Did you know that one of the first fertility drugs was made from the pee of Catholic nuns, and that even the Pope got involved? So, this is totally true. Back in the 1950s, scientists knew that when women enter menopause, they start releasing high levels of fertility hormones in their urine. But there was this doctor named Bruno Lunenfeld, who wondered if he could actually isolate those hormones from the urine and use it to help women who are having trouble getting pregnant. Obviously, the problem with this was that in order to test this idea, he needed a lot of pee from older women. And that is not an easy thing to find. So he and his colleagues got special permission from the Pope to collect gallons and gallons of urine from hundreds of older Catholic nuns. And in doing so, he actually isolated hormones that are still used to help women get pregnant today, though now, they can be synthesized in a lab, and gallons of pee aren't necessary.
İlk doğurganlık ilaçlarından birinin Katolik rahibelerin çişinden yapıldığını ve işin içinde Papa'nın da olduğunu biliyor muydunuz? Bu arada bu tamamıyla doğru. 1950'lerde bilim insanları, kadınların menopoza girdiklerinde idrarlarında yüksek seviyede doğurganlık hormonu salgıladıklarını fark ettiler. Bunlardan biri de bu hormonları idrardan ayrıştırıp hamile kalamayan kadınlara yardım etmek için kullanmak isteyen Bruno Lunenfeld isimli bir doktordu. Yaşadığı sorun ise bu fikri sınamak adına ihtiyaç duyduğu idrarın yaşlı kadınlardan olması gerektiğiymiş. Eh, bu da öyle kolay bulunacak bir şey değil. Böylece Lunenberg ve meslektaşları, Papa'nın özel izniyle yüzlerce yaşlı Katolik rahibeden litrelerce idrar toplamış. Bu sayede gerçekten de günümüzde hâlâ insanların gebe kalmalarına yardımcı olan hormonların ayrıştırılmasını sağlamış. Gerçi şu an bu hormonlar laboratuvarlarda sentezlenebiliyor. Üstelik litrelerce idrara ihtiyaç duymadan.
So why am I standing up here, telling this wonderfully intellectual audience about nun pee? Well, I'm a science journalist and multimedia producer, who has always been fascinated by gross stuff. So fascinated, in fact, that I started a weekly YouTube series called "Gross Science," all about the slimy, smelly, creepy underbelly of nature, medicine and technology. Now, I think most of us would agree that there's something a little gross about pee. You know, it's something that we don't really like to talk about, and we keep the act of doing it very private. But when Lunenfeld peered into the world of pee, he discovered something deeply helpful to humanity.
O zaman ben neden oldukça entelektüel bir kalabalığın önünde rahibe idrarından bahsediyorum? Şöyle ki ben oldum olası iğrenç şeyler dikkatini çekmiş bir bilim gazetecisi ve multimedya yapımcısıyım. Hatta öylesine çekti ki "İğrenç Bilim" adında doğanın, tıbbın ve teknolojinin en yapış yapış, kokuşmuş ve ürpertici kısımlarını ele aldığım bir Youtube serisine başladım. Bence çoğumuz idrarın biraz iğrenç geldiğini kabul edebiliriz. Bilirsiniz, pek de üzerine konuşmayı sevdiğimiz ya da açık bir şekilde icra ettiğimiz bir şey değildir. Ancak Lunenfeld idrar âlemini idrak etmeye niyetli olması sayesinde insanlığa büyük yararı dokunacak bir şey keşfetti.
And after a year and a half of making my show, I can tell you that very often when we explore the gross side of life, we find insights that we never would have thought we'd find, and we even often reveal beauty that we didn't think was there. I think it's important for us to talk about gross things for a few reasons. So, first of all, talking about gross stuff is a great tool for education, and it's an excellent way to preserve curiosity. To explain what I mean, why don't I tell you a little bit about what I was like as a child? So, I was what you might call a gross kid. In fact, my love of science itself began when my parents bought me a slime chemistry set and was then only enhanced by doing gross experiments in my sixth-grade biology class. We did things like, we swabbed surfaces around our classroom and cultured the bacteria we'd collected, and we dissected owl pellets, which are these balls of material that are undigested that owls barf up, and it's really kind of gross and awesome and cool.
Programa başladığımdan beri geçen bu bir buçuk yılın ardından şunu söyleyebilirim ki hayatın iğrenç yanlarını keşfe çıktığımızda aklımıza dahi gelmeyecek bilgilere ulaşırız. Hatta çoğu zaman, farkında olmadığımız güzellikleri ortaya çıkarırız. Bence iğrenç şeylerden söz etmemizin önemli olmasının birkaç sebebi var. Öncelikle, iğrenç şeylerden söz etmek mükemmel bir eğitim aracıdır ve merakımızı canlı tutmanın muhteşem bir yoludur. Demek istediğimi size nasıl bir çocuk olduğumdan söz ederek açıklayayım. O iğrenç çocuklardan birisi olduğumu söyleyebilirsiniz. Hatta bilime olan aşkım da ailemin bana bir slime kimya seti alması ile başladı ve altıncı sınıf biyoloji dersinde yaptığım iğrenç deneylerle birlikte gittikçe arttı. Mesela sınıfımızdaki yüzeyleri pamukla silip topladığımız bakterilerden yenilerini üretirdik ve baykuş peletlerini kesip incelerdik. Pelet dediğimiz şey, baykuşların sindiremeyip kustukları yumaklar. Bu da gerçekten hem iğrenç hem de müthiş ve fiyakalıdır.
Now, the fact that I was obsessed with gross stuff as a kid is not so revolutionary. You know, lots of kids are really into gross things, like playing in dirt or collecting beetles or eating their boogers. And why is that? I think really little kids are like little explorers. They just want to experience as much as they can and don't have any idea about the relative acceptability of touching a ladybug versus a stinkbug. They just want to understand how everything works and experience as much of life as they can. And that is pure curiosity. But then adults step in, and we tell kids not to pick their noses and not to touch the slugs or toads or whatever else they find in the backyard, because those things are gross. And we do that in part to keep kids safe, right? Like, maybe picking your nose spreads germs and maybe touching that toad will give you warts, even though I don't actually think that's true. You should feel free to touch as many toads as you want.
Çocukken iğrenç şeylere kafayı takmış olmam pek de devrim sayılmaz. Bilirsiniz, çoğu çocuk iğrenç şeylere ilgi duyar. Mesela çamurda oynar, böcek toplar ya da sümüklerini yer. Peki neden? Bence çok küçük çocuklar küçük kâşiflere benzerler. Yalnızca ellerinden geldiğince deneyimlemek isterler ve yaptıklarının diğerlerine nazaran uygun olmasına bakmazlar. Uğur böceğine dokunmakla süneye dokunmak gibi. Tek istedikleri her şeyin nasıl işlediğini anlamak ve yaşamı ellerinden geldiğince deneyimlemektir. İşte bu saf merak duygusudur. Ama biz büyükler gelir ve onlara burunlarını karıştırmamalarını ve salyangoz ya da kurbağalara ya da bahçede ne buldularsa dokunmamalarını söyleriz. Çünkü bu tür şeyler iğrençtir. Bunları kısmen çocukları korumak için yapıyoruz, değil mi? Mesela belki de burnunuzu karıştırmak mikrop yayıyordur ve belki de o kurbağaya dokunursanız siğil çıkar ki bence aslında bu doğru değil. Kurbağalara gönlünüzce dokunabilmeniz gerekir.
So at a certain point, when kids get a little bit older, there's this way that engaging with gross stuff isn't just about curiosity, it's also about, sort of, finding out where the limits are, pushing the boundaries of what's OK. So, lots of kids of a certain age will have burping competitions or competitions to see who can make the grossest face. And they do that in part because it's a little bit transgressive, right?
Yani bir noktada çocuklar biraz büyüdüklerinde anlaşılır ki iğrenç şeylerle uğraşmak sadece merak meselesi değildir. Bu aynı zamanda bir bakıma sınırları keşfetme meselesidir. Kabul görenin sınırlarını zorlama meselesidir. Bu yüzden belli yaştaki birçok çocuk geyirme yarışmaları ya da kim en iğrenç suratı yapacak yarışmaları yaparlar. Bunu da kısmen biraz sınıraşım unsuru bulundurduğundan yaparlar, değil mi?
But there's another layer to why we define stuff as gross. As humans, we've sort of extended the concept of disgust to morality. So, the psychologist Paul Rozin would say that many of the things we categorize as gross are things that reminds us that we're just animals. These are things like bodily fluids and sex and physical abnormalities and death. And the idea that we're just animals can be really unsettling, because it can be this reminder of our own mortality. And that can leave many of us with this deep existential angst. Rozin would say that there's this way in which disgust and the avoidance of gross things becomes not just a way to protect our bodies, it becomes a way to protect our souls. I think at a certain point, kids really begin to internalize this link between disgusting things and immorality.
Ancak bir şeylere iğrenç dememizin bir başka açıklaması var. İnsanlar olarak iğrenme kavramını ahlaka dayandıracak biçimde genişlettik. Psikolog Paul Rozin'in de belirttiği gibi iğrenç olarak sınıflandırdığımız çoğu şey bize aslında hayvandan ibaret olduğumuzu hatırlatan şeylerdir. Bu şeyler arasında vücut sıvıları, seks, fiziksel anormallikler ve ölümden söz edilebilir. Hayvandan ibaret olduğumuz fikri gerçekten sarsıcı olabilir çünkü bu bize bir nevi kendi fâniliğimizi hatırlatabilir. Bu da birçoğumuzu bir nevi derin bir varoluş kaygısına itebilir. Rozin'e göre iğrenme ve iğrenç şeylerden kaçınma sadece vücudumuzu korumanın bir yolu değil ruhumuzu korumanın da bir yolu hâline gelir. Bence bir noktada çocuklar iğrenç şeyler ile ölümsüzlük arasındaki bir tür bağıntıyı gerçekten içselleştirmeye başlarlar.
And while I don't have any concrete data to back up this next idea, I think that for a lot of us, it happens around the time we hit puberty. And you know -- yeah, I know. So during puberty, our bodies are changing, and we're sweating more, and girls get their periods, and we're thinking about sex in this way that we never did before. And through the human capacity for abstraction, this shame can settle in. So we don't necessarily just think, "Oh, my goodness, something really gross is happening to my body!" We think, "Oh my God, maybe I'm gross. And maybe that means that there's something bad or wrong about me." The thing is, that if you de facto associate gross stuff with immorality, you lose a huge part of your curiosity, because there is so much out there in the world that is a little bit gross.
Elimde delil olmasa da bence birçoğumuz için bu, ergenliğe girdiğimiz dönemde gerçekleşir. İşte bilirsiniz... Evet, farkındayım. Ergenlik sırasında bedenimiz değişir. Üstelik daha çok terleriz ve kızlar da âdet görmeye başlar. Dahası seks üzerine hiç yapmadığımız bir biçimde düşünürüz. İnsanın soyutlama kapasitesi sayesinde bu utanç içimize işler. Yani illa şunu düşünmeyiz: "Aman tanrım, vücuduma cidden iğrenç bir şeyler oluyor!" Şunu düşünürüz: "Aman tanrım, galiba iğrencim. Belki de bu, bende kötü ya da yanlış bir şey var demektir." Mesele şu ki iğrenç şeyleri ahlaksızlıkla ilişkilendirirsen merak hissinin önemli bir kısmını kaybedersiniz çünkü dünyada biraz iğrenç olan çok şey var.
Like, think about going for a walk in the woods. You could just pay attention to the birds and the trees and the flowers and that would be fine, but in my view, you'd be missing a bigger and more awesome picture of life on this planet. There are cycles of decay that are driving forest growth, and there are networks of fungus beneath your feet that are connecting literally all of the plants around you. That's really amazing. So I feel like we should be talking about gross stuff early and often with young people, so they feel like they're actually allowed to claim this bigger picture of life on our planet. The good news is that for many of us, the fascination with gross stuff doesn't exactly go away, we just kind of pretend like it's not there.
Örneğin ormanda bir yürüyüşü düşünün. Yalnızca kuşlara, ağaçlara ve çiçeklere dikkat kesilebilirsiniz ve bir sorun yaşanmaz ancak kanımca bu gezegendeki yaşama dair çok daha büyük ve harika bir resmi kaçırırsınız. Ormanın gelişimini tetikleyen çürüme döngüleri var. Dahası ayaklarınızın altında resmen çevrenizeki bütün bitkileri birbirine bağlayan mantar ağları var. Bu, cidden müthiş bir şey. Bu yüzden bence gençlerle iğrenç şeylerden erkenden ve sıkça konuşmamız gerekir ki böylece gezegenimizdeki yaşama dair bu büyük resmi edinebileceklerini hissetsinler. İyi haber şu ki birçoğumuz için iğrenç şeylerin cazibesi öyle hemen yok olmaz. Daha çok bu cazibe yokmuş gibi davranırız.
But truthfully, we all spend sort of a big part of our lives just trying not to be gross. When you really think about it, we're sort of just like bags of fluids and some weird tissues surrounded by a thin layer of skin. And to a certain extent, multiple times a day, whether consciously or subconsciously, I need to remind myself not to fart publicly.
Fakat aslında yaşamımızın büyükçe bir kısmını yalnızca iğrenç olmamaya çalışarak geçiririz. Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. Belli bir ölçüde, günde birkaç kez, ister bilinçli ister bilinçsiz olsun, kendime toplum içinde gaz çıkarmamam gerektiğini hatırlatıyorum.
(Laughter)
(Kahkahalar)
You know, we're desperately trying to avoid being gross all the time, so I think many of us take this kind of voyeuristic delight in learning about gross things. This is certainly true of kids; the number of middle school teachers who show my videos in their science classes is a testament to that. But I think it's totally true of adults, too. You know, I think we all love hearing about gross stories, because it's a socially acceptable way to explore the gross side of ourselves. But there's this other reason that I think talking about gross stuff is so important. A while back, I made a video on tonsil stones -- sorry, everyone -- which are these balls of mucus and bacteria and food that get lodged in your tonsils and they smell really terrible, sometimes you cough them up and it's like -- it's awful. And many, many people have experienced this. But many of the people who have experienced this haven't really had a forum to talk about it. And today, this video that I made is my most popular video. It has millions of views.
Bilirsiniz işte, umutsuzca sürekli iğrenç olmaktan kaçınıyoruz. Bence çoğumuz, iğrenç şeyler hakkında bir şeyler öğrenmekten bir nevi röntgenci bir haz alıyoruz. Bu, çocuklarda da kesinlikle geçerli; fen derslerinde videolarımı izleten ortaokul öğretmenlerinin sayısı bunun bir ispatı. Fakat bence bu kesinlikle yetişkinler için de geçerli. Bilirsiniz, bence hepimiz iğrenç hikâyeler dinlemeyi severiz çünkü bu, iğrenç yanımızı keşfetmemizin toplumsal olarak kabul görür bir hâli. Fakat bence iğrenç şeylerden bahsetmenin önemli olmasının bir başka nedeni var. Bir süre önce bademcik taşları hakkında bir video yaptım -- kusura bakmayın -- bademcik taşları, bademciklerinizde yer edinen mukus, bakteri ve yiyecek yumaklarıdır ve korkunç kokarlar. Bazen öksürerek atarsınız ve korkunç bir deneyimdir. Birçok kişi de bunu tecrübe etmiştir. Ancak bunu tecrübe eden çoğu kişinin bu konuda konuştukları bir forum yoktur. Günümüzde, yaptığım bu video en çok ilgi gören videom. Milyonlarca kez izlendi.
(Laughter)
(Kahkahalar)
And the comment section for that video became sort of like a self-help section, where people could talk about their tonsil stone experiences and, like, tips and tricks for getting rid of them. And I think it became this great way for people to talk about something that they'd never felt comfortable taking about publicly. And that is wonderful when it's about something as goofy as tonsil stones, but it's a little sad when a video can have an effect like that when it's about something as common as periods.
Dahası videonun yorum kısmı da bir çeşit öz yardım bölümüne döndü. İnsanların bademcik taşlarıyla ilgili tecrübelerinden ve kurtulmanın yollarından bahsettikleri bir yer oldu. Bence bu, insanların toplum içinde hiç rahatça konuşamadığı bir şeyi konuşabilmelerinin bir yolu hâline geldi. Bence bademcik taşları gibi saçma bir konu hakkında konuşulması harika ancak bu etkiyi bir videonun yaratması biraz üzücü çünkü bu, âdet görme kadar yaygın bir olgu.
Last February, I released a video on menstruation, and to this day, I am still getting messages from people around the globe who are asking me about their periods. There are a lot of young people -- and some not-so-young people -- out there, who are worried that what's happening to their bodies is somehow not normal. And, of course, I always tell them that I am not a medical professional, and that, if possible, they should talk to a doctor. But the truth of the matter is that everyone should feel comfortable talking to a doctor about their own bodies. And that's why I think it's really important for us to start this dialogue about gross stuff from a pretty early age, so we can let our kids know that it's alright to have agency over your own body and over your own health.
Geçtiğimiz Şubat ayında, regl üzerine bir video yayınladım ve bugün hâlâ dünyanın çeşitli yerlerinden mesajlar alıyorum. İnsanlar regl dönemleri hakkında sorular soruyorlar. Birçok genç insan -- ve bir kısım çok da genç olmayan insan -- vücutlarına olup bitenlerin pek de normal olmadığı konusunda kaygılanıyorlar. Tabii ki her zaman onlara bir tıp uzmanı olmadığımı ve mümkünse bir doktora görünmeleri gerektiğini söylüyorum. Fakat işin aslı şu ki herkes bir doktorla rahatça vücutları hakkında konuşabilmelidir. İşte bu yüzden çok erken bir yaşta iğrenç şeylerden söz etmeye başlamamız önemli ki böylece çocuklarımıza kendi vücutları ve sağlıklarının sorumluluğunu üstlenmenin doğru olduğunu öğretelim.
