I'm a historian. Steve told us about the future of little technology; I'm going to show you some of the past of big technology. This was a project to build a 4,000-ton nuclear bomb-propelled spaceship and go to Saturn and Jupiter. This took place in my childhood, 1957-65. It was deeply classified. I'm going to show you some stuff that not only has not been declassified, but has now been reclassified.
Ben bir tarihçiyim. Steve bize ufak teknolojinin geleceğini anlattı. Ben de size büyük teknolojinin geçmişini göstereceğim. Bu projenin amacı nükleer bomba ile çalışan 4000 tonluk Satürn ve Jüpiter'e gidecek bir uzay aracı inşa etmekti. O zamanlar ben çocuktum -1957 'den 65'e kadar sürdü bu proje. Çok gizliydi. Size sadece gizliliği kaldırılmış şeyler değil yeniden gizlenmiş şeyler
(Laughter)
göstereceğim.
If all goes well, next year I'll be back, and I'll have a lot more to show you, and if all doesn't go well, I'll be in jail, like Wen Ho Lee.
Her şey yolunda giderse, gelecek yıl geri döneceğim ve size gösterecek çok fazla şeyim olacak ve her şey yolunda gitmezse de Wen Ho Lee gibi ben de hapiste olacağım.
(Laughter)
So, this ship was basically the size of the Marriott Hotel, a little taller and a little bigger. And one of the people who worked on it at the beginning was my father, Freeman, there in the middle. That's me and my sister, Esther, who's a frequent TEDster. I didn't like nuclear bomb-propelled spaceships. I mean, I thought it was a great idea, but I started building kayaks. So we had a few kayaks. Just so you know that I am not Dr. Strangelove.
Bu uzay gemisi aslında Marriott Hotel büyüklüğündeydi ondan biraz daha uzun ve biraz daha büyüktü. Ve başlarda onun yapımında çalışan adamlardan biri benim babamdı, Freeman - şurada tam ortada Ben ve kardeşim Esther, kendisi de sıkı bir TED kullanıcısı.. Ben nükleer bomba ile çalışan uzay araçlarını hiç sevmedim Aslında müthiş bir fikir olduğunu düşündüm ve kano yapmaya başladım. Böylece birkaç kanomuz oldu. Bildiğiniz gibi, ben Dr. Strangelove değilim.
But all the time I was out there doing these strange kayak voyages in odd, beautiful parts of this planet, I always thought in the back of my mind about Project Orion, and how my father and his friends were going to build these big ships. They were actually going to go -- Ted Taylor, who led the project, was going to take his children. My father was not going to take his children, that was one of the reasons we sort of had a falling out for a few years.
Ama onca zaman boyunca gezegenin eşsiz ve güzel yerlerinde bu garip kano seyahatlerini yaptım. Aklımın bir yerlerinde hep Project Orion vardı babam ve arkadaşlarının o kadar büyük gemileri nasıl yapacaklarını düşündüm durdum. Gerçekten gideceklerdi. Cidden gidiyorlardı. Projeye başkanlık yapan Ted Taylor çocuklarını da yanına alacaktı. Benim babam çocuklarını götürmüyordu. Birkaç sene boyunca küs kalmamızın nedenlerinden biri de buydu aslında.
(Laughter)
Proje General Atomic'de 1957 yılında başladı.
The project began in '57 at General Atomics there, that's right on the coast at La Jolla. Look at that central building right in the middle of the picture. That's the 130-foot diameter library. That is exactly the size of the base of the spaceship. So put that library at the bottom of that ship -- that's how big the thing was going to be. It would take two or three thousand bombs. The people who worked on it were a lot of the Los Alamos people who had done the hydrogen bomb work. It was the first project funded by ARPA. That's the contract where ARPA gave the first million dollars to get this thing started. "Spaceship project officially begun. Job waiting for you. Dyson." That's July '58. Two days later, the space traveler's manifesto explaining why -- just like we heard yesterday -- why we need to go into space: "... trips to satellites of the outer planets. August 20, 1958."
Burası La Jolla'nın tam kıyısında. Resmin ortasındaki merkez binasına bakın. Orası yaklaşık 40 metre çapında bir kütüphane. Tam olarak bir uzay gemisinin tabanı kadar. Yani, bu kütüphaneyi geminin tabanına oturtun -- işte bu şey o kadar büyük olacaktı. Bunun için iki yada üç bin bomba gerekirdi. Bu işte Los Alamos'lu insanlar çalışıyordu daha önce hidrojen bombası yapımında çalışmışlardı. ARPA tarafından finanse edilen ilk proje buydu. Bu, ARPA 'nın işi başlatmak için verdiği ilk milyon dolarlık sözleşme. "Uzay gemisi projesi resmi olarak başlamıştır. İşe koyulabilirsin. Dyson." Temmuz 1958. İki gün sonra: uzayda yolculuk yapanların manifestosu yayınlandı tıpkı dün gibi-- neden uzaya gitmemiz gerekiyor? sorusunu yanıtlıyordu. "Dış gezegenlerin uydularına seyahat" -- 20 Ağustos 1958. Bunlar gidilinebilir ve kalınabilir güzel yerlerle ilgili istatistiki veriler.
These are the statistics of what would be the good places to go and stop. Some of the sizes of the ships, ranging all the way up to ship mass of 8 million tons. So that was the outer extreme. Here was version two: 2,000 bombs. These are five-kiloton yield bombs, about the size of small Volkswagens; it would take 800 to get into orbit. Here we see a 10,000-ton ship will deliver 1,300 tons to Saturn and back -- essentially, a five-year trip. Possible departure dates: October 1960 to February 1967. These are trajectories going to Mars. All this was done by hand, with slide rules. The little Orion ship, and what it would take to do what Orion does with chemicals: you have a ship the size of the Empire State Building.
Bazı boyutlardaki gemiler kilo bakımından 8 milyon tona kadar çıkıyordu, bu inanılmaz uçta bir şeydi. Burada ise 2. versiyon: 2.000 bomba Bunlar küçük Volkswagen'ler boyutunda 5 kilotonluk verimli bombalar ve yörüngeye girebilmek için bunlardan 800 tane gerek. Şimdi gördüğümüz 10.000 tonluk gemi ise Saturn'e 1.300 ton bırakıp geri gelmesi planlanıyordu ve özünde 5 yıllık bir yolculuk. Tahmini gidiş-geliş tarihi zamanı: Kasım 1960-Şubat 1967 Mars'a giden yörüngelerin çizimi ise tamamen elde hesap cevtvelleri ile yapıldı. Küçük Orion gemisi, elinizde Orion gibi Empire State boyutunda bir gemi varken Orion'un yapacaklarını yapabilmesi için gereken kimyasallar.
NASA had no interest; they tried to kill the project. The people who supported it were the Air Force, which meant that it was all secret. And that's why when you get something declassified, that's what it looks like. Military weapon versions that carried hydrogen bombs that could destroy half the planet. There's another version there that sends retaliatory strikes at the Soviet Union. This is the really secret stuff: how to get directed energy explosions. So you're sending the energy of a nuclear explosion -- not like just a stick of dynamite, but you're directing it at the ship. And this is still a very active subject. It's quite dangerous, but I believe it's better to have dangerous things in the open than think you're going to keep them secret.
NASA'nın projeye hiçbir ilgisi yoktu hatta projeyi öldürmeye çalıştılar. Destekleyenler ise Hava Kuvvetleri'ydi bu da demek ki bunların hepsi sırdı. İşte bu yüzden elinizde gizli bir şey varsa böyle görünür. Askeri silah türleri ise gezegenin yarısını yok edebilecek hidrojen bombaları taşıyordu. Bu ise Sovyet Birliği'ne misilleme gönderen başka bir türü. Asıl gizli kısmısa enerji patlamalarına nasıl yön verileceğiydi. Çünkü nükleer patlama enerjisi gönderiyorsunuz ve bir parça dinamiti fırlatmaktan farklı bu. Ama bu enerjiyi direk gemiye yönlendiriyorsunuz ve bu obje oldukça hareketli. Oldukça tehlikeli... Tehlikeli şeylerin gizli tutulmasındansa onların açıkta olmasını yeğlerim.
This is what happened at 600 microseconds. The Air Force started to build smaller models and actually started doing this. The guys in La Jolla said, "We've got to get started now." They built a high-explosive propelled model. These are stills from film footage that was saved by someone who was supposed to destroy it but didn't, and kept it in their basement for the last 40 years. So, these are three-pound charges of C4; that's about 10 times what the guy had in his shoes.
600 milisaniyede ne olduğunu görüyorsunuz. Hava Kuvvetleri daha küçük modeller kurdu ve gerçekten bunları yapmaya başladılar. La Jolla'da ki adamlar "Şimdi başlamamız gerek." dediler. Yüksek patlamalı itmeli modeli yaptılar. Birinin aslında yok etmesi gereken ama sakladığı film görütülerinden kalanlar. ve bunları 40 yıl boyunca bodrumunda sakladı. Bunlar da yaklaşık 1.5 kiloluk C4 şarjörleri ki bu da adamın ayakkabısında olanın 10 katı
(Laughter)
Ed Day... Bu arada herbir kahve kutusu 1.5 kilo C4 bulunduruyor.
This is Ed Day putting -- So each of these coffee cans has three pounds of C4 in it. They're building a system that ejects these at quarter-second intervals. That's my dad in the sport coat there, holding the briefcase. So, they had a lot of fun doing this. But no children were allowed; my dad could tell me he was building a spaceship and going to go to Saturn, but he could not say anything more about it.
Bu aletleri çeyrek saniye aralıklarla fırlatacak bir sistem kuruyorlar Elinde çanta olan spor montlu adam babam. Evet, bunu yaparken oldukça eğleniyorlar.Ama hiçbir çocuğun bulunmasına izin yok. Babam Satürn'e giden bir uzay gemisi yaptığını söyleyebilirdi ama bu konuda daha fazla bir şey söylemezdi
So all my life I have wanted to find this stuff out, and spent the last four years tracking these old guys down. These are stills from the video. Jeff Bezos kindly, yesterday, said he'll put this video up on the Amazon site -- some little clip of it.
Tüm hayatım boyunca bu şeyleri öğrenmek istedim ve son dört senemi bu yaşlı çocukların izini sürerek geçirdim Bu görüntüler hala videodan. Jeff Bezos, dün bu videoyu-videonun küçük bir klibini Amazon sitesine koyacağını söyledi.
(Applause)
Onun sayesinde
So, thanks to him. They got quite serious about the engineering of this. The size of that mass, for us, is really large technology in a way we're never going to go back to. If you saw the 1959 -- this is what it would feel like in the passenger compartment; that's acceleration profile.
Sistemin mühendisliği konusu iyice ciddiye bindi. Bize göre o kütlenin boyutu bir daha tekrar kullanmayacağımız şekilde gerçekten geniş bir teknoloji. Eğer 1959'u gördüyseniz. Bu yolcu bölümünde nasıl hissedeceğinizin ivme grafiği.
(Laughter)
Ve darbe sistemi verimi:
And pulse-system yield: we're looking at 20-kiloton yield for an effective thrust of 10 million newtons. Well, here we have a little problem, the radiation doses at the crew station: 700 rads per shot.
20 kiloton verimin bizim için etkisi 10 milyon Newton. Bu noktada ufacık bir problemimiz var mürettebat istasyonunda radyasyon dozu atış başına 700 rads.
(Laughter)
Gelişim sırasında fizyon verimi:
Fission yields during development: they were hoping to get clean bombs; they didn't. Eyeburn: this is what happens to the people in Miami who are looking up.
temiz bombalar yapmaya çalışıyorlardı---beceremediler. Gözde Güneş yanığı: Miami'deki insanların yukarıya her baktıklarında yaşadığı şey.
(Laughter)
Personel bölümü sesi:o kadar da fena değil
Personnel compartment noise: that's not too bad; it's very low frequencies, it's basically like these sub-woofers. And now we have ground-hazard assessments when you have a blow-up on the pad. Finally, at the very end in 1964, NASA steps in and says, "OK, we'll support a feasibility study for a small version that could be launched with Saturn Vs in sections and pieced together."
çok düşük frekansta yani direk çok güçlü bir hoperlör gibi. Baktığımız ise kalkışta gerçekleşecek zemin tehlike değerlendirmeleri. Nihayetinde,1964'ün sonunda, NASA müdahale ediyor ve diyor ki Pekala, daha küçük bir Saturn Vs'yle birlikte parçalar halinde ve birlikte fırlatılabilecek fizibilite araştırması için size destek olacağız.
So this is what NASA did, getting an eight-man version that would go to Mars. They liked it because the guys could kind of live there and be like, "It's like living in a submarine." This is crew compartment. It switches, so what's upside down is right side up when you go to artificial gravity mode. The scientists were still going to go along; they would take seven astronauts and seven scientists. This is a 20-man version for going to Jupiter: bunks, storm cellars, exercise room. You know, it was going to be a nice, long trip.
NASA'nın yaptığı ise roketin Mars'a gidecek sekiz kişilik versiyonunu yapmaktı. Bu fikir oldukça hoşlarına gitti çünkü orada yaşayanlar "Tıpkı bir denizaltında yaşamak gibi." diyordu. Bu mürettebat kompartımanı.Yapay yerçekimi modunda üst kısmı ile alt kısmı yer değiştirecek şekilde tasarlanmış. Bilimadamları hala yedi astronot ve yedi bilimadamı götürebileceklerinde ısrar ediyorlardı. Ranzalar, fırtına mahzenleri ve egzersiz odasıyla beraber bu versiyon ise 20 kişiyle Jupiter'e gidiyor. Tahmin edebilirsiniz, oldukça uzun ve hoş bir yolculuk.
The Air Force version: here we have a military version. This is the kind of stuff that's not been declassified, just that people managed to sneak home and after, you know, on their deathbed, basically, gave me that. The sort of artist conceptions. These are basically PowerPoint presentations given to the Air Force 40 years ago. Look at the little guys there outside the vehicle. And one part of NASA was interested in it, but the headquarters in NASA, they killed the project. So finally, at the end, we can see the thing followed its sort of design path right up to 1965, and then all those paths came to a halt.
Hava kuvvetleri modeli: askeri tarzda hazırlanmış Bunlar gizlenmemiş, insanların evlerine kaçırdığı ve sonra,bilirsiniz, ölüm döşeklerinde bana verdikleri şeyler. Biraz daha artistik çizimler: aslında 40 sene önce Hava Kuvvetlerine verilen bugünkü PowerPoint sunumları. Aracın dışındaki küçük parçalara bakın. NASA'nın bir kısmı projeyle ilgilenmişti ama NASA'daki merkez projeyi tamamen bitirme kararı aldı. En sonunda görüyoruz ki 1965'e kadar dizayn yolunun çoğu izlendi ama proje durma noktasına geldi.
Results: none. This project is hereby terminated. So that's the end.
Sonuç yok. Bu vesile ile proje tamamen bitirildi. Evet, sonu bu. Bitirirken söyleyebileceğim tek şey,
All I can say in closing is: we heard yesterday that one of the 10 bad things that could happen to us is an asteroid with our name on it. And one of the bad things that could happen to NASA is if that asteroid shows up with our name on it nine months out, and everybody says, "Well, what are we going to do?" And Orion is really one of the only, if not the only, off-the-shelf technologies that could do something.
dün duyduk ki başımıza gelebilecek en kötü on şeyden biri Dünya'ya çarpabilecek bir astreoitmiş. Ve NASA'nın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri ise üzerinde ismimiz yazan ve dokuz aya çarpacak olan astroite çözüm üretemeyip "Peki,şimdi ne yapacağız?!" demek. Ve Orion ise gerçekten bir şey yapabilecek raftan kaldırılmış tek teknoloji.
(Laughter)
So I'm going to tell you the good news and the bad news. The good news is that NASA has a small, secret contingency-plan division that is looking at this, trying to keep knowledge of Orion preserved in the event of such a misfortune. Maybe keep a few little bombs of plutonium on the side. That's the good news. The bad news is, when I got in contact with these people to try and get some documents from them, they went crazy because I had all this stuff that they don't have, and NASA purchased 1,759 pages of this stuff from me. So that's the state we're at; it's not very good.
Size iyi ve kötü haberi söyleyeceğim. İyi haber NASA'nın küçük gizli bir olası plan bölümü bu konuyla ilgileniyor. Bunu ise, tahlisizlik zamanında Orion'un korunmuş bilgilerini kullanarak yapmaya çalışıyorlar. Tabii, belki yanına bir iki tane plutonium bombası koyarlar. Bu iyi haberdi.Kötü haber ise bu insanlarla biraz dökümana ulaşabilmek için iletişime geçtiğimde çılgına döndüler çünkü ellerinde olmayan birçok şeyim vardı. 1.759 sayfalık sahip olduğum belgeleri NASA benden satın aldı. Evet durum bu, yani çok iç açıcı değil.
(Laughter)
<i>Alkışlar</i>
(Applause)