I hope you'll understand my English. In the mornings it is terrible, and the afternoon is worst. (Laughter) During many years, I made some speeches starting with this saying: "City is not a problem, it's a solution." And more and more, I'm convinced that it's not only a solution for a country, but it's a solution for the problem of climate change.
Umuyorum ki İngilizce'mi anlarsınız. Sabahları çok kötü oluyor, öğleden sonra ise berbat. (Gülüşmeler) Birkaç sene boyunca şöyle başlayan konuşmalar yaptım: "Şehir" bir problem değil, bir çözüm. Ve giderek daha da inandım ki; Sadece bir ülkenin çözümü değil, iklim değişikliği sorunu için de bir çözüm.
But we have a very pessimistic approach about the cities. I'm working in cities for almost 40 years, and where every mayor is trying to tell me his city is so big, or the other mayors say, "We don't have financial resources," I would like to say from the experience I had: every city in the world can be improved in less than three years. There's no matter of scale. It's not a question of scale, it's not a question of financial resources. Every problem in a city has to have its own equation of co-responsibility and also a design.
Fakat şehirler hakkında çok kötümser bir yaklaşımımız var. Neredeyse 40 yıldır şehirlerde çalışıyorum, üstelik her belediye başkanının bana "Ohoo, çok büyük şehir" demeye çalıştığı yerlerde. Veya diğer başkanların söylediğine göre de mali kaynağımız olmayan yerlerde. Edindiğim tecrübeye dayanarak... ...şunu söyleyebilirm, dünyada her şehir... ...üç yıldan daha kısa bir sürede geliştirilebilir. Ölçek sorunu yok, bu ölçek meselesi değil, mali kaynak meselesi değil. Bir şehirdeki her soruna, kendine uyacak birer çözüm pay edilmeli. Ve ayrıca bir tasarım.
So to start, I want to introduce some characters from a book I made for teenagers. The best example of quality of life is the turtle because the turtle is an example of living and working together. And when you realize that the casque of the turtle looks like an urban tessitura, and can we imagine, if we cut the casque of the turtle, how sad she's going to be? And that's what we're doing in our cities: living here, working here, having leisure here. And most of the people are leaving the city and living outside of the city.
Bu yüzden, gençler için yaptığım bir kitaptaki bazı karakterleri... ...tanıtarak başlamak istiyorum. Hayatın karakteristiğine en güzel örnek; kaplumbağa, çünkü kaplumbağa aynı anda, yaşamanın ve çalışmanın bir örneği. Kaplumbağanın kabuğunu düşünürseniz, kentsel bir doku gibi görünür, ve eğer onun kabuğunu kesersek ne kadar üzüleceğini hayal edebiliyor musunuz? İşte şehirlerimize yaptığımız şey bu! Burada yaşamak, burada çalışmak, boş vakitleri burada geçirmek. Ve çoğu insan şehri terk edip, şehrin dışında yaşıyor.
So, the other character is Otto, the automobile. He is invited for a party -- he never wants to leave. The chairs are on the tables and still drinking, and he drinks a lot. (Laughter) And he coughs a lot. Very egotistical: he carries only one or two people and he asks always for more infrastructure. Freeways. He's a very demanding person. And on the other hand, Accordion, the friendly bus, he carries 300 people -- 275 in Sweden; 300 Brazilians. (Laughter)
Diğer bir karakter ise Otto, otomobil. Bir partiye davetlidir. Hiç ayrılmak istemez. Sandalyeler masalara çıkmıştır ve hala içer, çok fazla içer. (Gülüşmeler) Ve çok fazla duman çıkarır. Çok bencildir. Sadece bir veya iki kişi taşır. Sürekli daha gelişmiş altyapı ister. Otoban ister. Çok zahmetli birisidir. Ve diğer yandan, Accordion, doğa dostu otobüs, 300 kişi taşır, 275 İsveçli, 300 Brezilyalı. (Gülüşmeler)
Speaking about the design: every city has its own design. Curitiba, my city: three million in the metropolitan area, 1,800,000 people in the city itself. Curitiba, Rio: it's like two birds kissing themselves. Oaxaca, San Francisco -- it's very easy: Market Street, Van Ness and the waterfront. And every city has its own design. But to make it happen, sometimes you have to propose a scenario and to propose a design -- an idea that everyone, or the large majority, will help you to make it happen. And that's the structure of the city of Curitiba.
Tasarımdan söz edersek, her şehrin kendine has bir tasarımı var. Curitiba, benim şehrim, büyükşehir alanında üç milyon, şehrin kendisinde 1.800.000 insan. Curitiba, Rio: öpüşen iki kuşa benziyor. Oaxaca, San Francisco -- çok kolay. Market Streer, Van Ness ve sahil. Ve her şehrin kendine has bir tasarımı var. Ama bunu gerçekleştirmek için bazen, bir senaryo kurmalısınız. Ve senaryo kurmak için, bir fikir herkes ya da büyük çoğunluk, bunu gerçekleştirmenize yardım edecektir. Ve Curitiba şehrinin yapısı budur.
And it's an example of living and working together. And this is where we have more density; it's where we have more public transport. So, this system started in '74. We started with 25,000 passengers a day, now it's 2,200,000 passengers a day. And it took 25 years until another city ... which is Bogota, and they did a very good job. And now there's 83 cities all over the world that they are doing what they call the BRT of Curitiba. And one thing: it's important not for only your own city; every city, besides its normal problems, they have a very important role in being with the whole humanity. That means mostly two main issues -- mobility and sustainability -- are becoming very important for the cities.
Ve bu birlikte yaşayıp çalışmanın bir örneği. Bu da daha fazla yoğunluk yaşadığımız yer; daha fazla toplu taşıma kullandığımız yer. Bu düzen '74 yılında kuruldu. Bir günde 25.000 yolcuyla başladık, şuan, günde 2.200.000 yolcu. Ve diğer bir şehirde, Bogota'da 25 yıl önce... ...başladı, gayet güzel bir iş çıkardılar. Şuan dünyanın her tarafında BRT(metrobüs) diye isimlendirilen... ...Curitiba'nın düzenini kullanıyorlar. Ve önemli birşey: -sadece sizin kendi şehriniz için değil- her kent, olağan sorunlarının dışında, önemli bir role sahiptir, çok önemli bir rol; bütün insanlıkla birlikte olmak. Bunun en çok iki önemli konuyla ilgisi var, Hareket edebilirlik ve sürdürülebilirlik şehirler için baya önem kazanıyor.
And this is an articulated bus, double-articulated. And we are very close to my house. You can come when you are in Curitiba and have a coffee there. And that's the evolution of the system. What in the design that made the difference is the boarding tubes: the boarding tube gives to the bus the same performance as a subway. That's why, I'm trying to say, it's like metro-nizing the bus. This is the design of the bus, and you can pay before entering the bus you're boarding. And for handicapped, they can use this as a normal system.
Ve bu bir körüklü otobüs. Çift-körüklü. Evime çok yaklaştık. Curitiba'da olduğunuzda gelebilir ve bir kahvemi içebilirsiniz. Sistemin gelişim süreci bu. Tasarımda farkı yaratanan şey... ...tüp geçitler. Tüp geçit, otobüse altgeçitteki verimin aynısını sağlar. Bu yüzden, anlatmaya çalıştığım şey; otobüsü metroya yaklaştırdığı. Otobüsün tasarımı böyle. Ve, bineceğiniz otobüse gelmeden önce ödeyebiliyorsunuz. Engelliler, sıradan bir sistemmiş gibi kullanabiliyor.
What I'm trying to say is the major contribution on carbon emissions are from the cars -- more than 50 percent -- so when we depend only on cars, it's ... -- that's why when we're talking about sustainability, it's not enough, green buildings. It's not enough, a new materials. It's not enough, new sources of energy. It's the concept of the city, the design of the city, that's also important, too. And also, how to teach the children. I'll speak on this later on.
Şunu anlatmaya çalışıyorum; karbon yayımında en önemli pay otomobillere ait. yüzde ellisinden daha fazlası. Yani sadece otomobillere bağımlı olduğumuz zaman, sürdürülebilirlikten bahsetmemizin sebebi bu; Yeşilci yapılaşma yeterli olmaz. Yeni malzemeler kullanmak yeterli olmaz. Yeni enerji kaynaklarından kullanmak yeterli olmaz. İşte kent kavramı bu. Kent tasarımı bu. Ve bu da önemli ayrıca -- bir de çocuklarımıza nasıl öğrettiğimiz. Bunun hakkında daha sonra konuşacağım.
Our idea of mobility is trying to make the connections between all the systems. We started in '83, proposing for the city of Rio how to connect the subway with the bus. The subway was against, of course. And 23 years after, they called us to develop -- we're developing this idea. And you can understand how different it's going to be, the image of Rio with the system -- one-minute frequency. And it's not Shanghai, it's not being colored during the day, only at night it will look this way.
Bizim taşınabilirlik görüşümüz, bütün sistemler arasında bağlantılar kurmaya çalışmaktır. '83 yılında Rio şehrinde yeraltı geçidi ile... ...otobüsü biraraya getirme teklifiyle başladık. Yeraltı geçidi aykırı geldi tabii. Ve 23 yıl sonra, bizi gerçekleştirmemiz için çağırdılar -- bu fikri uyguluyoruz. Ve ne kadar farklı olacağını tahmin edersiniz, Rio'nun bu sistemle birlikte hayali -- bir dakika aralıklı tekrar. Ve orası Shangai değil, gün boyunca renkli değil, sadece geceleri... ...bu şekilde gözükecek.
And before you say it's a Norman Foster design, we designed this in '83. And this is the model, how it's going to work. So, it's the same system; the vehicle is different. And that's the model. What I'm trying to say is, I'm not trying to prove which system of transport is better. I'm trying to say we have to combine all the systems, and with one condition: never -- if you have a subway, if you have surface systems, if you have any kind of system -- never compete in the same space.
Ve siz "Bu bir Norman Foster tasarımı." demeden önce, biz bunu '83te yaptık. Ve bu nasıl işleyeceğine bir.. örnek. Hemen hemen aynı düzen; araç farklı. Örneği bu. Söylemeye çalıştığım, hangi ulaşım yönteminin... ...daha iyi olduğunu kanıtlıyor olduğum değil. Birleştirmemiz gerektiğini söylemeye çalışıyorum. Bütün düzenleri bir araya getirmek, ve bir koşulla; asla -- yeraltı geçidiniz varsa, yerüstü düzenleriniz varsa, herhangi bir çeşitte düzeniniz varsa -- asla aynı alanda mücadele vermeyin.
And coming back to the car, I always used to say that the car is like your mother-in-law: you have to have good relationship with her, but she cannot command your life. So, when the only woman in your life is your mother-in-law, you have a problem. (Laughter) So, all the ideas about how to transform through design -- old quarries and open universities and botanic garden -- all of it's related to how we teach the children. And the children, we teach during six months how to separate their garbage. And after, the children teach their parents. And now we have 70 percent -- since 20 years, it's the highest rate of separation of garbage in the world. Seven zero. (Applause) So teach the children.
Ve otomobillere geri dönersek, her zaman şunu söyledim; otomobil üvey anneniz gibidir. Onunla iyi bir iletişiminiz olmalıdır, ama hayatınızı yönlendiremez. Yani eğer hayatınızdaki tek kadın üvey anneniz ise, sorun sahibisiniz demektir. (Gülüşmeler) Maden ocaklarının, açık öğretim üniversitelerinin, botanik bahçelerinin... ...tasarıdan gerçeğe nasıl aktarılacağıyla ilgili bütün fikirler... ...çocuklara nasıl öğrettiğimizle alakalı. Altı ay boyunca çocuklara çöpleri nasıl ayıracaklarını öğretiyoruz. Ve sonra o çocuklar, kendi ebeveynlerine öğretiyor. Ve şimdi yüzde 70'e ulaştık -- dünyada son yirmi yılın en yüksek atık ayırma oranı. Yedi sıfır. (Alkışlar) Bu yüzden çocuklara öğretin.
I would like to say, if we want to have a sustainable world we have to work with everything what's said, but don't forget the cities and the children. I'm working in a museum and also a multi-use city, because you cannot have empty places during 18 hours a day. You should have always a structure of living and working together. Try to understand the sectors in the city that could play different roles during the 24 hours.
Şunu söyleyebilirim, eğer ayakta kalacak bir dünya istiyorsak, herşeyimizle çalışmamız gerektiği söylenir, ama şehirleri ve çocukları unutmayalım. Bir müzede ve aynı zamanda çok amaçlı şehirde çalışıyorum. çünkü günde 18 saat boyunca, boş bir yer bulamazsınız. Her zaman çalışarak yaşamanın... ...bütünleştirilmiş bir biçimini uygulamalısınız. Şehrin kesimleri düşünülürse... 24 saat boyunca farklı rollerde oynayabilirler.
Another issue is, a city's like our family portrait. We don't rip our family portrait, even if we don't like the nose of our uncle, because this portrait is you. And these are the references that we have in any city. This is the main pedestrian mall; we did it in 72 hours. Yes, you have to be fast. And these are the references from our ethnic contribution. This is the Italian portal, the Ukrainian park, the Polish park, the Japanese square, the German park. All of a sudden, the Soviet Union, they split. And since we have people from Uzbekistan, Kazakhstan, Tajikistan, [unclear], we have to stop the program. (Laughter)
Diğer bir deyişle, bir şehir aile portremize benzer. Aile portremizi parçalamayız. hatta amcamızın burnunu beğenmesek bile. Çünkü o portre sizsiniz. Ve bunlar herhangi bir şehirde karşılaştığımız örnekler: bu temel yürütme yöntemi. Biz bunu 72 saat içinde yaptık. Evet, hızlı olmak zorundasınız. Ve bunlar bizim millet olarak katkılarımıza örnekler. Bu İtalyanların ana giriş kapısı, Ukraynalıların parkı, Polonyalıların parkı, Japonların meydanı, Almanların parkı. Birdenbire Sovyet Birliği parçalandı. Ve Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan'dan... ...insanları görünce... ...programı durdurmalıyız. (Gülüşmeler)
Don't forget: creativity starts when you cut a zero from your budget. If you cut two zeros, it's much better. And this is the Wire Opera theater. We did it in two months. Parks -- old quarries that they were transformed into parks. Quarries once made the nature, and sometimes we took this and we transformed. And every part can be transformed; every frog can be transformed in a prince.
