Which is the hardest word to translate in this sentence? "Know" is easy to translate. "Pep rally" doesn't have a direct analog in a lot of languages and cultures, but can be approximated. But the hardest word there is actually one of the smallest: "you." As simple as it seems, it's often impossible to accurately translate "you" without knowing a lot more about the situation where it's being said. To start with, how familiar are you with the person you're talking to? Many cultures have different levels of formality. A close friend, someone much older or much younger, a stranger, a boss. These all may be slightly different "you's." In many languages, the pronoun reflects these differences through what's known as the T–V distinction. In French, for example, you would say "tu" when talking to your friend at school, but "vous" when addressing your teacher. Even English once had something similar. Remember the old-timey "thou?" Ironically, it was actually the informal pronoun for people you're close with, while "you" was the formal and polite version. That distinction was lost when the English decided to just be polite all the time. But the difficulty in translating "you" doesn't end there. In languages like Hausa or Korana, the "you" form depends on the listener's gender. In many more, it depends on whether they are one or many, such as with German "Du" or "ihr." Even in English, some dialects use words like "y'all" or "youse" the same way. Some plural forms, like the French "vous" and Russian "Вы" are also used for a single person to show that the addressee is that much more important, much like the royal "we." And a few languages even have a specific form for addressing exactly two people, like Slovenian "vidva." If that wasn't complicated enough, formality, number, and gender can all come into play at the same time. In Spanish, "tú" is unisex informal singular, "usted" is unisex formal singular, "vosotros" is masculine informal plural, "vosotras" is feminine informal plural, and "ustedes" is the unisex formal plural. Phew! After all that, it may come as a relief that some languages often leave out the second person pronoun. In languages like Romanian and Portuguese, the pronoun can be dropped from sentences because it's clearly implied by the way the verbs are conjugated. And in languages like Korean, Thai, and Chinese, pronouns can be dropped without any grammatical hints. Speakers often would rather have the listener guess the pronoun from context than use the wrong one and risk being seen as rude. So if you're ever working as a translator and come across this sentence without any context: "You and you, no, not you, you, your job is to translate 'you' for yourselves" ... Well, good luck. And to the volunteer community who will be translating this video into multiple languages: Sorry about that!
Bu cümledeki hangi sözcüğü çevirmek en zordur? "Bilmek" sözcüğünü çevirmek kolaydır. "Moral toplantısı"'nın birçok dil ve kültürde doğrudan bir karşılığı yok, ama aşağı yukarı anlatılabilir. Ama aslında buradaki en zor sözcük, en önemsiz gözükenlerden biri: "Sen" (you) Ne kadar basit görünse de, söylenildiği durum hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olunmadan, "sen" sözcüğünü doğru olarak çevirmek çoğu kez imkânsızdır. Öncelikle, konuştuğunuz kişiyle ne kadar yakınsınız? Pek çok kültürün değişik resmiyet dereceleri vardır. Yakın bir arkadaş, sizden epey yaşlı ya da genç biri, bir yabancı, bir patron. Bunların hepsi birbirinden azıcık farklı "sen'lerdir". Pek çok dilde, zamir bu farkları, Sen-Siz ayrımı diye bilinen bir ayrımla belirtir. Fransızca'da örneğin, okuldaki arkadaşınızla konuşurken "sen" (tu) dersiniz, ama öğretmeninize hitap ederken "siz" (vous) dersiniz. İngilizce'de bile bir zamanlar benzer bir şey vardı. Eski moda "sen" (thou)'i hatırladınız mı? İşin garibi, bu aslında yakın olduğunuz insanlar için kullanılan resmi olmayan zamirdi. Oysa "siz" resmi ve kibar versiyonuydu. İngilizce daima kibar olmaya karar verdikten sonra, bu ayrım kaybolmuştur. Ama "sen"'i çevirmenin zorluğu burada bitmiyor. Hausa ya da Korana gibi dillerde, "sen" kalıbı dinleyenin cinsiyetine göre değişir. Pek çok başkasında, dinleyici tek mi çok mu ona göre "sen" kalıbı değişir, Almanca "sen" (Du) veya "siz" (ihr) gibi. İngilizce'de bile, bazı ağızlar "hepiniz" (y'all) ya da "siz" (youse)'i aynı şekilde kullanır. Bazı çoğul kalıplar -Fransızca "siz" (vous) ve Rusça "siz" (Вы) gibi- tekil kişi için de kullanılır. Hitap edilen kişinin çok daha önemli olduğunu vurgulamak için çok asil olan "biz" gibi. Bazı dillerin sadece iki kişiye hitap etmek için özel bir kalıbı bile vardır, Slovence "ikiniz" (vidva) sözcüğü gibi. Bu yeterince karışık gelmediyse, resmiyet, sayı ve cinsiyet hepsi aynı anda devreye girebilir. İspanyolca'da "sen" (tu) cinsiyet belirtmeden resmi olmayan tekil kişi için, "siz" (usted) cinsiyet belirtmeden resmi tekil kişi için, "siz" (vosotros) erkek resmi olmayan çoğul kişi, "siz" (vosotras) kadın resmi olmayan çoğul kişi ve "siz" (ustedes) cinsiyet belirtmeden resmi çoğul kişi için kullanılır. Offf! Tüm bunlardan sonra, bazı dillerin sıklıkla ikinci kişi zamirini eklemediğini bilmek sizi rahatlatabilir. Romence ve Portekizce gibi dillerde, zamir cümlelerden atılabilir. Çünkü fiilin çekim şekliyle, zamir açıkça belirtilmiştir. Korece, Tayca ve Çince gibi dillerde de zamir, dil bilgisel hiçbir ipucu olmadan cümleden atılabilir. Konuşmacılar yanlış zamiri kullanıp kaba görünme riskini almaktansa, dinleyicinin zamiri bağlamdan tahmin etmesini tercih eder. Yani bir çevirmen olarak çalışırsanız ve hiçbir bağlam olmadan şu cümleyle karşılaşırsanız: "Sen ve sen, hayır, sen değil, siz, sizin işiniz 'sen''i kendiniz için çevirmek"... Peki, kolay gelsin. Bu videoyu çeşitli dillere çevirecek gönüllü topluluğuna da: Bunun için üzgünüm!