It's time to start designing for our ears. Architects and designers tend to focus exclusively on these. They use these to design with and they design for them, which is why we end up sitting in restaurants that look like this — (loud crowd noise) — and sound like this, shouting from a foot away to try and be heard by our dinner companion, or why we get on airplanes -- (flight attendant announcements) -- which cost 200 million pounds, with somebody talking through an old-fashioned telephone handset on a cheap stereo system, making us jump out of our skins.
Kulaklarımız için tasarım yapmanın vakti geldi. Mimarlar ve tasarımcılar özellikle bunların üzerine odaklanma eğilimindedirler. Tasarlamak için bunları kullanıyor ve bunlar için tasarlıyorlar ve bu yüzden sonunda böyle görünen ve böyle <i>duyulan</i> - (kalabalık sesi) - restoranlarda oturuyor, bir adım ötemizde oturan, birlikte yemek yediğimiz kişiye kendimizi duyurabilmek için bağırıyoruz, ya da bindiğimiz uçaklarda -- (uçuş görevlilerinin anonsları) -ki bunlar 200 milyon pound'a mal oluyor, ucuz bir stereo sisteme sahip, eski moda telefon ahizesi üzerinden konuşan biri yüreğimizi ağzımıza getiriyor.
We're designing environments that make us crazy. (Laughter) And it's not just our quality of life which suffers. It's our health, our social behavior, and our productivity as well.
Bizi çıldırtan ortamlar tasarlıyoruz (Kahkahalar) ve yalnızca yaşam kalitemiz değil, sağlımız da zarar görüyor, sosyal davranışlarımız ve elbette verimliliğimiz de.
How does this work? Well, two ways. First of all, ambience. I have a whole TEDTalk about this. Sound affects us physiologically, psychologically, cognitively and behaviorally all the time. The sound around us is affecting us even though we're not conscious of it. There's a second way though, as well. That's interference. Communication requires sending and receiving, and I have another whole TEDTalk about the importance of conscious listening, but I can send as well as I like, and you can be brilliant conscious listeners. If the space I'm sending it in is not effective, that communication can't happen.
Peki bu nasıl işliyor? Bunun iki yolu var. Öncelikle ortam. Bununla ilgili bir TEDTalk'um var. Ses bizi sürekli fizyolojik, psikolojik bilişsel ve davranışsal olarak etkiliyor. Etrafımızdaki ses duygularımızı etkiliyor, biz bunun bilincinde olmasak bile. İkinci bir yol daha var. Buna müdahale denir. İletişim, gönderim ve alım gerektirir ve bilinçli dinlemenin önemi üzerine bir TEDTalk'um daha var, fakat ben istediğim gibi gönderimlerde bulunabilir sizler de mükemmel bilince sahip dinleyiciler olabilirsiniz. Eğer gönderimde bulunduğum alan etkili değilse iletişim gerçekleşemez.
Spaces tend to include noise and acoustics. A room like this has acoustics, this one very good acoustics. Many rooms are not so good. Let me give you some examples from a couple of areas which I think we all care about: health and education. (Hospital noises) When I was visiting my terminally ill father in a hospital, I was asking myself, how does anybody get well in a place that sounds like this? Hospital sound is getting worse all the time. Noise levels in hospitals have doubled in the last few years, and it affects not just the patients but also the people working there. I think we would like for dispensing errors to be zero, wouldn't we? And yet, as noise levels go up, so do the errors in dispensing made by the staff in hospitals. Most of all, though, it affects the patients, and that could be you, it could be me. Sleep is absolutely crucial for recovery. It's when we regenerate, when we rebuild ourselves, and with threatening noise like this going on, your body, even if you are able to sleep, your body is telling you, "I'm under threat. This is dangerous." And the quality of sleep is degraded, and so is our recovery. There are just huge benefits to come from designing for the ears in our health care. This is an area I intend to take on this year.
Boş alanlar gürültü ve akustik barındırma eğilimindedirler. Böylesi bir oda akustiğe sahiptir, buradaki akustik oldukça iyi. Birçok oda bu kadar iyi değil. Size hepimizin önemsediğini düşündüğüm iki alandan örnekler göstereyim: Sağlık ve Eğitim. (Hastane sesleri) Ölümcül hastalığı olan babamı hastahanede ziyaret ettiğimde kendime şunu sordum, bu seslerin olduğu bir ortamda insan nasıl iyileşebilir? Hastahane sesi gittikçe daha da kötüleşiyor. Hastahanelerdeki gürültü oranı son birkaç yılda ikiye katlandı ve bu sadece hastaları değil orada çalışan insanları da etkiliyor. Bence yapılan reçete hatalarını sıfıra indirmemiz gerekir, değil mi? Yine de gürültü seviyesi arttıkça hastane çalışanlarının reçete hataları da bir o kadar artıyor. Yine de bu, en çok hastaları etkiliyor ve bu siz de olabilirdiniz, ben de. Uyku, tedavi için kesinlikle hayati bir öneme sahip. Bu kendimizi yenilediğimiz, yeniden yapılandırdığımız zaman ve bu kadar tehdit edici gürültü arasında vücudunuz, uyuyabilseniz bile, size "Tehdit altındayım. Bu tehlikeli." diyor. Uyku kaliteniz de iyileşme süreciniz de geriye çekiliyor. Sağlık hizmetlerinde kulaklarımıza göre tasarım yapmak büyük oranda kazanç sağlar. Bu sene üzerine gitmeyi düşündüğüm alan bu.
Education. When I see a classroom that looks like this, can you imagine how this sounds? I am forced to ask myself a question. ("Do architects have ears?") (Laughter) Now, that's a little unfair. Some of my best friends are architects. (Laughter) And they definitely do have ears. But I think sometimes they don't use them when they're designing buildings. Here's a case in point. This is a 32-million-pound flagship academy school which was built quite recently in the U.K. and designed by one of Britain's top architects. Unfortunately, it was designed like a corporate headquarters, with a vast central atrium and classrooms leading off it with no back walls at all. The children couldn't hear their teachers. They had to go back in and spend 600,000 pounds putting the walls in. Let's stop this madness of open plan classrooms right now, please.
Eğitim. Böyle görünen bir sınıfla karşılaşınca, nasıl sesler duyacağınızı tahmin edebiliyor musunuz? Kendime şu soruyu sormak zorunda kalıyorum ("Mimarların kulakları var mı?") (Gülüşmeler) Şimdi, bu biraz haksızlık olur. Bazı yakın arkadaşlarım mimar (Gülüşmeler) ve kesinlikle kulakları var. Ama bazen, bina tasarlarken onları pek kullanmadıklarını düşünüyorum. İşte size bir örnek. Bu 32 milyon pound maliyetinde bir öncül bir akademi, yakın zamanda İngiltere'de kuruldu ve İngiltere'nin en iyi mimarlarından biri tasarladı. Malesef, bir şirketin genel merkezi gibi tasarlanmıştı büyük bir avluya sahipti ve sınıfların arka duvarları yoktu. Çocuklar öğretmenlerini duyamıyorlardı. Sonradan duvar koymak için gidip 600.000 pound daha harcadılar. Şu açık sınıf çılgınlığa artık bir son verelim, lütfen.
It's not just these modern buildings which suffer. Old-fashioned classrooms suffer too. A study in Florida just a few years ago found that if you're sitting where this photograph was taken in the classroom, row four, speech intelligibility is just 50 percent. Children are losing one word in two. Now that doesn't mean they only get half their education, but it does mean they have to work very hard to join the dots and understand what's going on.
Sorun sadece modern yapılarda değil. Eski moda sınflar da sorunlu. Florida'da birkaç yıl önce yapılan bir çalışmaya göre, bu fotoğrafın çekildiği dördüncü sırada oturduğunuz takdirde konuşmanın anlaşılma oranı kabaca yüzde 50 oranında kalıyor. Çocuklar her iki kelimeden birini kaçırıyor. Bu elbette eğitimlerinin yarısını aldıkları anlamına gelmez, ama ne olup bittiğini anlayabilmeleri için çok fazla çaba sarfetmeleri gerektiği anlamına gelir.
This is affected massively by reverberation time, how reverberant a room is. In a classroom with a reverberation time of 1.2 seconds, which is pretty common, this is what it sounds like.
Bu büyük oranda yankı süresinden kaynaklanır, odanın ne kadar yankı yaptığına bağlı. 1.2 saniye yankı süresine sahip bir sınıf, ki oldukça sık görülür, sesler genellikle şöyledir.
(Inaudible echoing voice)
(Duyulmayan, yankılanan ses)
Not so good, is it? If you take that 1.2 seconds down to 0.4 seconds by installing acoustic treatments, sound absorbing materials and so forth, this is what you get.
Pek iyi değil, öyle değil mi? Eğer bu 1.2 saniyeyi, akustik araçlar, ses emici malzemeler vb. şeyler yükleyerek 0.4 saniyeye indirirseniz, elde ettiğimiz şey bu.
Voice: In language, infinitely many words can be written with a small set of letters. In arithmetic, infinitely many numbers can be composed from just a few digits with the help of the simple zero.
Ses: Dilde, küçük bir harf grubu aracılığıyla sonsuz kelime yazılabilir. Aritmetikte, basit bir sıfırın yardımıyla sadece birkaç rakam sonsuz değişik sayı oluşturabilir.
Julian Treasure: What a difference. Now that education you would receive, and thanks to the British acoustician Adrian James for those simulations. The signal was the same, the background noise was the same. All that changed was the acoustics of the classroom in those two examples.
Julian Treasure: Ne fark ama. Şimdi burada alacağınız eğitimde, -ayrıca İngiliz akustikçi Adrian James'e bu simülasyonlar için çok teşekkür ederim- Sinyal aynıydı, arka plan sesleri aynıydı. Bu iki örnekte değişen sadece sınıfın akustiğiydi.
If education can be likened to watering a garden, which is a fair metaphor, sadly, much of the water is evaporating before it reaches the flowers, especially for some groups, for example, those with hearing impairment. Now that's not just deaf children. That could be any child who's got a cold, glue ear, an ear infection, even hay fever. On a given day, one in eight children fall into that group, on any given day. Then you have children for whom English is a second language, or whatever they're being taught in is a second language. In the U.K., that's more than 10 percent of the school population. And finally, after Susan Cain's wonderful TEDTalk in February, we know that introverts find it very difficult to relate when they're in a noisy environment doing group work. Add those up. That is a lot of children who are not receiving their education properly.
Eğer eğitimi bahçe sulamaya beznetirsek, ki adil bir metafor, ne yazık ki, suyun büyük kısmı çiçeklere ulaşamadan buharlaşıyor, özellikle bazı gruplar için... Örneğin, işitme bozukluğu olanlar. Bunlar sadece işitme engelli çocuklar da değil. Nezle olan ya da kulak nezlesi, kulak enfeksiyonu olan hatta saman nezlesi olan çocuklar. Herhangi bir günde, her 8 çocuktan biri bu grup içinde yer alıyor. Sonra İngilizce ikinci dili olan çocuklar da var ya da ikinci dil olarak başka ne öğreniyorlarsa... İngiltere'de bu okul nüfusunun yüzde 10'dan fazlası. Sonunda, Susan Cain'in şubat ayındaki harika TEDTalk'undan sonra gürültülü bir ortamda grup çalışması yaptıkları zaman, içine kapanık çocukların ilişki kurmakta ne kadar zorlandığını biliyoruz. Onları da ekleyin. Düzgün eğitim alamayan çok fazla çocuk var.
It's not just the children who are affected, though. (Noisy conversation) This study in Germany found the average noise level in classrooms is 65 decibels. I have to really raise my voice to talk over 65 decibels of sound, and teachers are not just raising their voices. This chart maps the teacher's heart rate against the noise level. Noise goes up, heart rate goes up. That is not good for you. In fact, 65 decibels is the very level at which this big survey of all the evidence on noise and health found that, that is the threshold for the danger of myocardial infarction. To you and me, that's a heart attack. It may not be pushing the boat out too far to suggest that many teachers are losing significant life expectancy by teaching in environments like that day after day.
Ancak bundan etkilenen sadece çocuklar değil. (Gürültülü konuşma) Almanya'da yapılan bu çalışma, sınıflardaki ortalama gürültü seviyesinin 65 desibel olduğunu gösterdi. 65 desibelin üzerinde konuşmak için sesimi gerçekten yükseltmek zorundayım ve öğretmenler sadece seslerini yükseltmiyor. Bu grafik, öğretmenin gürültü seviyesine karşı oluşan kalp ritmini gösteriyor. Gürültü artıkça, kalp atışı da artar. Bu sizin için iyi değil. Aslında 65 desibel, bu büyük çaplı araştırmanın gürültü ve sağlık alanında bulduğu tüm kanıtların gösterdiği üzere, miyokardiyal enfarktüs tehlikesi için eşik değeridir. Sizin ve benim için bunun anlamı kalp krizi. Birçok öğretmenin, bu tarz öğretim ortamlarında her gün eğitim verdikleri için, yaşama dair beklentisi ciddi oranda kayboluyor dersek sanırım abartmış olmayız..
What does it cost to treat a classroom down to that 0.4-second reverberation time? Two and a half thousand pounds. And the Essex study which has just been done in the U.K., which incidentally showed that when you do this, you do not just make a room that's suitable for hearing-impaired children, you make a room where behavior improves, and results improve significantly, this found that sending a child out of area to a school that does have such a room, if you don't have one, costs 90,000 pounds a year. I think the economics are pretty clear on this.
Bir sınıfın yankı süresini 0.4 saniyeye çekmenin maliyeti nedir? İki buçuk bin pound. Yakın zamanda İngiltere Essex'de yapılan çalışma, gösteriyor ki, burada sadece işitme özürlü çocuklar için uygun bir oda değil davranışların geliştiği bir oda yaratmış oluyorsunuz ve sonuçlarda ciddi ilerlemeler var, bu çalışma, eğer böyle bir odanız yoksa, bir çocuğu bu tarz bir odaya sahip olan bir okula göndermenin maliyetinin, yılda 90.000 Pound olduğunu gösterdi. Buradaki ekonomi oldukça açık.
