So ... we're in a real live war at the moment, and it's a war that we're truly losing. It's a war on superbugs.
Şu an büyük bir savaşta olduğumuzu söyleyebilirim ve aslında bu savaşı kaybediyoruz. Savaş, dirençli bakterilere karşı.
So you might wonder, if I'm going to talk about superbugs, why I'm showing you a photograph of some soccer fans -- Liverpool soccer fans celebrating a famous victory in Istanbul, a decade ago. In the back, in the red shirt, well, that's me, and next to me in the red hat, that's my friend Paul Rice. So a couple of years after this picture was taken, Paul went into hospital for some minor surgery, and he developed a superbug-related infection, and he died. And I was truly shocked. He was a healthy guy in the prime of life. So there and then, and actually with a lot of encouragement from a couple of TEDsters, I declared my own personal war on superbugs.
Dirençli bakterilerden konuşurken size niçin bir futbol tutkunları fotoğrafı gösterdiğimi merak edebilirsiniz. Liverpool futbol hayranları 10 yıl önce İstanbul'da, ünlü bir zaferi kutluyorlar. Arkada kırmızı tişörtlü olan, o benim, yanımdaki kırmızı şapkalı da arkadaşım Paul Rice. Bu fotoğraf çekildikten iki yıl sonra Paul küçük bir ameliyat için hastaneye yattı, dirençli bakteri kaynaklı bir enfeksiyona yakalandı ve hayatını kaybetti. Tamamen şok olmuştum. Hayatının baharında sağlıklı bir adamdı. O zamandan beri aslında birkaç TEDster'ın da teşvikiyle, dirençli bakterilere kendi savaşımı açtım.
So let's talk about superbugs for a moment. The story actually starts in the 1940s with the widespread introduction of antibiotics. And since then, drug-resistant bacteria have continued to emerge, and so we've been forced to develop newer and newer drugs to fight these new bacteria. And this vicious cycle actually is the origin of superbugs, which is simply bacteria for which we don't have effective drugs. I'm sure you'll recognize at least some of these superbugs. These are the more common ones around today.
Bu bakteriler hakkında biraz konuşalım. Her şey 1940'larda antibiyotiklerin geniş çaplı tanıtımıyla başlıyor. O zamandan beri ilaca dirençli bakteriler ortaya çıkmaya devam etti, biz de bu yeni bakterilerle savaşmak için sürekli yeni ilaç geliştirmek zorunda kaldık. Bu kısır döngü aslında dirençli bakterilerin hikâyesi, yenmek için etkili ilaçlarımız olmayan bakteriler yani. Bu bakterilerden bazılarını tanıyor olmalısınız. Günümüzde en çok bunlar yaygın.
Last year, around 700,000 people died from superbug-related diseases. Looking to the future, if we carry on on the path we're going, which is basically a drugs-based approach to the problem, the best estimate by the middle of this century is that the worldwide death toll from superbugs will be 10 million. 10 million. Just to put that in context, that's actually more than the number of people that died of cancer worldwide last year. So it seems pretty clear that we're not on a good road, and the drugs-based approach to this problem is not working.
Geçen yıl 700.000 kişi dirençli bakterilere bağlı hastalıklar yüzünden hayatını kaybetti. Geleceğe baktığımızda, bu yolda devam edersek, bu yol ile kastım soruna karşı ilaç temelli bir yaklaşım, bu yüzyılın ortasına kadar en iyi ihtimalle tüm dünyada dirençli bakteriler sebebiyle ölüm oranı 10 milyon olacak. 10 milyon. Düşündüğümüz zaman geçen yıl düünyada kanserden ölen insan sayısından daha fazla. Yani doğru yolda ilerlemediğimiz çok açık ve soruna karşı ilaç temelli yaklaşım işe yaramıyor.
