He was a powerful king whose break with the church of Rome would forever change the course of English history. But was he a charismatic reformer or a bullying tyrant? Find out on History versus Henry VIII.
Roma Kilisesinden ayrılmasıyla İngiliz tarihini sonsuza dek değişteren güçlü bir kraldı. Ama o karizmatik bir reformcu muydu yoksa zorba bir diktatör mü? Tarih 8. Henry'e Karşı ile keşfedin.
Judge: Order, order. Now, who do we have here? Looks like quite the dashing fellow.
Sessizlik! Sessizlik! Şimdi, burada kimler varmış bakalım?
Defense: Indeed, your honour. This is Henry VIII, the acclaimed king who reformed England's religion and government and set it on course to becoming a modern nation.
Oldukça havalı bir arkadaş gibi görünüyor. Gerçekten de öyle, sayın yargıç. Bu, İngiltere'nin dinini... ve hükûmetini yenileyen ve modern bir millet olma
Prosecutor: I beg to differ. This is a cruel, impulsive, and extravagant king who had as little regard for his people as he did for his six wives.
yolunda yürürlüğe koyan meşhur kral Henry VIII. İtiraz ediyorum. Altı karısına olduğu kadar
Judge: Six wives?
halkına karşı da saygısı az zalim, itici ve savurgan bir kraldır.
Defense: Your honor, Henry's first marriage was arranged for him
Altı eş mi?
when he was only a child. He only married Catherine of Aragon to strengthen England’s alliance with Spain.
Sayın Hakim, Henry'nin ilk evliliği o sadece çocukken kararlaştırılmıştı. O sadece İngiltere'nin İspanya'yla olan ittifağını sağlamlaştırmak için
Prosecutor: An alliance he was willing to toss aside with no regard for the nation.
Aragonlu Catherine ile evlendi.
Defense: Henry had every regard for the nation. It was imperative to secure the Tudor dynasty by producing a male heir – something Catherine failed to do in over twenty years of marriage.
Ülkesine karşı saygısızca kenara fırlatmaya razı olduğu bir ittifak. Henry milletine karşı her konuda saygı duyuyordu. Bir erkek varis vererek Tudor Hanedanı'nı güvence altına almak şarttı.
Prosecutor: It takes two to make an heir, your honor.
Ki bu yirmi yılı aşkın bir evlilikte Catherine'in başaramadığı bir şeydi.
Defense: Ahem. Regardless, England needed a new queen to ensure stability, but the Pope refused to annul the union and let the king remarry.
Bir varis vermek iki kişiyi gerektirir, sayın yargıç. Yine de, İngiltere'nin istikrar sağlamak için yeni bir kraliçeye ihtiyacı vardı ama Papa evliliği sonlandırmayı ve kralın tekrar evlenmesine
izin vermeyi reddetti.
Judge: Sounds like quite a pickle. Can’t argue with the Pope.
Kulağa oldukça zor bir durum gibi geliyor. Papayla aynı fikirdeyim.
Prosecutor: And yet that’s exactly what the king decided to do. He uprooted the country’s religious foundations and broke the Church of England away from Rome, leading to centuries of strife.
Bu tam olarak da kralın yapmaya karar verdiği şeydi. Yüzyıllar süren çatışmaya yol açarak ülkenin dini kurumlarını kökünden yok etti ve İngiliz Kilisesini Roma'dan ayırdı. Henry'nin yaptığı tek şey kiliseye dürüst bir şekilde liderlik etmek oldu.
Defense: All Henry did was give the Church honest domestic leadership. He freed his subjects from the corrupt Roman Catholic establishment. And by rejecting the more radical changes of the Protestant reformation, he allowed his people to preserve most of their religious traditions.
Halkını yozlaşmış Roma Katolik düzeninden kurtardı. Protestan Reformasyonunun daha köklü değişikliklerini reddederek, halkının dini geleneklerinin çoğunu sürdürmesine izin verdi. İtiraz ediyorum! Kilise, geniş kitlelere yardım ve rahatlık sağlayan
Prosecutor: Objection! The Church had been a beloved and popular institution that brought comfort and charity to the masses. Thanks to Henry, church property was seized; hospitals closed, and precious monastic libraries lost forever, all to enrich the Crown.
değerli ve popüler bir kurumdur. Henry yüzünden sadece kraliyet zenginleşsin diye kilise mülkü ele geçirilmiş; hastaneler kapatılmış, ve değerli manastır kütüphaneleri sonsuza kadar kaybedilmişti.
Defense: Some of the funds were used to build new cathedrals and open secular schools. And it was necessary for England to bring its affairs under its own control rather than Rome’s.
Fonun birazı yeni katedraller inşa etmek ve laik okullar açmak için kullanılmıştı. Bu İngiltere'nin ittifaklarını Roma'nın kontrolü yerine kendi kontrolü altına alması için gerekliydi.
Prosecutor: You mean under Henry’s control.
Yani Henry'nin kontolü demek istiyorsunuz.
Defense: Not true. All of the king’s major reforms went through Parliament. No other country of the time allowed its people such a say in government.
Bu doğru değil. Kralın bütün reformları parlamento aracılığıyla kabul edilmişti. O zamanlar diğer ülkeler halkın yönetimde söz hakkının olmasına izin vermezdi.
Prosecutor: He used Parliament as a rubber stamp for his own personal will. Meanwhile he ruled like a tyrant, executing those he suspected of disloyalty. Among his victims were the great statesman and philosopher Thomas More – once his close friend and advisor – and Anne Boleyn, the new queen Henry had torn the country apart to marry.