Unutmayın ki yaratıcılık bütçenizden bir sıfır eksiltmenizle başlar. Eğer iki sıfır eksiltirseniz, daha da iyidir. Ve bu Wire Opera salonu. İki ayda yaptık. Parklar -- parklara dönüşen eski maden ocakları. Maden ocakları, baştan doğal yollarla oluşur. Bazen onları alırız ve değiştiririz. Ve her parça değiştirilebilir niteliktedir -- her kurbağa prense dönüşebilir.
So, in a city, you have to work fast. Planning takes time. And I'm proposing urban acupuncture. That means me, with some focal ideas to help the normal process of planning. And this is an acupuncture note -- or I.M. Pei's. Some small ones can make the city better. The smallest park in New York, the most beautiful: 32 meters.
Bu yüzden bir şehirde hızlı çalışmalısınız. Planlama zaman alır. Ama ben şehir akupunkturunu öneriyorum. Bu benim için şu demek; Bazı odak fikirlerin tasarımın olağan sürecine yardımcı olması. Ve bu bir akupunktur notu -- ya da I. M. Pei'ninki. Bazı ufak şeyler... ...şehri daha iyi hale getirebilir. Veya New York'taki en küçük park en güzel olanıdır: 32 metrekare.
So, I want just to end saying that you can always propose new materials -- new sustainable materials -- but keep in mind that we have to work fast to the end, because we don't have the whole time to plan. And I think creativity, innovation is starting. And we cannot have all the answers. So when you start -- and we cannot be so prepotent on having all the answers -- it's important starting and having the contribution from people, and they could teach you if you're not in the right track.
Her zaman yeni malzemeler, yeni süreğen malzemeler sunabilirsiniz demeyi bırakmak istiyorum. Ama şunu aklnızdan çıkarmayın; hızlı çalışmalıyız. En sona kadar çünkü bütün vaktimiz çok plan yapacak kadar uzun değil. Ve yaratıcılığın, yenilikçiliğin başlangıç olduğunu düşünüyorum. Ve bütün cevapları bulamayız. Yani başladığınızda -- ve bütün cevapları bulacak kadar etkili olamayız. Başlamak ve diğer insanlardan istifade etmek önemlidir, ve doğru yolda olduğunuzda, size birşeyler öğretebilirler.
At the end, I would like if you can help me to sing the sustainable song. OK? Please, allow me just two minutes. You're going to make the music and the rhythm.
Son olarak destek şarkısını söylememde bana yardım etmenizi rica ediyorum. Anlaştık mı? Lütfen iki dakikalığına müsaade edin bana. Biliyorsunuz, siz müziği ve ritmi yapacaksınız.
♫ Toonchi-too! Toonchi-too! Toonchi-too! ♫
♫ Toonchi-too! Toonchi-too! Toonchi-too! ♫
♫ Toonchi-too! Toonchi-too! Toonchi-too! ♫
♫ Toonchi-too! Toonchi-too! Toonchi-too! ♫
♫ It's possible! It's possible! You can do it! You can do it! ♫
♫ Bu mümkün! Mümkün! Yapabilirsin! Başarabilirsin! ♫
♫ Use less your car! Make this decision! ♫
♫ Arabanı daha az kullan! Buna karar ver! ♫
♫ Avoid carbon emission! It's possible! It's possible! ♫
♫ Karbon yaymaktan kaçın! Bu mümkün! Mümkün! ♫
♫ You can do it! You can do it! ♫
♫ Yapabilirisn! Başarabilirsin! ♫
♫ Live closer to work! ♫
♫ İşe yakın yerde otur! ♫
♫ Work closer to home! Save energy in your home! ♫
♫ Eve yakın yerde çalış! Evinde enerji tasarrufu yap! ♫
♫ It's possible! It's possible! You can do it! ♫
♫ Bu mümkün! Mümkün! Yapabilirsin! ♫
♫ You can do it! Separate your garbage! ♫
♫ Yapabilirsin! Atıklarını birbirinden ayır! ♫
♫ Organic, schmorganic! Save more! Waste less! It's possible! ♫
♫ Organik, morganik! Daha fazla tasarruf! Daha az harca! Bu mümkün! ♫
♫ You can do it! Please, do it now! ♫
♫ Yapabilirsin! Lütfen! Yap şimdi! ♫
Thank you. (Applause)
Teşekkürler. (Alkışlar)