This story starts with these two -- my kids. We were hiking in the Oakland woods when my daughter noticed a plastic tub of cat litter in a creek. She looked at me and said, "Daddy? That doesn't go there."
Bu hikaye şu ikisiyle başlıyor -- benim çocuklarımla. Bir gün Oakland ormanında yürüyüş yaparken, kızım derenin içinde, içi kedi kumu dolu plastik bir leğen fark etti. Bana baktı ve dedi ki, "Babacığım! O şeyin derenin içinde ne işi var?"
When she said that, it reminded me of summer camp. On the morning of visiting day, right before they'd let our anxious parents come barreling through the gates, our camp director would say, "Quick! Everyone pick up five pieces of litter." You get a couple hundred kids each picking up five pieces, and pretty soon, you've got a much cleaner camp. So I thought, why not apply that crowdsourced cleanup model to the entire planet? And that was the inspiration for Litterati.
Bu sözü, bana gittiğim bir yaz kampını hatırlattı. Ziyaret günü sabahında, heyecanlı ailelerimiz kampın kapısından içeri dalmadan hemen önce, kamp amirimiz: "Çabuk olun! Herkes hemen beş parça çöp toplasın." dedi. Yüzlerce küçük çocuğun beşer parça çöp topladığını düşünsenize, kampınız hemen tertemiz bir yer haline gelir. Ben de düşündüm ki, bu temizleme modelini neden tüm dünya üzerinde uygulamayalım ki? Ve bu, Litterati için ilham kaynağı oldu.
The vision is to create a litter-free world. Let me show you how it started. I took a picture of a cigarette using Instagram. Then I took another photo ... and another photo ... and another photo. And I noticed two things: one, litter became artistic and approachable; and two, at the end of a few days, I had 50 photos on my phone and I had picked up each piece, and I realized that I was keeping a record of the positive impact I was having on the planet. That's 50 less things that you might see, or you might step on, or some bird might eat.
Hayalim, çöpten arınmış bir dünya yaratmaktı. Nasıl başladığını anlatayım. İlk önce bir sigara fotoğrafı çekerek Instagram'a koydum. Daha sonra bir başka fotoğraf çektim. Ve sonra bir tane daha... Derken bir tane daha. Ve iki şey farkettim: birincisi, çöp o anda sanatsal ve yaklaşılabilir bir şey haline gelmişti; ve ikincisi de, birkaç günün sonunda telefonumda 50 kadar fotoğraf birikmişti ve her bir fotoğrafı kaydederken farkettim ki, aslında evren üzerinde yarattığım olumlu etkinin bir kaydını tutuyordum. Bu, görebileceğiniz veya üzerine basabileceğiniz, ya da kuşların yiyebileceği 50 daha az şey demek.
So I started telling people what I was doing, and they started participating. One day, this photo showed up from China. And that's when I realized that Litterati was more than just pretty pictures; we were becoming a community that was collecting data. Each photo tells a story. It tells us who picked up what, a geotag tells us where and a time stamp tells us when. So I built a Google map, and started plotting the points where pieces were being picked up. And through that process, the community grew and the data grew. My two kids go to school right in that bullseye.
Böylece insanlara ne yaptığımı anlatmaya başladım ve onlar da bana katılmaya başladılar. Bir gün, bu fotoğraf Çin'den gönderildi. Ve o zaman Litterati'nin sadece hoş fotoğraflardan çok daha fazlası olduğunu fark ettim; çünkü biz zamanla bilgi biriktiren bir topluluk haline geliyorduk. Her bir fotoğraf bir hikaye anlatıyor. Fotoğraflar bize kimin neyi çektiğini, coğrafi etiket nerede olduğunu, tarih bilgisi de ne zaman çektiğini anlatıyor. Böylece bir Google Haritalar uygulaması oluşturdum ve çöplerin toplandığı noktaları haritada göstermeye başladım. Ve bu süreç boyunca topluluk büyüdü, ve veri de büyüdü. Ve çocuklarım da bu farkındalıkla okula gitmeye başladılar.
Litter: it's blending into the background of our lives. But what if we brought it to the forefront? What if we understood exactly what was on our streets, our sidewalks and our school yards? How might we use that data to make a difference?
Çöp; hayatımızın arka planında sürekli var olan bir şey. Bunu hayatımızın ön planına alsak ne olur? Caddelerimizde, kaldırımlarımızın üzerinde ve okul bahçelerindekilerin ne olduğunu tam olarak anlarsak ne olur? Bu bilgiyi bir fark yaratmak için nasıl kullanabiliriz?
Well, let me show you. The first is with cities. San Francisco wanted to understand what percentage of litter was cigarettes. Why? To create a tax. So they put a couple of people in the streets with pencils and clipboards, who walked around collecting information which led to a 20-cent tax on all cigarette sales. And then they got sued by big tobacco, who claimed that collecting information with pencils and clipboards is neither precise nor provable. The city called me and asked if our technology could help. I'm not sure they realized that our technology was my Instagram account --
Size göstereyim. İlk olarak bu, şehirler. San Francisco, çöplerin yüzde kaçının sigara izmariti olduğunu öğrenmek istedi. Peki neden? Vergi almak için. Bu yüzden sokaklara, ellerinde kalemler ve not defterleriyle dolaşarak bilgi toplayan bir kaç insan yerleştirdi, ki bu da her bir paket sigara satışından 20 sent vergi alınmasına neden oldu. Ve sonra hükümete büyük bir tütün şirketi tarafından dava açıldı. İddiaları ise kalem ve defterle toplanan bilginin kesin ve ispat edilebilir olmadığıydı. Yetkililer beni aradı ve teknolojimizin yardımcı olup olamayacağını sordu. Teknolojimizin Instagram hesabım olduğunun farkındalar mıydı, emin değilim.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
But I said, "Yes, we can."