Parlamentoyu kendi istekleri için bir köprü olarak kullandı. Bu sırada, sadakatsizliğinden şüphe ettiklerini idam ettirirken ülkeyi tıpkı bir zorba gibi yönetti. Kurbanları arasında bir zamanlar yakın arkadaşı ve danışmanı olan harika bir devlet adamı ve filozof Thomas More ve Henry'nin evlenmek için ülkeyi paramparça ettiği yeni kraliçe Anne Boleyn vardı.
Judge: He executed his own wife?
Kendi karısını idam mi ettirdi?
Defense: That…wasn’t King Henry’s initiative. She was accused of treason in a power struggle with the King’s minister, Thomas Cromwell.
Kral Henry'nin niyeti bu değildi. Kralın bakanı olan Thomas Cromwell ile iktidar kavgasında olmasından dolayı vatana ihanetten suçlanıyordu.
Prosecutor: The trial was a sham and she wouldn’t have been convicted without Henry’s approval. Besides, he wasn’t too upset by the outcome - he married Jane Seymour just 11 days later!
Mahkeme tamamiyle sahteydi ve Henry'nin onayı olmadan suçlu bulunamazdı. Üstelik sadece onbir gün sonra Jane Seymour ile evlendiğini düşünürsek olanlara çok da üzüldüğünü söyleyemeyiz.
Defense: A marriage that, I note, succeeded in producing a male heir and guaranteeing a stable succession… though the new queen tragically died in childbirth.
Her ne kadar yeni kraliçe trajik bir biçimde doğumda ölse de dikkatinizi çekerim ki bir erkek varis vermede başarılı olan ve hanedanın devamını sağlayan bir evlilik.
Prosecutor: This tragedy didn’t deter him from an ill conceived fourth marriage to Anne of Cleves, which Henry then annulled on a whim and used as an excuse to execute Cromwell. As if that weren’t enough, he then married Catherine Howard – a cousin of Anne Boleyn – before having her executed too.
Bu trajedi, onu geçici bir hevesle boşadığı ve Cromwell'i idam ettirmek için bir bahane olarak kullandığı Cleves'li Anne'yle olan dördüncü evliliğinden vazgeçirmedi. Bu da yetmezmiş gibi onu da idam ettirmeden önce Anne Boleyn'in kuzeni Catherine Howard ile evlendi.
Defense: She was engaged in adultery to which she confessed! Regardless, Henry’s final marriage to Catherine Parr was actually very successful.
İtiraf ettiği bir yasak ilişkisi vardı! Yine de, Henry'nin Catherine Parr ile olan evliliği gerçekten başarılıydı. Altıncısı! Bu sadece yalnızca kendi zevki ve görkemiyle meşgul ve kraliyeti
Prosecutor: His sixth! It only goes to show he was an intemperate king who allowed faction and intrigue to rule his court, concerned only with his own pleasure and grandiosity.
yönetirken entrika ve gruplaşmaya izin veren kayıtsız bir kral olduğunu gösterir. Görkemi halkı için örnek olması açısından kralın bir göreviydi.
Defense: That grandiosity was part of the king’s role as a model for his people. He was a learned scholar and musician who generously patronized the arts, as well as being an imposing warrior and sportsman. And the lavish tournaments he hosted enhanced England’s reputation on the world stage.
Muhteşem bir sporcu ve savaşçı olmasın yanısıra sanatı destekleyen eğitimli bir bilgin ve müzisyendi. Ev sahipliği yaptığı görkemli turnuvalar İngiltere'nin dünyadaki ününe katkıda bulunuyordu.
Prosecutor: And yet both his foreign and domestic policies were a disaster. His campaigns in France and his brutal invasion of Scotland drained the treasury, and his attempt to pay for it by debasing the coinage led to constant inflation. The lords and landowners responded by removing access to common pastures and turning the peasant population into beggars.
Yine de hem dış hem de iç politikaları bir felaketti. Fransa'daki seferleri ve İskoçya'ya vahşi istilası hazineyi tüketti, paranın değerini düşürerek ödeme girişimleri devamlı enflasyona neden oldu. Lordlar ve toprak sahipleri çayırlara erişimi keserek köylü nüfusu dilencilere dönüştürerek karşılık verdi.
Defense: Beggars who would soon become yeomen farmers. The enclosures made farming more efficient, and created a labor surplus that laid the foundation for the Industrial Revolution. England would never have become the great power that it did without them …and without Henry.
Yakında toprak sahibi çiftçilere dönüşen dilenciler. Toprak verimleri çiftçiliği daha etkili kıldı ve Sanayi Devrimi'nin temelini oluşturan işçi fazlalığı yarattı. İngiltere onlarsız veya Henry'siz süper güç olamazdı. Şey, bence ne olursa olsun portrede çok iyi gözüktüğüne
Judge: Well, I think no matter what, we can all agree he looks great in that portrait.
hepimiz hemfikir olabiliriz.
A devout believer who broke with the Church. A man of learning who executed scholars. A king who brought stability to the throne, but used it to promote his own glory, Henry VIII embodied all the contradictions of monarchy on the verge of the modern era. But separating the ruler from the myth is all part of putting history on trial.
Kiliseden ayrılan bir dindar. Bilginleri idam ettiren eğitimli bir adam. Tahta istikrarı getiren ama bunu kendi şanını yükseltmek için kullanan bir kral. 8. Henry modern çağın eşiğindeki monarşinin tüm çelişkilerini yansıttı. Ama hükümdarı efsaneden ayırmak tarihi mahkemeye çıkarmanın bir parçasıdır.