Economists have been exploring people's behavior for hundreds of years: how we make decisions, how we act individually and in groups, how we exchange value. They've studied the institutions that facilitate our trade, like legal systems, corporations, marketplaces. But there is a new, technological institution that will fundamentally change how we exchange value, and it's called the blockchain.
Ekonomistler yüzyıllardır insan davranışlarını inceliyorlar: nasıl karar aldığımızı, bireysel olarak ve gruplar içerisinde nasıl davrandığımızı, değer değişimini nasıl yaptığımızı. Hukuk sistemleri, şirketler, piyasalar gibi aramızdaki alışverişi düzenleyen kurumları incelediler. Ama artık değer değişim şeklimizi toptan değiştirecek yeni, teknolojik bir kurum var. Adı da blok zinciri.
Now, that's a pretty bold statement, but if you take nothing else away from this talk, I actually want you to remember that while blockchain technology is relatively new, it's also a continuation of a very human story, and the story is this. As humans, we find ways to lower uncertainty about one another so that we can exchange value.
Bu çok cesur bir ifade, ama bu konuşmadan hiçbir şey hatırlamasanız bile, şunu aklınızda tutmanızı istiyorum. Blok zinciri teknolojisi görece yeni ve gayet insani bir hikayenin de devamı. Hikaye şöyle: Biz insanlar, bir diğer kişiye dair belirsizliği azaltmak için yollar buluruz. Böylece değer değişimi yapabiliriz.
Now, one of the first people to really explore the idea of institutions as a tool in economics to lower our uncertainties about one another and be able to do trade was the Nobel economist Douglass North. He passed away at the end of 2015, but North pioneered what's called "new institutional economics." And what he meant by institutions were really just formal rules like a constitution, and informal constraints, like bribery. These institutions are really the grease that allow our economic wheels to function, and we can see this play out over the course of human history.
Şimdi, ekonomide, alış verişi mümkün kılabilmek için, karşılıklı olarak belirsizliği azaltan bir araç olarak kurumlar fikrini inceleyen ilk kişilerden biri Nobel ödüllü ekonomist Douglass North idi. 2015 yılının sonunda hayatını kaybetti, ancak "yeni kurumsal ekonomi" fikrinin öncülüğünü yaptı. Kurumlar derken kastettiği şey sadece resmi kurallardı; bir anayasa gibi ve rüşvet gibi resmi olmayan kısıtlar. Bu kurumlar, ekonomi çarkının dönebilmesini sağlayan yağlardır ve insalık tarihi boyunca böyle olduğunu görüyoruz.
If we think back to when we were hunter-gatherer economies, we really just traded within our village structure. We had some informal constraints in place, but we enforced all of our trade with violence or social repercussions. As our societies grew more complex and our trade routes grew more distant, we built up more formal institutions, institutions like banks for currency, governments, corporations. These institutions helped us manage our trade as the uncertainty and the complexity grew, and our personal control was much lower. Eventually with the internet, we put these same institutions online. We built platform marketplaces like Amazon, eBay, Alibaba, just faster institutions that act as middlemen to facilitate human economic activity.
Avcı-toplayıcı ekonomilerden itibaren düşünürsek, sadece köy yaşamı içerisinde ticaret yapıyorduk. Bazı resmi olmayan kısıtlamalar vardı ancak tüm ticareti şiddetle veya sosyal baskılarla dayatıyorduk. Toplum yapısı daha karmaşık hale geldikçe ve ticaret yolları birbirinden gittikçe uzaklaşınca, daha resmi kurumlar oluşturduk, para birimi için bankalar gibi kurumlar, devletler, şirketler. Bu kurumlar, belirsizlik ve karmaşa artarken ticareti düzenlememizde yardımcı oldu ve bireysel kontrolümüz azaldı. Sonunda internet ile bu kurumları çevrimiçi dünyaya taşıdık. Amazon, eBay, Alibaba gibi pazar yerleri yarattık, insanın ekonomik aktivitesini kolaylaştırmak için aracı olarak çalışan daha hızlı kurumlar.
As Douglass North saw it, institutions are a tool to lower uncertainty so that we can connect and exchange all kinds of value in society. And I believe we are now entering a further and radical evolution of how we interact and trade, because for the first time, we can lower uncertainty not just with political and economic institutions, like our banks, our corporations, our governments, but we can do it with technology alone.