Ama "Yapabiliriz." dedim.
(Laughter)
(Gülüşmeler)
"And we can tell you if that's a Parliament or a Pall Mall. Plus, every photograph is geotagged and time-stamped, providing you with proof." Four days and 5,000 pieces later, our data was used in court to not only defend but double the tax, generating an annual recurring revenue of four million dollars for San Francisco to clean itself up.
"Ve izmaritin Parliament mi yoksa Pall Mall mı olduğunu da öğrenebiliriz. Ayrıca her bir fotoğraf konum ve zaman etiketine sahip, bu da size kanıt sağlar." Dört günlük bir çalışma ve 5.000 sigara izmariti sonrası, verilerimiz mahkemede hem kanıt oluşturdu hem de vergiyi iki katına çıkarttı. ki bu da San Francisco'nun kendi kendini temizlemesi için yıllık dört milyon dolarlık bir gelir vergisi ortaya çıkardı.
Now, during that process I learned two things: one, Instagram is not the right tool --
Bu süreç bana iki şeyi öğretti: İlki, Instagram doğru bir araç değil --
(Laughter)
(Gülüşmeler)
so we built an app.
o yüzden bir uygulama geliştirdik.
And two, if you think about it, every city in the world has a unique litter fingerprint, and that fingerprint provides both the source of the problem and the path to the solution. If you could generate a revenue stream just by understanding the percentage of cigarettes, well, what about coffee cups or soda cans or plastic bottles? If you could fingerprint San Francisco, well, how about Oakland or Amsterdam or somewhere much closer to home? And what about brands? How might they use this data to align their environmental and economic interests?
Ve ikincisi, eğer düşünürseniz, dünyadaki bütün şehirler çöple alakalı birbirinden farklı parmak izine sahip ve bu parmak izi hem sorunun kaynağına inmek hem de çözüm yolu üretmek için imkan sağlıyor. Sadece sigara oranını anlayarak bir gelir akışı oluşturabiliyorsanız, bu, neden kahve bardakları, gazlı içecek kutuları veya plastik şişelerle yapılamasın? Eğer San Francisco'nun parmak izini alabiliyorsanız, aynı şeyi Oakland, Amsterdam veya size yakın başka bir ülke için neden yapamayasınız? Peki ya markalar? Acaba onlar bu bilgileri, çevresel ve ekonomik çıkarları doğrultusunda nasıl kullanabilirler?
There's a block in downtown Oakland that's covered in blight. The Litterati community got together and picked up 1,500 pieces. And here's what we learned: most of that litter came from a very well-known taco brand. Most of that brand's litter were their own hot sauce packets, and most of those hot sauce packets hadn't even been opened. The problem and the path to the solution -- well, maybe that brand only gives out hot sauce upon request or installs bulk dispensers or comes up with more sustainable packaging. How does a brand take an environmental hazard, turn it into an economic engine and become an industry hero?
Oakland şehir merkezinde çöplerle dolu bir arsa var. Litterati topluluğu orada bir araya geldi ve 1.500 parça çöp topladı. Ve şunu öğrendik: Bu 1.500 çöpün çoğu çok bilinen bir dürüm markasına aitti. Bu markanın çöplerinin çoğu da acı sos paketleriydi ve paketlerin birçoğu hiç açılmadan atılmıştı. Bu probleme çözüm yolu şunlar olabilir: Belki bu marka acı sosları yalnızca isteyen kişilere verebilir veya soslar için bir otomat kurabilir veya doğa dostu paketler kullanabilir. Bir marka, çevresel bir tehdidi nasıl ekonomik bir avantaja dönüştürüp bir sanayi devi haline gelebilir?
If you really want to create change, there's no better place to start than with our kids. A group of fifth graders picked up 1,247 pieces of litter just on their school yard. And they learned that the most common type of litter were the plastic straw wrappers from their own cafeteria. So these kids went to their principal and asked, "Why are we still buying straws?" And they stopped. And they learned that individually they could each make a difference, but together they created an impact.
Eğer gerçekten bir değişim yaratmak istiyorsanız, bunun en iyi yolu, kendi çocuklarımızdan başlamaktır. Bir grup beşinci sınıf öğrencisi, yalnızca kendi okul bahçelerinde 1.247 adet çöp topladı. Ve topladıkları çöplerin çoğunun, okul kantinlerinden alınan pipetlerin kağıdı olduğunu öğrendiler. Daha sonra okul müdürüne gidip ona şu soruyu sordular: "Neden hâlâ pipet alıyoruz?" Ve almayı bıraktılar. Bu olay onlara şunu öğretti: bireysel olarak her biri bir fark yaratabilirlerdi fakat bir araya gelerek bir etki yarattılar.
It doesn't matter if you're a student or a scientist, whether you live in Honolulu or Hanoi, this is a community for everyone. It started because of two little kids in the Northern California woods, and today it's spread across the world. And you know how we're getting there? One piece at a time.
Bir öğrenci veya bir bilim adamı olmanız önemli değil, Honolulu veya Hanoi'de yaşamanız da farketmez. Sonuç olarak bu topluluk hepimiz için var. Bu hareket Kuzey Kaliforniya ormanlarında iki küçük çocukla birlikte başladı ve bugün tüm dünyaya yayılmış durumda. Ve bu noktaya nasıl geldik, biliyor musunuz? Her seferinde bir parçayla.
Thank you.
Teşekkürler.
(Applause)
(Alkışlar)