I teach history at Marjory Stoneman Douglas High School. On February 14, 2018, my school experienced one of the worst mass school shootings in American history. People want to know what we saw, what I felt. I don't remember everything, but I do remember I went into crisis mode, mother mode. There was no emotion. I lined up the kids, I held up a sign so they could follow me through the hall, just like a fire drill. I heard shots from one direction. Luckily, we were already moving in the opposite direction.
Marjory Stoneman Douglas Lisesi'nde tarih öğretmenliği yapıyorum. Okulumuz 14 Şubat 2018'de Amerikan tarihinin en büyük okul saldırılarından birini yaşadı. İnsanlar ne gördüğümüzü bilmek istiyor ve ne hissettiğimi. Her şeyi hatırlamıyorum fakat kriz hâline girdiğimi hatırlıyorum, annelik hâline. Hiçbir şey hissetmiyordum. Çocukları sıraya soktum, beni takip edebilmeleri için elime bir uyarı levhası aldım, tıpkı yangın tatbikatındaki gibi. Bir yönden silah sesleri duydum. Neyse ki biz çoktan aksi yöne doğru hareket ediyorduk.
We made it outside. We made it to safety. I called my mother. "I'm OK." I called my husband. "I'm OK." Then my daughter called, my voice cracked, and I knew I had to pull myself together. I sat alone in my thoughts, worried about my colleagues and students. We sat there, only understanding that somehow, Valentine's Day -- We sat there, only understanding that somehow, Valentine's Day had ended up with our babies dead, and we didn't know what to do next.
Dışarı çıkmayı başardık. Güvendeydik. Annemi aradım. ''İyiyim.'' Eşimi aradım. ''İyiyim.'' Sonra kızım aradı, sesim titredi, biliyordum ki kendimi toplamalıydım. Düşüncelerimle baş başa kalıp iş arkadaşlarım ve öğrencilerim için endişelendim. Orada oturup nasıl oldu da Sevgililer günü... Orada oturup nasıl oldu da Sevgililer Günü çocuklarımızın ölümüyle sonuçlandı ve biz yapacağımızı bilemedik diye düşündük.
It's been two months, and every day I still hear the echoes of the "pop, pop" sound of the gunfire. I remember the fearful faces of my students when we knew it wasn't a drill. Still, there's no constant emotion, except for flashes of pain, grief and anger triggered by the news, or an insensitive comment, or just silence.
İki ay geçti ve silah sesleri hâlâ her gün kulaklarımda yankılanıyor. Öğrencilerimin bunun bir tatbikat olmadığını anladığımız andaki korku dolu yüzlerini hatırlıyorum. Yine de sürekli bu duygunun içinde değilim ama haberlerin, duygusuzca yapılan yorumların ya da sadece sessizliğin tetiklediği anlık acıyı, kederi ve kızgınlığı hissediyorum.
Marjory Stoneman Douglas High School lost 17 precious lives on that horrible day. After, students asked us, the adults the hardest question: How can we stop the senseless violence? This was the most difficult question I've been asked. But it was not the first time I've been humbled by a student's question.
O korkunç günde Marjory Stoneman Douglas Lisesi 17 değerli canını yitirdi. Sonrasında öğrenciler biz yetişkinlere en zor soruyu sordular: ''Bu nedensiz şiddeti nasıl durdurabiliriz?'' Bugüne kadar bana sorulmuş en zor soruydu. Bu, bir öğrencinin sorusu karşısında ilk defa cevapsız kalışım değildi.
I've been teaching in the public schools for 33 years, so I know you have to admit what you don't know before you can share what you do know. In fact, there's a method to being an engaged student, teacher, citizen. First, listen closely to the person asking you a question. Second, admit your vulnerability. Admit what you don't know. Third, do your homework. Fourth, humbly share your knowledge.
33 yıldır devlet okullarında öğretmenlik yapıyorum, bu sebeple biliyorum ki bildiklerini paylaşmadan önce bilmediğini itiraf etmelisin. Aslında ilgili bir öğrenci, öğretmen, vatandaş olmanın bir yöntemi var. Öncelikle sana bir soru soran kişiyi dikkatlice dinle. İkincisi eksikliklerini kabul et. Bilmediğini kabul et. Üçüncüsü ödevini yap. Dördüncüsü bilgini naçizane paylaş.
I know all about this process. My students ask really thoughtful questions all the time. They're eager to learn, and sometimes they're eager to prove their smarts. And believe me, they know when I have no idea of the answer, so in those instances, I say to them, "That's a great question. Let me research that and get back to you."
Bu süreç hakkında her şeyi biliyorum. Öğrencilerim her zaman mantıklı sorular sorarlar. Öğrenmeye isteklidirler ve bazen de bildiklerini göstermeye heveslidirler. İnanın bana cevapla ilgili hiçbir fikrim olmadığı zaman bunu anlıyorlar. Böyle durumlarda onlara diyorum ki "Bu çok güzel bir soru. Bu konuyu biraz araştırıp sana döneyim."
So when my students asked, "How do we stop this senseless violence?" I listened, and then I admitted, "I don't know." And like I always do when I don't know the answer to one of my questions, I began doing my homework. And as a history teacher, I knew I needed to start with the Second Amendment and the NRA.
Öğrencilerim, "Bu nedensiz şiddeti nasıl durdururuz?" diye sorduğunda onları dinledim ve sonra itiraf ettim. "Bilmiyorum." Bana sorulan soruların cevabını bilmediğimde her zaman yaptığım gibi ödevimi yapmaya başladım. Bir tarih öğretmeni olarak İkinci Değişiklik maddesi ve Ulusal Tüfek Birliği'nden başlamam gerekiyordu.
In case it's been a while since you've been sitting in a history class, here is what the Second Amendment actually says: "A well regulated Militia, being necessary to the security of a free State, the right of the people to keep and bear arms, shall not be infringed." Meaning, the federal government could not infringe on the rights of citizens to participate in well-regulated militias. The Second Amendment was ratified 226 years ago. It was written in a time before the federal government's armed forces were among the most powerful in the world and when state militias were viewed as necessary to protect the states.
Eğer bir tarih dersine gireli uzun zaman olduysa ikinci değişiklik maddesi aslında şöyle diyor: "Düzenli bir milis gücü, hür bir eyaletin güvenliği için zorunlu olduğundan halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilmeyecektir." Bunun anlamı şuydu: federal yönetim, halkın düzenli bir milis güce katılma hakkını ihlal edemezdi. İkinci Değişiklik Maddesi 226 yıl önce onaylandı. Federal yönetimin silahlı kuvvetlerinin dünyanın en iyileri arasında olduğu ve eyalet milis güçlerinin eyaletleri korumada bir gereklilik olarak görüldüğü bir zamandan önce yazılmıştı.
Fast-forward 80 years, to 1871. The American Civil War had ended a few years prior, but a couple of Union officers had witnessed some pretty shoddy marksmanship on the battlefield. So in an attempt to prepare their men for any future conflicts, they founded the National Rifle Association to promote rifle practice.
80 yıl ileriye 1871'e gidelim, Amerikan iç savaşı birkaç sene önce sona ermişti. Fakat birkaç subay savaş alanına bazı oldukça kötü nişancılık örneklerine şahit olmuşlardı. Adamlarını muhtemel çatışmalara hazırlamak ve atış talimlerini teşvik etmek adına Ulusal Tüfek Birliğini kurdular.
In short, the Second Amendment was written to ensure that our newly formed and fragile country had access to organized state militias. And the NRA's original mission was to ensure future soldiers had good aim.
Kısa sürede, henüz kurulmuş, kırılgan ülkemizin düzenli eyalet milislerine erişimini sağlamak adında İkinci Değişiklik maddesi yazıldı. UTB'nin asıl amacı gelecekteki askerlerin iyi atış yapabildiğinden emin olmaktı.
Someone could teach an entire course on how the next 150 years influenced the gun regulation conversations we're having in the United States and our interpretation of the Second Amendment. Almost every pivotal moment in our nation's history in one way or another influenced how we as a people manufacture, debate, regulate and feel about guns. A lot of change has occurred. As a matter of fact, it wasn't until 2008 that the Supreme Court ruled for the first time the Second Amendment protects an individual right to possess a firearm unconnected with service in a militia and to use that arm for traditionally lawful purposes, such as self-defense within the home. Within the home.
Geçtiğimiz 150 yılın, Amerika'da silah düzenlemeleri üzerine yaptığımız konuşmaları ve İkinci Değişiklik maddesini yorumlayışımızı nasıl değiştirdiğine dair bir kitap bile yazılır. Ülkemizin tarihindeki önemli anların neredeyse her biri şu veya bu şekilde silahları nasıl ürettiğimiz, bunlarla ilgili tartışmalarımız, düzenlemelerimiz ve hislerimizden etkilenmiştir. Pek çok şey değişti. Aslına bakarsanız Yargıtay ilk kez 2008'de İkinci Değişiklik maddesinin, bireylerin bir milis güce bağlı olmadan bireysel silahlanma hakkını koruduğuna ve bu silahlanmanın, hane içerisinde meşru müdafaa gibi belirli yasal amaçlarla kullanılabileceğine karar verdi. Hane içerisinde.
This change over time is striking to me, because it reminds us that the interpretation of the Second Amendment and cultural attitudes about guns have changed over time. Which gives me hope they could change again.
Bence zaman içerisindeki bu değişim dikkat çekici çünkü bize şunu hatırlatıyor: İkinci Değişiklik maddesinin yorumu ve silahlara karşı tavrımız zaman içerisinde değişti. Bu da bana tekrar değişebileceği ümidini veriyor.
(Applause)
(Alkışlar)
It's an incredibly complex and dynamic history lesson, but it's not the lesson I'm here to teach today, because we don't have time. I'm not talking about time, the time that I have here to stand and speak. I'm talking about the fact we don't have time to lose. According to the CDC, over the last five years, on average, each day 96 people are killed by guns in the United States, and if we don't figure out how to answer my students' question soon, one of us could be next.
Oldukça karmaşık ve hareketli bir tarih dersi ama buraya bunu anlatmaya gelmedim çünkü bunun için zamanımız yok. Burada ayakta durup konuşmak için bana verilen süreden söz etmiyorum. Kaybedecek zamanımızın olmadığı gerçeğinden söz ediyorum. CDC'ye göre, geçtiğimiz beş yıl içerisinde Birleşik Devletler'de her gün ortalama 96 kişi silahla vurularak öldürüldü. Eğer öğrencilerime nasıl cevap vereceğimizi çözemezsek içimizden biri bir sonraki olabilir.
So, if the question is, how do we stop this senseless violence, the best way I can think to answer is to look at multiple choice. You remember multiple-choice questions in high school, don't you? Let's start.
Eğer soru, bu nedensiz şiddeti nasıl durdururuz ise bence en iyi cevap soruya farklı açılardan bakmak. Lisedeki çoktan seçmeli soruları hatırlıyorsunuz değil mi? Hadi başlayalım.
Choice A: this will end when we hold gun manufacturers responsible for the deadliness of their products. It might surprise you to learn that we've actually thought about this before. Between 1998 and 2000, 30 counties and cities sued gun manufacturers, saying they should make their products safer and do a better job of tracking where their products are sold. In response, manufacturers argued that they had no direct liability for how their products were used. They said the stores who sold the guns and the owners who bought them were responsible should anything bad happen. In response to this and many other lawsuits, the NRA lobbied for the passage of the PLCAA, the Protection of Lawful Commerce in Arms Act. The PLCAA passed with bipartisan support in 2005 and entrusts gun manufacturers to design guns safely, stores to sell those guns responsibly and someone to own and use the gun responsibly. And so when 17 students and faculty die at my school, no one in this chain will assume responsibility.
A seçeneği: Silah üreticilerini ürünlerinin öldürücülüğünden sorumlu tuttuğumuzda bu sorunu çözeriz. Size ilginç bir bilgi: Bunu aslında daha önce düşünmüştük. 1998 ve 2000 yılları arasında 30 il ve idari bölge, daha güvenli ürünler yapmaları ve ürünlerinin nerede satıldığını daha iyi takip etmeleri gerektiğini söyleyerek silah üreticilerini dava etti. Üreticiler buna, ürünlerinin nasıl kullanıldığıyla ilgili doğrudan bir sorumlulukları olmadığı cevabını verdiler. Oluşabilecek kötü sonuçlardan silah satıcı ve alıcılarının sorumlu olduğunu söylediler. Bu ve bunun gibi pek çok davaya karşılık UTB, Silahların Yasal Ticaretinin Korunması Kanunu'nun yürürlüğe geçmesi için lobi faaliyeti yürüttü. SYTKK her iki partinin de desteğini alarak 2005'te yürürlüğe girdi. Yasayla birlikte, silah üreticilerine emniyetli silahlar üretmeleri, satıcılara bu silahları bilinçli bir şekilde satmaları ve silah sahiplerine bilinçli silah kullanmaları tevdi edildi. Okulumda öğrenci ve öğretmen olan 17 kişi öldü, bu zincirdeki hiç kimse sorumluluğu üstüne almayacak.
Let's take a look at another option, Choice B: this will end when we hold ourselves accountable and regulate the estimated 300 million guns available in America. Yes, voting is one of the best ways to take personal responsibility for gun violence. Making sure that our lawmakers are willing to pass commonsense gun reform is one of the most effective ways to get those 300 million guns under control. And also, gun owners can take personal initiative. If you own a gun, ask yourself: Do I have an extra gun I don't need? Could it fall into the wrong hands? Have I attended the latest training? Perhaps as a gun owner, you should also ask whether you have been taking care of your mental health? When it comes to gun violence, the mental health argument falls flat if we don't acknowledge our own personal vulnerabilities to mental illness. One in six Americans will struggle with mental illness. If we own a gun, we should be rigorously engaged in the upkeep of our emotional well-being so we don't pull a trigger in times of illness. Otherwise, we should seriously ask ourselves whether we really have the time and attention to own a gun. Perhaps for some of us it's time to lay down our arms.
Diğer şıkka bakalım. B seçeneği: Kendimizi sorumlu tutarsak ve Amerika'da bulunan yaklaşık 300 milyon silahın kullanımını denetlersek bu sorunu çözeriz. Evet seçimler silahlı şiddetin bireysel orumluluğunu almada en önemli yollardan biri. Yasa yapıcılarımızın sağduyulu bir silah reformuna istekli olduğundan emin olmak 300 milyon silahı kontrol altına almanın en etkili yöntemlerinden biri. Aynı zamanda silah sahipleri de bu konuda bir adım atabilirler. Eğer bir silahın varsa kendinize sorun: Fazladan bir silahım var mı? Yanlış ellere düşebilir mi? Gerekli eğitime sahip miyim? Belki de bir silah sahibi olarak şunu da sormalısınız: Akıl sağlığıma dikkat ediyor muyum? Konu silahlı şiddet olduğunda eğer kendi akıl sağlığımızla ilgili zayıflıklarımızı kabul etmezsek akıl sağlığı tartışmalarının bir anlamı olmaz. Her altı Amerikalıdan biri akıl hastalığından muzdarip. Eğer bir silahımız varsa ruhsal sağlığımızı korumak için oldukça özen göstermeliyiz, böylelikle hastalık durumunda tetiği çekmeye meyilli olmayalım. Aksi takdirde bir silah sahibi olmak için gereken zamana ve dikkate sahip miyim diye kendimize ciddi bir şekilde sormalıyız. Belki de bazılarımız için silahları bırakma zamanı geldi.
Then we have Choice C: this will end when we do a better job of taking care of each other. Many social issues affect why people buy and use guns. Sixty-two percent of US gun fatalities between 2012 and 2016 were suicides, yet we call people maniacs and psychos, shaming them. We are creating barriers for people that need help. Why are we embarrassing each other? Let's make it easier, not harder, for people to access better mental health care. What else? Sexism, racism and poverty affect gun ownership and gun-related fatalities. On average, it's estimated that 50 women were fatally shot each month between 2010 and 2014 due to domestic violence, and women are still dying in their homes. Let's empower women and give our young boys a chance to learn how to work out their conflicts and emotions with words, not weapons. And the "Washington Post" reported that last year, nearly 1,000 people were fatally wounded by on-duty police officers. Talk to Black Lives Matter and the police union about that. We need to tackle this.
C seçeneği: Bu durumu birbirimizle daha iyi ilgilenirsek çözeriz. Pek çok toplumsal sorun insanların silah alımını ve kullanımını etkiliyor. ABD'de 2012 ile 2016 yılları arasındaki silahla ölümlerin yüzde 62'si intihardı ve hâlâ insanlara deli ve psikopat diyerek onları ayıplıyoruz. Yardıma ihtiyacı olan insanlarla aramıza engeller koyuyoruz. Neden birbirimizi utandırıyoruz? İnsanların daha iyi akıl sağlığı hizmetine almasını kolaylaştıralım; zorlaştırmayalım. Başka neler var? Cinsiyetçilik, ırkçılık ve fakirlik silah satın alımını ve silaha bağlı ölümleri etkiliyor. 2010 ve 2014 yılları arasında her ay ortalama 50 kadının aile için şiddet sebebiyle ölümcül derecede vurulduğu tahmin ediliyor. Kadınlar hâlâ evlerinde ölüyorlar. Kadınları güçlendirelim ve oğullarımıza anlaşmazlık ve duygularını silahlarla değil kelimelerle çözebileceklerini öğrenmeleri için bir şans verelim. Washington Post geçtiğimiz yılda yaklaşık 1000 kişinin görev başındaki polis memurları tarafından ölümcül derecede yaralandığını bildirdi. ''Siyahi Hayatlar Önemlidir'' hareketi ve polis birliğiyle de bunu konuşun. Bunun üstesinden gelmeliyiz
(Applause)
(Alkışlar)
At the end of the day, perhaps people won't feel the need to buy and use a gun when they all equally feel safe, healthy, respected and cared for.
Günün sonunda eğer insanlar eşit derecede güvenli, sağlıklı, saygın ve kendileriyle ilgilenildiğini hissederlerse belki de silah alma ve kullanma ihtiyacı hissetmezler.
All right, discussion time is over. It's now time to answer the question. How do we stop this senseless violence? Is it Choice A, Choice B, Choice C? Now, I know what you're all thinking. You remember that multiple-choice questions almost never end with just three possibilities. There's always that fourth, Choice D: all of the above. Maybe that's the answer here. Or maybe "all of the above" is too easy, and this is not an easy problem. It requires deep analytical thinking by all of us. So instead, I'm asking you to do your homework, write your own Choice D using supporting detail. And if you're not sure where to start, look to my students as role models. They are armed with incredible communication skills and a sense of citizenship that I find so inspiring.
Tamam, tartışma süresi bitti. Şimdi soruyu cevaplama zamanı. Bu nedensiz şiddeti nasıl durdururuz? A seçeneği mi? B seçeneği mi? C seçeneği mi? Şimdi hepinizin ne düşündüğünü biliyorum. Bildiğiniz gibi çoktan seçmeli soruların cevabı hiçbir zaman üçle sınırlı kalmaz. Her zaman dördüncü bir seçenek olur; D seçeneği: yukarıdakilerin hepsi. Belki de cevap bu. Veya ''yukarıdakilerin hepsi'' çok kolay ve bu basit bir soru değil. Hepimiz bu sorun üzerinde çözüme yönelik derinlemesine düşünmeliyiz. Bunun yerine sizden ödevinizi yapmanı istiyorum. Destekleyici bilgilerle kendi D seçeneğini yazın. Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız öğrencilerimi örnek alabilirsiniz. İnanılmaz iletişim becerilerine ve bana ilham kaynağı olan bir yurttaşlık duygusuna sahipler.
(Applause)
(Alkışlar)
These are public school kids engaged in the issue of gun regulation, and their endeavor has moved our hearts. And they shouldn't have to do this on their own. They're asking you, they're asking all of us, to get involved. This isn't a spectator sport.
Bunlar silah düzenlemesi sorunuyla ilgilenen devlet okulu öğrencileri ve çabaları yüreğimize dokundu. Bunu tek başlarına yapmak zorunda değiller. Sizin, hepimizin ilgili olmasını istiyorlar. Bu duruma ilgisiz kalamazsınız.
So what's the right answer? I don't know. Listen, I'm no gun control expert. I teach the humanities. To be human is to learn, and to be part of a civilization is to share your knowledge. This kind of honest, brave and sincere engagement is what I ask of my students, what I expect of myself as a teacher and what I demand of you now. Every one of you needs to do your homework. And then what? Humbly share your knowledge with each other. Please teach your family, teach your community, your city council, your state legislature. Teach Congress a lesson.
Doğru cevap ne? Bilmiyorum. Ama dinleyin, ben silah kontrolü uzmanı değilim. Beşeri bilimler öğretmeniyim. İnsan olmak öğrenmek demektir. Bir medeniyetin parçası olmak da bilgiyi paylaşmak demektir. Öğrencilerimden istediğim bir öğretmen olarak kendimden beklediğim ve şu an sizden talep ettiğim dürüst, cesur ve içten bir anlaşma. Her biriniz ödevinizi yapmalısınız. Sonra ne yapacaksınız? Bilginizi birbirinizle naçizane paylaşın. Lütfen ailenizi eğitin, içinde bulunduğunuz toplumu, belediye meclisinizi, eyalet meclisinizi eğitin. Meclise bir ders verin.
Thank you.
Teşekkürler.
(Applause)
(Alkışlar)
Thank you. Thank you.
Teşekkürler. Teşekkürler.
(Applause)
(Alkışlar)