There's another reason that talking to your doctor about your health and gross stuff is really, really important. Doctors and the scientific community can only address issues when they know there's something to address. So one of the really interesting things I learned while making the video on periods, is that I was talking to this one scientist who told me there's actually still a lot we don't know about periods. There's a lot of basic research that still hasn't been done. In part, that's just because there weren't a lot of scientists in the field who were women, to ask questions about it. And it's also not a topic that women talk about publicly. So there's this gap in what we know, just because no one was there to ask a question.
Hekiminizle sağlığınız ya da iğrenç şeylere dair konuşmanın çok ama çok önemli olmasının bir sebebi daha var. Doktorlar ve bilim camiası kimi meselelere ancak değinecek bir şey olduğunu bilirlerse değinirler. Âdet hakkındaki videoları hazırlarken öğrendiğim ilginç şeylerden biri de şu: Konuştuğum bir bilim insanı bana âdet hakkında hâlâ bilmediğimiz birçok şeyin olduğunu söyledi. Hâlâ yapılması gereken bir sürü temel araştırma var. Kısmen bunun tek nedeni alanda çalışan ve bu konuda sorular soracak yeterince kadın bilim insanının olmaması. Dahası bu, kadınların da hakkında açıkça konuştukları bir konu değil. Bu yüzden bilgi eksiğimizin olmasının tek nedeni kimsenin bir soru sormaması.
There's one final reason that I think talking about gross stuff is so important, and that's because you just never know what you're going to find when you peel back all those layers of disgustingness. So, take the California brown sea hare. This is a sea slug that squirts this lovely, bright purple ink at any creature that tries to eat it. But it also happens to be one of the kinkiest creatures in the animal kingdom. So these guys are hermaphrodites, which means they have both male and female genitalia. And when it's time to mate, up to 20 individuals will all get together in this kind of, like, conga line and they'll all mate together.
İğrenç şeylere dair konuşmanın kanımca önemli olmasının bir nedeni daha var. İğrençliğin katmanlarını soydukça bunların altından neler çıkacağını asla bilemezsiniz. Mesela Kaliforniya kahverengi deniz tavşanını ele alalım. Bu, kendisini yemeye çalışan tüm yaratıklara sevimli, parlak mor bir mürekkep püskürten bir deniz sülüğü. Fakat meğer ayrıca hayvanlar âleminin en garip yaratıklarındanmış. Bu arkadaşlar çift cinsiyetli, yani hem erkek hem de kadın cinsel organlarına sahipler. Çifleşme zamanı geldiğinde ise 20 birey bir nevi tren yapıp hep birlikte ilişkiye girerler.
(Laughter)
(Kahkahalar)
A single sea hare will inseminate the partner in front of it and receive sperm from the one behind, which is sort of like an awesome time-saver, when you think about it.
Bir deniz tavşanı önündeki partneri döllerken arkasındaki tarafından da döllenir. Bu müthiş derecede zaman kazandırıcı bir işlemdir, düşünün bir kere.
(Laughter)
(Kahkahalar)
But if scientists had only seen this and they were like, "OK, we're just not going to touch that with a stick," they would have missed the bigger thing about sea hares that makes them really remarkable. It turns out that these sea hares have a small number of very large neurons, which makes them excellent to use in neuroscience research. And, in fact, the scientist Eric Kandel used them in his research to understand how memories are stored. And you know what? He won a Nobel Prize for his work.
Fakat bilim insanları yalnızca bunu görselerdi ve "Pekâlâ, bu şeye elimizi dahi sürmeyiz." deselerdi onları bu kadar inanılmaz kılan büyük resmi kaçırırlardı. Görünen o ki bu yaratıkların az sayıda fakat büyük boyutta nöronları var. Bu nöronlar onları sinirbilim araştırmaları için paha biçilmez kılıyor. Dahası, bilim insanı Eric Kandel bunları anıların nasıl depolandığını anlamak üzere araştırmasında kullandı. Ne oldu biliyor musunuz? Bu çalışması sayesinde Nobel Ödülü kazandı.
So go out there and pick up beetles and play in dirt and ask questions. And own your fascination with gross stuff and don't be ashamed of it, because you never know what you're going to find. And as I say at the end of all my videos, "Ew."
Yani çıkın, böcek toplayıp çamurda oynayın ve sorular sorun. İğrenç şeylerle ilgili tutkunuzu sahiplenin, bundan utanmayın çünkü ortaya ne çıkacağını bilemezsiniz. Tüm videolarımın sonunda söylediğim gibi "Ögh"
Thank you.
Teşekkürler.
(Applause)
(Alkış)