I'm a physicist, and so I wondered, could we take a physics-based approach -- a different approach to this problem. And in that context, the first thing we know for sure, is that we actually know how to kill every kind of microbe, every kind of virus, every kind of bacteria. And that's with ultraviolet light. We've actually known this for more than 100 years. I think you all know what ultraviolet light is. It's part of a spectrum that includes infrared, it includes visible light, and the short-wavelength part of this group is ultraviolet light. The key thing from our perspective here is that ultraviolet light kills bacteria by a completely different mechanism from the way drugs kill bacteria. So ultraviolet light is just as capable of killing a drug-resistant bacteria as any other bacteria, and because ultraviolet light is so good at killing all bugs, it's actually used a lot these days to sterilize rooms, sterilize working surfaces.
Ben bir fizikçiyim, fizik temelli bir yaklaşım geliştirebilir miyiz diye merak ettim, soruna karşı farklı bir yaklaşım. Bu bağlamda bildiğimiz ilk şey şu, her tür mikrobu, virüsü ve bakteriyi nasıl öldüreceğimizi aslında biliyoruz, ultraviyole ışınları ile. Aslında bunu 100 yılı aşkın zamandır biliyoruz. Hepiniz ultraviyole ışınlarını biliyorsunuzdur. Kızılötesi ve görünür ışığı da içine alan bir spektrumdan bir kesit ve bu grubun kısa dalga uzunluklu kısmı ultraviyole ışını. Buradaki bakış açımızda önemli olan ultraviyole ışınının bakterileri, ilaçlara kıyasla çok daha farklı bir mekanizmayla öldürmesi. Yani ultraviyole ışını dirençli bakterileri diğer tüm bakteriler gibi öldürebiliyor, UV ışınları tüm bakterileri öldürebildiği için de odaları ve işyerlerini sterilize etmede sık sık kullanılıyor.
What you see here is a surgical theater being sterilized with germicidal ultraviolet light. But what you don't see in this picture, actually, is any people, and there's a very good reason for that. Ultraviolet light is actually a health hazard, so it can damage cells in our skin, cause skin cancer, it can damage cells in our eye, cause eye diseases like cataract. So you can't use conventional, germicidal, ultraviolet light when there are people are around. And of course, we want to sterilize mostly when there are people around. So the ideal ultraviolet light would actually be able to kill all bacteria, including superbugs, but would be safe for human exposure. And actually that's where my physics background kicked into this story.
Burada antiseptik ultraviyole ışını kullanılarak sterilize edilen bir ameliyathane görüyorsunuz. Aslında burada görmediğiniz şey insanlar, bunun da bir sebebi var. Ultraviyole ışınları sağlık açısından tehlikelidir, cildimizdeki hücrelere zarar verir, cilt kanserine neden olur, göz hücrelerimize zarar verir, katarakt gibi hastalıklara neden olurlar. O yüzden bildiğimiz antiseptik ultraviyole ışınlarını insanlar varken kullanmayız. Ancak sterilize işlemini en çok insanlar varken yapmak istiyoruz. Yani ideal ultraviyole ışını ilaca dirençli bakteriler dâhil tüm bakterileri öldürmeli ama insan için zararlı olmamalı. İşte fizik altyapım da burada devreye girdi.
Together with my physics colleagues, we realized there actually is a particular wavelength of ultraviolet light that should kill all bacteria, but should be safe for human exposure. That wavelength is called far-UVC light, and it's just the short-wavelength part of the ultraviolet spectrum. So let's see how that would work. What you're seeing here is the surface of our skin, and I'm going to superimpose on that some bacteria in the air above the skin. Now we're going to see what happens when conventional, germicidal, ultraviolet light impinges on this. So what you see is, as we know, germicidal light is really good at killing bacteria, but what you also see is that it penetrates into the upper layers of our skin, and it can damage those key cells in our skin which ultimately, when damaged, can lead to skin cancer.
Fizikçi iş arkadaşlarımla beraber, ultraviyole ışınının tüm bakterileri öldürecek, insanlar için de güvenli olacak bir dalgası olduğunu fark ettik. Bu dalgaya uzak-UVC deniyor ve ultraviyole spektrumunun sadece kısa dalga uzunluğu parçası. Nasıl çalıştığına bir bakalım. Burada cildin yüzeyini görüyorsunuz. Cildin hemen üzerine boşluğa bakteri ekliyorum, bilinen antiseptik ultraviyole buraya nüfuz edince neler olduğunu bir bakalım. Gördüğünüz üzere antiseptik ışın bakteriyi öldürmede oldukça etkili ama görmediğimiz şey cildin üst yüzeylerine nüfuz ediyor ve ciltte, hasar gördüğü zaman cilt kanseri gibi sorunlara yol açabilen, önemli hücrelere zarar verebiliyor.
So let's compare now with far-UVC light -- same situation, skin and some bacteria in the air above them. So what you're seeing now is that again, far-UVC light's perfectly fine at killing bacteria, but what far-UVC light can't do is penetrate into our skin. And there's a good, solid physics reason for that: far-UVC light is incredibly, strongly absorbed by all biological materials, so it simply can't go very far. Now, viruses and bacteria are really, really, really small, so the far-UVC light can certainly penetrate them and kill them, but what it can't do is penetrate into skin, and it can't even penetrate the dead-cell area right at the very surface of our skin. So far-UVC light should be able to kill bacteria, but kill them safely.
Aynı işlemi uzak-UVC ile deneyelim, aynı durum, cilt ve hemen üzerinde bakteri. Şimdi gördüğünüz ise, uzak-UVC ışını bakterileri kusursuzca öldürürken cildimize nüfuz edemiyor. Bunun oldukça iyi, makul bir açıklaması var: Uzak-UVC biyolojik materyaller tarafından inanılmaz bir güçle emiliyor, o yüzden çok uzağa gidemiyor. Virüs ve bakteriler gerçekten çok küçük, uzak-UVC onlara kesinlikle ulaşabilir ve onları öldürebilir ama cildimize nüfuz edemez, hatta cildimizin en üst tabakası olan ölü hücre bölgesine bile. Yani uzak-UVC, bakterileri güvenle öldürebilir.
So that's the theory. It should work, should be safe. What about in practice? Does it really work? Is it really safe? So that's actually what our lab has been working on the past five or six years, and I'm delighted to say the answer to both these questions is an emphatic yes. Yes, it does work, but yes, it is safe. So I'm delighted to say that, but actually I'm not very surprised to say that, because it's purely the laws of physics at work.
İşin teorik kısmı bu. İşe yaramalı, güvenli olmalı. Peki ya uygulamada? Gerçekten işe yarıyor mu? Gerçekten güvenli mi? Son beş, altı yıldır laboratuvarımız bunun üzerinde çalışıyor ve bu soruları evet diye yanıtlamaktan çok memnunum. Evet, işe yarıyor ve evet, güvenli. Bunu söylemekten memnuniyet duyuyorum, ama aslında bu beni şaşırtmıyor çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.
So let's look to the future. I'm thrilled that we now have a completely new weapon, and I should say an inexpensive weapon, in our fight against superbugs. For example, I see far-UVC lights in surgical theaters. I see far-UVC lights in food preparation areas. And in terms of preventing the spread of viruses, I see far-UVC lights in schools, preventing the spread of influenza, preventing the spread of measles, and I see far-UVC lights in airports or airplanes, preventing the global spread of viruses like H1N1 virus.
Şimdi geleceğe bir bakalım. Dirençli bakterilere karşı savaşımızda tamamen yeni bir silahımız olmasından çok mutlu oluyum, üstelik pahalı olmayan bir silah. Örneğin, uzak-UVC'yi ameliyathanelerde görebiliyorum. Yiyecek hazırlama merkezlerinde, virüslerin yayılmasını önlemede, okullarda grip ve nezlenin, kızamık hastalığının yayılmasını önlemede, uçak ve havaalanlarında, H1N1 gibi virüslerin tüm dünyaya yayılmasını önlemede kullanıldığını görebiliyorum.
