Escaping slavery; risking everything to save her family; leading a military raid; championing the cause of women’s suffrage; these are just a handful of the accomplishments of one of America’s most courageous heroes.
Kölelikten kaçmak, ailesini kurtarmak için her şeyi göze almak, askeri bir saldırıya önderlik etmek, kadınların oy verme hakkını desteklemek... Bunlar Amerika'nın en cesur kahramanlarından birinin başarılarından yalnızca bazıları.
Harriet Tubman was born Araminta Ross in Dorchester County, Maryland, in the early 1820s. Born into chattel slavery, Araminta, or Minty, was the fifth of nine children.
Harriet Tubman, Araminta Ross adıyla 1820'lerin başında, Maryland'in Dorchester ilçesinde doğdu. Köleliğe doğan Araminta veya Minty, dokuz çocuktan beşincisiydi.
Two of Minty’s older sisters were sold to a chain gang. Even as a small child, Minty was hired out to different owners, who subjected her to whippings and punishment.
Minty'nin iki büyük kız kardeşi prangalı mahkumlar olarak satıldı. Minty küçük bir çocukken bile onu kırbaçlayan ve cezalandıran farklı sahiplere kiralanmıştı.
Young Minty’s life changed forever on an errand to a neighborhood store. There, an overseer threw a two-pound weight at a fugitive enslaved person, missed, and struck Minty instead. Her injury caused her to experience sleeping spells, which we know of today as narcolepsy, for the rest of her life.
Genç Minty'nin hayatı bir komşu dükkandaki işi ile sonsuza dek değişmişti. Orada bir denetmen kaçak bir köleye iki sterlin attı, onu ıskaladı ve Minty'e çarptı. Bu yara yaşamının geri kalanında bugün narkolepsi olarak bildiğimiz, uyku büyüsünü tecrübe etmesine neden oldu.
Minty’s owner tried to sell her, but there were no buyers for an enslaved person who fell into sleeping spells. She was instead put to work with her father, Ben Ross, who taught her how to lumber. Lumbering increased Minty’s physical strength and put her in touch with free black sailors who shipped the wood to the North. From them, Minty learned about the secret communications that occurred along trade routes, information that would prove invaluable later in her life.
Minty'nin sahibi onu satmayı denedi, fakat uyku büyüsüne düşmüş bir köleyi satın almak isteyen kimse yoktu. Bunun yerine ona ağaç kesmeyi öğreten babası Ben Ross ile çalışmaya koyuldu. Ağaç kesmek Minty'nin fiziksel gücünü arttırdı ve odunları gemiyle kuzeye götüren özgür siyahi denizcilerle tanıştırdı. Minty, onlardan ticari güzergâhlar boyunca meydana gelen gizli iletişimleri, hayatında daha sonra çok değerli olduğunu kanıtlayacak bilgileri öğrendi.
In this mixed atmosphere of free and enslaved blacks working side by side, Minty met John Tubman, a free black man she married in 1844. After marriage, she renamed herself Harriet, after her mother.
Yan yana çalışan bu özgür ve köleleştirilmiş siyahi atmosferinde Minty, 1844'te evlendiği özgür siyah adam John Tubman ile tanıştı. Evlendikten sonra kendi ismini, annesinin ismi olan Harriet'le değiştirdi.
Harriet Tubman’s owner died in 1849. When his widow planned to sell off her enslaved human beings, Harriet feared she would be sold away from everyone she loved. She had heard of an “underground railroad," a secret network of safe houses, boat captains, and wagon drivers willing to harbor fugitive enslaved people on their way north.
Harriet Tubman'ın sahibi 1849 yılında vefat etti. Onun dul karısından kendinin satılıcağını duyunca Harriet sevdiği herkesten satılacağını düşündü. “Yeraltı Demiryolları”nı, güvenli evleri, gemi kaptanlarını ve kuzeyde kaçak köleleştirilmiş insanları barındıran vagon sürücülerinin gizli bir ağını duymuştu.
So Tubman fled with two of her brothers, Ben and Harry. They eventually turned back, fearing they were lost. But in one of her sleeping spells, Harriet dreamed that she could fly like a bird. Looking down below, she saw the path to liberation. And in the autumn of 1849, she set out on her own, following the North Star to Pennsylvania, and to freedom.
