babamın evinden üç kez daha pahalı olması beni şok etti. İlginç.
Anyway, balance: constant movement to find an approach to stillness. Cheating.
her neyse. Denge: durgunluğa ulaşmak için daimi hareket. Hile yapıyorum.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Balance: making up the rules so you can't cheat, so you learn to approach stillness with different parts of your body. To have a conversation with it. To speak. To listen.
Denge: hile yapamamanız için kuralları koymanızdır, vücudunuz değişik kısımları ile durgunluğa erişmeyi öğrenirsiniz. Onunla iletişim kurmak için. Konuşmak için. Dinlemek için.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
Hup. Now, it's dependent on rhythm, and keeping a center of balance. When it falls, going underneath. So, there's a rhythm to it. The rhythm can get much smaller. As your skill increases, you learn to find those tinier spaces, those tinier movements. Thanks.
Hayır. Şimdi, ritme bağımlı, ve bir denge merkezi bulmak. Düştüğünde, altına girmek. yani, bunun bir ritmi var. Ritim küçülebilir. Yeteneğiniz geliştikçe, bu minik alanları bulmayı öğrenirsiniz, bu minik hareketleri. Teşekkürler.
(Applause)
(Alkış)
Now, I'm going to show you the beginnings of a piece that is about balance in some ways, and also -- oh, actually, if you're bored, not here, here's one use for it.
Şimdi size bir numaranın başlarını göstereceğim. bir bakıma denge ile ilgili, ve bir de -- oh, aslında, sıkıldıysanız, burada değil, bunun bir kullanımı işte.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
You can go with the "Sticks One" music.
"Çubuklar bir" müziğini başlatabilirsiniz.
(Music)
(Müzik)
(Applause)
(Alkışlar)
Thanks. That has a certain kind of balance to it, which is all about plumb. I apprenticed with a carpenter and learned about plumb, square and level. And they influenced that, and this next piece, which I'll do a little segment of. "Two Sticks," you can go with it. Thanks. Which is again exploring space, or the lines in space.
Teşekkürler. Bunun kendine göre bir dengesi var, tamamen şakülle ilgili. Bir duvarcının çırağı olmuştum ve şakülü orda öğrendim, gönye ve tesviye aleti. Onlardan esinlenerek, bir küçük bölüm sunacağım bir sonraki numarayı geliştirdim. "Çubuklar iki"yi başlatabilirsiniz. Teşekkürler. Tekrar alanı keşfetmekle ilgili, veya alan içindeki çizgiler.
(Music)
(Müzik)
(Applause)
(Alkışlar)
Working with space and the lines in space in a different way. Oh, let's see here.
Alanla çalışmak ve alan içinde çizgilerle çalışmak, bir başka şekilde. Oh, bakın buraya.
(Applause)
(Alkış)
So, I'll come back to that in a second. But working with one ball, now, what if you attach something to it, or change it. This is a little thing that I made because I really like the idea of curves and balls together. And then creating space and the rhythm of space, using the surface of the balls, the surface of the arms. Just a little toy. Which leads me to the next thing, which is -- what have I got here? OK. All right.
Buna birazdan geri döneceğim. Ancak, bir tek topla çalışmak, buna bir şey eklerseniz ne olur, veya değiştirseniz. Bu yaptığım küçük birşey çünkü bir arada eğriler ve toplar fikrini seviyorum. sonra alan ve alanın ritmini yaratmak, topların yüzeyini, kolların yüzeyini kullanmak. sadece ufak bir oyuncak. Beni bir sonraki şeye götürüyor, ki bu da -- burada neyim var? Tamam.
I'm actually leading up to something, the newest thing that I'm working on. This is not it. This is exploring geometry and the rhythm of shape.
Şimdi birşeye varacağım, Üzerinde çalıştığım en yeni şey. Bu değil. Bu geometriyi ve şekillerin ritmini keşfetmeyle ilgili.
(Applause)
(Alkış)
Now, what I just did was I worked with the mathematics -- the diameter and the circumference. Sometimes these pieces are mathematical, in that way that I look at a shape and say, what about if I use this and this and this. Sometimes what happens in life affects my choice of objects that I try to work with.
Şimdi, az önce yaptığım şey, matematikle çalışmaktı -- çap ve çember. Bazen bu numaralar matematiksel, ve bu gözle bir şekle bakıyorum; Bunu, bunu, ve bunu kullanırsam ne olur. bazen hayatta olan bitenler, çalıştığım nesnelerle ilgili tercihlerimde etkili oluyor.
The next piece that I'm going to do -- which is the cylinders piece, if you want to get that up -- it has to do with cylinder seals from about 5,000 years ago, which were stones with designs that were used to roll over wet clay with all sorts of great designs. I love ceramics and all of that. It's a combination of that, the beauty of that, the shape, and the stories that were involved in it, as well as the fact that they protected the contents.
