What do augmented reality and professional football have to do with empathy? And what is the air speed velocity of an unladen swallow? Now unfortunately, I'm only going to answer one of those questions today, so please, try and contain your disappointment.
Artırılmış gerçekliğin ve profesyonel futbolun empatiyle ne alakası var? Ve boş yutkunurken süzülen havanın hızı nedir? Şimdi malesef, bugün bu soruların yalnızca bir tanesini cevaplayacağım, bu yüzden lütfen hayal kırıklığınızı belli etmeyin.
When most people think about augmented reality, they think about "Minority Report" and Tom Cruise waving his hands in the air, but augmented reality is not science fiction. Augmented reality is something that will happen in our lifetime, and it will happen because we have the tools to make it happen, and people need to be aware of that, because augmented reality will change our lives just as much as the Internet and the cell phone.
İnsanlar artırılmış gerçeklik hakkında düşündüklerinde, "Azınlık Raporu" ve Tom Cruise akıllarına gelir havada ellerini sallıyor olur, fakat artırılmış gerçeklik bilimkurgu değildir. Artırılmış gerçeklik hayatımız boyunca olacak olan bir şeydir, olacaktır çünkü bunu sağlayacak araç gerecimiz var, insanların bunun farkında olması gerekiyor, çünkü artırılmış gerçeklik hayatımızı değiştirecek, tıpkı internet ve cep telefonları gibi.
Now how do we get to augmented reality? Step one is the step I'm wearing right now, Google Glass. I'm sure many of you are familiar with Google Glass. What you may not be familiar with is that Google Glass is a device that will allow you to see what I see. It will allow you to experience what it is like to be a professional athlete on the field. Right now, the only way you can be on the field is for me to try and describe it to you. I have to use words. I have to create a framework that you then fill in with your imagination. With Google Glass, we can put that underneath a helmet, and we can get a sense of what it's like to be running down the field at 100 miles an hour, your blood pounding in your ears. You can get a sense of what it's like to have a 250-pound man sprinting at you trying to decapitate you with every ounce of his being. And I've been on the receiving end of that, and it doesn't feel very good.
Peki artırılmış gerçekliğe nereden başlayacağız? İlk adım benim şu anda taktığım şeyi takmak, Google Glass. Çoğunuzun Google Glass ile arasının iyi olduğuna eminim. Benim gördüğümü görmenize izin veren Google Glass cihazı ile aranızı ne bozabilir? Sahadaki bir profesyonel atlet deneyimi yaşamanıza imkan verecek. Şu anda, sahada olabilmenizin tek yolu benim bunu anlatmayı denememden geçiyor. Kelimeleri kullanmak zorundayım. Bir çerçeve yaratmak zorundayım ve siz de bunu hayal gücünüzle doldurmalısınız. Google Glass ile bunu bir kaskın altına koyabiliriz ve sahada bir saatte 100 mil koşmanın neye benzediğini hissedebiliriz, kulaklarınızdan kan damlıyorken. Tüm varlığıyla sizi alaşağı etmeye çalışan 114 kiloluk bir adamla koşuda yarışmanın nasıl bir duygu olduğunu hissedeceksiniz. Ve ben buna maruz kaldım, pek de iyi bir his değildi.
Now, I have some footage to show you of what it's like to wear Google Glass underneath the helmet to give you a taste of that. Unfortunately, it's not NFL practice footage because the NFL thinks emergent technology is what happens when a submarine surfaces, but — (Laughter) — we do what we can.
Şimdi size kaskın altında Google Glass giymenin neye benzediğini gösterecek tadımlık bir filmimiz var. Malesef NFL filmi değil, çünkü NFL, yeni gelişen teknolojinin yüzeysel kaldığını düşünüyor, ama - (gülüşmeler) - biz yapabildiğimizi yaptık.
So let's pull up some video.
Haydi videolara bakalım.
(Video) Chris Kluwe: Go. Ugh, getting tackled sucks. Hold on, let's get a little closer. All right, ready? Go!
(Video) Chris Kluwe: Hadi. Ah, top kapmak iğrenç. Bekle, biraz yaklaşalım. Pekala, hazır mısın? Hadi!
Chris Kluwe: So as you can see, small taste of what it's like to get tackled on the football field from the perspective of the tacklee. Now, you may have noticed there are some people missing there: the rest of the team. We have some video of that courtesy of the University of Washington.
Chris Kluwe: Gördüğünüz gibi, futbol sahasında top kapmanın neye benzediğine dair top kapanın gözünden küçük bir tecrübeydi. Şimdi, belki farketmişsinizdir orada birkaç gözden kaçan insan var: takımın geri kalanı. Bununla ilgili Washington Universitesi'nin nezaketi sayesinde bir video hazırladık.
(Video) Quarterback: Hey, Mice 54! Mice 54! Blue 8! Blue 8! Go! Oh!
(Video) Oyun kurucu: Hey, Mice 54! Mice 54! Mavi 8! Mavi 8! Hadi! Oh!
CK: So again, this takes you a little bit closer to what it's like to be on that field, but this is nowhere what it's like to be on the NFL.
Chris Kluwe: Bu görüntüler sizi yine, bir nebze daha sahada olmanın neye benzediğine yaklaştırdı, fakat NFL'de gibi hissedeceğiniz başka bir yer yok.
Fans want that experience. Fans want to be on that field. They want to be their favorite players, and they've already talked to me on YouTube, they've talked to me on Twitter, saying, "Hey, can you get this on a quarterback? Can you get this on a running back? We want that experience."
Taraftarlar bu deneyimi istiyor. Sahada olmak istiyorlar. Favori oyuncuları olmak istiyorlar ve benimle zaten Youtube üzerinden konuşuyorlar, Twitter üzerinden konuşuyorlar, diyorlar ki, "Hey, oyun kurucuyu izleyebiliyor musun?" "Geri koşanı izleyebiliyor musun?" "Bu deneyimi istiyoruz."
Well, once we have that experience with GoPro and Google Glass, how do we make it more immersive? How do we take that next step? Well, we take that step by going to something called the Oculus Rift, which I'm sure many of you are also familiar with. The Oculus Rift has been described as one of the most realistic virtual reality devices ever created, and that is not empty hype. I'm going to show you why that is not empty hype with this video. (Video) Man: Oh! Oh! No! No! No! I don't want to play anymore! No! Oh my God! Aaaah!
Ee, GoPro ve Google Glass'ı bir kez denediğimizde, kendimizi daha nasıl kaptırabiliriz? Sonraki adıma nasıl geçebiliriz? Ee, bu adıma Oculus Rift dediğimiz bir şeyle ulaşmayı planlıyoruz. Bununla çoğunuzun arasının iyi olduğuna eminim. Oculus Rift tasarlanmış sanal gerçeklik cihazlarının en gerçekçilerinden bir tanesi olarak tanımlandı, bu içi boş bir abartma değil. Size neden bunun içinin boş olmadığını bu video ile göstereceğim. (Video) Adam: Oh! Oh! Hayır! Hayır! Hayır! Daha fazla oynamak istemiyorum! Hayır! Aman Tanrım! Aaah!
CK: So that is the experience of a man on a roller coaster in fear of his life. What do you think that fan's experience is going to be when we take the video footage of an Adrian Peterson bursting through the line, shedding a tackler with a stiff-arm before sprinting in for a touchdown? What do you think that fan's experience is going to be when he's Messi sprinting down the pitch putting the ball in the back of the net, or Federer serving in Wimbledon? What do you think his experience is going to be when he is going down the side of a mountain at over 70 miles an hour as an Olympic downhill skier? I think adult diaper sales may surge. (Laughter)
CK: Bu roller coaster'daki bir adamın, onun hayatındaki korkularının bir deneyimiydi. Adrian Peterson'ın çizgi boyunca deparını video kaydına aldığımızda, gol atmak için depara kalktığında kolları kaslı bir top kapıcı tarafından yere düşürülürkenki seyirci deneyimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Seyirci deneyimi ile ilgili Messi sahada koşarken topu ağlara yolladığında ne düşünüyorsunuz? ya da Federer Wimbledon'da servis atarken? Olimpik yokuş kayakçısının saatte 110 km'den fazla hızla dağdan aşağı inerkenki tecrübesinin hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence yetişkin bezi satışlarında artış olabilir. (Gülüşmeler)
But this is not yet augmented reality. This is only virtual reality, V.R. How do we get to augmented reality, A.R.? We get to augmented reality when coaches and managers and owners look at this information streaming in that people want to see, and they say, "How do we use this to make our teams better? How do we use this to win games?" Because teams always use technology to win games. They like winning. It makes them money.
Fakat bu henüz artırılmış gerçeklik değil. Bu sadece sanal gerçeklik, S.G., Artırılmış gerçekliğe nasıl ulaşırız? A.G.? Artırılmış gerçekliğe koçlar, yöneticiler ve kulüp sahipleri insanların görmek istediği bu veri akışıyla ilgilendiklerinde ve "Bunu takımı iyileştirmek için nasıl kullanırız?" dediklerinde ulaşabiliriz. "Maçları kazanmak için bunu nasıl kullanırız?" Çünkü takımlar maçları kazanmak için her zaman teknolojiyi kullanır. Kazanmayı seviyorlar. Bu onlara para kazandırıyor.
So a brief history of technology in the NFL. In 1965, the Baltimore Colts put a wristband on their quarterback to allow him to call plays quicker. They ended up winning a Super Bowl that year. Other teams followed suit. More people watched the game because it was more exciting. It was faster.
İşte NFL'de teknoloji ile ilgili kısa bir hikaye: 1965, Baltimore Colts takımı, oyun kurucularına bir bileklik takıyor daha çabuk oynamasına imkan versin diye. O sezon sonunda Super Bowl şampiyonu oluyorlar. Diğer takımlar da buna uyuyorlar. Oyunları daha fazla insan izledi çünkü daha heyecanlıydı. Daha hızlıydı.
In 1994, the NFL put helmet radios into the helmets of the quarterbacks, and later the defense. More people watched games because it was faster. It was more entertaining.
1994'te, NFL, oyun kurucuların kasketlerine kasket telsizi koydu, sonra defanslara. Oyunları daha fazla insan izledi çünkü daha hızlıydı. Daha eğlenceliydi.
In 2023, imagine you're a player walking back to the huddle, and you have your next play displayed right in front of your face on your clear plastic visor that you already wear right now. No more having to worry about forgetting plays. No more worrying about having to memorize your playbook. You just go out and react. And coaches really want this, because missed assignments lose you games, and coaches hate losing games. Losing games gets you fired as a coach. They don't want that.
2023'te, düşünün ki bir oyuncusunuz kalabalıkta yürüyorsunuz ve sonraki maçınız yüzünüzün sağ tarafında saydam plastikten bir maskede görüntüleniyor zaten o anda takıyor olduğunuz bir şey bu. Artık oyunu unutmakla ilgili endişe yok. Artık tiyatro metninizi hatırlamak için kaygılanmanıza gerek yok. Sadece dışarı çıkın ve bir şeyler yapın. Ve koçlar bunu gerçekten istiyor, çünkü yapılmayan görevler size oyunları kaybettirir ve koçlar oyunları kaybetmekten nefret eder. Oyunları kaybetmek size bir koç olarak işinizi kaybettirir. Bunu istemezler.
But augmented reality is not just an enhanced playbook. Augmented reality is also a way to take all that data and use it in real time to enhance how you play the game. What would that be like? Well, a very simple setup would be a camera on each corner of the stadium looking down, giving you a bird's-eye view of all the people down there. You also have information from helmet sensors and accelerometers, technology that's being worked on right now. You take all that information, and you stream it to your players. The good teams stream it in a way that the players can use. The bad ones have information overload. That determines good teams from bad. And now, your I.T. department is just as important as your scouting department, and data-mining is not for nerds anymore. It's also for jocks. Who knew?
Fakat artırılmış gerçeklik sadece geliştirilmiş bir tiyatro metni değil. Artırılmış gerçeklik aynı zamanda tüm bilgileri alıp bunları günlük yaşamda kullanmanızı sağlayarak oyununuzu geliştirmenin de bir yolu. Bu neye benzeyecektir? Ee, basit bir kamera ile, stadyumun her köşesinden aşağıya bakan size kuş bakışı görüntü sağlayan tüm insanların aşağıda olduğu bir düzenek olabilir. Ayrıca kasket sensörleri ve hız ölçerlerden bilgi de alabilirsiniz, bu teknoloji şu anda çalışıyor. Tüm bu bilgiyi alıp, bunu oyuncularınıza gönderebilirsiniz. İyi takımlar bunu oyuncuların kullanabileceği şekilde onlara iletiyorlar. Kötüleri ise aşırı bilgi yüküne sahip. Bu, iyi takımları kötülerden ayırıyor. Ve şimdi, I.T. departmanı en az keşif departmanınız kadar önemli ve veri didikleme artık ineklerin işi değil. Bu aynı zamanda İskoçlar için de öyle. Kim bilir?
What would that look like on the field? Well, imagine you're the quarterback. You take the snap and you drop back. You're scanning downfield for an open receiver. All of a sudden, a bright flash on the left side of your visor lets you know, blind side linebacker is blitzing in. Normally, you wouldn't be able to see him, but the augmented reality system lets you know. You step up into the pocket. Another flash alerts you to an open receiver. You throw the ball, but you're hit right as you throw. The ball comes off track. You don't know where it's going to land. However, on the receiver's visor, he sees a patch of grass light up, and he knows to readjust. He goes, catches the ball, sprints in, touchdown. Crowd goes wild, and the fans are with him every step of the way, watching from every perspective.
Sahadaki o görüş neye benzeyecekti? Ee, oyun kurucu olduğunuzu hayal edin. Pat diye fırlıyorsunuz ve geri düşüyorsunuz. Sahayı tarıyorsunuz ve boş birini arıyorsunuz. Aniden, parlak bir ışık maskenizin sol tarafında, kör noktada defansın atağa kalktığını size bildiriyor. Normalde onu göremezdiniz, fakat artırılmış gerçeklik sistemi size bu imkanı veriyor. Bir adım kaydınız. Başka bir parlama sizi boş bir oyuncu için ikaz ediyor. Topu atıyorsunuz, fakat fırlattığınız yerin sağına gidiyor Top yoldan çıkıyor. Alanda nereye gittiğini bilmiyorsunuz. Halbuki, pası bekleyen oyuncu, maskesinde topun çimlerde parladığını görüyor, ve yeniden ayarlamayı biliyor. Gidiyor, topu yakalıyor, koşuyor ve gol. Kalabalık çıldırıyor, ve taraftarlar o yolda her adımda onunlaydılar, her açıdan izliyorlardı.
Now this is something that will create massive excitement in the game. It will make tons of people watch, because people want this experience. Fans want to be on the field. They want to be their favorite player. Augmented reality will be a part of sports, because it's too profitable not to.
Şimdi bu gibi bazı şeyler oyunlarda büyük heyecana sebep olacak. Yığınla insan bunu izleyecek, çünkü bu deneyimi yaşamak isteyecekler. Taraftarlar sahada olmak istiyor. Favori oyuncuları olmak istiyorlar. Artırılmış gerçeklik sporların bir parçası olacak, çünkü olmamasından çok daha faydalı.
But the question I ask you is, is that's all that we're content to use augmented reality for? Are we going to use it solely for our panem, our circenses, our entertainment as normal? Because I believe that we can use augmented reality for something more. I believe we can use augmented reality as a way to foster more empathy within the human species itself, by literally showing someone what it looks like to walk a mile in another person's shoes. We know what this technology is worth to sports leagues. It's worth revenue, to the tune of billions of dollars a year. But what is this technology worth to a teacher in a classroom trying to show a bully just how harmful his actions are from the perspective of the victim? What is this technology worth to a gay Ugandan or Russian trying to show the world what it's like living under persecution? What is this technology worth to a Commander Hadfield or a Neil deGrasse Tyson trying to inspire a generation of children to think more about space and science instead of quarterly reports and Kardashians?
Fakat benim size sorduğum soru, artırılmış gerçekliği kullanmak için her şey bu bileşenlerden mi ibaret? Sadece kendi çerçevemizde mi kullanacağız, kendi gösterilerimizde, normal eğlencelerimizde? Çünkü ben artırılmış gerçekliği daha fazla yerde kullanabileceğimize inanıyorum. Artırılmış gerçekliği insan ırkı için daha çok empati kurmanın bir yolu olarak kullanabileceğimize inanıyorum. Başka birinin ayakkabılarıyla bir mil yürümenin tam manasıyla neye benzediğini birine göstererek. Bu teknolojinin spor ligleri için değerli olduğunu biliyoruz. Devletin yıllık milyarlarca dolar hasılatı değerinde. Fakat bu teknoloji sınıftaki bir öğretmene mağdurun bakış açısından bir zorbanın ne kadar zarar verici davranışlarda bulunduğunu göstermesini sağlar. Bu teknoloji eşcinsel bir Ugandalı ya da Rus'a göre baskı altında yaşamanın neye benzediğini dünyaya göstermesine değer. Bu teknoloji Komutan Hadfield ya da Neil deGrasse Tyson'a göre bir jenerasyona ilham vermeye çalışmanın Kardashianlar ve üç aylık raporlar yerine uzay ve bilim hakkında daha fazla düşünmenin neye benzediğini anlamamıza değer.
Ladies and gentlemen, augmented reality is coming. The questions we ask, the choices we make, and the challenges we face are, as always, up to us.
Bayanlar ve baylar, artırılmış gerçeklik yaklaşıyor. Sorduğumuz sorular, yaptığımız seçimler, ve yüzleştiğimiz zorluklar her zaman olduğu gibi, yine bize bağlı.
Thank you.
Teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkışlar)