Hi. Let me ask the audience a question: Did you ever lie as a child? If you did, could you please raise your hand? Wow! This is the most honest group of people I've ever met.
Merhaba. Bir soruyla başlayayım. Çocukken hiç yalan söylediniz mi? Söylediyseniz, lütfen el kaldırın. Siz karşılaştığım en dürüst insanlarsınız.
(Laughter)
(kahkahalar)
So for the last 20 years, I've been studying how children learn to tell lies. And today, I'm going to share with you some of the discoveries we have made.
Son 20 yıldır, çocukların yalan söylemeyi nasıl öğrendiğini araştırıyorum. Bu gün, keşiflerimizden bazılarını sizlerle paylaşacağım. Önce, size dostum Richard Messina'nın başına gelen bir şeyi anlatayım.
But to begin, I'm going to tell you a story from Mr. Richard Messina, who is my friend and an elementary school principal. He got a phone call one day. The caller says, "Mr. Messina, my son Johnny will not come to school today because he's sick."
Kendisi bir ilkokul müdürü. Bir gün telefonu çalar. Telefondaki ses, "Mr. Messina, oğlum Johnny hasta olduğu için bugün okula gelemeyecek" der.
Mr. Messina asks, "Who am I speaking to, please?"
Richard sorar: "Kiminle görüşüyorum?"
And the caller says, "I am my father."
Telefondaki "Babamla" diye cevap verir.
(Laughter)
(kahkahalar)
So this story --
Bu hikaye...
(Laughter)
(kahkahalar)
sums up very nicely three common beliefs we have about children and lying. One, children only come to tell lies after entering elementary school. Two, children are poor liars. We adults can easily detect their lies. And three, if children lie at a very young age, there must be some character flaws with them, and they are going to become pathological liars for life. Well, it turns out all of the three beliefs are wrong.
çocuklar ve yalanla ilgili yaygın üç inanışı güzelce özetliyor. Bir: Çocuklar, ancak ilkokula başladıktan sonra yalan söylemeye başlarlar. İki: Çocuklar yalan söylemeyi beceremez. Biz yetişkinler, çocukların yalanını kolaylıkla fark ederiz. Üç: Eğer bir çocuk erken yaşta yalan söylüyorsa, karakterinde bir bozukluk var demektir. Yani ömür boyu iflah olmaz bir yalancı olacaktır. Ancak görünen o ki, bu üç inanışın üçü de yanlış.
We have been playing guessing games with children all over the world. Here is an example. So in this game, we asked children to guess the numbers on the cards. And we tell them if they win the game, they are going to get a big prize. But in the middle of the game, we make an excuse and leave the room. And before we leave the room, we tell them not to peek at the cards. Of course, we have hidden cameras in the room to watch their every move. Because the desire to win the game is so strong, more than 90 percent of children will peek as soon as we leave the room.
Bütün dünyadan çocuklarla tahmin oyunları oynadık. Örnek vermek gerekirse, bu oyunda kartın arkasındaki sayıyı tahmin etmelerini istedik. Eğer oyunu kazanırlarsa, büyük bir ödül alacaklarını söyledik. Fakat oyunun ortasında bir bahaneyle odadan çıktık. Çıkmadan önce de "Sakın karta bakma" dedik. Tabii ki odada gizli kameralar vardı. Her yaptıklarını izledik. Oyunu kazanma arzusu kuvvetli olduğu için çocukların %90'ından fazlası biz odadan çıkar çıkmaz karta baktı.
(Laughter)
(kahkahalar)
The crucial question is: When we return and ask the children whether or not they have peeked, will the children who peeked confess or lie about their transgression?
Burada can alıcı soru şu: Odaya dönüp, karta bakıp bakmadıklarını sorduğumuzda bakan çocuklar itiraf mı edecekler? Yoksa kabahatlerini örtmek için yalan mı söyleyecekler?
We found that regardless of gender, country, religion, at two years of age, 30 percent lie, 70 percent tell the truth about their transgression. At three years of age, 50 percent lie and 50 percent tell the truth. At four years of age, more than 80 percent lie. And after four years of age, most children lie. So as you can see, lying is really a typical part of development. And some children begin to tell lies as young as two years of age.
Gördük ki, cinsiyet, ülke, din ayrımı olmaksızın 2 yaş çocuklarının %30'u yalan söylüyor. %70'i kabahatini itiraf ediyor. 3 yaşında %50'si yalan %50'si doğru söylüyor. 4 yaşında %80'den fazlası yalan söylüyor. 4 yaşından sona da çocukların çoğu yalan söylüyor. Gördüğünüz gibi, yalan söylemek aslında gelişme sürecinde tipik bir adım ve bazı çocuklar 2 gibi erken bir yaştan itibaren yalan söylemeye başlıyorlar.
So now, let's take a closer look at the younger children. Why do some but not all young children lie? In cooking, you need good ingredients to cook good food. And good lying requires two key ingredients. The first key ingredient is theory of mind, or the mind-reading ability. Mind reading is the ability to know that different people have different knowledge about the situation and the ability to differentiate between what I know and what you know. Mind reading is important for lying because the basis of lying is that I know you don't know what I know. Therefore, I can lie to you.
Bu daha küçük çocuklara yakından bir bakalım. Neden bazı küçük çocuklar yalan söylüyor ama hepsi yalan söylemiyor? Yemek yaparken, iyi bir yemek için iyi malzeme gerekir. İyi bir yalan için de iki temel malzeme gereklidir. İlk temel malzeme bir zihin teorisi ya da zihin okuma becerisidir. Zihin okuma, farklı insanların, durumla ilgili farklı bilgisi olduğunu bilebilme ve benim bildiğimle sizin bildiğinizin farkını ayırt edebilme becerisidir. Zihin okuma yalan söylerken önemlidir çünkü yalan söylemenin temeli benim ne bildiğimi sizin bilmediğinizi bilmemdir. Demek ki size yalan söyleyebilirim.
The second key ingredient for good lying is self-control. It is the ability to control your speech, your facial expression and your body language, so that you can tell a convincing lie. And we found that those young children who have more advanced mind-reading and self-control abilities tell lies earlier and are more sophisticated liars. As it turns out, these two abilities are also essential for all of us to function well in our society. In fact, deficits in mind-reading and self-control abilities are associated with serious developmental problems, such as ADHD and autism. So if you discover your two-year-old is telling his or her first lie, instead of being alarmed, you should celebrate --
İyi yalan söylemenin ikinci temel malzemesi özdenetimdir. Konuşmanızı, yüz ifadenizi ve vücut dilinizi kontrol etme becerisidir. Böylece söylediğiniz yalan inandırıcı olur. Gördük ki ileri zihin okuma ve özdenetim becerisi olan bu küçükler, daha erken yaşta yalan söylüyorlar ve daha maharetli yalancılar. Gerçekte bu iki beceriye sahip olmak, toplumda işlev gösterebilmek için herbirimizin temel gereksinimi. Zihin okuma ve özdenetim becerilerinde eksiklik, DEHB ve otizm gibi ciddi gelişim bozuklarıyla bağdaştırılıyor. Yani iki yaşındaki çocuğunuzun ilk yalanını yakalarsanız, teyakkuza geçmek yerine bayram yapın. (kahkahalar)
(Laughter)
because it signals that your child has arrived at a new milestone of typical development.
Zira bu, çocuğunuzun tipik gelişmede yeni bir dönüm noktasına geldiğin gösterir.
Now, are children poor liars? Do you think you can easily detect their lies? Would you like to give it a try? Yes? OK. So I'm going to show you two videos. In the videos, the children are going to respond to a researcher's question, "Did you peek?" So try to tell me which child is lying and which child is telling the truth. Here's child number one. Are you ready?
Peki, çocuklar beceriksiz yalancılar mıdır? Yalan söylediklerini kolaylıkla anlayabileceğinizi düşünüyor musunuz? Denemek ister misiniz? Evet mi? Tamam. Şimdi size iki video göstereceğim. Bu videolarda çocuklar, araştırmacının "Karta baktın mı?" sorusunu yanıtlıyor. Hangisinin yalan, hangisinin doğru söylediğini bulmaya çalışın. Bir numaralı çocuk. Hazır mısınız?
(Video) Adult: Did you peek? Child: No.
(Video) Araştırmacı: "Karta baktın mı?" Çocuk: Hayır.
Kang Lee: And this is child number two.
Kang Lee: Şimdi iki numaralı çocuk.
(Video) Adult: Did you peek? Child: No.
(Video): Araştırmacı: "Karta baktın mı?" Çocuk: "Hayır".
KL: OK, if you think child number one is lying, please raise your hand. And if you think child number two is lying, please raise your hand. OK, so as a matter of fact, child number one is telling the truth, child number two is lying. Looks like many of you are terrible detectors of children's lies.
KL: Eğer yalan söyleyen bir numara diyorsanız, el kaldırın. Eğer iki numaranın yalan söylediğini düşünüyorsanız, el kaldırın. Peki. Aslına bakarsanız, birinci çocuk doğruyu söylüyor. İki numara yalan söylüyor. Demek ki çoğunuz bu yalan tespiti işini hiç beceremiyorsunuz.
(Laughter)
(kahkahalar)
Now, we have played similar kinds of games with many, many adults from all walks of life. And we show them many videos. In half of the videos, the children lied. In the other half of the videos, the children told the truth. And let's find out how these adults performed. Because there are as many liars as truth tellers, if you guess randomly, there's a 50 percent chance you're going to get it right. So if your accuracy is around 50 percent, it means you are a terrible detector of children's lies.
Benzeri oyunları, hemen hemen her meslekten yetişkinlerle de oynadık. Bir sürü videolar gösterdik. Bunların yarısında çocuklar yalan söylüyordu. Diğer yarısında da doğruyu söyleyen çocuklar vardı. Bakalım bu yetişkinlerin performansı nasıl olmuş. Yalancıların ve doğru söyleyenlerin sayısı eşit olduğu için, gelişi güzel bir tahminde bulunursanız doğruyu bulma ihtimali %50. Yani %50 civarında bir başarınız varsa, çocukların yalanını yakalamakta felaket başarısızsınız demektir.
So let's start with undergrads and law school students, who typically have limited experience with children. No, they cannot detect children's lies. Their performance is around chance.
Lisans öğrencileri ve hukuk öğrencileri ile başlayalım. Bunların tipik olarak çocuklarla fazla bir deneyimi yoktur. Hayır, çocukların yalanını yakalayamamışlar. Performansları atıp-tutturma yüzdesi civarında.
Now how about social workers and child-protection lawyers, who work with children on a daily basis? Can they detect children's lies? No, they cannot.
Peki, sosyal hizmetler görevlileri ve çocuk koruma avukatlarına bakalım. Bunlar her gün çocuklarla çalışıyorlar. Çocukların yalanını yakalayabiliyorlar mı? Hayır, yakalayamıyorlar.
(Laughter)
(kahkahalar)
What about judges, customs officers and police officers, who deal with liars on a daily basis? Can they detect children's lies? No, they cannot.
Peki ya her Allah'ın günü yalancılarla uğraşanlar: yargıçlar, gümrük görevlileri ve polis memurları? Onlar çocukların yalanını yakalayabiliyor mu? Hayır, yakalayamıyorlar.
What about parents? Can parents detect other children's lies? No, they cannot.
Peki ya ebeveynler? Ebeveynler başkalarının çocuğunun yalanını yakalayabiliyor mu? Hayır, yakalayamıyorlar.
What about, can parents detect their own children's lies? No, they cannot.
Peki kendi çocuklarının yalanını yakalayabiliyorlar mı? Hayır, yakalayamıyorlar.
(Laughter) (Applause)
(kahkahalar) (alkışlar)
So now you may ask why children's lies are so difficult to detect. Let me illustrate this with my own son, Nathan. This is his facial expression when he lies.
Diyeceksiniz ki "neden çocukların yalan söylediğini anlamak bu kadar zor?". Bakın size kendi oğlum Nathan'ı göstereyim. Bu yalan söylerkenki yüz ifadesi. (kahkahalar)
(Laughter)
So when children lie, their facial expression is typically neutral. However, behind this neutral expression, the child is actually experiencing a lot of emotions, such as fear, guilt, shame and maybe a little bit of liar's delight.
Çocuklar yalan söylediğinde, yüz ifadeleri genellikle nötr. Ancak, çocuk, bu nötr ifadenin arkasında bir sürü duygu yaşıyor aslında: korku, suçluluk, utanç ve hatta belki birazcık yalan söyleme hazzı gibi duygular. (kahkahalar)
(Laughter)
Unfortunately, such emotions are either fleeting or hidden. Therefore, it's mostly invisible to us.
Maalesef bu duygular ya çabucak geçiyor ya da saklanıyor. Bu yüzden de bizim için çoğunlukla görünmezler.
So in the last five years, we have been trying to figure out a way to reveal these hidden emotions. Then we made a discovery.
Son beş yıldır, bu saklı duyguları ortaya çıkaracak bir yol bulmaya çalışıyoruz. Nihayetinde bir keşfimiz oldu.
We know that underneath our facial skin, there's a rich network of blood vessels. When we experience different emotions, our facial blood flow changes subtly. And these changes are regulated by the autonomic system that is beyond our conscious control. By looking at facial blood flow changes, we can reveal people's hidden emotions. Unfortunately, such emotion-related facial blood flow changes are too subtle to detect by our naked eye. So to help us reveal people's facial emotions, we have developed a new imaging technology we call "transdermal optical imaging."
Yüzümüzün derisinin altında zengin bir kan damarı ağı olduğunu biliyoruz. Farklı duygular yaşadığımızda, yüzümüzdeki kan akışında hafif değişmeler oluyor. Bu değişiklikler otonom sistem tarafından bilinçli kontrolümüzün dışında düzenleniyor. Yüzdeki kan akışı değişikliklerine bakmak suretiyle bir insanın saklı duygularını öğrenebiliriz. Maalesef, duygulardan kaynaklanan bu kan akışı değişimleri, çıplak gözle görülemeyecek kadar hafif. Bu yüzden de, insanların yüzlerindeki duyguları açığa çıkarmak için yeni bir görüntüleme teknolojisi geliştirdik: Deri-geçişli Optik Görüntüleme.
To do so, we use a regular video camera to record people when they experience various hidden emotions. And then, using our image processing technology, we can extract transdermal images of facial blood flow changes. By looking at transdermal video images, now we can easily see facial blood flow changes associated with the various hidden emotions. And using this technology, we can now reveal the hidden emotions associated with lying, and therefore detect people's lies. We can do so noninvasively, remotely, inexpensively, with an accuracy at about 85 percent, which is far better than chance level.
Bunu yapmak için, insanlar saklı duygularını yaşarken onları sıradan bir kamerayla kaydediyoruz. Sonra da görüntü işleme teknolojimizi kullanarak yüzdeki kan akışının deri geçişli görüntüsünü alabiliyoruz. Bu deri geçişli video görüntülerine bakarak farklı duygularla ilintili, yüzdeki kan akışını kolaylıkla görebiliyoruz. Bu teknolojiyi kullanarak, yalanla ilintili saklı duyguları ortaya çıkarıp insanların yalan söylediğini tespit edebiliyoruz. Bunu noninvazif, uzaktan ve az masraflı bir şekilde, yaklaşık %85 doğruluk oranıyla yapabiliyoruz -ki bu tahmin faktöründen daha yüksek bir oran.
And in addition, we discovered a Pinocchio effect. No, not this Pinocchio effect.
İlaveten, bir de Pinokyo etkisi keşfettik. Yok bu Pinokyo etkisi değil.