Douglass North'un görmüş olduğu gibi, kurumlar belirsizliği azaltmak için oluşturulmuş araçlardır, böylelikle toplumda bağlantıları kurup her türlü değer değişimi yapabiliyoruz. Ve inanıyorum ki, şimdi daha ileri ve radikal bir evrime giriyoruz. Etkileşim ve ticaret tarzımızın evrimi. Çünkü ilk defa, belirsizliği azaltabiliyoruz. Bankalar, şirketler, devletler gibi sadece politik ve ekonomik kurumlarla değil, bunu tek başına teknoloji ile yapabiliyoruz.
So what is the blockchain? Blockchain technology is a decentralized database that stores a registry of assets and transactions across a peer-to-peer network. It's basically a public registry of who owns what and who transacts what. The transactions are secured through cryptography, and over time, that transaction history gets locked in blocks of data that are then cryptographically linked together and secured. This creates an immutable, unforgeable record of all of the transactions across this network. This record is replicated on every computer that uses the network.
Peki blok zinciri nedir? Blok zinciri teknolojisi, varlıkların ve yapılan işlemlerin eşler arası bir ağda kaydını tutan, merkezi olmayan bir veritabanı. Temel olarak herkese açık bir şekilde, kimin neye sahip olduğunu ve kimin ne işlem yaptığını tutan bir kayıt defteri. İşlemler kriptografi ile güven altına alınmış ve zamanla, işlem geçmişi veri blokları ile kilitleniyor, bunlar da kriptografi ile birbirine bağlanarak güven altına alınıyor. Bu da ağ boyunca tüm işlemlerde değişmez ve yeniden işlenemez kayıtlar yaratıyor. Bu kayıtlar, ağı kullanan her bilgisayarda kopyalanıyor.
It's not an app. It's not a company. I think it's closest in description to something like Wikipedia. We can see everything on Wikipedia. It's a composite view that's constantly changing and being updated. We can also track those changes over time on Wikipedia, and we can create our own wikis, because at their core, they're just a data infrastructure. On Wikipedia, it's an open platform that stores words and images and the changes to that data over time. On the blockchain, you can think of it as an open infrastructure that stores many kinds of assets. It stores the history of custodianship, ownership and location for assets like the digital currency Bitcoin, other digital assets like a title of ownership of IP. It could be a certificate, a contract, real world objects, even personal identifiable information. There are of course other technical details to the blockchain, but at its core, that's how it works. It's this public registry that stores transactions in a network and is replicated so that it's very secure and hard to tamper with.
Bu bir uygulama değil. Bir şirket değil. Tanım olarak Wikipedia gibi bir şey olduğunu düşünüyorum. Wikipedia'da her şeyi görebiliyoruz. Sürekli değişen ve yenilenen birçok parçadan oluşan bir görüntü. Wikipedia'da da zaman içerisindeki değişiklikleri görüntüleyebiliyoruz ve kendi wiki sayfalarımızı oluşturabiliyoruz çünkü özünde, bunlar sadece bir veri altyapısı. Wikipedia bir konu hakkında kelimeler, resimler ve zamanla meydana gelen değişiklikleri depolayan açık bir platform. Blok zincirini, birçok malvarlığı depolayan açık bir altyapı olarak düşünebilirsiniz. Muhafaza hizmeti geçmişini, mülkiyet ve konum geçmişini depolar; dijital para birimi Bitcoin gibi mal varlıklarını, ve fikir mülkiyeti gibi diğer dijital mal varlıkları. Bu, bir sertifika, bir sözleşme, gerçek bir nesne, hatta kişiyi tanımlayan bilgiler olabilir. Tabii ki blok zincirinin başka teknik detayları var ama çekirdeğinde, işleyişi bu şekilde. İşlemleri bir ağda depolayan ve kopya eden bu kamu kaydı oldukça güvenli ve kurcalaması zordur.
Which brings me to my point of how blockchains lower uncertainty and how they therefore promise to transform our economic systems in radical ways. So uncertainty is kind of a big term in economics, but I want to go through three forms of it that we face in almost all of our everyday transactions, where blockchains can play a role. We face uncertainties like not knowing who we're dealing with, not having visibility into a transaction and not having recourse if things go wrong.
Bu da beni blok zincirinin belirsizlikleri nasıl azalttığı ve ekonomik sistemimizi radikal bir şekilde dönüştürme vaadi bahsine getiriyor. Belirsizlik, ekonomide büyük bir terim sayılır, ama ben bunun neredeyse tüm günlük işlemlerimizde karşılaştığımız blok zincirinin rol oynayabileceği üç çeşidinden bahsetmek istiyorum. Ne ile muhtap olduğumuzu bilmeme, işlemin nasıl olduğunu görmeme ve bir sorun olduğunda muhatap bulamama gibi belirsizliklerle karşılaşıyoruz.
So let's take the first example, not knowing who we're dealing with. Say I want to buy a used smartphone on eBay. The first thing I'm going to do is look up who I'm buying from. Are they a power user? Do they have great reviews and ratings, or do they have no profile at all? Reviews, ratings, checkmarks: these are the attestations about our identities that we cobble together today and use to lower uncertainty about who we're dealing with. But the problem is they're very fragmented. Think about how many profiles you have. Blockchains allow for us to create an open, global platform on which to store any attestation about any individual from any source. This allows us to create a user-controlled portable identity. More than a profile, it means you can selectively reveal the different attributes about you that help facilitate trade or interaction, for instance that a government issued you an ID, or that you're over 21, by revealing the cryptographic proof that these details exist and are signed off on. Having this kind of portable identity around the physical world and the digital world means we can do all kinds of human trade in a totally new way.
Ne ile muhatap olduğunu bilememe örneğini ele alalım. Mesela, eBay üzerinden kullanılmış bir akıllı telefon almak istiyorum. Yapacağım ilk şey kimden aldığıma bakmak. İtibarlı bir kullanıcı mı? Yorumları ve puanları iyi mi yoksa hiçbir profili yok mu? Yorumlar, puanlar, onaylar: bunlar bugün kimliğimiz hakkında toparladığımız ve kiminle muhatap olduğumuz belirsizliğini azaltmak için kullandığımız kanıtlar. Ama problem bunların çok parçalı olması. Kaç tane profiliniz olduğunu düşünün. Blok zincirleri bize herhangi bir kaynaktan, herhangi bir birey hakkında kanıt depolanabilen açık, global bir platform yaratmayı sağlar. Bu da bize, kullanıcı kontrolünde, taşınabilir bir kimlik yaratmaya olanak sağlar. Bu, şu anlama geliyor. ticaret veya etkileşimin kolay olmasına yardımcı olacak kendiniz hakkında farklı nitelikleri seçerek açığa çıkarabilirsiniz. Örneğin; vatandaşlık kimliğinizi veya 21 yaşın üzerinde olduğunuzu, bu detayların bulunduğunu ve imzalı olduğunu kripto belgeyi göstererek ispatlayabileceksiniz. Bu tür bir taşınabilir kimliğe sahip olmak fiziksel ve dijital dünyada yeni bir şekilde her türlü insani ticareti yapabileceğimiz anlamına gelir.
So I've talked about how blockchains could lower uncertainty in who we're dealing with. The second uncertainty that we often face is just not having transparency into our interactions. Say you're going to send me that smartphone by mail. I want some degree of transparency. I want to know that the product I bought is the same one that arrives in the mail and that there's some record for how it got to me. This is true not just for electronics like smartphones, but for many kinds of goods and data, things like medicine, luxury goods, any kind of data or product that we don't want tampered with.
Blok zincirlerinin kiminle muhatap olduğumuz belirsizliğini azaltabileceğini anlatmıştım. Sıkça yüzleştiğimiz ikinci belirsizlik etkileşimlerimizde şeffaflığın olmaması. Diyelim ki posta ile bana akıllı telefon göndereceksiniz. Bir derece şeffaflık istiyorum. Satın aldığım ürünün postayla gelenle aynı olmasını ve bana bir kayıt altında ulaşmasını istiyorum. Bu, sadece telefon gibi elektronik cihazlar için değil, ilaç, lüks eşya, kurcalanmasını istemediğimiz her tür veri veya ürün için de doğru bir şey.
The problem in many companies, especially those that produce something complicated like a smartphone, is they're managing all of these different vendors across a horizontal supply chain. All of these people that go into making a product, they don't have the same database. They don't use the same infrastructure, and so it becomes really hard to see transparently a product evolve over time.
Birçok şirketteki problem, - özellikle akıllı telefon gibi karmaşık bir şey üretenler - yatay tedarik zinciri içerisinde farklı satıcıları yönetiyor olmalarıdır. Bir ürün yapma işine giren bu insanlar, aynı veritabanına sahip değiller. Aynı altyapıyı kullanmıyorlar ve bu yüzden, bir ürünün zamanla evrimini şeffaf bir şekilde görmekte zorlanıyorlar.
Using the blockchain, we can create a shared reality across nontrusting entities. By this I mean all of these nodes in the network do not need to know each other or trust each other, because they each have the ability to monitor and validate the chain for themselves. Think back to Wikipedia. It's a shared database, and even though it has multiple readers and multiple writers at the same time, it has one single truth. So we can create that using blockchains. We can create a decentralized database that has the same efficiency of a monopoly without actually creating that central authority. So all of these vendors, all sorts of companies, can interact using the same database without trusting one another. It means for consumers, we can have a lot more transparency. As a real-world object travels along, we can see its digital certificate or token move on the blockchain, adding value as it goes. This is a whole new world in terms of our visibility.
Blok zincirini kullanarak, birbirine güvenmeyen işletmeler arasında paylaşımlı bir gerçeklik yaratabiliriz. Demek istediğim şey, ağdaki tüm bu düğümlerin birbirini tanıması veya birbirine güvenmesi gerekmiyor, çünkü her biri kendi zincirlerini izleme ve doğrulama kabiliyetine sahip. Wikipedia'yı tekrar düşünelim. Paylaşımlı bir veritabanı ve aynı anda çoklu okuyucusu ve yazarı olmasına rağmen tek bir doğrusu var. Blok zinciri kullanarak bunu yaratabiliriz. Bu merkezi otoriteyi gerçekte yaratmadan tekelin verimliliğine sahip olan, merkezi olmayan bir veritabanı yaratabiliriz. Yani tüm bu satıcılar, her türlü şirket birbirine güvenmeden aynı veritabanını kullanarak etkileşimde bulunabilirler. Bunun tüketiciye bakan tarafı, daha fazla şeffaf olabilmemizdir. Gerçek bir obje dolaşımdayken, dijital sertifikasını veya blok zincirinde hareket halindeyken takibini yapabiliriz. Bu, görünürlüğümüz açısından yepyeni bir dünya.
So I've talked about how blockchains can lower our uncertainties about identity and how they change what we mean about transparency in long distances and complex trades, like in a supply chain. The last uncertainty that we often face is one of the most open-ended, and it's reneging. What if you don't send me the smartphone? Can I get my money back? Blockchains allow us to write code, binding contracts, between individuals and then guarantee that those contracts will bear out without a third party enforcer. So if we look at the smartphone example, you could think about escrow. You are financing that phone, but you don't need to release the funds until you can verify that all the conditions have been met. You got the phone.
Blok zincirlerinin kimliğimiz hakkındaki belirsizlikleri azaltabileceğinden ve uzun mesafeli ve karmaşık alışverişlerde şeffaflık algımızı nasıl değiştirdiğinden bahsettim. Sık karşılaştığımız belirsizliklerden sonuncusu en ucu açık olanlardan ve inkar edilenlerden biridir. Peki bana akıllı telefonu göndermezseniz ne olur? Paramı geri alabilir miyim? Blok zinciri kod yazmamıza, biryler arasında sözleşme yapmak ve bu sözleşmelerin üçüncü bir zorlayıcı taraf olmadan geçerliliğini garanti ediyor. Akıllı telefon örneğine bakarsak, emaneti düşünebilirsiniz. Bu telefonu finanse ediyorsunuz ama tüm şartların karşılandığını doğrulayana kadar ödeneği salmanız gerekmiyor. Telefon elinizde olacak.
I think this is one of the most exciting ways that blockchains lower our uncertainties, because it means to some degree we can collapse institutions and their enforcement. It means a lot of human economic activity can get collateralized and automated, and push a lot of human intervention to the edges, the places where information moves from the real world to the blockchain.
Bence blok zincirinin belirsizliklerimizi azaltan en heyecan verici yönlerinden biri de bu. çünkü bu, bir dereceye kadar kurumları ve yaptırımlarını bozabileceğimiz anlamına geliyor. Bu demektir ki, birçok insani ekonomik aktivite teminata bağlanabilir ve otomatikleştirilebilir ve bilginin gerçek dünyadan blok zincirine hareket ettiği alanlarda insan müdahalesini etkisiz kılabiliriz.
I think what would probably floor Douglass North about this use of technology is the fact that the very thing that makes it work, the very thing that keeps the blockchain secure and verified, is our mutual distrust. So rather than all of our uncertainties slowing us down and requiring institutions like banks, our governments, our corporations, we can actually harness all of that collective uncertainty and use it to collaborate and exchange more and faster and more open.
Bu teknolojinin kullanılması hakkında Douglass North'u yere serecek olan şey bu sistemin çalışmasını sağlayan, blok zincirini güvenli ve onaylı yapan şey olan karşılıklı güvensizliğimizdir. Tüm belirsizliklerimizin bizi yavaşlatıp bankalar, hükümetlerimiz, şirketlerimiz gibi kurumlara ihtiyaç duymaktansa, tüm bu kolektif belirsizlikleri dizginleyebilir ve bunu işbirliği yapmak ve daha hızlı ve daha açık değişim için kullanabiliriz.
Now, I don't want you to get the impression that the blockchain is the solution to everything, even though the media has said that it's going to end world poverty, it's also going to solve the counterfeit drug problem and potentially save the rainforest. The truth is, this technology is in its infancy, and we're going to need to see a lot of experiments take place and probably fail before we truly understand all of the use cases for our economy. But there are tons of people working on this, from financial institutions to technology companies, start-ups and universities. And one of the reasons is that it's not just an economic evolution. It's also an innovation in computer science.
Blok zincirinin her şeyin çözümüymüş gibi bir izlenim bırakmasını istemiyorum. Lakin medya, bunun dünya yoksulluğunu bitireceğini söylüyor. Ayrıca sahte ilaç problemini çözüp yağmur ormanlarını kurtaracağını da. İşin aslı, bu teknoloji emekleme evresinde. Bizler birçok deneme yaparak ekonomimiz için tüm kullanım durumlarını tam olarak anlamadan önce muhtemelen başarısız olacağız. Fakat bunun üzerinde çalışan finansal kurumlardan teknoloji şirketlerine, startuplara, üniversitelere kadar bir sürü insan var. Nedenlerinden biri sadece bir ekonomik evrim olmamasıdır. Bu ayrıca bilgisayar bilimi için de bir yeniliktir.
Blockchains give us the technological capability of creating a record of human exchange, of exchange of currency, of all kinds of digital and physical assets, even of our own personal attributes, in a totally new way. So in some ways, they become a technological institution that has a lot of the benefits of the traditional institutions we're used to using in society, but it does this in a decentralized way. It does this by converting a lot of our uncertainties into certainties.
Block zinciri tamamen yeni bir yolla teknolojik olarak insan, döviz, her tür dijital ve fiziksel mal varlığı değiş tokuşunu ve hatta kendi kişisel niteliklerimizi bile kayıt altına alma imkânı veriyor. Yani bir bakıma, toplumumuzda eskiden kullandığımız geleneksel kurumların birçok faydasına sahip olan teknolojik bir kurum haline geliyorlar, ama bunu daha merkezi olmayan bir şekilde yapıyor. Bunu, birçok belirsizliğimizi kesinleştirerek yapıyor.
So I think we need to start preparing ourselves, because we are about to face a world where distributed, autonomous institutions have quite a significant role.
Bence kendimizi hazırlamaya başlamamız gerekiyor çünkü dağıtılmış, özerk kurumların önemli rollerinin olduğu bir dünyayla yüzleşmek üzereyiz.
Thank you.
Teşekkür ederim.
(Applause)
(Alkışlar)
Bruno Giussani: Thank you, Bettina. I think I understood that it's coming, it offers a lot of potential, and it's complex. What is your estimate for the rate of adoption?
Bruno Giussani: Teşekkür ederim, Bettina. Sanırım bunun geldiğini anlıyorum. Bir çok potansiyel sunuyor ve karmaşık. Kabul görme oranı tahmininiz nedir?
Bettina Warburg: I think that's a really good question. My lab is pretty much focused on going the enterprise and government route first, because in reality, blockchain is a complex technology. How many of you actually understand how the internet works? But you use it every day, so I think we're sort of facing the same John Sculley idea of technology should either be invisible or beautiful, and blockchain is kind of neither of those things right now, so it's better suited for either really early adopters who kind of get it and can tinker around or for finding those best use cases like identity or asset tracking or smart contracts that can be used at that level of an enterprise or government.
Bettina Warburg: Bence bu gerçekten iyi bir soru. Laboratuvarım ilk olarak daha çok işletme ve hükûmet rotasına odaklanmış durumda. çünkü gerçekte blok zinciri karmaşık bir teknoloji. Kaçınız internetin nasıl çalıştığını tam olarak anlıyor? Fakat her gün kullanıyorsunuz. Bence bir nevi aynı John Scullet'in teknolojinin görünmez veya güzel olması gerektiği fikriyle karşılaşıyoruz. Blok zinciri de şu anda bu ikisi de değil, o yüzden, ya bunu elde edip kurcalayabilen ilk kullanıcılar için ya da şirket veya hükumet seviyesinde kullanılabilen kimlik veya mal varlığı takibi veya akıllı sözleşmeler gibi en iyi kullanım durumlarını bulmak için daha uygundur.
BG: Thank you. Thanks for coming to TED.
BG: TED'e geldiğin için teşekkürler.
BW: Thanks.
BW: Teşekkürler.
(Applause)
(Alkışlar)