Biraz sonraki numara -- silindirler numarası, bunu kaldırmak isterseniz -- 5000 yıl öncesinin silindir mühürleriyle alakalı, bunlar ıslak sır üzerinde yuvarlanmak üzere tasarlanmışlardı her çeşit harika tasarımlar. Seramikleri çok severim. Bunun bileşimi, bunun güzelliği, şekli, ve buna dahil olmuş hikayeler, aynı zamanda içindekini korumuş olması.
The second influence on this piece came from recycling and looking into a tin can recycling bin and seeing all that beautiful emptiness. So, if you want to go with the music for cylinders.
Bu numara üzerindeki diğer etki de geri-dönüşümden geliyor teneke kutu geri dönüşüm çöpüne bakıp, tüm o güzel boş halleri görmek. Evet, lütfen silindirler müziğini başlatır mısınız?
(Music)
(Müzik)
(Applause)
(Alkış)
Talking about geometry and everything, if you take the circle and you split it in half -- can you run "S-Curve music?" I'm going to do just a short version of it. Circles split in half and rotated, and mythology.
Geometriden falan bahsederken, bir çember alır ve ikiye bölerseniz -- "S-curve müzik" yapabilir misiniz? Sadece kısa bir uyarlamasını yapacağım. İkiye bölünmüş ve çevrilmiş çemberler, ve mitoloji.
(Music)
(Müzik)
(Applause)
(Alkışlar)
Anyway, that piece also has a kinetic sculpture in the middle of it, and I dance around a small stage so -- two minutes, just to end? The latest piece that I'm working on -- what I love is that I never know what I'm working on, why I'm working on it. They're not ideas, they're instincts. And the latest thing that I'm working on --
Bu bölüm aynı zamanda ortasında kinetik bir heykel de içeriyor, küçük bir sahne etrafında dans ediyorum -- bitirmeden önce iki dakika? Üzerinde çalıştığım son parça -- hoşuma giden şey hiç bir zaman üzerinde çalıştığım şeyi bilmiyor olmam, veya neden onu üzerinde çalıştığımı... Bunlar fikirler değil, içgüdülerdir. Ve üzerinde çalıştığım son şey --
(Clattering) --
(hışırtı)
is something really -- I don't know what it is yet. And that's good. I like not to know for as long as possible. Well, because then it tells me the truth, instead of me imposing the truth. And what it is, is working with both positive and negative space but also with these curves. And what it involves, and I don't know if my hands are too beaten up to do it or not, but I'll do a little bit of it.
gerçekten -- aslında ne olduğunu henüz bilmiyorum. Bu iyi birşey. Olabildiğince uzun bir süre bilmemeyi seviyorum. çünkü böylece bana gerçeği söylüyor, benim gerçeği dayatmam yerine. hem pozitif ve hem negatif alanla çalışmayla ilgili ama aynı zamanda bu eğrilerle. ve içerdiği, tabi bilemiyorum ellerim bunu yapmak için çok yorgun mu, ama biraz deneyeceğim.
It initially started off with me stacking these things, bunches of them, and then playing with the sense of space, of filling in the space. And then it started changing, and become folding on themselves. And then changing levels. Because my attempt is to make visual instruments, not to just make -- I'll try one other thing. For work in three dimensions, with your perceptions of space and time. Now, I don't know exactly where it's going, but I've got a bit of effort involved in this thing. And it's going to change as I go through it. But I really like it, it feels right. This may not be the right shape, and -- look at this shape, and then I'll show you the first design I ever put to it, just to see, just to play, because I love all different kinds of things to play with. Let's see here. To work with the positive and negative in a different way. And to change, and to change.
herşey bunları önce istiflerken başladı, bunlardan bir yığın, ve alan duygusu ile oynarken, alanın için doldurma ile. ve sonra değişmeye başladı. ve kendi içlerinde katlanmaya başladılar. Ve sonra seviye değiştirmeye. Çünkü ben görsel araçlar yapmayı deniyorum, aslında sadece yapmak değil -- şimdi başka birşey deneyeceğim. Üç boyutlu çalışma için, sizin alan ve zaman algınızı kullanarak. Şimdi, bunun tam olarak nereye gittiğini bilmiyorum, ama bunlarla ilgili bir parça emek harcıyorum. ve ilerledikçe değişecek. Gerçekten seviyorum, doğru hissettiriyor. Doğru şekil olmayabilir, ve -- şu şekle bir bakın, ve size ilk tasarımı da göstereyim, sadece görmek için, oynamak için çünkü oynamak için her çeşit şeyi seviyorum. Şimdi şuna bir bakın. Başka bir şekilde pozitif ve negatif ile çalışmak. Ve değiştirmek, ve değiştirmek.
So, I'm off in my new direction with this to explore rhythm and space. We'll see what I come up with. Thanks for having me.
Ritim ve alan keşfetmek için bu benim yeni yolum. Bakalım nereye varacağım. Beni izlediğiniz için teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkış)