I think that at the time, Catwoman had a really cool pair of glasses in the Batman series that was on television. And I wanted to be cool like her. It didn't occur to me that glasses were really a medical device.
Sanırım o zamanlar televizyondaki Batman dizisinde Kedi Kadın'ın çok hoş gözlükleri vardı. Ben de onun gibi hoş olmak istiyordum. Gözlüklerin tıbbi bir alet olduğunu anlayamıyordum.
(Small Thing.)
[Küçük Şey.]
(Big Idea.)
[Büyük Fikir.]
When light rays reflect off an object and enter the eye through the cornea, your retina converts this light into electrical impulses that are sent to the brain, which interprets the impulses and allows you to understand what you're seeing. Eyeglasses help you see.
Işınlar bir nesnenin üzerinden yansıyıp korneanın içine girdiğinde retina bu ışığı elektriksel atışlara çeviriyor ve beyne gönderiyor. Beyin de bu atışları gördüğümüz şeyi anlayacak şekilde yorumlamamızı sağlıyor. Gözlükler görmemize yardım ediyor.
The earliest forms of eye gear can be traced back 4,000 years. Cultures that needed to adapt to climates that were snowy created eye shields, and they were made of bone and animal hides. They had small slits for people to see through, but no lenses.
İlk gözlük biçimleri 4000 yıl öncesine kadar dayanıyor. Çok karlı olan iklimlerde kültürlerin adapte olması gerekti, göz kalkanları yaptılar, kemik ve hayvan kamuflajından. İnsanların görebilmesi için küçük yarıkları vardı ama lens yoktu.
The first vision aid was called a reading stone and was invented over 1,000 years ago. It's not exactly clear who invented the first eyeglasses, but many people attribute it to the Italians. Early versions of eyeglasses were called rivet spectacles. They were two magnifying glasses that were hinged together at the bridge of the nose.
İlk görme aletine okuma taşı deniyordu ve 1000 yıl öncesinde icat edildi. İlk gözlükleri kimin icat ettiği tam bilinmiyor ama pek çok kişi İtalyanlar olduğunu söylüyor. Gözlüklerin ilk versiyonu perçinli gözlüklerdi. Birbirine bağlanmış iki büyüteç burun kemiğimizin üstünde.
It took some time for eyeglasses to land on the perfect design. They didn't really have sides, which are also called temples, or arms, until about the 17th century. Modern-day eyeglasses feature a pair of rims that hold corrective lenses, a bridge that connects the rims, sides that slide behind the ears, hinges that connect the sides to the frames, and on some glasses, a pair of temple tips for behind the ear comfort.
Gözlüklerin kusursuz tasarıma ulaşması biraz zaman aldı. Gözlüğün kemikleri veya kolları dediğimiz kısımlar 17. yüzyıla kadar yoktu. Modern gözlüklerde bir çift çerçeve var ve görüş düzelten lensleri tutuyorlar. Bir köprü bu iki çerçeveyi birbirine bağlıyor, yan kısımları kulağın arkasına yerleşiyor, Çerçeveyi kollara bağlayan menteşeler var ve bazı gözlüklerde kulak rahatlığı için bir çift kol ucu oluyor.
In American culture, 20th century cinema helped popularize eyeglasses. Audiences would see glamorous actresses and actors donning glasses to take on a different persona. Sometimes a pair of glasses became popularized by the actual person that was wearing them, and then that personality trait was projected into the actual device.
Amerikan kültüründe 20. yüzyıl sineması gözlüklerin popüler olmasına yardım etti. İzleyiciler, gösterişli oyuncuların farklı bir personaya bürünmek için gözlük takmalarını izlediler. Kimi zaman, bir gözlük onu takan kişiyle ünlendi. Sonra bu kişilik özelliği o eşyanın ta kendine yansıtıldı.
You had the aviator glasses, which showed a forward-thinking, adventurous type of person. Glasses with heavy frames signified intelligence or nerdiness. Wayfarers signified this kind of nerdy punk, the outlaw, the misfit.
Havacı gözlükleri modeli var, ileri görüşlüşüğü ve maceracı kişiliği temsil ediyor. Kalın çerçeveli gözlükler zekaya veya çalışkanlığa işaret ediyor. Wayfarer gözlükler, isyankar, baş belası, zeki punkçı havası veriyordu.
Glasses have become so popular as a fashion device that some people actually don glasses without a prescription lens at all, because they want to portray a certain attribute about themselves.
Gözlükler bir moda ikonu olarak o kadar popülerlik kazandı ki bazı insanlar doktor tavsiye olmadan gözlük takmaya başladı çünkü kendilerine belli bir özellik kazandırmak istediler.
Glasses are a lifeline to people. People that can't see well enough to drive, well enough to cook, well enough to read rely on glasses for maintaining their lives. And there's lots of other objects in our society that have been created to help overcome various physical obstacles. And it's only the eyeglasses that have catapulted to that fashion statement. Wouldn't it be wonderful if anything that we use, any device that we've invented to help our humanity could also be elevated in the same way?
Gözlükler insanlar için hayati. Araç kullanacak kadar iyi göremeyener var, yemek yapacak kadar, kitap okuyacak kadar, bu insanlar hayatlarını idamede gözlüklere güveniyorlar. Hayatta insanların çeşitli fiziksel engelleri aşması için tasarlanmış çok sayıda farklı eşya var. Ama yalnızca gözlükler bu moda algısını bütünleşti. Kullandığımız her şey, insanlara yardım için icat ettiğimiz her şey, bu şekilde güzelleştirilse harika olmaz mıydı?
(Upbeat music)
(Neşeli müzik)