Tubman iki erkek kardeşi, Ben ve Harry ile birlikte kaçtılar. Sonunda kaybolduklarından korkarak geri döndüler. Fakat uyku büyülerinden birinde Harriet bir kuş gibi uçabildiğini hayal etti. Aşağıya bakınca özgürlüğe giden yolu gördü. 1849 yılının sonbaharında kendi kendine bir yola çıktı, Pensilvanya'ya ve özgürlüğe giderken Kutup Yıldızı'nı takip etti.
Tubman returned to the South 13 times to free her niece, brothers, parents, and many others. She earned the nickname Black Moses and worked diligently with fellow abolitionists to help enslaved people escape, first to the North, and later to Canada.
Tubman, yeğenini, kardeşlerini, ebeveynlerini ve birçok insanı kurtarmak için 13 defa güneye döndü. Black Moses lakabını kazandı ve köleleştirilmiş insanlara, önce kuzeye ve daha sonra da Kanada'ya kaçmasına yardım etmek için dost kölelik görevlileriyle gayretle çalıştı.
Harriet Tubman worked as a Union army nurse, scout, and spy during the Civil War. In 1863, she became the first woman in United States history to plan and lead a military raid, liberating nearly 700 enslaved persons in South Carolina.
Harriet Tubman, Sivil Savaş sırasında İttifak hemşiresi, keşifçi ve ajan olarak çalıştı. 1863'te Amerika Birleşik Devletleri'nde Güney Carolina'da yaklaşık 700 köle kişiyi serbest bırakan askeri baskını planlayıp yöneten ilk kadın oldu.
After the war, the 13th Amendment to the U.S. Constitution legally abolished slavery, while the 14th expanded citizenship and the 15th gave voting rights to formerly enslaved black men.
Savaştan sonra, ABD Anayasası'nın 13. Maddesi yasal olarak köleliği kaldırırken 14. genişlemiş vatandaşlık ve 15. eskiden köleleştirilen siyahi erkeklere oy kullanma hakkı verdi.
But she was undaunted, and she persisted. She raised funds for formerly enslaved persons and helped build schools and a hospital on their behalf.
Fakat cesaretli ve kararlıydı. Önceden köleleştirilmiş kişiler için yardım fonları kurdu ve onların yararı için okul ve hastane inşaatına yardım etti.
In 1888, Tubman became more active in the fight for women’s right to vote. In 1896, she appeared at the founding convention of the National Association of Colored Women in Washington D.C. and later at a woman’s suffrage meeting in Rochester, New York. There she told the audience: “I was a conductor on the Underground Railroad, and I can say what many others cannot. I never ran my train off the track, and I never lost a passenger.”
1888'de Tubbman, kadınların oy hakkı savaşında daha aktif hâle geldi. 1896'da, Washington D.C'deki Renkli Kadınlar Ulusal Derneği'nin kurucu toplantısında ve daha sonra Rochester New York'ta bir kadınlara oy hakkı toplantısında ortaya çıktı. Dinleyicilere şunları söyledi: Metro demiryolunda kondüktördüm ve size diğerlerinin söyleyemeyeceği bir şey söyleyebilirim. Trenimi hiç raylardan çıkarmadım ve hiçbir yolcumu kaybetmedim.''
As her fame grew, various friends and allies helped her in the fight to collect a veteran’s pension for her service in the Union Army. In 1899, she was finally granted $20 a month. In a fitting twist of fate, the United States Treasury announced in 2016 that Tubman’s image will appear on a redesigned twenty dollar bill.
Ünü genişlerken çeşitli dostlar ve müttefikler, Birlik Ordusu'ndaki hizmetinden dolayı emekli maaşı almasında ona yardım ettiler. 1899'da, sonunda ayda 20 dolar kazanıyordu. Kaderin cilvesine bakın ki Amerika Birleşik Devletleri Hazinesi, 2016 yılında Tubman’ın imajının yeniden tasarlanan yirmi dolarlık banknotta görüneceğini duyurdu.
Harriet Tubman died on March 10, 1913. Even on her deathbed at age 91, she kept the freedom of her people in mind. Her final words were: "I go away to prepare a place for you.”
Harriet Tubman 10 Mart 1913'te öldü. Ölümünün 91. yılında bile, insanlarının aklında özgürlüğü tuttu. Son sözleri şunlardı: ''Sizin için bir yer hazırlamaya gidiyorum.''