So back to my friend Paul Rice. He was actually a well-known and well-loved local politician in his and my hometown of Liverpool, and they put up a statue in his memory in the center of Liverpool, and there it is. But me, I want Paul's legacy to be a major advance in this war against superbugs. Armed with the power of light, that's actually within our grasp.
Arkadaşım Paul Rice'a gelince, kendisi, memleketimiz Liverpool'da tanınan ve çok sevilen yerel bir siyasetçiydi. Liverpool merkezine onun anısına bir heykel diktiler, işte burada. Benim isteğim ise Paul'un, bakterilere karşı bu savaşta büyük bir ilerlemeyi temsil etmesi. Işığın gücüyle donanmak için elimizi uzatmamız yeter.
Thank you.
Teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkışlar)
Chris Anderson: Stay up here, David, I've got a question for you.
Chris Anderson: Lütfen bekle, David. Sana bir sorum var.
(Applause)
(Alkışlar)
David, tell us where you're up to in developing this, and what are the remaining obstacles to trying to roll out and realize this dream?
Bize bu tekniği geliştirmede hangi aşamada olduğumuzu ve bunu başarmada önümüzde hangi engellerin olduğunu söyler misin?
David Brenner: Well, I think we now know that it kills all bacteria, but we sort of knew that before we started, but we certainly tested that. So we have to do lots and lots of tests about safety, and so it's more about safety than it is about efficacy. And we need to do short-term tests, and we need to do long-term tests to make sure you can't develop melanoma many years on. So those studies are pretty well done at this point. The FDA of course is something we have to deal with, and rightly so, because we certainly can't use this in the real world without FDA approval.
David Brenner: Bunun bakteriyi öldürdüğü bildiğimiz bir gerçek ama bunu başlamadan önce de biliyorduk yine de test ettik. Güvenliğinden emin olmak için çok test yapmamız gerek. Yani konu etkinliğinden çok güvenliğiyle ilgili. Yıllar sonra melanom gelişmeyeceğinden emin olmak için hem kısa vadeli hem de uzun vadeli testler yapmamız gerek. Bu çalışmalar şu aşamada iyi bir şekilde yapılıyor. FDA'yle de anlaşmak zorundayız ki bu oldukça makul çünkü FDA onayı olmadan bunu gerçek hayatta kullanamayız.
CA: Are you trying to launch first in the US, or somewhere else?
CA: Bunu önce ABD'de mi yoksa başka bir yerde mi başlatmayı düşünüyorsun?
DB: Actually, in a couple of countries. In Japan and in the US, both.
DB: Aslında iki ülkede. Hem Japonya hem de ABD'de.
CA: Have you been able to persuade biologists, doctors, that this is a safe approach?
CA: Biyologları, doktorları bunun güvenli bir yaklaşım olduğu konusunda ikna edebildin mi peki?
DB: Well, as you can imagine, there is a certain skepticism because everybody knows that UV light is not safe. So when somebody comes along and says, "Well, this particular UV light is safe," there is a barrier to be crossed, but the data are there, and I think that's what we're going to be standing on.
DB: Tahmin edeceğin üzere buna karşı büyük bir şüphe var çünkü UV ışınlarının güvenli olmadığını herkes biliyor. O yüzden biri çıkıp ''Bu tür UV ışını güvenli'' dediğinde aşılması gereken bir bariyer var ama veriler ortada, bu yüzden verilere dayanabileceğimizi düşünüyorum.
CA: Well, we wish you well. This is potentially such important work. Thank you so much for sharing this with us. Thank you, David.
CA: Sana iyi şanslar diliyoruz. İnanılmaz önemli bir iş. Bunu bizimle paylaştığın için teşekkürler. Teşekkürler, David.
(Applause)
(Alkışlar)