I'm glad that debate is happening on this. I just moderated a major conference in London a few weeks ago called Sound Education, which brought together top acousticians, government people, teachers, and so forth. We're at last starting to debate this issue, and the benefits that are available for designing for the ears in education, unbelievable. Out of that conference, incidentally, also came a free app which is designed to help children study if they're having to work at home, for example, in a noisy kitchen. And that's free out of that conference.
Bu konuda tartışmalar olmasına sevindim. Birkaç hafta önce Londra'da, Ses Eğitimi adı verilen büyük bir konferans yönettim bu konferans önde gelen akustikçileri, hükümet üyelerini, öğretmenler vb. bir araya getirdi. Sonunda bu sorun üzerine tartışmaya başladık ve eğitimde kulaklar için tasarlamaya olanak sağlayan bu durumun sağladığı fayda, inanılmaz. Bu konferansın sonucu olarak, çocukların evde, örneğin gürültülü bir mutfakta ders calismalarina yardımcı olmak üzere tasarlanmış ücretsiz bir uygulama geliştirildi. Bu konferansta ücretsiz yapıldı.
Let's broaden the perspective a little bit and look at cities. We have urban planners. Where are the urban sound planners? I don't know of one in the world, and the opportunity is there to transform our experience in our cities. The World Health Organization estimates that a quarter of Europe's population is having its sleep degraded by noise in cities. We can do better than that.
Haydi biraz bakış açımızı genişletelim ve şehirlere bakalım. Şehir planlayıcılarımız var. Kentsel ses planlayıcıları nerede? Dünyada kimse var mı bilmiyorum ama bu şehir yaşantımızı dönüştürmek için bir fırsat. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa nüfusunun dörtte birinin uyku kalitesinin, kentsel gürültü tarafından düşürüldüğünü tahmin ediyor. Biz bundan daha iyisini yapabiliriz.
And in our offices, we spend a lot of time at work. Where are the office sound planners? People who say, don't sit that team next to this team, because they like noise and they need quiet. Or who say, don't spend all your budget on a huge screen in the conference room, and then place one tiny microphone in the middle of a table for 30 people. (Laughter) If you can hear me, you can understand me without seeing me. If you can see me without hearing me, that does not work. So office sound is a huge area, and incidentally, noise in offices has been shown to make people less helpful, less enjoy their teamwork, and less productive at work.
Ofislerimizde zamanın çoğunu çalışarak geçiriyoruz. Ofis ses planlayıcıları nerede? "Bu takımı şu takımın yanına koymayın, çünkü bu takım gürültüyü diğeri ise sessizliği seviyor" diyebilecek insanlar. Ya da "Bütün bütçenizi konferans salonundaki geniş ekran için harcamayın" dedikten sonra 30 kişilik bir masanın ortasına küçük bir mikrofon yerleştirecek insanlar. (Kahkaha) Beni duyabiliyorsan, beni görmeden anlayabilirsin Eğer beni gördüğün halde duyamıyorsan, bu işe yaramaz. Yani ofis sesleri geniş bir alan ve ofislerdeki gürültü insanları daha az yararlı, takım çalışmasından daha az zevk alan ve daha az verimli kişiler haline getiriyor.
Finally, we have homes. We use interior designers. Where are the interior sound designers? Hey, let's all be interior sound designers, take on listening to our rooms and designing sound that's effective and appropriate.
Son olarak, evlerimiz var. Evlerde iç mimarları kullanıyoruz. İç mekan ses tasarımcıları nerede? Şimdi hepimiz iç mekan ses tasarımcıları olalım, odalarımızı dinleyip etkili ve uygun sesler tasarlayalım.
My friend Richard Mazuch, an architect in London, coined the phrase "invisible architecture." I love that phrase. It's about designing, not appearance, but experience, so that we have spaces that sound as good as they look, that are fit for purpose, that improve our quality of life, our health and well being, our social behavior and our productivity.
Arkadaşım Richard Mazuch, Londra'da bir mimar, "görünmez mimari" ifadesini icat etti. Bu ifadeyi seviyorum. Bu tasarımla ilgili, görünümle değil fakat deneyimle ilgili, böylece iyi göründükleri kadar kulağa da iyi gelen, amacına uygun, yaşam kalitemizi yükselten, sağlığımızı, sosyal davranışlarımız ve verimliliğimizi artıran mekanlara sahip olabiliriz
It's time to start designing for the ears. Thank you. (Applause) (Applause) Thank you. (Applause)
Kulaklar için tasarlamaya başlamanın zamanı geldi. Teşekkür ederim. (Alkış) (Alkış) Teşekkür ederim. (Alkış)