(Laughter)
(kahkahalar)
This is the real Pinocchio effect. When people lie, the facial blood flow on the cheeks decreases, and the facial blood flow on the nose increases.
Gerçek Pinokyo etkisi bu. İnsanlar yalan söylerken, yanaklardaki kan akışı azalır ve burundaki kan akışı artar.
Of course, lying is not the only situation that will evoke our hidden emotions. So then we asked ourselves, in addition to detecting lies, how can our technology be used? One application is in education. For example, using this technology, we can help this mathematics teacher to identify the student in his classroom who may experience high anxiety about the topic he's teaching so that he can help him. And also we can use this in health care. For example, every day I Skype my parents, who live thousands of miles away. And using this technology, I can not only find out what's going on in their lives but also simultaneously monitor their heart rate, their stress level, their mood and whether or not they are experiencing pain. And perhaps in the future, their risks for heart attack or hypertension. And you may ask: Can we use this also to reveal politicians' emotions?
Tabii ki saklı duygulara yol açan tek duygu yalan söylemek değil. Bu teknolojiyi, yalanları tespit etmeye ilaveten başka nerelerde kullanabileceğimizi düşündük. Kullanılabileceği alanlardan biri eğitim. Mesela, bu teknolojiyi kullanarak, bu matematik öğretmenine anlattığı konuyla ilgili sıkıntı yaşayan öğrenciyi saptamasına yardım edebiliriz. Böylece o da öğrenciye yardım edebilir. Bunu sağlık alanında da kullanabiliriz. Mesela, ben her gün, binlerce mil uzaktan ebeveynlerimle Skype'ta konuşuyorum. Bu teknolojiyi kullarak, sadece hayatlarında ne olup bittiğini öğrenmekle kalmayıp, aynı anda kalp ritmlerini, stres seviyelerini, ruh hallerini ya da ağrıları olup olmadığını gözlemleyebiliyorum. Belki de gelecekte yüksek tansiyon ya da kalp krizi risklerini de görebilirim. Diyeceksiniz ki: Bunu politikacıların duygularını açığa çıkarmada da kullanabilir miyiz?
(Laughter)
(kahkahalar)
For example, during a debate. Well, the answer is yes. Using TV footage, we could detect the politicians' heart rate, mood and stress, and perhaps in the future, whether or not they are lying to us. We can also use this in marketing research, for example, to find out whether or not people like certain consumer products. We can even use it in dating. So for example, if your date is smiling at you, this technology can help you to determine whether she actually likes you or she is just trying to be nice to you. And in this case, she is just trying to be nice to you.
Mesela bir münazara sırasında. Cevabım, evet, kullanabiliriz. Televizyon kaydını kullanarak, politikacıların kalp ritmini, ruh hallerini ve gerginliklerini tespit edebiliriz. Hatta belki de gelecekte, yalan söyleyip söylemediklerini de... Bunu aynı zamanda piyasa araştırmalarında da kullanabiliriz. Örneğin, insanların belli ürünleri beğenip beğenmediğini öğrenmekte. Buluşmalarda bile kullanılabilir. Mesela, karşınızdaki kişi size gülümsüyorsa, bu teknoloji size onun sizden gerçekten mi hoşlandığını yoksa kibarlık olsun diye mi gülümsediğini tespitte yardım eder. Bu resimdeki durumda ise, sadece kibarlıktan gülümsüyor.
(Laughter)
(kahkahalar)
So transdermal optical imaging technology is at a very early stage of development. Many new applications will come about that we don't know today. However, one thing I know for sure is that lying will never be the same again.
Deri geçişli optik görüntüleme teknolojisi henüz gelişiminin erken safhalarında. Bugün bilmediğimiz bir çok uygulaması ortaya çıkacaktır. Ancak kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa, yalan söylemenin asla eskisi gibi olmayacağıdır.
Thank you very much.
Çok teşekkür ederim.
Xiè xie.
(alkışlar)
(Applause)